Geçtiğimiz günlerde bir akrabam (kendisi müslümandır, ve islamiyeti anlamını bile bilmediği dualardan ibaret olduğunu sanıyor ekseriyetteki müslümanlar gibi ) islamiyetten bir türkü tutturdu gitti. Sıkıldım ve ona
"37- Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir. (Ahzab)"
bu ayetten ve üzerine kafa patlattığımız birkaç ayetten daha bahsettim. inanmadı. böyle birşey olamaz dedi. açtım kitaptan ayeti okutturdum. Ayetin öncesine sonrasına da baktık. Baktı olacak gibi degil insanların beyinleri kuran-ı kerimi yorumlayacak kapasitede degildir dedi. Tahmin edeceginiz gibi dumur oldum.
Bu noktada akla onlarca soru gelebilir. fakat demek istedigim şu ; hangimizin kalbi mühürlü? Allahın bana vermiş oldugu bu akılla bana vermek istedigi mesajları iceren kitabını anlayamacaksam ne işime yarıyacak inanmak ?
bu soruları bahsi gecen akrabama da iletebilirdim fakat bu platformda bu düşünceye sahip arkadaşlar da yabana atılmayacak kadar çok..
saygılar