Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #41  
Alt 29-08-2020, 23:59
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

1.) öznel salt kişiden, kişiye değişen demek değildir, kişiye bağlı olarak değer biçilmesidir de. Kişiden kişiye farklı olması ,ifadesi de, kişiye görelik esaslıdır(yani, nesnel veriye göre değil). Kişilerin değer, paye biçtikleri yer de zihindir. (aslında bu öznelden ziyade, ÖZNELLİĞİN tarifidir...
2.) (felsefe) özneye ilişkin olan, öznede oluşan, nesnelerin gerçeğine değil, ferdin düşünce ve duygularına dayanan, sübjektif
https://tr.wiktionary.org/wiki/%C3%B6znel

Sanal ise, öznenin, zihninde oluşturduğu(! tasarı) görüntü ve bununla birlkikte etkleri gerçekmiş gibi hissettiği, düşünce, duygu durumu da SANAL kavramını tamamlar(öznel).

Basit ve net olarak zaten, onlarca kez açıklandı. Etkilerin nesnel olması başkadır, etkilerin nesnel olması ile zihinlerde kurgulanan veya tasarımlanan(o an zihin tarafından oluşturulduğu için tasarımdır!) tezahürün öznel olması başka...

Örneğin Superman'in çizgi filmini izliyor olalım. Tabi ki çoğumuz baktığında, Superman'in hareketleri, davranışları vs insanidir, hepimiz ekranda Superman gördüğümüzde, hemen, hemen aynı tezahürü oluştururuz, bu Superman'in nesnel olduğu anlamına nasıl gelmiyorsa, aynı biçimde, farklı etkilerin iletimiyle oluşturduğumuz tezahürlerinde nesnel olduğu anlamına gelmez.
Demek ki, ifade de yine E GÖRELİK KAVRANMALI, e-göreliği çözemediğimiz cümleleri, ya anlayamayız ya da çoğunlukla yanlış anlarız. 10 mesaj oldu hala yanlış anlaşılıyor.
Superman'in öznel olası başkadır, kişilerin nesnelliği başka. Suje... Fenomen ifadesi de, dış dünya, yani öznenin, zhininden bağımsız dünya, fiziği kavramak gerekir, nesnelliğin, objektifliğin ilgili olduğu alan...

Bu "SANAL GERÇEKTE olabiliriz" düşüncesinin neden zan, inanç olduğu ve zaten bu iddianın kendisinin dayanak olarak ZANNI esas aldığı, zaren sanal kavramının da, sanmak fiilinin oluştuğu koşulalrla ilgili olduğu, bu iddiayı akıl-mantık süzgecinden geçirdiğimizde, mitolojik, astrolojik olduğuna dair madde, madde yazdım. Yani neresinden tutarsak tutalım, bir değer elde edemiyoruz.

Ayrıca bu iddianın söylemi, savunu biçimleri SAHTE-BİLİM esaslı ve bilimsel yöntemlere de ters. Tabi iddiayı, bazı nedenlerle inceleyemedik ve sahte, sözde-bilim söylemlerine gelemedik.

Growe, sahte-bilim ile bilimi nasıl ayırabiliriz sorunu için, çeşitli kriterler dile getirken, konuyla ilgisi bakımından, alıntılıyorum(mantıksal olarak yanlışlanabilse dahi, ki bu yanlışlama ifadesini, darkafalı Popper gibi düşünmemek gerekir, iddianın biçimi değil, doğrulama-yanlışlama meselesi, biçimle değil, içerikle -delille- ilgili ele alınır ve bilimselliğin en önemli kriteri sınamaktır, sınanbilirliktir - nesnel olarak, gözlem, deney ve iddialar gözlem ve deney verilerini sunmalı ve açık olmalıdır).

"Karşı delillerle çürütülemeyecek şekilde tasarlanmış olması, başka bir ifadeyle, her ne kadar mantıksal olarak yanlışla-nabilir olsa da pratikte çürütülememesi (irrefutable)"


Tabi çürütlememesi demek, illa çürütülürse demek değildir, iddianın, eleştiriye -nesnel delillerin yokluğundan hareketle-, sınamaya kapalı olması durumu. -bilim doğrulayarak ilerler, her doğrulama-yanlışlama ise sınamayla ilgilidir, her yanlışlama, bir doğrulama, her doğrulama, bir yanlışlama niteliği taşır-içkin. Bu anlamda bana göre doğru kelime "sınanabilirlik" olmalı, kısaca gözlem-deneye imkan verebilmeli, nasıl söylediğinden ziyade, öncelikle, ne söylendiği, neye dayanarak söylendiği önemsenmeli...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #42  
Alt 30-08-2020, 23:59
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

Bilimde sınanabilirlik vardır sınanabilirliğin bilimin 4 yasasından biri olması hasebiyle Popperin yanlışlanabilirliği gereksiz kötü tekrardır.


Konuya minik bir katılım.
Spartaküs mükemmel emek dolu yazılarını ilgiyle okuyorum.tşk.
Alıntı ile Cevapla
  #43  
Alt 31-08-2020, 08:21
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

xcan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilimde sınanabilirlik vardır sınanabilirliğin bilimin 4 yasasından biri olması hasebiyle Popperin yanlışlanabilirliği gereksiz kötü tekrardır.


Konuya minik bir katılım.
Spartaküs mükemmel emek dolu yazılarını ilgiyle okuyorum.tşk.
Teşekkürler xcan.

Adı geçmişken, sahte-bilim için de, Popper'ın mantığı destek olabiliyor.

Yılzdıztozu, Neil Tyson'dan bir alıntı yaptı örneğin,

''Keşke simülasyonda yaşamadığımıza dair bir kanıt görebilseydik, ama böyle bir kanıta sahip değiliz.''


Bu ifade bilimsel düşünme yöntemine ters. Mantık olarak da, felsefe açısından sorunlu.

"Keşke Zeus'un varolmadığına dair bir kanıtımız olsa idi"
dersek, buradaki "keşke", hem pişmanlık söylemidir hem de kabul söylemidir, daha başından sorunlu ve daha başından ideolojik bir duruş. "keşke" olmasaydı, ama var demek(kanıt?)...

Diğer sorunda, sanal gerçekte yaşadığına dair kanıt yerine, yaşamadığına dair kanıttan söz etmektir, "gözlem, kıyas ve sınanabilirlik" şansı tanımayan iddia, bilimsel değildir.

Yıllar önce verdiğim bir örneği tekrar edebilirim;
- Korkuluğun amacı nedir?
- Kuşları korkutarak ürünleri korumak.
- Gerçekten de korkuluğun böyle bir amacı olabilir mi?
- Kuşları korkuttuğuna göre demek ki, bir amacı var.
- hayır, korkuluğun bir amacı yok, amaç edinebilir niteliklere, zihine sahip değil, ancak kuşların, korkuluğu insana benzeterek, korktuğunu biliyorsun ve kuşları korkutmak ve uzak tutmak, korkuluğun değil, senin amacın. İşte korkuluğun böyle bir amacı yokken, sanki böyle bir amacı varmış gibi, korkuluğa amaç yüklemen, özneldir... Kuşları uzak tutma amacı sana, korkuluktan korkmak ise kuşlara ait, korkuluğun korkutmak gibi bir amacı yok
- Özneldir diyemezsin çünkü korkuluk ve kuşlar nesnel
- Korkuluk özneldir demedim, öznel olan, korkuluğun kendisine kuşları korkutmak gibi bir amaç yüklemiş olmandır. Korkuluk kendinde böyle bir amaca sahip değil, o amaç senin, korkuluk ise araç. Senin bu amacını, korkuluğa yüklemen özneldir ve ayrıca hatadır...


İşte sanal gerçeklik söylemimiz, sanki gerçekmiş gibi yüklediğimiz anlamdır, orada gerçekte ve aslında, kendinde şey olarak hiç bir mekan ve karakter, içinde olabileceğimiz uzay-fizik bulunmuyor.. İşte bu yüzden sanal diyoruz, yani aslında-gerçekte var olmayan, uzay-fiziğe eşitleyemeyeceğimiz, ancak zihinlerimizle tasavvur edebildiğimiz ve zihinlerimizde oluşturduğumuz için... Bu tür basit detayların farkında olmayan insanlar, kavram kargaşası yaşıyor, örneğin en basit örnek, dijital ile sanalı karıştırıyor...

İdeolojik etkilerle de, seçici davranılarak öne çıkartılan Popper etkisi, bilimsel yaklaşımı ters-yüz ediyor.

Bu konuda Kuhn'ı tavsiye ederim.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #44  
Alt 31-08-2020, 18:10
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Olabilirliğin doğru anlaşılması gerekiyor. Olabilir derken bir şeyin kesin değil ama mümkün olduğunu kastederim. Bu anlamın inançla, zanla ilgisi yok.

Siyahlığa dair kanıt yoksa beyazdır anlamına gelmez. Aradaki gri bölgeler olabilirliklerle dolu.
Olabilirliğin kanıtı, olduğuna ve olmadığına kanıt bulunmamasından geliyor. Bu dolaylı bir kanıt.

Sanal gerçeklikte yaşıyor olabiliriz ifadesi sınanmaya müsait ve sahip olduğu kanıtlarla bu sınanmayı başarılı olarak geçmiş bilimsel bir gerçekliktir.

Sanal gerçeklikte yaşıyoruz veya yaşamıyoruz ifadeleri ise sınanmaya müsait olmayan, bilimsel de olmayan ifadeler.

Şu an Ay yüzeyinde 12 bacaklı uçan zürafalar yaşıyor olabilir. Bu ifade de bilimseldir. Çünkü yaşıyor demiyor, sadece mümkün olduğunu belirtiyor.
Alıntı ile Cevapla
  #45  
Alt 31-08-2020, 19:56
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

Sanal gerçeklikte yaşıyor olabiliriz ifadesi sınanmaya müsait ve sahip olduğu kanıtlarla bu sınanmayı başarılı olarak geçmiş bilimsel bir gerçekliktir.

Yukarıdaki yazıyı doğrulayan,hangi kanıt var,hangi deney,hangi gözlem var ortaya koyarsanız beni irşat edersiniz.
Artı metafizik olarak dahi savunulacak öneme sahip olmayan bu,aptal,gerçekle asla bağdaşmayacak zırva analiz ,şayet doğruysa aşağıdaki önermelerinde biri mutlak doğru olur.
Amacım hakaret değil durum tespiti.
Alıntı ile Cevapla
  #46  
Alt 31-08-2020, 21:58
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Olabilirliğin doğru anlaşılması gerekiyor. Olabilir derken bir şeyin kesin değil ama mümkün olduğunu kastederim. Bu anlamın inançla, zanla ilgisi yok.

Siyahlığa dair kanıt yoksa beyazdır anlamına gelmez. Aradaki gri bölgeler olabilirliklerle dolu.
Olabilirliğin kanıtı, olduğuna ve olmadığına kanıt bulunmamasından geliyor. Bu dolaylı bir kanıt.

Sanal gerçeklikte yaşıyor olabiliriz ifadesi sınanmaya müsait ve sahip olduğu kanıtlarla bu sınanmayı başarılı olarak geçmiş bilimsel bir gerçekliktir.

Sanal gerçeklikte yaşıyoruz veya yaşamıyoruz ifadeleri ise sınanmaya müsait olmayan, bilimsel de olmayan ifadeler.

Şu an Ay yüzeyinde 12 bacaklı uçan zürafalar yaşıyor olabilir. Bu ifade de bilimseldir. Çünkü yaşıyor demiyor, sadece mümkün olduğunu belirtiyor.
Başından beridir sorun da bu. "Olabilir" denmesi, kendi başına anlam ifade etmiyor - kriter açısından. "olabilir" kelimesi kullanılmışsa bilimsel, kullanılmamışsa bilimsel değildir denemez, böyle bir kriter geçerli değil.

Sahte-bilimciler, Popper'ı istismar ediyor, bir yargının bilimsel olup olmadığını, olabilir kelimesini kullanmış mı, kullanmamış mı kıstası belirlemiyor. Ortaya ne koyduğu önemlidir, sınanabilir, gözlemlenebilir, olgusal bir temele dayanıyor mu? "dünya dönüyor olabilir" dememiz gerekmiyor, zira dönüyor ve bu olgudur, o halde "dönmüyor olabilir" durumu da mümkündür zira dünya ve dönme olgusu, nesneldir, dönüyorsa, dönmeme durumu da mümkün olabilir. Demek ki burada olabiliteyi belirleyen, bizim olabilirlik atfetmemiz değil, dünyanın nesnel ve dönüyor olduğu olgusu ve dönmüyor olabilirliğinde ifadesi, iddiası söz konusu olursa, Güneş'in konumuna bakılarak kısa sürede ya doğrulanabilir, ya da yanlışlanabilir.

Kısaca ilgili tespit ve ifadeler, bizi nesnel veri elde etmemizden mahrum kılmıyor ve dahi zaten ilgili ifade gözlem, veri ve ilişkisel çıkarımlara sahip. Kısaca dünya dönüyor olabilir dememiz gerekmiyor, bu bir olgudur ve biz olguları belirlemiyor, açıklama getirmeye çalışıyoruz(teori), olabilir demek olmayabilir demektir de -ki, ifadelerimiz tutarlı olmalı, örneğin gece ve gündüzün nasıl oluştuğunu açıklıyoruz.

Bu tür hataları Popper'da evrim için yapmıştır, evrimi ret eder, 1978'den sonra da kabul eder, ama, evrimi, hipotez olarak görüp, değerlendirmeye kalkar, oysa evrim olgudur, evrim teorisi ise, bu olguyu açıklamak esasıyladır... Aranan esas kıstas olgu zemini olmalı.

Bu halde biz her türlü düşünce, inanç için olabilir diyebiliriz, öyleyse bilgi ve bilimsel ile salt düşünceyi nasıl ayırt edeceğiz? Peki kanı nasıl oluşturulacak? Eğer olabilir dendiği için kabul görecekse, her düşünce, her inanç için de bu kelimeye başvurulabilir, nasıl ayırt edeceğiz???. Olabilir kelimesi kullanılamaz demiyoruz ki, bilimsel öngörüler kadar(ki bu öngörülerde öncüller önemlidir), olağan durumun koşulları ve bu koşulara dayanırlık, tutarlı ve çelişmeyen ilişki de önemli...

Sanal olabilir miyiz? Olamayız, çünkü sanal figür, tezahür, "aslında", olmak vasfına sahip değil

"Şu an Zeus Jupiter de yaşıyor olabilir." Olabilir mi? Olamaz, çünkü Zeus mitolojik bir figürdür, (sanaldır), olabilir kelimesi, mümkün açısından yeterli değildir, aksine olabilir kelimesi, mümkün koşula dayalı ifade edilmelidir, yani baş aşağı duran ifade, ayakları üzerine oturtulmalı ve sebep-sonuç ilişkisi de gözetilmelidir. Olasılık dışı durumlar için, heleki öncüllerin bilgiye dayanmadığı koşulalrda, olabilir denilirse hayali, inanç veya zan olur.

"ŞU AN" diyorsun, bu önerme açısından tutarsızlık içerir. 12 Bacaklı, uçan(Ay atmosferinde uçabilmek için 12 adet kanadıda var demek ki) Zürafa diyorsun, zürafa yeryüzünde evrimleşmiş bir canlı, yeryüzü koşullarında oluşan bir organizma ve böyle bir canlıdan söz edebilme koşuluna hem bu sözde canlı için hem de Ay koşulları açısından sahip değiliz. Mitoloji, masaldan, daima geçerli, mutlak(!) bir ifadeden ne farkı kaldı? Elimizde olasılık koşullarına dair bir bilgi yok-atıfın öncülleri belirsiz-, bize bilimsel zeminde irdeleme şansı tanımıyor, bilgiye dayanmıyor. Kaldı ki, ifaden ve mantığınla, iddian daima geçerli, mutlak ve sabit(!), olmasa hatta olmadığı tespit edilse, olmasının koşulu yokken dahi, olabilir diyor-diyebilirsin, olmamasının kanıtı, olamayacağının kanıtı değildir vs de demeye başlayabilirsin, kısaca eleştirilemez de(bu da diğer bir mesele). Bilimsel zemin açısından, ilk paragrafımdaki "dünya ve dönme olgusu" örneğine bakılabilir.

Eğer her aklımıza geleni, her hayali kurgumuzu olabilir diye sunacaksak, bilimin gereği ortadan kalkar... Olabilir demek, olmayabilir demektir de. Olabilir diyorsak, bu belirsizlik aksini de -olmayabilir- içerir, o sebeple -e bilirlik kullanılır -ki bizi burada ilgilendiren gerçekten, olabilir mi?.

Şu an Zeus Ay'da yaşıyor olamaz. Olasılık dışı. Dikkat edersek, iddia, Zeus merkezlidir, Zeus ise mitolojik bir figürdür.

Bilimsel olabilirlik, olağanlık durumu, koşul içermeli, bu bağlamda olgusal düşünmemiz de gerekir. Bu önemli kriterler hesaba katılmazsa, sonsuza kadar kişiler inanç ve inanmamak arasında sonuçsuzca tartışabilir.

"Şu an Zeus ve Poseidon, Jüpiter'de satranç oynuyor olabilir"

Mitolojik, gerçek-dışı, metafizik figür oldukları halde, "olabilir" dedim, bu ifadem bilimseldir çünkü "olabilir" kelimesini kullanarak, mümkün olabileceğini dile getirmiş oldum söylemi, geçerli bir ifade değil... Oysa bilim NASIL diye soracak, sırf olabilir dendiği için mümkündür denemez -sırf lafa bakılmayacak, söylemin kaynağına inilecek.

Şu an, Ay'da yaşayan, 12 kanatlı Zürafa olabilir miyim?

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (01-09-2020 Saat 18:45 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #47  
Alt 01-09-2020, 16:24
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

xcan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
hangi kanıt var
Renkli topların bulunduğu bir torbadan rastgele seçilen bir topun sarı renkli olması durumuyla ilgili 3 seçenek vardır.

1- Sarı gelir.
2- Sarı gelmez.
3- Sarı gelebilir.

eğer biz torbada sarı renkli topun bulunduğuna veya bulunmadığına dair veriye sahip değilsek 1. ve 2. seçenekler elenir.
bu seçeneklerin elenmesi 3. seçeneği dolaylı olarak kanıtlar.

gayet net ve basit.
Alıntı ile Cevapla
  #48  
Alt 01-09-2020, 17:20
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Jüpiter torbasına ! Elini daldırıyorsun zurafa çıkıyor

Ay torbasına elini daldırıyorsun 12 bacaklı hemde uçan zurafalar çıkıyor.

Bu kadar basit .

Yalnız o torbalara zurafayı koyacak birde IRADE ! Lazım. O da olsa olsa tanrı olur.

Koymadan nasıl olucak dimi. İmkan olanak baglamında evrim devrim desek idelojik olur.

İmkan olanak diye o kadar anlatıyor. Ama işte salak. Ne yapıcaksın? Hoşgörü.
Alıntı ile Cevapla
  #49  
Alt 01-09-2020, 17:49
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Renkli topların bulunduğu bir torbadan rastgele seçilen bir topun sarı renkli olması durumuyla ilgili 3 seçenek vardır.

1- Sarı gelir.
2- Sarı gelmez.
3- Sarı gelebilir.

eğer biz torbada sarı renkli topun bulunduğuna veya bulunmadığına dair veriye sahip değilsek 1. ve 2. seçenekler elenir.
bu seçeneklerin elenmesi 3. seçeneği dolaylı olarak kanıtlar.

gayet net ve basit.

Yukarda verdiğin örnekle

Sanal gerçeklikte yaşıyor olabiliriz ifadesi sınanmaya müsait ve sahip olduğu kanıtlarla bu sınanmayı başarılı olarak geçmiş bilimsel bir gerçekliktir

Cümlesi arasında nası bir bağ kurdun anlıyamadım.
Fikrimi söyleyeyim ,yukarıdaki maddi verilerle ilgili ,yani ayakları yerde.
Aşağıdaki yazının ayağıda ,elide ,beynide yok.

Felsefe ciddi iştir önce normal zeka ,sonra çok birikim ve emek ister.
Aşkın insan olmakta bu çizgiden geçer.
Yani normal bir beyin kel alaka konuşmaz.
30Iq
=felsefe yapmamalı,kağıttan uçak yapmayı dene yıldız şeyi
Alıntı ile Cevapla
  #50  
Alt 01-09-2020, 20:54
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Renkli topların bulunduğu bir torbadan rastgele seçilen bir topun sarı renkli olması durumuyla ilgili 3 seçenek vardır.

1- Sarı gelir.
2- Sarı gelmez.
3- Sarı gelebilir.

eğer biz torbada sarı renkli topun bulunduğuna veya bulunmadığına dair veriye sahip değilsek 1. ve 2. seçenekler elenir.
bu seçeneklerin elenmesi 3. seçeneği dolaylı olarak kanıtlar.

gayet net ve basit.
Doğru, böyle olmalı, yani torba ve toplar olmalı ve torbada sarı renkli bir top da bulunmalı - KOŞUL, olabilite, imkan dahili... Peki torba ve toplar yok ise? Olasılık-dışı, olasız, olasıksız...

Kaldı ki torba, top örneğimiz nesneldir, farazi değildir, ama yine de bilimsel öngörü, nesnel dayanaklara ve öncüllere, koşula dayalı olmalıdır. Şu, şu, koşul mümkündür veya olursa, şu veya bu gerçekleşebilir, olabilir denir ve bu olabilitenin temelinde olgular, nesnel taban ve ilişkiler, kısaca koşul-olanak yatar, farazi değildir ve iddia esaslı değil, ifade esaslıdır, kesin bir ifade veya iddia amacıyla sunulmaz.

Bu tarz iddiacılar ve sahte-bilimciler, tutarsızdır, torba, toplar yok ise bile, yan yatar, çamura batar bir şekilde torba ve toplar gerçek olabilir der, yani daima haklıdır, eleştirilemez ve sınanamaz, asla çürütülemez, bilimsel değildir, uyanıkçadır, ama akıl-mantık dışıdır, zira sarı topun gelme olasılığı, torba ve topun varlığıyla mümkündür, iddia ise, torba ve top var olduğu koşula göre söylenmiştir. torba ve toplar yoksa(sanal olan, nesnel bir varlık biçimi değil, gerçek değil ve aslında yok ise), o halde iddia geçersizdir, ya bir gün, belki(!!!!) olursa gibi ifadeler de, bilim dışı savunulardır -bu başlıkta yapıldı, farkettiniz mi? torba ve toplar varsa, top çekebiliyorsan, sarı topun gelmesi olasılıktır, top yok, torba yok, çekecek özne, çekilecek bir şey yok, eee?

Olasılık dışı iken olabilirlik atfı, bu konu için sık, sık dile getirdiğim gibi mitolojiktir... Sanal olabilir miyiz, olamayız, torba yok, top yok, olabilitenin koşulu da yok, zihinsel olarak tasarımlanan, tezahür,,, nesne değil, imge, t.e.z.a.h.ü.r, belirli oranlarda ise eşleme, benzetme -ama yapan zihinlerimiz, kaynaklarımız ise nesnel...

Hayatında somun ekmek görmemiş birisine ekmek resimi göstermiş olalım, nasıl yorumlar? Diyelim ki, yenebilir ve hamurdan yapıldığını söyledik, işte böylece soyutlamayı gerçekleştirir, böylece zihninde oluşturduğu anlam, eşlediği biçimi, ekmek olarak tanımlar, o an zihninde oluşturduğu anlam, atıf, eşleştirme, zihinseldir ve obje değildir, o zihindeki ekmek düşüncesi, gerçek ekmeğin yerine geçemeyeceği gibi, o zihin dünyasında, gerçekten de bir ekmek bulunmaz ve nitelik taşımaz, atıftır. Ancak kişi sanki ekmekmiş gibi düşündüğü ve ona gerçeklik payesi biçtiği içinde, sanal gerçek ifadesi kullanılır, yani aslında gerçek olmayan ama sanki gerçekmiş gibi düşünülen..

Bu iddia'yı NASIL ele alıyoruz, açık değil mi? Mesele "olabilir" kelimesi ve esas alıp, takıntı etmek değil ki, biz bu iddia için, bu kelimeyi hiç bir zaman esas, dayanak edilebilir olarak almadık-zira dayanak değil!-, biçime değil, kaynak, öncüllere baktık. olabilir ifadesine karşılık olarak da olamaz, çünkü olabilirliğin koşullarına sahip değil dedik, açıkladık. Kısaca torba ve içinde sarı renkli topunda olduğu bir koşul-ortam yoksa, öznenin varlığı, olmayan torbadan olmayan sarı topu çekebildiği anlamına gelmez...

Bir yığın açıklayıcı ifade yeterli değilse, basit bir ifade, sanal olabilir miyiz diye sorabiliyorsan, sanal değilsin...

Sık, sık tekrar ettiğim gibi, bu new age mitolojidir ve yakın gelecekte, bir çok insanı etkisi altına alacak-yeterli veriye sahip olmayan boş beyinler ve düşünme yetileri kazananmış, yeterince irdelemeyen yığınlar-, sahte-bilimcilere maddi-manevi kazanç sağlamaya devam edecek.

ben zihnimde, artık yaşamayan dedemi tezahür etmiş olayım, şimdi orada gerçekten de yaşayan bir dedem mi var? O gerçek değilse, o halde ne(sanal!)? O'nu düşündüm, zihnimde canlandırdım, zihin benim, anılar, hafıza, algı benim, gerçek olan benim, hayalimde oluşturduğum dedem değil (gerçekten de dedem mi? temsili, görüntü mü) ve kendisinin sanal olup, olmadığını soramaz. Şahsına münhasır bir varlık, dolayısıyla "kendinde şeyliği" yok. "Kendinde şey" ifadesi önemlidir ve Hegel, yüz yıllar öncesinde bu detayları kavramıştı ve bu kavramı yerli, yerinde kullanmıştır.

Öznelciliğin en basit ve kaba hatası denir, soyut olanı, somutun yerine ikame etmesidir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:10 .