Kuran'da Beyin Yerine Kalpten Bahsedilir - Sayfa 293

Nero · #**2921** 12-12-2017, 23:20

https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=39942

bakkalmahmud · #**2922** 13-12-2017, 00:22

https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=5429

Khaos · #**2923** 13-12-2017, 01:17

RollingStones´isimli üyeden Alıntı

Kalpleri kördür diye de ayet var. Bu durumda kalple gördüklerini sanıyorlar da diyebilir miyiz?

körmüsün görmüyormusun dediğimde bununla anlama kapasitene atıf yapıyor olabilirmiyim. belki...

bıçak körleşince artık görmez mi yoksa kesmez mi oluyor.

görmek kelimesi çoğul anlamda kullanılır hem de birçok dilde.

kalpleri kördür. yani akılları körelmiştir.
görmezler yani ANLAMAZLAR.

zaten bu konuda özel hüküm de var.
gözleri kördür görmezler diyor.

uzunu kalını kısası
olay açık.

1) dimağ isim olarak kuranda geçmez. fiil olarak yedmegu geçer.
beynini dağıtmak/öldürmek anlamındadır.

2) düşünsel ve duygusal yani bugün beynin faaliyeti olarak bilinen tüm işlevler kalbe hasredilir.
bu açık çok net ve tartışmasız.

3) demek ki kuran onu üreten toplumun ürünü olarak toplumsaldır ilahi falan değildir.NOKTA

bu başlıkta ne iletiler var bir bilsen.
zahmet edip diyemiyorum çünkü okuması gerçekten sabır ister.

ama kafanızı yormayın siz.

kapağı fena taktık.
zaten hristiyan ve yahudilere öyle takmışlar ki adamlar belgesel finanse edip,
kalpteki ve midedeki sinirlerin düşünme işlevi yalanını kaskallamaya kalktılar.
bizzat seyrettim.
kahkahalarla gülüp üstüne de ağız dolusu küfrettim pezevenklere.

RollingStones · #**2924** 13-12-2017, 09:12

Nihilist´isimli üyeden Alıntı

körmüsün görmüyormusun dediğimde bununla anlama kapasitene atıf yapıyor olabilirmiyim. belki...

bıçak körleşince artık görmez mi yoksa kesmez mi oluyor.

görmek kelimesi çoğul anlamda kullanılır hem de birçok dilde.

kalpleri kördür. yani akılları körelmiştir.
görmezler yani ANLAMAZLAR.

zaten bu konuda özel hüküm de var.
gözleri kördür görmezler diyor.

uzunu kalını kısası
olay açık.

1) dimağ isim olarak kuranda geçmez. fiil olarak yedmegu geçer.
beynini dağıtmak/öldürmek anlamındadır.

2) düşünsel ve duygusal yani bugün beynin faaliyeti olarak bilinen tüm işlevler kalbe hasredilir.
bu açık çok net ve tartışmasız.

3) demek ki kuran onu üreten toplumun ürünü olarak toplumsaldır ilahi falan değildir.NOKTA

bu başlıkta ne iletiler var bir bilsen.
zahmet edip diyemiyorum çünkü okuması gerçekten sabır ister.

ama kafanızı yormayın siz.

kapağı fena taktık.
zaten hristiyan ve yahudilere öyle takmışlar ki adamlar belgesel finanse edip,
kalpteki ve midedeki sinirlerin düşünme işlevi yalanını kaskallamaya kalktılar.
bizzat seyrettim.
kahkahalarla gülüp üstüne de ağız dolusu küfrettim pezevenklere.

Kur'an'da Allah,
bizi çömlek gibi pişmiş hamurdan yaratıyor,
bulutları yürütüyor,
gökten yağmuru boşaltıyor,
tohumu çimlendiriyor,
kuşları havada uçuruyor,
gökleri direksiz yaratıp, onu tuttuğunu falan söylüyor,
gemileri suyun üstünde tutuyor, izni olmadan gemiler akıp gidemez diyor ,
göklerde ve yerdekiler, bir de bunların gölgeleri sabah akşam bana secde ediyor diyor,
bazılarına gökten helva indiriyor,

bunlar ve yine bunlara benzer onlarca ayet,

ilahi değil toplumun ürünüdür demeniz için yeter de artar bile, neden kalp konusu?

ayrıca kalp konusundan,

Nihilist Diyor ki

1) dimağ isim olarak kuranda geçmez. fiil olarak yedmegu geçer.
beynini dağıtmak/öldürmek anlamındadır.

2) düşünsel ve duygusal yani bugün beynin faaliyeti olarak bilinen tüm işlevler kalbe hasredilir.
bu açık çok net ve tartışmasız.

3) demek ki kuran onu üreten toplumun ürünü olarak toplumsaldır ilahi falan değildir.NOKTA

bu sonucu çıkardıysanız,

araf-179'da,
"Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir."

denmiş.

aynı kitapta dumansız ateşten yaratıldığı yazılan cinlerin, gözü, kulağı ve kalp meselesine de bir açıklık getirmek lazım.

Sevgili Nihilist,
O dönemde beynin faaliyetlerinin bilinmediği aşikar, Bu Kur'an, toplumun ürünü de olabilir ama toplumun kabulleri ile hitap edilmesi bunun ispatı olamaz.

İlahi bir söz olduğu iddasıyla bugün bize, "Beyninizi kullanmıyorsunuz" şeklinde bir ayet gösterseler, bu sözün ilahilik taşımadığını salt bu cümleden iddia edebilir misiniz?

yüz yıl sonra, tüm faaliyetlerin beyin değilde başka bir organdan olduğu ortaya çıksa bile bu hitap yine doğrudur.

BATIRALP · #**2925** 14-12-2017, 02:13

radyan´isimli üyeden Alıntı

Konunun yaklasik ilk 6 7 sayfasini okudum konu cok uzun belki asagidakiler islenmistir

Kalp yerine cihaz baglayip aylarca yasayanlar var kalp nakli yaptiranlar var acaba kalbi muhurlenmis ateistin kalbini alan musluman ateist mi oluyor merak ettim. Cihaz baglayanlar o cihazin ozelliklerinimi aliyorlar. Aldigimiz tum egitimler dusuncelerimiz degisen kalbi izle cope mi gidiyor?

Hayır öyle birşey olmaz çünkü Kalp ile beyin arasında etkileşim iletişim var deniyor eğer kişi yapay kalple yaşıyorsa o kişinin duygularıda beynin bir lobuna taşınmış olur kişi kalp nakli geçirirse o kalp doku uyuşması sonucu olduğu için zaten kendisine takılıyor böylece kalp kendi uzvu olur ve beyin ile kalp arasındaki etkileşim devam eder . Yani bir kişiye böbrek nakli yapılsa takılan böbrek diğer organları ilede uyumlu olduğu için boşaltım sistemi düzenli uyum içinde çalışır

BATIRALP · #**2926** 14-12-2017, 02:19

Nihilist´isimli üyeden Alıntı

körmüsün görmüyormusun dediğimde bununla anlama kapasitene atıf yapıyor olabilirmiyim. belki...

bıçak körleşince artık görmez mi yoksa kesmez mi oluyor.

görmek kelimesi çoğul anlamda kullanılır hem de birçok dilde.

kalpleri kördür. yani akılları körelmiştir.
görmezler yani ANLAMAZLAR.

zaten bu konuda özel hüküm de var.
gözleri kördür görmezler diyor.

uzunu kalını kısası
olay açık.

1) dimağ isim olarak kuranda geçmez. fiil olarak yedmegu geçer.
beynini dağıtmak/öldürmek anlamındadır.

2) düşünsel ve duygusal yani bugün beynin faaliyeti olarak bilinen tüm işlevler kalbe hasredilir.
bu açık çok net ve tartışmasız.

3) demek ki kuran onu üreten toplumun ürünü olarak toplumsaldır ilahi falan değildir.NOKTA

bu başlıkta ne iletiler var bir bilsen.
zahmet edip diyemiyorum çünkü okuması gerçekten sabır ister.

ama kafanızı yormayın siz.

kapağı fena taktık.
zaten hristiyan ve yahudilere öyle takmışlar ki adamlar belgesel finanse edip,
kalpteki ve midedeki sinirlerin düşünme işlevi yalanını kaskallamaya kalktılar.
bizzat seyrettim.
kahkahalarla gülüp üstüne de ağız dolusu küfrettim pezevenklere.

Bu gün ki bilim admalarıda kalp ile beyin arasında bir etkileşimin iletişimin olduğunu kabul etmiştir ! ki o dönem cahil araplar nereden bilsin duyguların ve inancın kalpde olduğunu aklın ve düşüncenin beyinde olduğunu ve ikisi arasında etkileşim olduğunu ! buda gösterir ki ayetler Tanrı sözüdür !

siz kalp deyince sadece kan pompalayan organ anlarsınız ama bilim dahi duyguların inancın kalpde olduğunu günümüzde çözmüş keşfetmiştir ki zaten insanlar bunu biliyordu gündelik sözlerine dahi yansımıştı örneğin ; adamın kalbi sevgi dolu , adamın kalbi nefret dolu yada adamın kalbinde aşka dair hiç inanç kalmmamış.. ifadeleri kalbe yani duygulara atıftır !

Size bilimsle makaleleri vereiym ve yabancı bir belgeselin videosunu atayım bakın bakalım gerçekler neymiş.

http://okyanusum.com/makale/kalp-ve-...indaki-iliski/

https://kgo.com.tr/blog-post/kalp-il...izemli-iliski/

https://gulferiyildirim.com/2015/11/...kalbin-zekasi/

https://www.sein.de/das-herz-unser-zweites-gehirn/ buda Almancası

BATIRALP · #**2927** 14-12-2017, 02:22

RollingStones´isimli üyeden Alıntı

Kalpleri kördür diye de ayet var. Bu durumda kalple gördüklerini sanıyorlar da diyebilir miyiz?

Kalplerin körelmesi vardır ki bu mecazidir yani vicdanın körelmesi yok olması duyguların körelmesi şeklinde düşünün örneğin birine adamın kalbi körelmiş sevgiye aşka dair hiçbirşey yok denildiğinde burdaki kalp organ değil kalpde ki duygulardır.

Yada şöyle bir cümle kurulsa ; öyle bir soru sordu ki öğretmen çocuğun beyni buruştu , beyni yandı .. dense bu kelimeleri birebir alıp beynin yandığı buruştuğu anlamımı çıkar ? yoksa sorudan ötürü cevap veremeyen öğrencinin afalladığı kafasının karıştığı bocaladığı anlamımı çıkar ?

hurmetli · #**2928** 04-12-2018, 23:43

BATIRALP´isimli üyeden Alıntı

Bu gün ki bilim admalarıda kalp ile beyin arasında bir etkileşimin iletişimin olduğunu kabul etmiştir ! ki o dönem cahil araplar nereden bilsin duyguların ve inancın kalpde olduğunu aklın ve düşüncenin beyinde olduğunu ve ikisi arasında etkileşim olduğunu ! buda gösterir ki ayetler Tanrı sözüdür !

siz kalp deyince sadece kan pompalayan organ anlarsınız ama bilim dahi duyguların inancın kalpde olduğunu günümüzde çözmüş keşfetmiştir ki zaten insanlar bunu biliyordu gündelik sözlerine dahi yansımıştı örneğin ; adamın kalbi sevgi dolu , adamın kalbi nefret dolu yada adamın kalbinde aşka dair hiç inanç kalmmamış.. ifadeleri kalbe yani duygulara atıftır !

Kuranda beyin fonksiyonlarının kalbe verilmesi ve beynin bilinmemesi, beynin yaptığı işlerin kalp tarafından yapıldığının zannedilmesi Kuranın o zamanki bilgi seviyesini yansıttığının önemli delillerinden biri olduğu ortaya çıkınca bu dinciler önce dediler ki "burada bahsedilen kalp sizin bildiğiniz anatomik kalp değil, bu manevi kalptir" . Öyle olunca problemi kendilerince çözdüler. Ama aynı ayette göz ve kulak için anatomik organ işaret edilirken sıra kalbe gelince anatomik organ değil manevi organa (her neyse?) işaret edilmesi saçmalığına kendileri de inanmadığı için bir arayışa giriştikleri kesin. şimdi de kalbi kurtarmak için onun beyinle ilişi içerisinde olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar.
İspatlamalarına gerek yok. Vücuttaki bütün organların beyin ile ilişkisi vardır. Kontrol merkezi beyin olduğu için bu zaten bilinen bir şey. Kalbe özel bir durum yok.
Sayın Batıralp, duyguların ve inancın kalpte olduğunu bilimin çözdüğünü söylüyor. verdiği linklere de baktım. Bilimin böyle bir şey söylemesi mümkün değil. Verdiği linklerde beyin ile kalbin ilişkisi anlatılıyor ki bu az önce söylediğim gibi, kalbi diğer organlardan ayıran farklı bir özellik değil.
Ancak sorun sadece Kuranın sorunu değil, tüm dünya kültüründe beyin fonksiyonlarının kalbe verildiği bir gerçektir. Aristodan önce duygu ve düşünce merkezinin beyin olduğunu ileri sürenler olmuş ama Aristo tekrar eskiye dönerek duygu ve düşünce merkezinin kalp olduğunu ileri sürmüştür. Ve ondan sonra çağlar boyu, islam kültürünü de içine alacak şekilde Aristonun etkisi yerleşmiştir. Günümüzde duygu ve düşünce merkezinin, akletme organının beyin olduğu bilinmesine rağmen kültürde hala kalp olarak biliniyor. "Kalbim seni sevdi" deyimi sadece islam kültüründe değil tüm dünya kültüründe var ve halen kullanılmakta.
Yerleşmiş bir yanlış sürdürülüyor. "Galatı meşhur fasih kelamdan evladır" yani çok bilinen bir yanlış az bilinen düzgün sözden yeğdir kuralı işlemektedir.
Bilimin duygu ve inanç merkezinin kalp olduğunu bulduğu filan yok. hayal görmeyin.

hurmetli · #**2929** 05-12-2018, 22:57

Batıralp isimli üyenin verdiği aşağıdaki linkte kalp-beyin ilişkisini açıklayan iki makalenin ingilizceden çevirildiği yazıyor ve aşağıdaki bilim dışı saçma sapan ifadelerin güya bir makaleden özetlendiği yazılıyor. Üşenmeyip orada verilen linklere girmeye çalıştım. birisinden magazinsel resimler çıktı 'deneyimsel festival' (experincefestival) ne kadar bilimselse? diğerini tıkladığımda da aşağıda belirttiğim gibi sayfa bulunamadı denildi.

http://okyanusum.com/makale/kalp-ve-...indaki-iliski/

iki makaleden çevrilen özet içerisinde aşağıdaki saçma bilgiler var:
........
Yeni bir disiplin olarak ortaya çıkan nörokardioloji bilimi de kalbin duyusal ve "bilgi"yi alıp, işleyen çok gelişmiş bir organ ve bir merkez olduğunu göstermektedir. Kalbin içindeki sinir sistemi ya da "kalp beyni", beynin serebral kortexinden bağımsız öğrenme, hatırlama, işlevsel kararlar alabilme fonksiyonlarına sahiptir.
Kalbin elekromanyetik alanının, tüm vücudun global ve senkronize (toplu-uyum) bir şekilde işlemesine yönelik "bilgi sinyalleri taşıyıcısı" şeklinde faaliyet gösterdiğini düşünmekteyiz.
Deneysel çalışmalardan elde edilen bulgulara göre, hem beyin hem de kalp gelecekte olacak bir olayı, o olay olmadan önce bilgisini alıp ve cevap verebilmektedir.
.......

aynı yerde verilen şu linke tıklanınca aşağıdaki cevap alınıyor:
http://www.heartmath.org/research/re...nant_Heart.pdf

The page you were trying to reach at this addresshas been unpublished.
This is usually the result of a mistyped or outdated link.
Try typing the URL again, or visit one of the links below to continue. We apologize for any inconvenience.

Dün de yazdığım gibi, beyin erine kalbi kulanan kuranı kurtarmaya çalışan dinciler yeni arayışlara girmişler.
Anlaşılan o.
Biraz uğraşsınlar bakalım.
belki hidayete erişirler.

Hurma · #**2930** 10-12-2018, 23:07

Arapça "İnkılap" kelimesi "kalb2" "değişen" kelimesinden türemiştir.
Kur'anda bahsedilen kalbde bu kalbdir
Kanı pompalayan kalb değildir.
Nitekim hadisi şerifte
"İnsanların kalbleri Allahın iki parmağı arasındadır onu istediği gibi çevirir" buyulmuştur.
İşte kalbleriyle düşünmüyorlar mı denilen düşünen kalb bu kalbdir

Konuşurken bir an gelir ah unuttum dersin
Biraz sonra hatırıma gelirse söylerim dersin
Nereye gitti? Nerden gelecek?
Beynin de mi? Sayfa numarasıyla göster bana sayfa numarasıyla gösteremezsin ki

beyin ampül gibidir bazısı 10 mumluk bazı beyinde 1000 mumluktur.
elektrik nasıl ampülün içinde değilse bilgilerde akılda Beynin içinde değildir
Tabiri caiz ise kalb santralinden beyin ampülüne elektirk gelir kardeşim
Sen santrali inkar ettiğin için beynin içinde, ampülün içinde ne varda ışık saçıyor diye boyna araştırıyorsun netice sıfır
Beyinde bir şey yok bulamazsın
Beynin şurasında tel kopmuş bağlayalım daha fazla ışık versin işte bilim adamlarının yapabildiği bundan ibarettir.