İslam'da evlatlık edinme:
Özellikle İslam’dan önce Araplar arasında daha yaygındı. İsteyen kimse, seçtiği herhangi bir çocuğu öz çocukları arasına katar ve onu evlatlık edindiğini ilan ederdi. Aldığı çocuğa “Sen benim oğlumsun, ben sana vârisim, sen de benim mirasçımsın” derdi. Evlatlık çocuk ailenin öz oğlu kabul edilir, aile fertlerinin sahip olduğu hak ve sorumluluklara ortak olur, ailenin ismini alırdı.
Peygamberimiz de (a.s.m.) Zeyd bin Sâbit’i kendisine evlatlık almıştı.
Evettttttttt, gördüğümüz gibi cahiliye döneminde evlatlık edinilen kişinin, öz evlattan farkı yok, miras hakkı da var, Muhammed bile evlatlık almış..
Fakat:
Fakat İslam dini gelince, batıl inançlar
(?) değiştirildi, yerine doğrusu geldi. Evlatlık adeti de değiştirilenler adetler arasında yer aldı. İnsan yaratılışına aykırı düşen bu uygulamayı
(?) Yüce Allah hem açık emirle, hem de Peygamberimizin üzerinde fiili uygulamayla kaldırdı...
Ahzab suresi 4-5:
Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır.
Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.
Onları babalarına nispet ederek çağırın.
Bu, Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Evet, gördüğümüz gibi Allah, evlatlık edinme olayını kaldırıyor...
Onlar sizin öz evladınız gibi değildir diyor, Ama neden?
Evlatlık almanın ne zararı var?
Kaldırılma amacı nedir?
Evlat edinme kötü müdür?
Neden Allah evlatlık edinme olayını kaldırmıştır?
Hemen bakıyoruz:
Ahzab suresi 37:
Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı.
Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Evet, kuyruğun koptuğu yer burası, Allah'ın amacı ortaya çıkıyor..
Allah'ın amacı Muhammed'i Zeyd'in karısıyla evlendirmek..
Muhammed Zeyd'in, yani evlatlığının karısıyla evlense, müslümanlar karşı çıkacak, 'evlatlığının karısıyla nasıl evlenirsin' diyecekler...
bu yüzden Muhammed önceden kılıfları hazırlıyor..
Sırf evlenmek için evlatlık almayı yasaklıyor.''Köle alıp satmayın'' diyemeyen Allah, ''evlatlığınızın karısıyla evlenebilirsiniz'' diye ayet indiriyor. Demekki kölelik sorun değil, evlatlığın karısıya evlenememek sorun..
Ahzab/4:
Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür.
Ahzab/40:
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Muhammed ben kimsenin babası değilim diyor, evlatlığı Zeyd'in bile,
kısaca şu anlama geliyor, ''her an hepinizin karısını alabilirim, babanız değilim bir mahsuru yok..''
Muhammed, herkesin karısını alabilirken, Muhammed'in karıları Muhammed öldükten sonra bile evlenemiyor..
Çünkü Muhammed'in karıları müminlerin anaları oluyor, Muhammed ise kimsenin babası değil
Ahzab/6:
Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha önce gelir.
Onun eşleri de mü’minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar, Allah’ın Kitab’ına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) mü’minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap’ta yazılıdır.
Ahzab/53:
Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir.
Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.
Evet İslam'da neden evlatlık edinme olmadığını öğrenmiş olduk,
gelelim asıl konumuza..
İslam'da evlatlık edinme yerine 'himaye altına alma' vardır.
Evlatlıkla himaye altına almanın farkı şudur, Daha doğrusu evlatlık almanın mahsurları şunlardır:
Yabancı bir çocuğu evlât kabul etmek fıtratı değiştirmektir. Mukaddes olan nesil meselesini tahrif etmek, çocuğun asıl ana babasının unutulmasına sebep olmaktır.
(Tam kabile anlayışı)
İkinci olarak, bu çocuk büyüyünce aile içerisinde mahremiyet hususlarına riayet edilmeyecektir. Tesettür, bakma ve temas gibi durumlara uyulmayacaktır. Oğlansa ailenin bütün kadınlarıyla bir arada bulunacak, kızsa ailenin bütün erkekleriyle birlikte yaşayacaktır. Halbuki, ister kız olsun ister oğlan; evin hanımı annesi olmadığı gibi, o ailenin akrabası da evlâtlığın ailesi sayılmaz, bir yabancıdan farksızdır. Bunlar büyüyünce aile içinde bulundukları müddetçe devamlı haramla yüz yüze bulunacaklardır.
(müslümanlar uçkurlarına sahip olamıyor)
Başka bir mahzur da, evlâtlık olarak alınan çocuk mirasa ortak olacaktır. Böylece daha yakın akrabalar kısmen veya tamamen mirastan mahrum kalacaklardır. Hakları çiğnenen mirasçılar bu çocuğa bir düşman gözüyle bakacaklardır. Çünkü, evlâtlık hakikatta miras hakkına sahip değildir.
(Mal yabancıya gitmesin anlayışı) Zeyd kim ki koskoca Kureyş kabilesinin malına ortak olsun?
Bu yüzden evlatlık alınan, yani daha doğrusu himaye altına alınan çocuğun islamda miras hakkı yoktur, islam hukukunda bu böyledir..
Bazı müslümanlar, islamda evlatlığın miras hakkı olmayışını, Zeyd'e bağlar.
Zeyd 'Muhammed'in oğluyum' deyip mirasa konar diye kaldırılmıştır diyorlar..
Bu mantıklı, ama bir ayete bakar,
'Kimse benim karılarımla ben öldükten sonra evlenemez' diye ayet indiren Muhammed, 'Zeyd mirasıma konmasın' diye ayet indirebilirdi.
Adaletli, eşsiz, üstün İslam hukuku budur.