Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 15-06-2008, 18:59
strategic_choice strategic_choice isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jun 2008
Mesajlar: 43
Standart Turan Dursun'un ''Yuhh Artık Dedirten Saçmalığı''

turan dursun un MEŞHUR KOMİK SAÇMALIKLARINDAN biride ayın 2 ye bölünüp DÜNYA ÜZERİNE DÜŞMESİ iddaasıdır...

TURAN DURSUN UN iddaasına hep birlikte göz atalım...

AY İKİYE BÖLÜNÜP YERE DÜŞMÜŞ

İslam'da Şakku'l-Kamer (Ay'ın bölünmesi) Mucizesi diye ünlü "mucize"yi birlikte göreceğiz: Kamer Suresinin l. ayetine, Diyanet'in resmi çevirisinde şöyle anlam verilir:
"Kıyamet saati yaklaşır, ay ayrılır."
Bu çevirideki "yaklaşır, ayrılır" ayetteki sözcüklere uymuyor. Ayette, burada, "geçmiş zaman" kipi kullanılıyor. Bu nedenle, doğrusu: "Yaklaştı, ayrıldı."dır. "Ayrıldı"yerine de ayetteki "inyakka" sözcüğüne uygun olması için "bölündü", ya da "parçalandı" demek gerekir. Diyanet'in çevirisi, burada, "akıl ve bilim dışılığı örtmek" amacıyla, sözcükler kendi anlamlarının dışına çıkarılarak, daha sonraki ayetler, ayrıca açıklayıcı hadisler gözardı edilerek yapılmış bir "yorum"a, ibnü'l-Cevzi'nin yorumuna (Bkz. tefsiru ibnü'İ-Cevzi, 8/89.) dayanmakta. Bu yorum, tefsircilerce kabul edilmez. (Bkz. M.Ali Sabuni, Safvetu't-tefisir, 3/284; Hizin, 4/226.)

DİYEREK BAŞLIYOR TURAN DURSUN VE ASLINDA DİYANETİN BÜYÜK BİR YANLIŞINI DÜZELTİYOR GERÇEKTEN... Bilseydi eminiz ki düzeltmezdi

Şimdi Sevgili Arkadaşlar :
Saat (kıyamet saati) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1) Ayette kullanılan "yarmak" fiilinin Arapça karşılığı "şakka"dır. Bu kelimenin arapçada farklı anlamları bulunmaktadır. Bazı Kuran tefsirlerinde "ikiye yarılmak" manası tercih edilmektedir. Bununla birlikte, "şakka" kelimesi Arapçada "toprağı sürme, toprağı kazma" anlamlarında kullanılmaktadır.

İkinci anlamına örnek olarak, Abese Suresi'nin 26. ayetinde geçen kullanımını verebiliriz:

Biz, şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık. Sonra yeri yardıkça yardık. Böylece onda taneler bitirdik, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar. (Abese Suresi, 25-29)

Açıkça görüldüğü gibi, bu ayetteki "şakka" ifadesi "yerin ikiye yarılması" manasında değil, "çeşitli bitkilerin yetişmesi için toprağın sürülerek kazılması" anlamında kullanılmıştır.

İşte tam bu noktada, 1969 yılına geri döndüğümüzde Kuran'ın çok büyük bir mucizesiyle karşılaşmaktayız. Kamer Suresi'nde on dört yüzyıl öncesinden haber verilen ayet, 20 Temmuz 1969'da Ay yüzeyinde yapılan çalışmalar ile gerçekleşmiştir.

'' Kıyamet (saati ) yaklaşır, ay ayrılır'' diyanet çevirisinde ki kelimelerin geçmiş zaman kipi değil ''yaklaştı, ayrıldı'' olması gerektiğini TURAN DURSUN DÜZELTMİŞTİR... Böylece kendi bindiği DALI kesmiştir...

Amerikalı astronotların Ay'a ayak basarak, Ay toprağı üzerinde bilimsel araştırmalar yapmaları, taş ve toprak örnekleri toplamaları , toprağı kazmaları yada Aydan parça koparmaları ayın yarılması ayetindeki ifadelere tam olarak uymaktadır.

. Kamer Suresi'nin ilk ayetinde Allah'ın bildirdiği gibi, bu büyük olay aynı zamanda bir kıyamet alametidir; dünyanın kıyamet öncesi son zaman diliminde olduğunun bir belirtisidir. (En doğrusunu Allah bilir.)

TURAN DURSUN konuya ''kafa,karıştırma mide bulandırmayla'' başladığını sanıyor.. Fakat aklı selim herkez hatta ÇOCUK bile bu iki kelimenin zaman kiplerinin 1969 yılına ve yukarıda anlatılana uyduğunun farkına varır...

TURAN DURSUNUN SÖZLERİYLE DEVAM EDECEK OLURSAK:

Bu durumda ayetin doğru çevirisi şudur: "Kıyamet (sat) yaklaştı; ay bölündü :" YIL 1969
Bunu izleyen iki ayetin anlamı da şöyle: "Onlar bir mucize gördüklerinde; yüz çevirirler ve: 'sürüp giden bir büyüdür.' derler. Yalanladılar ve kendi eğilimlerine uydular. Her şey, yerini bulur." (Kamer: 2-3.)
Görüldüğü gibi ayetlerde açıkça, kıyametin yaklaştığının da bir belirtisi olarak, Ayın bölündüğü ve bu mucizeyi, inanmazların yalanladıkları" anlatılıyor.
ŞİMDİ 1 DAKİKA TURAN DURSUN EFEDİ...Çocuk kandırma yöntemiyle hemen yukarıda ki ayetle 2-3 teki ayetin aynı zaman için söylendiğini AYNI ANLAMA geldiğini ve kendince yorum yapmayı bırakacaksın.. Buna ancak gülerler..


DEVAM EDİYOR TURAN DURSUN :
Bu ayetlerin anlattığı olayı aktaran hadislere bakalım.
Gökteki Ay mı, Arabistan'daki Hira Dağı mı daha büyük?
İlkokul öğrencileri bile böyle soruyu saçma bulur, değil mi? Ama hadiste anlatılana bakılırsa bu soruya saçma dememek gerek.Malik Oğlu Enes anlatıyor:
Mekkeliler, Peygamberden bir mucize göstermesini istediler. Peygamber de onlara ayı ikiye bö1ünmüş olarak gösterdi. Öylesine ki, onlar, Hira Dağı'nı, bu iki parçanın arasında görüyorlardı." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'1-Menakib/36; Müslim, e's-Sahih, Kitabu St- fati'l- Münafdun/46-47, hadis no: 2802.)
"Abdullah İbn Mes'ud anlatiyor: Peygamberle birlikte Mina'daydık. Birden ay iki parçaya bölündü. Bu parçalardan biri, dağın arkasında, biri de dağın beri yanında kaldı. İşte o sırada Peygamber. Bakın da tanık olun!' dedi." (Bkz. Buhari, es-Sahih, aynı yer; Müslim, e's-Sahih, aym yer, hadis no: 2800.) Düşünün. İnanmazlar, Muhammed'den, peygamberliğini kanıtlamak için bir mucize istiyor. Tanrı da Muhammed'e güç veriyor. Muhammed mucizesini gösteriyor: Şu gökteki, şu Amerikalıların ayak bastığı, şu bildiğimiz ay, iki parçaya bölünüyor. Parçalanan Ay, yere düşüyor.Yeryüzünün ufacık bir bölgesine sığınıyor. Düştüğünde orada, kimseyi ezmiyor. Ay böylesine ufakmış ki: Hira dağı ondan daha büyük. Çünkü geriden bakınca, Hira Dağı, ayın iki parçası arasında gözükebiliyor! Ve dünyanın her yanından gözüken şu ay, o sırada ikiye bölünüp yere düşüyor da, dünyanın hiçbir yerinde, kimse farkında olmuyor. "Olay"i ne gören oluyor, ne de yazan. Muhammed'in Sahabilerinden başka... Ayrıca: Ayın "bölünmesi", haber verilegelen kıyametin yaklaştığının bir kanıtı oluyor.

GELELİM BU YUHHH ARTIK DEDİRTEN YAZISINA
ARKADAŞLAR elinizi vicdanınıza koyun ve TURAN DURSUN un anladığına, nasıl işine gelir yorum yaptığına bir bakın.. ilkokul çocuklarını örnek gösterip verdiği örnek ilkokul çocuklarının bile kanmayacağı bir örnek değil mi..

bir kere DÜNYA ÜZERİNE DÜŞMÜŞ, YERE DÜŞMÜŞ olayını nereden çıkardın BE adam_???

güneş deniz üzerinde belirir ve yakamoz oluşur...

NE YANİ DENİZE , DÜNYAYA GÜNEŞ Mİ DÜŞTÜ_??

yuhh artık yuh.. bukadar da olmaz...

AY gerçekten yarılmış olarak kabul et.. hadi sen izah et bakalım nasıl ifade edersin ayın yarıldığını_??

Ağrıda yaşayan bir insan Ağrı dağının üzerinde ki Ayın gerçekten yarıldığını gördüğünde ''AY YARILDI AĞRI DAĞI ikiye bölünen ayın ortasında kaldı.. Ayın bir parçası sağa bir parçası sola gitti diye ifade eder... NE DÜNYAYA DÜŞMESİ , NE YERYÜZÜNE DÜŞMESİ ..

TURAN DURSUN FANLARI bile eminiz ki bunada bi kılıf bulurlar.. kesin bulular çünkü TURAN DURSUN siyaha beyaz dese onlar görselerde doğru beyaz derler...

birde diyor ki başka gören olmamış sadece oradakiler görmüş..

elinde işine gelen hadisleri uydurma da olsa yayınlıyorsun neden işine gelmeyenleri yayınlamıyorsun_???
konuyla ilgili gerçek belkide uydurmada olsa bütün hadisler aşağıdadır..
Turan DURSUNUN kimse görmemiş lafınıda yedirtecek hadisler mevcuttur...
**************************
*************************
**************************
Buhârî ve Müslim'in rivayet ettiğine göre hâdiseye bizzat şahit olan Abdullah b. Mes'ud şöyle nakleder:
"Ay, Hz. Peygamber'in zamanında iki parçaya ayrıldı. Bir parçası dağın bir tarafında, diğer parçası dağın diğer tarafında idi. Hz. Peygamber bize şahit olunuz." dedi. (Buhârî, Tefsir, Sûretu'l-Kamer, 1; Müslim, Kıyame, 44).

"Kıyamet saat(i) yaklaştı, ay yarıldı. Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler. " (el-Kamer, 54/12).

Sahabenin ileri gelenlerinden Hz. Ali, İbn Mes'ûd, İbn Abbâs, Huzeyfe, Enes, Cübeyr İbn Mut'im, İbn Ömer gibi zatların bildirdiğine göre; Peygamberimiz (s.a.s.) müşriklerin istekleri üzerine Mina'da ay yarılma mucizesi göstermiş ve bu vakayı görenlere "şahit olunuz" deyip onları tanık tutmuştur. Hâdisenin meydana gelişi ayet ve sahih hadisle sabit olup inkârı mümkün değildir. Ebu Nuaym el-İsfahanî'nin İbn Abbâs ve İbn Mes'ud'tan bildirdiklerine göre olay şöyle meydana gelmiştir: Müşriklerden Velid b. Muğîre, Ebu Cehl, Âs b. Hişam, Esved b. Abd-i Yağus, Esved b. Muttalib, Zem'a b. Esved, Nadr b. Hâris ve daha bir çokları toplanarak Peygamberimiz'e, "Eğer, sen gerçekten peygambersen, bize yarısı Ebu Kubeys dağı, yarısı da Kuaykıan dağı üzerinde görülmek üzere, Ay'ı ikiye ayır." dediler. Peygamberimiz onlara; "Eğer, bunu yaparsam, iman eder misiniz?" dedi. "Evet iman ederiz" dediler. Ay'ın, bedir olduğu, iyice göründüğü ondördüncü gecesiydi. Peygamberimiz, müşriklerin istedikleri şeyin olmasını Yüce Allah'tan diledi. Allah da, o gece ayın yarısını Ebu Kubeys dağı, yarısını da, Kuaykıan dağı üzerinde doğdurunca, Peygamberimiz: "Ey Ebu Seleme b. Abdu'l-Esed Erkam b. Ebi'l-Erkam! Şahit olunuz! Şahit olunuz!" diyerek seslendi.

"İnşikak-ı Kamer mucizesi, bütün peygamberlere verilen ayetlerden hiçbiri kendisine kıyas olunamayacak derecede büyüktür. Çünkü bu mucize, gökyüzü cisimleri içinde parlak bir surette göze çarpan bir küre üzerinde izhar buyurulmuştur. Bunun için insan üzerinde tesiri büyüktür ve en açık bir burhandır."
Kur'an-ı Kerîm bu hâdiseyi, Kıyametin yaklaştığının büyük alâmeti olarak saymıştır. Tirmizî'nin bir rivayetinde hâdisenin hem meydana geldiği zamanı, hem de yeri ve keyfiyeti tayin edilerek Abdullah İbn Mes'ud demiştir ki: "Biz bir kere Resulullah ile Mina'da idik. Ay iki parçaya bölündü. Bir bölüğü dağın arkasında, öbür bölüğü de berisinde idi. Bunun üzerine Resulullah: Şahit olunuz! Kıyamet yaklaştı, yarıldı kamer, buyurdu.

Bir başka rivayette, Hıra Dağı'nı ayın iki bölüğün arasında gördükleri ziyadesi vardır. (Tirmizî, Tefsir Sureti'l-Kamer, 1, 3, 5; İbn Hanbel, I, 456-465). Konu ile ilgili rivayetler; bu büyük mucizenin şu safhalarını belirtmektedir: Mucize, müşriklerin isteği üzerine, Mekke'de, Peygamberimiz'in hayatında kendi tarafından, bir defa vuku bulduğu ayın ikiye bölündüğü ve parçalarının dağın iki tarafına ayrıldığı görülmüştür. Birbirini destekleyen bu rivayetlerin dışındaki rivayet ve mütalâalar zayıftır. Bu çürük görüşlerden biri de, bu mucizenin Peygamber zamanında meydana gelmediği, bunun Kıyamet alâmetlerinden birisi olarak ileride meydana geleceği iddiasıdır. BAKINIZ YIL 1969.. AYDAN PARÇA KOPARILIŞ... Nesefi gibi bazı müfessirler Hasan-ı Basrî'ye nisbet ederek bu iddiayı ileri sürmüşlerdir. Ayette geçen "yarıldı" fiilini geçmiş zaman olarak değil, "yarılacak" şeklinde gelecek zaman olarak düşünmüşlerdir. Bu durumda "Ay, Kıyamet günü bölünecek" demek olur. Konu ile ilgili Kamer suresinin ikinci ayeti, yukarda iddia edilen manaya uygun düşmemektedir. Bu iddianın kendilerine nisbet edilen Hasan-ı Basrî ve Ata İbn Ebi Rebah'ın (ki bu iki zat Tabiînden, yani sahabeyi görenlerdendir) bu görüşleri hakkında merhum Elmalılı Hamdi Yazır, tefsirinde şöyle diyor: "Bu iki Tabiî İmamı, ayette ve hadiste meşhur olan geçmişteki ay'ın yarılmasını inkâr etmiş değil, ayetin işaret ettiği diğer bir manayı tefsir etmişler ve İnşikak-ı Kamer mucizesinden, ileride ay'ı büsbütün yarılıp kıyametin kopacağı manasını anlamanın gereğine işaret etmişlerdir.

İnşikak-ı Kamer mucizesinin aklen mümkün olup olmaması konusunda filozoflar ve kelâmcılar arasında münakaşalar olmuştur. Eski filozoflara göre, gök ve gök cisimlerinin bölünüp sonra birbirine eklenmeleri mümkün değildir. Bu nedenle Şakk-ı Kamer mucizesi de aklen mümkün değildir. Kelâmcılar da bunlara gereken cevabı vermişlerdir. Güneşin ve küremizin de içinde bulunduğu güneş manzumesinin, kendisinden daha büyük cisimlerden ayrılarak meydana geldiğini kabul eden yeni astronomi nazariyeleri, Ay'ın ikiye ayrılma mucizesini kabul etmeye daha müsaittirler.
Mucize, muhatabı acze düşüren fevkalâde bir olaydır. Bu münasebetle mucizelerin akla uygun olup olmaması münakaşa konusu olamaz. Ay'ın yarılması mucizesini akla kabul ettirebilmek için bir başka görüş ileri atılmıştır: "Ay hakikatte iki parçaya bölünmemiştir; Ama ona bakanların nazarında öyle görülmüştür; ' Bu tezi açıkça müdafaa eden Şah Veliyullah Dehlevî'dir. Bu görüşün temeli de Enes b. Mâlik'in, "Mekke müşrikleri Peygamber'den bir ayet göstermesini istediler de Resulullah onlara ay'ı iki parça gösterdi." şeklinde rivayet ettiği hadistir. Mekkelilerin ay'ı iki parçaya bölünmüş gördükleri muhakkak olmakla beraber gerçekte ay ikiye bölündü mü, yoksa Mekkelilere öyle mi gösterildi? Bu tür düşünce, mucizenin meydana gelmesini akla uygun göstermek isterken onu müşriklerin iddia ettikleri bir sihir mertebesine indirmek olur. (Tecrid-i Sarih, 1483). Mucizeyi akla uygun göstermeye çalışmak, onu alelâde bir olay durumuna düşürmektir ki bu durumda hâdise, mucize olmaktan çıkar. Ve akıl, tabiat üstü olan olayların mahiyetini idraktan acizdir. Aklı bunu idrake zorlamak, birçok tehlikeler doğurur.

Beyhakî'nin İbn Mes'ud'dan yaptığı bir rivayette: "Peygamber çıkmazdan (Medine'ye hicretten) evvel Mekke'de iken Kamer'in iki kerre şakk olduğunu gördüm" diyor. (Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, III, 165). Hâfız Ebu'l Fadl Irakî bu hadîse dayanarak Kamer'in ayrılmasının iki kerre olduğunu söyler. Hafız İbn Hacer de bu konuda: "Peygamber'in zamanında inşikakın iki kerre vukuunu kabul eden bir hadis âlimi bilmiyorum." diyor. İbn Kayyim el-Cevziyye de olayın bir kerre meydana geldiğini söylemektedir. İnşikak-ı Kamer hadisesi iki değil, birdir. Ancak bu inşikak esnasında Ay şimşek çakar gibi süratle iki kerre ayrılıp kapanmıştır. Ve iki ayrılış esnasında da Ebu Kubeys veya Hıra Dağı aradan görünmüştür.
Yukarda belirtildiği gibi "İnşikakı Kamer" olayı, vukû ayet ve hadisle sabit bir olaydır. Değişik yorumlara gitmeden, bildirildiği şekilde kabul etmek gerekir. Bilindiği gibi mucizelerin meydana gelişindeki ana gaye, Allah'ın izni ile onu meydana getiren Peygamber'in, peygamberlik iddiasının ispatıdır. Mucize, günlük olaylar niteliğinde olsaydı, o tür olayları rastgele herhangi bir insan da meydana getirebilirdi. Bu nedenle mucizeleri illa da akılla bağdaştırmaya çalışmanın manası yoktur.
alıntı
***************************
***************************
AY'A ÇIKIŞ TARİHİ KUR'AN'DA YAZIYOR MUYDU?
Kur'an-ı Kerim'de yer alan Kamer(Ay) suresinde gelecekte Ay'a gidileceğine dair işaretler yer almaktadır. Kamer kelimesinin Türkçe'deki karşılığı Ay'dır.
"Ay" isimli bu sureden Kur'an'ın sonuna kadar tam 1389 ayet geçer. Hicri takvimde 1389 yılı, Miladi takvime göre 1969 yılına denk gelmektedir, bu da Ay'a çıkış tarihidir. (Hicri 1389=Miladi 1969


Kısacası Ay (Kamer) suresi, insanlık tarihinin en önemli gelişmelerinden birisi olan bu olaya önceden işaret etmektedir. Bununla birlikte Ay kelimesinin yanında kullanılan "Şakka (yarıldı)" kelimesi aynı zamanda "toprağın yarılması, kazılması..." anlamlarında da kullanılmaktadır. Benzer şekilde Ay'a giden Apollo 11 uzay aracı da Ay toprağından birçok parça alarak Dünya'ya dönmüştür. Bu açıdan da ayrı bir paralellik bulunuyor. Bunların dışında bu ayetteki bazı kelimelerin Arapça'daki matematiksel değerleri de yine Ay'a çıkış tarihini vermektedir.

Kendine yardım etmesini bilmeyene hiç kimse yardım edemez

Konu strategic_choice tarafından (15-06-2008 Saat 19:04 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15-06-2008, 19:29
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

Yukarda belirtildiği gibi "İnşikakı Kamer" olayı, vukû ayet ve hadisle sabit bir olaydır. Değişik yorumlara gitmeden, bildirildiği şekilde kabul etmek gerekir. Bilindiği gibi mucizelerin meydana gelişindeki ana gaye, Allah'ın izni ile onu meydana getiren Peygamber'in, peygamberlik iddiasının ispatıdır. Mucize, günlük olaylar niteliğinde olsaydı, o tür olayları rastgele herhangi bir insan da meydana getirebilirdi. Bu nedenle mucizeleri illa da akılla bağdaştırmaya çalışmanın manası yoktur.
Herşeyden önce, yani bu yazının çoğu saçmalığından önce şunu vurgulayalım ki;
Muhammed, kendisinden istenen, beklenen hiçbir mucizeye cevap verememiş, hiçbir mucize gösterememiştir.
Bunu Kur'an da açıkça belirtir. İsra suresini okursanız, mucize isteyenlere hiçbir mucize gösterilmeyeceği yazılıdır.

İsra-59. Bizi, (Kureyş'in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu.

Kur'an bunu yazarken hangi mucizeden bahsedebiliyor bu mucize şarlatanları?

Turan Dursun'un hadis'le ilgili açıklamaları ise kesinlikle doğrudur.
Böyle bir astrolojik olay olacak dünya çapında. Ama bunu ne hikmetse Enes b. Malik, Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Ömer, Cübeyr b. Mut'im, Ab*dullah b. Abbas ve Ali görecek sadece.
Asıl buna yuuuh!
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 15-06-2008, 19:57
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

İsra-90-94. Dediler ki:
"Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça,
yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça,
yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe,
yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe,
yahut altından bir evin olmadıkça,
ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız.
Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz."
De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resul olarak gönderilen bir beşerim."
İnsanlara hidayet (Kur'an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, "Allah bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?" demeleri engel olmuştur.


Demek ki neymiş, inanmayanların istedikleri bu mucizeler gerçekleşmemiş.
Devam edelim:


En'am-35. Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek, yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap! Eğer Allah dileseydi elbette onları hidayet üzere toplardı. O halde sakın cahillerden olma.

Ne diyormuş Allah:
"Benden sana mucize falan yok. Gücün yetiyorsa kendin yap. Cahillerden olma."


Peki bu yalanların sebebi ne?
Sebep, hicretten hadislerin yazımına kadar olan 200 yıllık süre içinde insanların yavaş yavaş yeniden putperest adetlerini benimsemelerinde, yalan-yanlış abartmalar uydurmalarında, Muhammed'i putlaştırmalarındadır.
Musa'nın kavmi 2-3 aylık boşlukta buzağıdan bir put yapar da, Muhammed'in ümmeti yapmaz mı? Muhammed'i kainatın efendisi bile yapar.

Turan Dursun özellikle bu putçu, hadisçi, sünnetçi yobazların ipliğini pazara çıkarmıştır. Bugün "sadece Kur'an" diyenlerin ve Kur'an'ı çağa uygun yorumlamaya çalışanların dahi kaynağında Turan Dursun etkisi vardır.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 15-06-2008, 20:38
sargon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sargon sargon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Acaba ayin bolunup yere dustugu iddiasini ortaya atan Turan Dursun mu, yoksa Kuran mi? Son yillarda Kuran yanlis cevriliyor, dogrusunu biz cevirdik diye ortaya cikanlar, kendilerinin de sacma buldugu yerleri ceviriler sirasinda guya duzeltiyorlar. Ama gunes balcikla sivanmadigi icin, alttan piril piril bir sekilde ayin nasil bolundugu gercegi (!) ortaya cikiveriyor. Buyrun uc onemli tefsircinin Kamer olayi ile ilgili gorusu.

Elmalılı:

Haber meşhurdur, sahabeden bir hayli kimse rivayet etmiştir. Bunlar arasında Hz. Ali, İbnü Mes'ud, İbnü Abbas, Huzeyfe, Enes, Cübeyr b. Mut'im, İbnü Ömer ve daha başkalarını sayabiliriz. Gerçi İbnü Abbas ve Enes gibi bazıları bu olaya bizzat şahid olmamışlardır. Zira İbnü Abbas henüz dünyaya gelmemişti, Enes de Medine'de o sıralarda dört beş yaşlarında bulunuyordu. Fakat âyetin tefsirinde olayı sahih olarak rivayet etmişlerdir. İbnü Mes'ud, Cübeyr b. Mut'îm ise bizzat şahid olarak rivayet edenlerdendir.

Buharî İbnü Mes'ud'dan şu rivâyetleri nakleder:

1) "Resulullah (s.a.v)'ın devrinde ay iki parçaya ayrıldı. Bir parça dağın üstünde bir parça da dağın ardında idi. Resulullah: "Şahid olun" buyurdu.

2) "Ay yarıldı, biz peygamberle beraberdik, iki parça oldu, bize şahid olun, şahid olun buyurdu." Buharî'de İbnü Abbas'tan yapılan bir nakil de şöyledir: "Peygamberin zamanında ay ikiye ayrıldı". Enes'ten de bir rivayet vardır. "Mekke halkı, kendilerine bir âyet gösterilmesini istediler. Peygamber de ayın yarılması mucizesini gösterdi, ay iki parçaya ayrıldı." Müslim'in ise İbnü Mes'ud'dan yaptığı rivâyetler şöyledir:

http://www.biriz.biz/kuran/kamer/kamer.htm#1

Mevdudi:

Özetlersek, Kur'an'ın ayetlerinden, Ayın yarılması hadisesinin vukû bulduğu, yani Ayın yarıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim, bu konuda gelen rivayetleri dikkate almasak dahi, Kur'an'ın kendi ifadelerinden bile, bu olayın vuku bulduğunu anlayabiliriz. Yine, hadis ve tefsir kitaplarının bu olayın vuku bulduğunu bize aktardığını belirtmeliyiz. Bu rivayetler, Buhari, İbn Cerir, Beyhaki, Taberani, İbni Merduye, Ebu Naim el-İsfehani gibi bir çok muhaddisten Hz. Ali, İbn Mes'ud, İbn Abbas, İbn Ömer, Huzeyfe, Enes b. Malik ve Cübeyr b. Mutim gibi bir çok sahabe kanalıyla nakledilmiştir. Bu sahabelerden üçü (İbn Mes'ud, Huzeyfe ve Cübeyr) hadiseyi bizzat görmüşlerdir. İki sahabeden biri (İbn Abbas) o dönemde daha doğmamıştı ve diğeri (Enes b. Malik) küçük bir çocuktu. Ancak her ikisi de Hz. Peygamber'in (s.a) sahabesi olması nedeniyle, bu bilgilerini diğer sahabelerden almış olmalıdır.

Seyyid Kutub:

Ayın ikiye bölündüğüne ve Arapların bu olayı gözleri ile gördüklerine ilişkin bilgiler çeşitli kanatlardan geliyor. Bu bilgiler olayın meydana geldiği konusunda ortak noktada buluşurlar. Fakat bir kısmı olayı ayrıntılı biçimde anlatırken başka bir bölümü ona kısa biçimde değinmekle yetiniyor. Şöyle ki:

İmam-ı Ahmed'in Muammer yolu ile Katade'ye dayanarak verdiği bilgiye göre sahabilerden Enes b. Malik bu konuda şöyle diyor: "Mekkeliler Peygamberimizden bir mucize göstermesini istediler. Bunun üzerine ay, Mekke'de iki kez ikiye bölündü. Olay üzerine Peygamberimiz "Kıyamet anı yaklaştı, ay ikiye ayrıldı" ayetini okudu: '

Ayrintili tartisma icin:

http://www.turandursun.com/forumlar/...FCnd%FC&page=5

Ayin yarilacagi degil yarildigi soylenmistir. Bunu degistirmeye calismak bosa bir caba. Aya giden astronotlarin kazmayi ayin beline indirip sakka yapmasi da isin sakasi sanirim. En azindan bana saka gibi gorunuyor.

"Daha önce ben televizyona bakıyordum, şimdi televizyon bana bakıyor
Mısırlı bir gösterici
http://sargon.blogcu.com/

Konu sargon tarafından (15-06-2008 Saat 20:42 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 15-06-2008, 20:46
Reha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Reha Reha isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 14 Jun 2008
Mesajlar: 55
Standart

Çevir kazı yanmasın mantığıyla yazılmış tamamen durumu kurtarma maksatlı ve desteksiz bir yazı olmuş.

Neymiş kuranda bunun rivayeti varmış.Arkadaşlar bir kere olsun şu olayları olay tarihi geçmeden yakalayamıyor olmanız,hep iş bittikten sonra zorlamalı bir şekilde kuranı ona uydurmanız dürüstlüğünüzün seviyesinin açık örneğidir.

Hem madem orada aya çıkış tarihi ve toprağı sürme gibi şeylerden bahsediyordu da neden o tarihtekileri görmelerine rağmen inanmayıp muhammedi büyücülükle suçlama konumuna sürüklüyor?

"Abdullah İbn Mes'ud anlatiyor: Peygamberle birlikte Mina'daydık. Birden ay iki parçaya bölündü. Bu parçalardan biri, dağın arkasında, biri de dağın beri yanında kaldı. İşte o sırada Peygamber. Bakın da tanık olun!' dedi." (Bkz. Buhari, es-Sahih, aynı yer; Müslim, e's-Sahih, aym yer, hadis no: 2800.)

Şimdi bu hadisi baz alırsak olayın ileride aya çıkılıcak ve oradan numune alınacak gibi bir açıklamasının samimiyeti olamaz.Ancak saftorik müslümanların kendilerini sözde bilimsel kandırmalara ve Ö.Çelakıl zibidisinin onların beyinlerinin iğfaliyle sonuçlanacak bir takım maddi çabalarının sonuçları anlaşılabilir.Başka bir şey değil.

Boşuna uğraşmayın.Turan Dursuna sizin çamurlarınız iz bırakmaz.

Saygılar...

THeGoDiSNoWHeRe

Konu Reha tarafından (15-06-2008 Saat 21:15 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 15-06-2008, 21:35
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart

AY'A ÇIKIŞ TARİHİ KUR'AN'DA YAZIYOR MUYDU?
Kur'an-ı Kerim'de yer alan Kamer(Ay) suresinde gelecekte Ay'a gidileceğine dair işaretler yer almaktadır. Kamer kelimesinin Türkçe'deki karşılığı Ay'dır.
"Ay" isimli bu sureden Kur'an'ın sonuna kadar tam 1389 ayet geçer. Hicri takvimde 1389 yılı, Miladi takvime göre 1969 yılına denk gelmektedir, bu da Ay'a çıkış tarihidir. (Hicri 1389=Miladi 1969
Bu iddiayı öyle sık duyuyoruz ki, aklıma hep niye kamer suresinden kur'an'ın sonuna kadar olan ayetler sayılıyor da, kur'an'ın başından Kamer suresine kadar olanlar sayılmıyor diye geçirirdim. Bir de niye Nail Armstrong'un aya ayak basış tarihine göre ayarlı bu da Yuri Gagarinin Ay'a gidiş tarihine göre ayarlı değil diye düşündüğüm de olurdu.

Neyse, bu akşam kendime yine bu soruları yeniledikten sonra online kur'an'ı açtım ve üşenmeden surelerin ayet sayılarına baktım.

sayın stratejik,
kötü haberi benden mi almak isterdiniz, yoksa "yok siz vermeyin, ben üşenmeden kamer suresinden kur'an'ın sonuna kadar olan ayetleri sayarım" mı dersiniz?

Cevabınız ne olursa olsun, saymaya üşenenler için gerçekleştirdiğim bu amme hizmetinin sonuçlarını açıklamazsam içimde kalacağından açıklıyorum.

Kamer suresinin başından kur'an'ın sonuna kadar 1470 ayet var.
Kamer suresinin sonundan kur'an'ın sonuna kadar 1415 ayet var.
Diyanet meailindeki bilgileri esas aldım. Aha bu da linki ==> http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=...e&kid=1&sid=54

1415 - 1389 = 81 (fark)
Kamer suresini mucize olarak göstermeye kalkışanın mucize aramadan önce ilk okul öğretmenini bulup toplama işlemini yeniden öğrenmesinde şiddetle fayda olduğu düşüncesindeyim.

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 15-06-2008, 21:39
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart

Kamer suresinin başından kur'an'ın sonuna kadar 1470 ayet var.
Kamer suresinin sonundan kur'an'ın sonuna kadar 1415 ayet var.
Diyanet meailindeki bilgileri esas aldım. Aha bu da linki ==> K.C

SEVGİLİ K.C, senin yaptığını çorumlu'lar bile yapmaz ne güzel uyuyorduk. bizi niye uykumuzdan ettin

sorun cahil olman değil , kendini alim sanman
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 16-06-2008, 16:36
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Turan Dursun'un hadis'le ilgili açıklamaları ise kesinlikle doğrudur.
Böyle bir astrolojik olay olacak dünya çapında. Ama bunu ne hikmetse Enes b. Malik, Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Ömer, Cübeyr b. Mut'im, Ab*dullah b. Abbas ve Ali görecek sadece.
Asıl buna yuuuh!
Iman iste, insanda akil mi birakiyor? Dinlerin cogu da, hep akilla degil, kalbinle inanacaksin diye diretir ya; bu sanayiyi yaratanlar da farkinda akla yatkin olmadigini butun bu masallarin.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 14-08-2008, 06:48
_son_darbe_ _son_darbe_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 14 Aug 2008
Mesajlar: 12
Standart

yerin içine (inebilecegin) bir delik, ya da göge (çikabilecegin) bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin!Allah dileseydi, elbette onlari hidayet üzerinde toplardi.(Bir mucize Allah isteseydi olurdu enam-37 de açıklanımış)37 - Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli degil miydi?" De ki: "Süphesiz ki Allah, bir mucize indirmeye kâdirdir, fakat çoklari bilmezler". İnanmak için mucizeye bağlı mı kalmak lazım? zaten ortada indirlimiş kitap var,ayet var.Başka mucizeye gerek var mı? enam-39 39 - Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanliklar içinde kalmis sagir ve dilsizlerdir. Allah diledigi kimseyi sasirtir, diledigi kimseyi de dogru yola koyar. Pante dilerim ayetleri bütünlük içinde okursunuz o zaman anlamanız daha kolay olur...

~Ömrün kisa ise;ebedi bir ömrün var,merak etme.~
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 26-08-2008, 18:06
yucemanitu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
yucemanitu yucemanitu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jun 2008
Mesajlar: 3.591
Standart

Pante de senden farklı bi şey demiyor ki. Mucize gösterilmemiş o da bunu diyor.

SAPERE AUDE!
"Cehennemliklerin en hafifi azaplısı ayaklarına ateşten iki nalın giydirilmiş olan kimsedir. Bu nalınlar o kimsenin beynini tıpkı bir kazan gibi kaynatırlar. Kulakları kor, azı dişleri kor ve kirpikleri yalazdır. Karın boşluğundaki iç organları eriyip ayaklarından akar. Bu kişi en hafif azaplı cehennemliklerden biri olduğu halde en ağır cehennem azabını çekenlerden biri olduğunu zanneder." (Müttefekün Aleyh)
"Onların derileri pişip yandıkça azabı duymaları için onlara yeni cilt giydiririz." (Nisa; 56) Hasan-ı Basri şöyle demiştir: "Onların derileri günde yetmiş bin kere yanar ve yenilenir."
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin alt çeneleri göğüsleri üzerine iner, üst çeneleri de alınlarına kadar çıkar. Bundan sonra sırıtan bir kelle halinde kalırlar." (Tirmizi)

Allah işkence edenlerin en hayırlısıdır.
http://kloroben.blogspot.com/

http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/malumat-i-siddik
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Turan Dursun'un Son günlerinden Bir Kesit my-zone Turan Dursun 20 01-08-2018 11:48
Turan Dursun'un Eğitimi korelmis Turan Dursun 16 15-05-2015 00:25
Turan Dursun'un Tüm Eserleri tardu Turan Dursun 1 22-06-2010 13:56
Turan Dursun'un akibeti hyt İslam 32 16-10-2005 15:45

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:32 .