Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Özgür Düşünce Platformu > Dinsel İnançlardan Nasıl Kurtuldum?

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 21-09-2016, 21:09
Han Mergen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Han Mergen Han Mergen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Apr 2016
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 9
Standart Dinden imandan nasıl çıktım?

DİNDEN İMANDAN NASIL ÇIKTIM?

Öncelikle belirtmeliyim ki dinden imandan çıkışım öyle zart diye olmadı. Dinden imandan çıkmamın nedeni ibadetliğin zorluğu falan da değildi. Dinden imandan çıkmadan önce (yani Müslüman bir birey iken) dua eden (Arapça), Kuran okuyan (Arapça), oruç tutan, namaz kılan biriydim. Dine bağlı olan bir aileden geliyordum. Ailem din konusunda yobaz olmamakla birlikte (yani tarikatçı, mezhepçi, cemaatçi vesaire olmamakla birlikte) dine bağlı bireylerden meydana gelmektedir. Ama kafamı hep kurcalayan sorular vardı din ile ilgili.

Namaz kılarken neden Arapça dua ediyoruz? Kuran'ı neden Arapça okuyoruz? Neden oruç tutuyoruz? Kuran okunduğu sırada herkes ağlıyorken neden bende herhangi bir duygusal etki yaratmıyor? İslam dendiğinde neden korku, terör, katliam, kadına şiddet, sapkınlık gibi kavramlar anlaşılıyor? Hoşgörü dini, kadına en çok değer veren din, temizliğe en çok önem veren din olduğu iddia edilen İslam dinine mensup toplumlarında neden bunun tam tersi durumlar yaşanıyor? Hayatında dini şeylere pek önem vermediğini bildiğimiz kişiler (mesela Ömer Hayyam, mesela Can Dündar, mesela Aziz Nesin) trilyonluk servetlere sahip olamamışlarken iki lakırtısından biri dinle ilgili olan kişiler (mesela Erbakan, mesela Fethullah Gülen, mesela Cübbeli Ahmet, mesela Adnan Oktar) neden trilyonluk servetlere sahipler?

Sorular aklımda sıralanıyordu ve ben işin içinden çıkamıyordum.

Sorularıma cevap aradığımda, dini bildiğini düşündüğüm veya dini bildiği iddia edilen kişilere sorularımı yönelttiğimde cevap alamamıştım. Hatta çoğu zaman terslenmiştim. Hal böyle olunca Kuran'ın Türkçesini okumaya karar verdim. Anlayarak okuyacak ve sorularıma cevaplar bulacaktım. Bu da benim dini duygularımı perçinleyecekti, ibadetlerimi de daha içten yerine getirecektim.

Kuran'ı anlayarak okumam, hayatımdaki en büyük hayal kırıklığım oldu. Sözcüğün tam anlamıyla dumura uğramıştım. Sorularım tamamen cevaplanmıştı, ama hiç de beklediğim şekilde olmamıştı. Uzunca bir zaman bocalamada kaldım. İnandığım dinin Tanrı'dan gelmiş olması olanaksızdı. Bununla birlikte, din olgusu bir tabu olduğu için ve ibadet dediğimiz şey büyük ölçüde alışkanlıklarla ilgili olduğu için bir süre inanmaya inanmaya ibadet etmeye devam ettim. Daha sonra durumu yavaş yavaş kabullendim ve din denen olgunun aslında insan ürünü olduğuna karar verdim.

Henüz hiç adet görmemiş ortalama 9-10 yaşındaki kız çocuklarıyla cinsel ilişki kurmak için bekleme süresinden bahseden Talak 4'ü anlayarak okuduğumda şok oldum.

İkişer, üçer, dörder kadın almayı öneren Nisa 3'yi anlayarak okuduğumda Kuran'ın o sayfasına bakakaldım.

Kız çocuklarına erkek çocuklarına verilen mirasın yarısının verilmesini emreden Nisa 11'i anlayarak okuduğumda bu dinin kadınlara zerre kadar değer vermediğini anladım ve erkek olmama rağmen bu hükümlere isyan ettim.

Cariyelik sistemini, yani kadınların sadece cinsel obje olarak görülmesini öven Müminün 5-6'yı ve Mearic 29-30'u anlayarak okuduğumda bu dine olan güvenimi iyice yitirmeye başladım.

İslam'ın evrensel olmadığını ve Kuran'ın Araplara ait olduğunu bizzat söyleyen Kasas 59'u, Enam 92'yi, Şura 7'yi, Zuhruf 44'ü, Yusuf 2'yi, Fusilet 3'ü, İbrahim 4'ü anlayarak okuduğumda bir Türk ve bir Türkçü-Turancı olarak bu dinin bana hiçbir şekilde hitap etmediğini bizzat gördüm.

İslam'ın hoşgörüyle hiçbir ilgisinin olmadığını açık açık belirten Tevbe 5'i, Tevbe 14'ü, Enfal 39'u anlayarak okuduğumda IŞİD terörünün ve daha nice İslami terör odağının dayanağını anlayıp dehşete kapıldım.

Daha nice şeyler okuyup hayal kırıklığına uğradım, Kuran'da birbiriyle çelişen onlarca ayet gördüm, bunun Tanrı'dan gelemeyeceğinin farkına vardım, ibadetle geçen zamanımın boşuna olduğunu anladım, bu dinin direkt Arap emperyalizmi olduğunun anladım.

Yani ben Kuran'ı anlayarak okudum ve sonrasında dinden imandan çıktım. İnsanlar anlayarak okumasın diye din baronlarının Arapça ibadette ısrar ettiklerini kesin olarak anladım. Arapçayı, Arap mitolojisini ve İslam öncesi Arap paganizmini araştırdığımda İslam'ın aslında Arap paganizminin devamı olduğunu anladım. Muhammed'in aslında bu anlamda çok büyük bir iş yaptığını anladım. Yani çok ilahlı Arap inancını tek ilah altında birleştirmiş, yüzlerce Arap putunu kırıp en büyük Arap ilahı olan El İlah'ı görünmez ilan edip Allah haline getirmiş ve modifiye edilmiş Arap paganizmine İslam adını vermişti. İslam öncesi Arap inançları ve mitolojisi hakkında adam gibi araştırma yapan herkes bilir ki namaz, haç, zekat, abdest, oruç, kurban, sünnet, Şeytan taşlama gibi dini ritüeller İslam'dan önce de Arap toplumunda var idi.

Şu da bir gerçek ki ateist değilim. Bir yaratıcının varlığına inanıyorum. Yani ateizme uzak biriyim, deizm düşüncesine yakın biriyim. Ve ben o yaratıcıya atalarımın yaptığı gibi Tengri, Tanrı diye seslenmeyi tercih ediyorum. Din olgusunun tamamen insan ürünü olduğunun artık farkındayım. Din, bence Tanrı'ya hakarettir.

Konu Han Mergen tarafından (21-09-2016 Saat 21:46 ) değiştirilmiştir. Sebep: Yazım hatası, anlatım bozukluğu ve ek bilgi...
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 21-09-2016, 21:41
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Yani ben Kuran'ı anlayarak okudum ve sonrasında dinden imandan çıktım.
Aslinda yapilmasi gereken tek seyi yapmissiniz..

Algi denilen, ancak inanc objelerine kosullanan bilincin serbest birakilmasiyla (hayal aleminin terk edilmesiyle) mumkun hale gelir, fakat bu durum yine onsel olarak bir irade gerektirir ki, bu da zaten kisideki anlama/cozumleme istencine endeksli girisimlere tekabul ediyor.

Sizin sureciniz meyvasini vermis, bize de kutlu olsun demek duser.


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 21-09-2016, 22:06
Nuru irfan Nuru irfan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 339
Standart

Henüz hiç adet görmemiş ortalama 9-10 yaşındaki kız çocuklarıyla cinsel ilişki kurmak için bekleme süresinden bahseden Talak 4'ü anlayarak okuduğumda şok oldum.
"(Nisalarınızdan) Kadınlarınızdan "henüz adet görmeyenlerden şüphe ederseniz" cümlesi Çocukları kapsamaz. Çünkü Çocuk zaten adet görmez şüphe edilmez

Ayrıca Nisa 24 de "gayrı Musafihinne" lafzı ile Şehvet gidermek için evlenmek caiz değildir. Yani Evlenmenin meşrusu Neslini devamını talep etmek için olabilir, kondom kullanmak caiz değildir. "gayrı musafihinne": erkek ve/veya kadının zevk sularını akıtması anlamına gelir. Bunun için evlenmek caiz değildir.
dolasyıyla (gayrı musafihinne) lafzıyla çocukla evlenmek tam manasıyla zinaya girer. Çünkü gayenin, neslinin devamını talep etmek olmadığı, şehvetini gidermek için olduğu anlaşılmışdır.

Cariyelik sistemini, yani kadınların sadece cinsel obje olarak görülmesini öven Müminün 5-6'yı ve Mearic 29-30'u anlayarak okuduğumda bu dine olan güvenimi iyice yitirmeye başladım.
"Müminler Eşleriyle VEYA cariyeleriyle ilişkilerinden dolayı kınanmazlar" Bu cümleden Hem eş hem cariye ilişkisine cevaz veriliyor manası çıkmaz
ama "Eşleriyle VE cariyeleriyle ilşkileri" denseydi hem eş hem cariye ilişkisi onaylanmış olurdu
Burada demek istenen Bir mümin Eşi var yada yokken bir cariye ile ilişkiye girerse kınanmayacağıdır.

Nisa 24 de "artık onlardan (cariye yada hür kadından) faydalanırsanız FARZ olan üçretlerini (mihirlerini) verin" cümlesiyle Cariye ilişkiden sonra farz olan (Üçretin) Mihrin borç olduğu evli sayıldıkları beyan edilmişitir.
o yüzden "Eşleriyle VEYA cariyeleriyle" denmiştir. Yani iki ilişkinin aynı anda yürümesine onay verilmemiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 21-09-2016, 22:24
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Nuru irfan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"(Nisalarınızdan) Kadınlarınızdan "henüz adet görmeyenlerden şüphe ederseniz" cümlesi Çocukları kapsamaz. Çünkü Çocuk zaten adet görmez şüphe edilmez
Suphe edilen sey adet gorup gormedikleri degil, "iddet suresi".

irtebtum fe iddetu hunne
-> 3 ay.

Devam ettireceksen lutfen bu basliga; https://www.turandursun.com/forumlar...ad.php?t=14474


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 22-09-2016, 00:01
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.740
Standart

Hoş geldin Darhan, sadece foruma değil yeni dünyaya da hoş geldin.
Sizin gibi aydınlanan insanlar için dünyaya yeniden gelmek, yeniden doğmak gibidir. Hakikaten ilk doğdugun o saf haline işte şimdi kavuşmuş oldun. Artık özgürsün, dinleri de ideolojileri de dinsizliği de kısaca her şeyi yeniden keşfetme ve kendi benliğin ile yargılama özgürlüğünü kazandın. Bu kazancı elde etmek gerçekten çok zorlu sınavlardan geçerek ulaşılabiliyor. Bir çokları bu sınava girme şansını dahi bulamadan zincirleriyle göçüp gidiyor...

Ne mutlu sana Darhan, kazandığın ödülün özgürlüğündür...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 21-09-2016, 22:10
İlahimasal İlahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Mar 2015
Mesajlar: 4.698
Standart

Yaşamın boyunca faydası olur umarım.
Kutlu olsun.Darhan
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 22-09-2016, 00:47
Han Mergen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Han Mergen Han Mergen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Apr 2016
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 9
Standart

Bana dinini savunup empoze etmeye kalkışmayan arkadaş haricinde herkese teşekkür ederim.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:55 .