Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Diğer Bilimler

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 07-07-2017, 20:34
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart Türkiye'de yerde sürünen tarım...

bazı ülkeler vardır zor şartların üstesinden gelir veya yoktan var etmeyi başarırlar ama gel gör ki ülkemiz devasa bir coğrafyaya sahip, suyu bol, 4 mevsim yaşadığından toprağı verimli ama tarım ve hayvancılık malesef istenilen seviyede değil hatta gittikçe kötü hal alıyor.

hollanda bu zor şartları kendi lehine çevirmede bir örnek teşkil ediyor, kuzey ülkesi, arazisi az nüfus yoğun ve deniz seviyesinin altında bir ülke. bu yüzden toprağının sadece % 5 lik kısmı tarıma uygun ama adamlar dışarı bile tarım ürünü ihraç edebiliyorlar.
israil de güzel bir örnek olur, israil o çöllerde portakal yetiştiriyor.. demek ki işi başaran toprağın iyisi kötüsü değil insanın kendisidir yada insanlara verilen imkanlarla alakalıdır.

türkiyeye gelecek olursak tarım ülkesi diyoruz,koskoca arazilerimiz var, 4 mevsim yaşıyoruz her türlü sebze meyve yetişiyor diyoruz tamam güzel ama bu bolluk nerede pek göremiyoruz, bazen ürün fiyatları aşırı pahalılaşıyor bazen piyasada bulunmuyor bazen fazla oluyor üretici malı fiyatı düşük diye çöpe atıyor. dışarıdan sebze meyve hatta canlı hayvan ithal ediyoruz.

nedir bu yanlışlar.. birincisi; modern tarıma geçiş yapamadık, hala babadan kalma tarım usülleri kullanılıyor.. herkes kafasına göre iş yapıyor ve böylece verim düşüyor.
ikincisi;üreticinin ürününe araya giren simsarlar tüccarlar çöküyor, üreticinin elinden yok pahasına satın alınıyor, üretici işten soğuyor hatta çekiliyor.. aracılar yüzünden ürün evimize gelene kadar fiyatı yükseliyor bazen kasıtlı olarak piyasaya sürülmüyor.
üçüncüsü; devlet işin üstüne yeterince düşmüyor, yeterli çalışmalar ve reformalar yapılmıyor, çiftçi eğitilmiyor, toprak nasıl verimli kullanılır hangi toprak hangi ürün için verimlidir diye çalışılmıyor.
hal böyle olunca dağ fare doğuruyor.
dördüncüsü; insanlar yani çiftçiler umduğunu bulamayınca daha rahat olur diye şehirlere göç edip tarım ve hayvancılığı bırakıyor, üretim gittikçe düşüyor.

ilk önce eğitim gelir, eğitimli bir çiftçi bir üretici hem daha verimli üretir hem hakkını nasıl arayacağını bilir, simsarlara prim vermez. üreticide kazanır vatandaşta kazanır ülkede kazanır...

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 07-07-2017, 23:19
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Tarım zor iştir. Ya dev şirketler büyük yatırımlarla yapacak bu işi yada küçük üreticiler devlet destekleri ile.
Tarımda iş sadece pazar değil doğa ile de uğraşırsın
Mahsul (ürün) tam satış aşamasına girer ya aşırı yağmur ya aşırı sıcak yada dolu yağar işte o an tarım yapan aile veya fert bitmiştir birde bankadan kredi kullanmışsa en az 5 yıl belini doğrultamaz.
Bazı ülkeler tarımda dev çiftlikler yani güçlü sermaye kullanır bazı ülkelere küçük üreticileri destekleyen devletlerle bu işi yapar.
Bu konu bir seçim yaparak uzun vadeli plan gerekmektedir.

ABD 1929 buhranında dev şirketlerle sorunu çözdü Ciftçinin elinden tarlaları zorla aldı Bizim gibi ve bazı Avrupa ülkeleri de devlet desteği ile yıllardır tarım yaptı. Türkiye de Tarım koopretifleri çiftçiye bazı imkanlar sağladı devlet destekleri bu koopratifler vasıtası ile çiftçiyi destekledi.

Tarım konusunda çok kapsamlı uzun vadeli planlama gerekmektedir Sorun başka türlü çözülmez.
Bu hükümet sorun çözemiyor ne geçmişi anlamaya çalışyor ne yeni konusunda bir beceri gösteriyor yap boz la durumu idare etmeye çalışıyor.

Bu ülkdede milyonlarca tarım arazisi ekilemiyor iç Anadolu adeta insandan arındırılmış durumda kalanlarda farlı şekilde yardımlarla hayat sürdürüyor.
Zaten doğu ve güney doğunu durumu malum o yaylalar hayvanlarla dolu idi şimdi farklı durumda.

Bu ülkeyi ve içinde yaşayan halkları sevmeden Tarımda sorunlar çözülmez.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 08-07-2017, 01:40
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Çiftçi zam yapamıyor ki nasıl kalkınsın.
Zam yaptı diyelim, anında gemilerle karşılık veriliyor ve fiyatlar hop aşağı.
Yiyecek en ucuz şey.

Bir kaç gün önce pazardaydım 1tl domates, 50krş salatalık.
Yıllardır bu aynı fiyat değişmiyor, küçük değişimler inişler çıkışlar olsada adeta sabit fiyat.
Çiftçi bundan ne kazanacak ki?

ZAM yapan diğer sektörlere bakalım, beyaz eşyadan ceplere, oradan arabadır her şeye, sanayicisi, iş adamı MİS gibi, CİLLOP gibi zamlar yapıyorlar.
Hatta otomatiğe de bağlamışlar.
Ve en önemlisi de halk bunu garipsemiyor, adeta alarak teşvikte ediyor.

Lakin çiftçi zam yapamıyor. Boykot bile ediliyorlar, bence en büyük sıkıntı bu.

Yiyeceğin çok pahalı olması gerekiyor.
Öteki şeylerin de ucuzlaması gerekiyor.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 08-07-2017, 08:38
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Sn felasife.

Bu işi devlet yapacak yukarda yazdım bunu iki yolu var. Ya çiftçi desteklenecek ya dev çiftlikler oluşacak. Ya çiftçi kurtarılacak ya ulusal tarım.

Bunu halk yapmaz yapamaz bunu devlet yapacak.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 08-07-2017, 11:29
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Evet felasife çiftçi kendine zam yapamıyor, fiyatı belirleyip kazanan çiftçi değil simsarlardır. Çifçi kendi başına ne sağlıklı tarım yapabilir nede ürettiğini kendisi pazarlayabilir. Kartopunun dediği gibi ya devlet işi eline alacak çiftçiyi destekleyecek yada özel sektör çiftlikler kurup kurumsallaşacak. Gerçi çiftlikler kurulunca çiftçilere ne artısı olacak. Sadece 3-5 kodaman kazandıktan sonra çiftçi yine sürünür sanırım.
Yakın bir zaman önce akp hükümeti aracı tüccarları aradan çekeceğiz filan demişti kulağa hoş geliyor ama ne kadar yaparlar görmeden bilinmez.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 08-07-2017, 12:15
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet felasife çiftçi kendine zam yapamıyor, fiyatı belirleyip kazanan çiftçi değil simsarlardır.
Sevgili manas,
Bunu her ne hikmetse zaten herkes böyle biliyor!

Hemen aracılar, simsarlar kazanıyor diye feveran da ediyorlar. Sanki köylünün kazanmasını istiyorlarmış gibi, onları düşünüyorlarmış gibi, şehirlilerin koca bir yalanıdır bu.

Simsar kazansın, kazansın ki köylüye de bu yansısın. Simsar kendi yüksek fiyata satamadıktan sonra, kazanmadıktan sonra, bu köylüye nasıl yansıyacak!
Büyük bir yalandır bu.

Bu mesele zaten, şehirlinin köylüye parasını vermemek için bir bahanesidir.

Şehirli parasını kurban eder genede köylüye vermez, ama kredidir, tatildir, teknolojidir vs.ler oldu muydu anamın ak sütü gibi helal olsun der, ana parası gibi faizini de verir, zammını da sineye çeker.
Şehirli kendi lüksü için, sanayicisini iş adamını zengin eder.

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Çifçi kendi başına ne sağlıklı tarım yapabilir nede ürettiğini kendisi pazarlayabilir.
Simsar zaten bunun için vardır, köylü bunu beceremez.

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yakın bir zaman önce akp hükümeti aracı tüccarları aradan çekeceğiz filan demişti kulağa hoş geliyor ama ne kadar yaparlar görmeden bilinmez.
Simsarlar aradan çekilse, devlet işe el atsa da bir şey fark etmez, fiyatları "aşağıda tutmak" bir yöntemdir, taktiktir bu.
O zaman köylü hiçte zam yapamayacak, 3 krş. talime devamdır bu.

Şehirliler sebze ve meyvenin pahalı olmasını istemiyor, mevzuları bu!

Öyle veya böyle köylü kazanmasın diye, Şehirli her türlü taklayı atar, çünkü "Köylü milletin kölesidir!"

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 08-07-2017, 14:47
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Bu iki konu yani devletin küçük çiftçileri desteklemesi veya dev çifliklerle tarımın yapılması.tartışmaya açık konudur.
Bana göre dev çiflikler daha karlı ve daha üretgen olur .Diğer konu devlete daha fazla yük ama insanların istihdamı açısından yararlı olacaktır.

Kapitalizm rekabetçi sistemdir ve dünyada yalnız değiliz. Dev çiflikler rekabete daha dayanıklı ve teknolojiyi daha iyi kullanan bir üretim yapabilir.
Ülkenin gıda stoku açısından düşünüldüğünde dev tarımcılık daha uygundur.
Çiftçinin desteklenmesi ancak kooparatifler sayesinde olur bunun için köylülerin örgütlenip koopratiflerde çalışması gerekmektedir.
Bu örgütlenme sayesinde güç birliği oluşacak ve daha ucuz ve daha verimli üretim yapılacaktır.
Bu iki üretim biçimi en iyi şekilde planlanmalı ve devlet tarafından denetlenmelidir.

Önce neye ihtiyacımız var o düşünülecek sonra planlamaya geçilecektir.
Biz pazarda ucuz tüketim maddesi mi istiyoruz yoksa bu ülke gıda açısından başka ülkelere muhtaç olmamasını mı.

Önce o tesbit edilecek.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 08-07-2017, 14:50
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Sevgili felasife hakkın var lakin yinede eksik kalan şeyler olduğunu düşünüyorum. Tabiki çiftçi vatandaşa birinci elden ben vereceğim diyerek ürününü sırtlayıp şehirdeki pazar tezgahına yada işleyecek fabrikalara kadar ulaştıramaz ve bunu sağlayacak bir sistemide kendisi kuramaz ama bir çarpıklık var. Tarladan 50 kuruşa çıkan domates şehirdeki pazar tezgahında 5 lira oluyor. Bu ürün kaç el değiştiriyor böyle. Hiç kaydı kuydu olmayan bir uyanık geliyor tarladaki tüm ürünü ucuza kapatıyor o uyanık hiç mala dokunmadan o da başka bir tüccara satıyor. Bir mal birden fazla el değiştirirse fiyatı fırlar asıl işi yapan çiftçi avucunu yalar uğraştığıyla kalır. Bunun bir düzene sokulması gerekir. Ulan bi bakıyosun çevreye her yer emlakçı her yer galeri heryer komisyoncu.. Hiç bir işe yaramayanlar bir dükkan tutup iş düşürme peşindeler. Herkes tuttuğunu öpüyor. Bunlar temizlenmeli bir sisteme oturtulmalı. Artık nasıl olur onuda devlet düşünsün bi zahmet.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 08-07-2017, 16:17
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kapitalizm rekabetçi sistemdir ve dünyada yalnız değiliz. Dev çiflikler rekabete daha dayanıklı ve teknolojiyi daha iyi kullanan bir üretim yapabilir.
Ülkenin gıda stoku açısından düşünüldüğünde dev tarımcılık daha uygundur.
Bu aynı zamanda tekelleşmeyi de getireceği için, küçük çiftçi diye bir şey de kalmaz, zaten şimdide olan da çoğunca budur, dev çiftlikler filan vardır. Adamlar senede kaç kere hasat etmektedirler. Çoğuda dışarı gitmektedir.

Ben çocukken leblebi ile fındık aynı fiyattı, fındık şimdi bademle yarışıyor.
Bir şeyin önü açılırsa ona ZAM yapma fırsatı verilirse, müdahale edilmezse o zaten alır yürür.
Öteki türlü pirinç, domates, buğday vb. fiyatı hiç değişmiyorsa, bu ZAM yapamadığından kaynaklanıyor. Önü kapalı yani.

Bu halde rekabet zaten istense de olmaz. Teorik olarak mümkün de değildir.
Aşağı düşürebilirsin ama yukarı çıkaramazsın, böyle rekabet olmaz herhalde.


manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili felasife hakkın var lakin yinede eksik kalan şeyler olduğunu düşünüyorum. Tabiki çiftçi vatandaşa birinci elden ben vereceğim diyerek ürününü sırtlayıp şehirdeki pazar tezgahına yada işleyecek fabrikalara kadar ulaştıramaz ve bunu sağlayacak bir sistemide kendisi kuramaz ama bir çarpıklık var.
Çarpıklık illaki var.
Aslında hiç bir fabrikada ürünlerini direk halka ulaştırmıyorlar. (Belki çok azı böyle değildir), Arada bayi gibi, yetkili acente gibi ARACILAR, SİMSARLAR onlarda da var.
Onlar da ÜRETMEDEN satıyor, bu sorun olmuyor, KÂR ediyorlar, ZAM zamanı stokta ki ürünlerini de HOP güncelliyorlar.
Taksit farkı deyip, kredi bilmem neyi deyip ekstradan zamları da geçiriyorlar.

Lakin konu köylü olunca, Simsarlar üretmediği şeyden haksız kazanç elde ediyorlar.
Birden bire herkes köylüyü düşünür oluyor.

Breh, breh, breh!
Yok böyle bir şey.

Ben bunu anlayamıyorum, aynı şey aslında, neden köylüye gelince simsar problem oluyor. Şimdiye kadar çevremde de kimseye anlatamadım bu meseleyi.
Zaten dinlemiyorlarda umurlarında da değil.

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Herkes tuttuğunu öpüyor. Bunlar temizlenmeli bir sisteme oturtulmalı. Artık nasıl olur onuda devlet düşünsün bi zahmet.
Köylü öpemiyor ne yazık ki gelen giden köylüyü öpüyor.

Dediğim gibi köylü köledir, bir kölede köle gibi kalmalıdır. Şehirlerin düzeni böyle kurulmuş.

Köylü bize hizmet edecek!
Sanırım es geçtiğim nokta bu benim.

Sevgiler

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 08-07-2017, 19:15
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Dediğim gibi köylü köledir, bir kölede köle gibi kalmalıdır. Şehirlerin düzeni böyle kurulmuş.

Köylü bize hizmet edecek! "Felasife"
.................
Evet sevgili felasife bak burada haklısın. Olay sosyolojik boyutta kazanıyor.. Köylü ekip biçecek şehirli yiyecek, köylü şehire göç edince şehirlilerin işlerini yapmaya devam ediyor apartmanına kapıcı, fabrikasına işçi, inşaatlarına amele. Ayakçı, bulaşıkçı, temizlikçi.. Askere gidincede vatan için şehit olmakta köylü delikanlılara düşüyor genelde. Zaten osmanlıdan beri böyle değilmiydi, sadece askere alınacakları zaman hatırlanırlardı, çetin altanın güzel tabiriyle "köylü taburları" o cepheye bu cepheye sürüldü durdu.kırıldılar ezildiler kullanıldılar ama Onlar hep sadık kaldılar baş kaldırmadılar. Memleketin şükür eden kesmi köylüler ve köy kökenlilerdir. Kullanılmaya hep müsaitler.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:07 .