Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 15-05-2007, 10:52
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Kürtler ve Hz İbrahim

“ Tewrât´ta, hayatın Hz. Adem ve Hz. Havva ile beraber Dicle – Fırat arasında başladığı yazılıdır. Yine Nûh Tufanı Kürlerin yaşadığı topraklar *başlamış, Hz. Nûh dünyayı bu coğrafyadan başlayarak yeniden kurmuştur. Hz. Ibrahim, Hz. Eyyub burada yaşamış. Urartular, Medler burada yaşamışlardır. Dünya medeniyetlerine öncülük eden Mezopotamya medeniyetleri bu topraklarda kurulmuştur

*

Iranlı Şehîd Dr. Ali Şeriâtî, "Medeniyet ve Modernizm" isimli, sadece Islâm dünyasında değil, Batı'da da oldukça ses getiren kitâbında, şöyle diyor: "Düşündürücüdür. Batı, iki nehir arasından (Mezopotamya) hiç bahsetmiyor. Çünkü bahsetse, geliştirdiği bütün teoriler boşa çıkacaktır. Iki nehir arası, medeniyetin ve kültürün beşiğidir. Kürtler, iki nehir arasının bir odağıdır."

*

Aynı kitâbında Şehîd Ali Şeriâtî, Batı Medeniyeti'nin kökeni olan Yunan Medeniyeti'ni kürtlerin yaşadığı topraklardan Yunanistan'a göç eden Kürtler'in kurduğunu iddiâ etmektedir.

*

Yunanlılar'ın "Mezopotamya" , Araplar'ın "el-Cezîre" , Islâm tarihçi ve coğrafyacılarının "Behr'un- Nehreyn" , Kürt şâir ve edebiyâtçılarının "Gülistan" , Şerefhan'ın "cînlerin yurdu" , Tewrat'ın "yeryüzünde hayatın başladığı yer" , Ali Şeriâtî'nin "iki nehrin değil, iki cephenin ( Tewhîd – Şirk ) birlikte aktığı yer" denilmektedir.

Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgeye "Mezopotamya" deniyor. Yunanca olan bu isim, "iki nehir arasındaki ülke" anlamına gelir. Araplar buraya "el-Cezîre" derler. Bu kelimenin anlamı "yarımada" olup, iki nehir ( Dicle – Fırat ) ile çevrelenmiş olan coğrafya, bir "ada" görüntüsü aldığı için böyle adlandırılmıştır. Araplar, Yukarı Mezopotamya'ya "Cezîre'tul- Kûrdî" (Kürt Cezîresi) , Aşağı Mezopotamya'ya ise "Cezîre'tul- Erebî" (Arap Cezîresi ) derler. Bu coğrafyaya Islâm tarihçilerinin verdiği isim ise daha "Behr'un- Nehreyn" Yani, "iki nehir denizi" .

*

Hz. Ibrahim Peygamber, dediğimiz gibi Şanlıurfa (Rîha)'lıdır ve bir mağarada doğmuştur. Şanlıurfa'nın gerçek (eski) adı olan "Rîha" adının "Ibrahim" adından geldiği söylenir.

*

Ibrahim'in bir mağarada doğmuş ve bu mağara bugün halen ziyaret edilmektedir. Gerçekten bir bağ var mıdır yoksa tamamen bir tesâdüf müdür, bilmiyoruz, ama "Ibrahim" adının gramatik açılımını yaptığımızda, karşımıza şöyle ilginç bir tesbît çıkıyor söz konusu tespit kürt bilgeler tarafından oldukça iddialı bir görüştür ve günümüze kadar da gelmiştir: Kürtçe'de "bra" sözcüğü "kardeş" demekken, "him" sözcüğü de "büyük taş, kaya " anlamına gelir. Bu durumda "Ibrahim" ( ya da "brahim" veya "bra-i him" ), "kayanın kardeşi" demektir.

*

Ibrahim'in amcası (veya babası ) olan "Azer" 'in adı Farsça'da "ateş" demektir. Azer, bir görüşe göre Ibrahim'in babası, bir görüşe de amcasıdır. Tuhaftır, "eb" veya "ap" sıfatını Araplar "baba" için kullanırken, Kürtler "amca" için kullanır.

*

Harran" adının nereden geldiğini gelince: "Harran" , Hz. Ibrahim'in kardeşinin adıdır. Qûr'ân'da ve Incil'de anılmıyor, Ama Tewrat'ta zikredilmektedir.

*

Nuhun üç oğlu vardı, bunlar: Sam, Ham ve Yafet'tir. Hz. Ibrahim Sam soyundandır, yani Sami ırktandır. Babası Tarah'tır (Azer olarak da bilinir, Ibranicesi Terah), kardeşi Haran ve oğulları Ismail ve Isak'tır. Tevrat'ta göre Sara'nın oğlu Isakın ikiz oğullarından Yakub sonrada Israil adını alır ve on iki oğullu Israiloğullarının on iki kavmini oluşturur. Bunlardan onu ortadan kaybolur (günümüzdeki Yahudileri kendilerinin kalan iki kavmin torunları addederler), ancak son günlerde on iki kavim tekrar bir araya gelecek diye bir kehanet vardır. Hz. Ibrahim'in Hacer'den (Ibranicesi Hagar) oğlu Sara'nın kıskançlığı yüzünden Hacer ve Ismail Mekke'ye yerleşir ve Arapların soyunun ondan geldiği kabul edilir-

*

Hz. Îbrahim Kur'an-ı Kerim'de bildirilen peygamberlerdendir: Oğulları, Ismail ve Ishak aleyhisselam'dan ziyade soyundan daha birçok peygamber geldiği için «Ebü'l enbiya» (peygamberler babası) da denilmiştir. Israil oğlu olan Hz. Ishak, Arap kavmi ise diğer oğlu Hz. Ismail'den türemiştir.Böylelikle Hz.Muhammed' te Hz.Ismail soyundandır. Babasının Âzer'in mi, Târuh'un mu olupolmadığı hakkında ihtilaf vardır. Bir rivayete göre annesinin ismi Emile'dir . Hz. Ibrahim Hz.Muhammed in dedelerindendir…

*

Görüldüğü gibi Kürtler semavi dinleri ve liderlerinden çok uzak değildirler hatta kaynaklar doğruysa oldukça ilgililerde...Ne dersiniz…?

*

Kaynakça:

- Kur'an-ı Kerim ve açıklamalı Türkçe meali, Kral Fahd Matbaası, Medine-Münevvere, 1992

- Heyet, Peygamberler tarihi ansiklopedisi cilt: 2, Hakikat kitabevi, Istanbul, tarihsiz

- Heyet, Dini terimler sözlüğü cilt: 1, Hakikat kitabevi, Istanbul, tarihsiz

- Ibrahim Sıddık Imamoğlu, Büyük dini hikayeler, Osmanlı yayınevi, Istanbul, 1980

- Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak dini Kur'an dili, Cilt:3, Azim yayınevi, Istanbul, tarihsiz

- Mevlâna Hâlid-i Bagdadi, Herkese lâzım olan Iman, Hakikat yayınevi, Istanbul, 1993, Hakikat Serisi: 3. Cilt

- Imam Muhammed el-Gazâli, Ihyâu' ulûmi'd-din, (Tercüme: Mehmed A. Müftüoglu, Nesre hazırlayan: A. Fikri Yavuz), Cilt: -1, Tuğra neşriyat, Istanbul, 1994

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15-05-2007, 11:12
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

İbrahim için başka bir kaynak.

* * *http://www.hermetics.org/Abraham.html
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 15-05-2007, 11:19
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Abraham gerçekten Hindu tanrısı Ram mıydı? Ram ve Abraham muhtemelen ya aynı kişiydi veya aynı kavimdendi. Örneğin "Ab" veya "Ap" Keşmir dilinde baba demektir. Prototip Yahudiler Ram'a "Ab-Ram" veya "Baba-Ram" demiş olabilirler. Brahm kelimesinin de "Ab-Ram"dan geliştiği de düşünülebilir, ama tersi değil. "İlahi merhamet" Keşmir dilinde "Raham"dır [Rahmet, Rahim, Rahman??] ve bu da Ram'dan türemiştir. Dolayısıyla, Ab-Raham = İlahi Merhametin Babası. İbranice'de Rakham = "İlahi Merhamet". Ram ayrıca da İbranice'de "yüksek makamlı lider veya hükümdar" anlamına gelir. Vedic Age'de çıkan "Traditional History From the Earliest Times" ("En Erken Devirlerden Geleneksel tarih") makalesinin yazarı Hint tarihçi A.D. Pusalker, Ram'in M.Ö. 1950 yılında hayatta olduğunu yazıyor, bu da Hint-İbraniler ve Hint-Arilerin Büyük Tufandan beri Hindistan'dan Orta-Doğuya göçü gerçekleştirdikleri döneme rastlar. :? *:? *:?

8O *8O Bayan Shendge'nin araştırmaları Hebron'daki Abraham ve Sarai mezarları gerçekten Brahm ve Saraisvati'ninikiler olduğu inancımı iyicene güçlendiriyor. Bizim Abraham anlaşılan bir rahipti, belki de Abu-Rahmu (Adem ve Hava) kültünün kurucusuydu ve tektanrılı dinini Batı Asya'ya taşıdı. Kendisi ve Sarai yurtları Hindistan'da ilahlaştırılmalarına karşın Yahudilikte insan olarak anılmışlardı.

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 15-05-2007, 12:06
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Sevgili Tewderi

Ben Özgür_Beyin'in verdiği linkin incelenmesinden yanayım...

Neden mi? Abraham oraların yerlisi değildir. Şahsen ben çok uzatmak istemiyorum, sonra detaylandırırız...

Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım.”
Yaratılış 17:8


Nemrud ile İbrahim aynı döneme ait değillerdir...

11 Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.
14 Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.


Buda sünnet'in kulağa küpe takmak gibi bir emare olduğu noktasıdır..

"19 Tanrı, “Hayır. Ama karın Sara sana bir oğul doğuracak, adını İshak koyacaksın” dedi, “Onunla ve soyuyla antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim."

O dönemde uygarlığın beşiği Hindistan'dır, teolojinin(din bilim) beşiğide Hindistandır ve Hindistan sürekli batıya göç vermektedir, Hitit, Yunan, Anadolu göçleri... vs... Aslında ikinci dönem Arya Mitolojisi yani İran'da geliyor.

O linki belkide 3 kez okudum, arkeolojik bulgularda bunu doğrular düzeydedir... Ciddiye almak gerekir diye düşünüyorum...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 15-05-2007, 12:35
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Gelelim Aryan'a yani Zerdüşt etkisine yani Med etkisine..

Burada çok fazla milli bir etki peşinde koşmak doğru bir tutum olamaz, zaten hiç bir dönemde olamaz çünkü o dönemin toplumsal karakteristiğini dini aidiyetlikler kısaca ümmet belirler.

Tevrat MÖ 6. Yüzyılda yazılmaya başlanmıştır, gökten yazılı inen hiç bir şey yoktur, sonrakilerinde ağaç kabuklarına yazılması, ve sözde duyduklarım dediğini iddia ettiği şeylerde biz onların yalancısı olduğumuz gibi...

Burada O dönemde MÖ 6. Yüzyıl bölgeye hakim Kültür Med kısaca Pers İmparatorluğudur ve İbrahim'den neredeyse 15 yüzyıl sonradır...

İbrahim dönemi başlangıcına kadar, Bölegeye Akad'ların yani Babil'in hakim olduğu görülür. Sümerler gibi onlarda dağ ötlerinden gelen Gutiler ile mücadele etmişlerdir ki, Gutiler bazı araştırmalarda Kürtlerin atası olarak ifade edilir.... O dönem Egemen kültür değillerdir, Zagroslardan gelerek MÖ 2100 ler civarı, Akad devletini yıkarlar ama egemen kültür olabilecek kadar uzun boylu kalamazlar, çünkü yerleşik değillerdir, yerleşik kültürleri yoktur....
Yine o bölgede (bilhassa Musul) Akad kültürü Asurlular ile egemen kültür haline geliyor, MÖ 19 yüzyıl... Yine Akad dönemi Kenan ülkesi(israil) egemen kültür Fenikelilerdir ve arkeolojik kazılar göstermiştir ki, Fenikeliler sonrası bölge uzun dönemler Babil(Sümer mitolojisi, bereket kültü), Pers, Mısır, Roma egemenliği altındadır.... Sürekli bir etkileşim süreci yaşamıştır ve sürekli bir KURTULUŞ ümidi ile yaşamışlardır... İbrahim bu kurtuluşun Miti, Musa bu kurtuluşun Miti olabilir ama İbrahim'i oranın yerlisi yapmaya kafi değildir...

Zaman çizelgesi... Med'leri MÖ 6. Yüzyıllarda görebilirsin. Aryan, İran kültürü....

http://tr.wikipedia.org/wiki/Pers_%C...ratorlu%C4%9Fu


MÖ 6. Yüzyıllarda o bölgelere egemen olan Zerdüşt kültürüdür ve Medler İbranilere özerklik tanımışlardır, ayrıca KUTSAL KİTAP Zerdüş geleneğinden gelir ve yahudilerin Tevrat yazını MÖ 6. Yüzyıla tekabül eder, Avesta Vendidad, Zerdüşt külütüründe kutsal kitaptır Sümer'in bereket Kültünden, babil'in mitolojisinden, Mısır'ın tek tanrısı etkisinden(Akhenaton), İran'ın Zerdüşt dininden, Roma'nın kültüründen etkilenmişlerdir...
Babil ve İskender dönemi ve en son Roma dönemi özerk değillerdir, esir bir toplumdurlar ve her an uzak bir yerlerden gelecek bir kişi onlar için tanrısal motif, bir kurtarıcı olabilir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 15-05-2007, 14:49
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Sevgili Hz Spartacus,

Sizlerin bu konuya katkıda bulunması gerçektende konunun gidişatı ve zenginleşmesi için çok önemli idi . Daha önce Merwe adlı üyemizin açmış *olduğu bir başlıkta bu konu uzun uzadıya tartışılmış ve sizlerin orada ki bir mesajı dikatimi çekmişti..

"Abrahamın bu bu kadar kısa bir yaşamda bu kadar büyük bir coğrafyada yaşaması mümkün değildir. Abraham Hindu dinin rahiplerine verilen bir lakaptır.." *

Abraham (brahim,İBrahim) bu kadar büyük bir coğrafyada (bir hindistanda bir mısırda ,bir iranda ,bir harranda,kudüste) *yaşamış ve bu kadar tanınmış olması imaknasız gibi görünüyor.

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 16-05-2007, 02:22
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Sevgili Spartacus, Tevrat'ın yazılım başlangıcı daha geç tarihtir. Yazılımının başlangıcının M.Ö. 1200 lere tarih-
lendirilmektedir.Bbazı kaynaklar yazılımının sonlandırılmasını m.ö. 100 yılına kadar sürdüğünü söylemektedir.
* İsmet Zeki Eyüboğlu ise'' Musa ve Yahudilik'' adlı kitabında yazılım sürecini yaklaşık 750 senede olduğunu yazar.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 16-05-2007, 09:41
hiramusta hiramusta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 May 2006
Mesajlar: 1.919
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Arkadaş bu güzel tartışmayı ilgiyle takip ediyorum...Konu Musa ve Tevrat'a ve onun yazılmasına doğru kaydığı için de birşey eklemek istiyorum....Arkadaşlar Kur'an'da Davud'a Zebur'u,İsa'ya İncil'i verdik şeklinde birçok ayet bulunmaktadır.Ancak dikkatinizi çektimi bilmiyorum,Musa'ya Tevrat'ı verdik şeklinde tek bir ayet bile bulunmamaktadır.Kur'an Musa'ya sadece Kitap ve levhaların verildiğinden bahseder.Ayrıca Maide suresinin 44.ayetinden de Tevrat'ın bir Peygamber değil birçok Peygambere inzal olunarak tamamlanan bir kitap olduğunu anlıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 16-05-2007, 12:28
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Evet olabilir Sevgili Özgür_Beyin...

Yalnız arkeolojik kaynaklar Kutsal Bir Kitap olarak yazılmaya başlanmasını MÖ 6. Yüzyıl olduğu yönünde daha doğrusu bir çok yazılı ve sözlü(ilahi asıl kaynak bu) kaynağın derlenmeye başladığı yüzyıl olarak. Ve yazımın ise MÖ 4. Yüzyılda bittiği, MÖ 100 yılına kadar sürmediği yönünde çünkü çıkartılan Grek Kopyalar MÖ 4. yüzyıla ait. Süryanice, latince olarakda MÖ 4. yüzyılda bulgulanmış, kopyalar ise günümüzdeki ile %99 uyum içinde...

Evvel uygarlıklar yazının bulunmayışı dönemindeki sözlü bilgi aktarımı geleneğini, yani sözlü okumayı kullanmışlardır. Bunlara ilahi deniyor ve insanlık bir müddet yazı olmadığı için İlahiler ile geleneklerini, nesil aktarımını, hafızayı, kutsal metinleri yaşatmışlardır. Dini motiflerde sembollerin öne çıkmasının ana kaynaklarından bir tanesininde Yazı olmadığı ama bunun yerine şekil sanatının gelişmiş olmasına bağlıyorum. Zaten insanlığın ilk kullandığı yazılarda alfabe yoktur, şekil vardır, resmetmek vardır o halde Tanrı yazılamayacağına göre şekillenmiş, sembollerle betimlenmiş yada heykellerle ifade bulmuştur, dolayısıyla sembollerin temsil ettiği şeyler kutsal olunca onlarda kutsallaşmış(PUT) .
Bu nedenle Kutsal olanın tasviri, yada kutsal olanın temsili, şekiller yada belirli şekillere sokulmuş çamur vs olmalı. Sembolizmin kaynağını ise yine ben buraya bağlıyorum. Tanrıların heykellerine(idol) kadar....

BU arada unutmuşum, KUR'AN da böyle bir semboldür... Belirli bir dokunulmazlığı, duygusu vardır..


Alfabenin ilk kullanımı ise en azından o coğrafyada Fenikeliler de görülüyor, yani İbrahimi geleneğin(!) *bir yabancı olarak gittiği kültürel yapı.
Fenike alfabesinde sesli harfler yok, bu nedenle o dönem İbranicesinde sesli harfler bulunmuyor, dolaysıyla MÖ 6. Yüzyıl yazınında Tevrat olarak girilen derlemede yine sesli harfler yok, sesli harflerin olduğu kaynak ise diğer kaynaklar..

Kısaca tüm kaynakların, ilahilere kadar derlenmeye geçildiği dönem MÖ.6 Yüzyıl ve bir çok kaynak, öykü, mit, destan, küçük metinler vs tek bir kitap altında toplanıyor... Ortaya Tevrat çıkıyor.
-----------------------------------------------------------------------------------

Yahudi yaratılış masalında, Sümer etkisi görülür. Oysa Sümer'de Şeytan yoktur yaratılış yada en azından insanın yaratılışında böyle bir süreç görülmez ve Tanrılar insanları kendilerine hizmet için yaratmıştır, yaratım desekde yoktan yaratım yoktur, su, toprak, hava vs hali hazırdaki maddelere şekil vererek bir şeylere benzetir tanrılar, aslında o maddelerin kendiside tanrıdır(yer, gök, su) mesala -Enkidu topraktan, çamurdan oluşturulmaktadır- yokluk diye bir şey yoktur ve insanlar herhangi bir sınav için değil, tanrılara hizmet için oluşturulmaktadır... Yani bir Sıfır noktası yoktur

Tevrat yaratılış yazımında Aden'de bir bahçe kurdu, ve Adem'i oraya yerleştirdi, yerden fışkıran buhar ile toprağı suladı, bahçe haline vs getirdi söylemleri, Sümerlerde Tanrıların oluşum süreci sonrasında kurdukları Dilmun bahçesidir. İşte ne oluyorsa bu Dilmun sonrası oluyor, şimdi tanrıların hizmete ihtiyacı vardır, bahçeyi ekip biçecek, ondan köpüklü su(bira) çıkartacak, tapınaklarda tanrılara sunacak insanlar, hizmetçiler...

Ana tema öyle yada böyle Sümer'den alınan miras yada zaten Babil hakimiyetinde zorunlu kültürde, Adem, Gök, Havva Toprak olmalı... Ve yağmurlar ile sulanan toprak, Ademin toprağı dölleyişi olmalı....

Zerdüşt kültürde ise, iyi ile Kötünün savaşı sözkonusu. İyi İran kötü Hindistan olsa gerek. O halde Ahura Mazda iyi, Ehrimen kötüyü simgeliyor. Burada Ehrimen İblis oluyor, ve Ehrimen'in orduları ve Ahura Mazda'nın(Hürmüz) orduları savaşıyor. İşin garip Tarafı şu;
Bu kültür uzakdoğuda simgeleşmiştir, ikiz kardeş Ying ve Yang olarak.


İşte iyilik ile kötülük, Hürmüz ile Ehrimen, Allah ile Şeytan... Tevratda bunun izleri görülebilir ama yörede MÖ 6. yüzyıl sonrası daha etken hal aldığıda görülebilir(İblis'in, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın...)

Bu anlayışın ise İran üzerinden ortadoğuya yayıldığı düşünülebilir hatta ortada bir çorba vardır. İbrahim ise burada köprü olabilir.
Çünkü gelinen son noktada
(Abraham)İbrahim = Brahma (Hindu tanrı)
Sarai (İbrahimin eşi-Sara) = Sarasvati (Hindu tanrıça)
................
Filistinde yapılan kazılarda İbrahim'in izlerine rastlanmıştır, ancak bu gerçektende diğer bölgelerde Hindistana kadar *hesaba katılınca 1 kişinin izleri olamaz. İbrahim diye tanımlanan aslen bir geleneğin yada bu geleneğe ait rahiplerin, dini bir öğretinin olabilir ve Hindistan üzerinden bir çok bölgeye bu kişiler göçler, doğal afetler yada dini yaymakla görevli kişiler olarak yayılmış olabilir ve hatta bu akım bir kaç yüzyıl sürmüş olabilir. Bu kişiler zamanla bu isim altında, tek bir kişi olarak efsaneleşmiş olabilir, kendi isimleri ile değilde sembolik(yafta mı desek, Psikokemoterapi ) adlandırmaları ile anılmış olabilir. Tarihsel olarak bu kişilerin bilgileri, teoloji(din bilimi), ve felsefe konusundaki alimlikleri, eğitimleri egemenlik altında kalmış, kurtuluşu bekleyen toplumlar için bir umut ışığı hazır bir ön kabul sağlamış olabilir. Zaten o dönemlerde
Filistin'de arkeolojik bulgularda dikili taşlara ve bazı bir çok belgelere rastlanmıştır. Bir diğeride, tek bir tanrının olmayışı gerçeğidir, aile tanrılarınında var olduğu..

YARATILIŞ BÖLÜM 31
30 Babanın evini çok özlediğin için bizden ayrıldın. Ama ilahlarımı niçin çaldın?
31 Yakup, “Korktum” diye karşılık verdi, “Kızlarını zorla elimden alırsın diye düşündüm.
32 İlahlarını kimde bulursan, o öldürülecektir. Yakınlarımızın önünde kendin ara, eşyalarımın arasında sana ait ne bulursan al.” Yakup ilahları Rahel'in çaldığını bilmiyordu.
33 Lavan Yakup'un, Lea'nın ve iki cariyenin çadırına baktıysa da ilahları bulamadı. Lea'nın çadırından çıkıp Rahel'in çadırına girdi.
34 Rahel çaldığı Terafim'i devesinin semerine koymuş, üzerine oturmuştu. Lavan çadırını didik didik aradıysa da Terafim'i bulamadı.
35 Rahel babasına, “Efendim, huzurunda kalkamadığım için kızma, âdet görüyorum da” dedi. Lavan her yeri aradıysa da, Terafim'i bulamadı.
..
42 Babamın ve İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın taptığı Tanrı benden yana olmasaydı, beni eli boş gönderecektin. Tanrı çektiğim zorluğu, verdiğim emeği gördü ve dün gece seni uyardı.”

Evet bir ayrılık, göç sözkonusu ve AİLE TANRISI koruyucu tanrı Terafim yada Terafimler paylaşılamıyor...

Evet burada görüyoruz ki, kurgu ve senaryonun Yaratılış bölümünde İbrahim ile Adem arasına uzun yıllar çizmek anlamsızdır. Yakup İbrahim'in torunu, İshak'ın ise oğludur. Demek ki kurtuluş ümidi hayata geçiyor ve iktidar seçkinlerden yani İbrahim ailesinden oluşuyor. İsrailoğulları böyle başlıyor, Yakup ile... Sonra parçalanıyor ve bizi ilgilendiren Yahuda Krallığı o bölgede ortaya çıkıyor.... Yabancılar yerlileri kendi öğretileri etrafında toplayarak onlara hükmediyor(Musa örneği diğer benzeri)

Hititlerin yani Hindistan Seçkinlerin Göçü ise şansa bakınızki aynı döneme rastlar, *MÖ 2000 lerde... İbrahim bu seçkin sınıfın bir bireyi olabilir...

Tamda bunlar olurken yine gelişmekte olan kültürü görürüz, MÖ 1700 lerde Babil İmparatorluğu tekrar canlanmaktadır(Hammurabi), İbrahim'i kahraman yapan belkide bir yerde Babil'in çöküşü, doğan siyasi boşluktur->Elamlılar, *zaten göreceğizki, İsrailoğuları tekrar Babil dolayısıyla Sümer kültürünün egemenliği altına girmektedir. Sümer Bereket Kültü neredeyse her daim egemendir. Uzun yıllar Tanrılar arası savaş sürüp gidiyor, Babil ile İbrahim'in tanrıları arasında ve bir noktada tekrar eski tanrıya dönüş var gibi, yani El-İlah'a, Fenikelilerin yerleşik Tanrısına, Sümer Tanrısı An'a, Baal'e, Kral tanrı Enlil'e, Marduk'a. Arada bir Musa süreci var ama kalıcı görülmüyor.... Tanrılar arasındaki savaşı, Babil tanrıları kısac Baal kazanıyor(Kral II.sargon) İsrail'in fethi....

MÖ 6. Yüzyıllarda ise Uzakdoğu yada İran kültürünün bölgeye persler vasıtası ile egemen olduğu gözlemlenebilir... Tevrat aslında Sümer bereket Kültü üzerine oturtulmuş, ana omurgasını Sümer'den almıştır. İbrahim ve Musa geleneği ise belirli dönemlerde egemen olmuş yabancı taşınımlardır. Efsaneleşmiş mitoslardır... Hatta Tek tanrılı anlayış Musa ile başlıyor olsa gerek çünkü hiç bir tarihsel bulguda egemen öğreti olarak Tek tanrıya rastlanmamıştır, Musa dönemi ise kalıcılık göstermiyor, Taki MÖ 6. Yüzyılda Zerdüşt etkisine kadar..

Musa ise Moses(oğul), aslen Mısır'lıdır ve İbrani değildir, Musa'nın döneminde Ahnaton(4. Amenofis, Ünlü Nefertiti'nin kocası) tek bir Tanrı, Aton dini ortaya atmıştır, ama senaryo, kurgu yaratılış gibi etmenler görülmemektedir yalnız önemli bir gelişme bu Tanrı somut bir betim değil soyuttur dolayısıyla Musa Miti, Yahudiler tarafından yine Sümer omurgası üzerine yerleştirilmiş olsa gerek. Çünkü başka çare yoktur. Zaten 2. Babil dönemi bu omurgayı zorunlamıştır. Moses ise Ramosesdeki(Ranın oğlu, Ramses) Moses olsa gerek, Firavun Akhnaton eski Amon dini ve Tapınaklarını (çok tanrılı) yıkıyor, yerine üstü açık olan ve duvarlarla çevrili Aton Tapınaklarını kuruyor, Aton rahipleri yetiştiriyor ve bu okullarda öğreti oluştuurlmaya çalışılıyor... MÖ 1352 Yılında ise Akhnaton ölüyor ve Amon Rahipleri yani eski dinin egemen kesimi savaşı kazanıyor, dolayısıyla Aton dinine ait olanlara Yol görülüyor, Musa ile Amoncu Firavun arasındaki savaşın omurgası bu olsa gerektir.

Nemrut ve İbrahim masalı ise tarihsel olarak değil öyküsel açıdan önemlidir. Çünkü öyküsel anlatımda somut olanın hiç bir önemi kalmaz, kahramanlar çok farklı dönemlerde dahi yaşıyor olsalar buluşabilirler... Nemrut Krallığı Komagane, MÖ 850 lerde kurulmuştur yani İbrahimden 1000 yıl sonra... Bu benzetimi bir yana bırakırda MÖ 2000 li yıllarda Hitit göçü ile o bölgelerde bu göçe karşı direniş göstermiş halklar yada küçük şehir devletleri dolayısıyla destansı anlatımlar yada dilden dile ilahiler olabilir... Geleni kurtarıcı var olan egemeni ise zulmeden olarak görmüş olabilirler... Aynen kurtarıcı İbrahim ve Musa gibi

Kommagene Kralı I. Antiokhos kendisini tanrı ilan etmiştir, MÖ 9. Yüzyıl, ve tüm dini görüşleri kendisine bağlamaya çalışmıştır... Nemrut dağı, O'nun izlerini taşır... İbrahim'den 1000 yıl sonradır...
Şanlıurfa'da ise Osrhoene Krallığı vardır ve aslında İbrahim nemrut efsanesinin izleri bu krallık döneminde aranmalıdır. Oysa bu krallıkda İbrahim'den neredeyse 1800 yıl sonradır, MÖ 132-MS 244

Bir diğer bakış açısıda MUSUL'da MÖ 19 yüzyılda kurulan merkezi burası olan Asur krallığıdır.. Bu ise Yahudiler için öyküye somut bir zemin için iyi bir referans noktası olabilir çünkü Asur demek Babil demektir, Babil demek Sümer demektir, Baal demektir ve uzun yıllar Baal ile El-İlah'ın savaşımı sözkonusu... Asur MÖ 612 de Medler tarafından yıkıldı... Kısaca o Nemrut bir Asur kralıydı denmektedir, ama bu doğru değildir, sadece öyküye uydurmadır...

Asurbanipal en önemli krallardandır ve en çok özen gösterdiği İştar(Sümer Tanrı, İnanna'nın Akad karşılığı) tapınağıdır... Bu bilgi ise bize MÖ 6. Yzüyıl Kudüs'de İştar'ın kocası olan Dumuziye(ölen sümer tanrı, Tammuz, Temmuz, şimdi bir ay ismi) hala neden yas tutan kadınların olduğunu gösterir.

Bundan sonra beni RAB`bin Tapınağı`nın kuzeye bakan kapısının giriş bölümüne götürdü. Orada oturup Tammuz için ağlayan kadınları gördüm.
Hezekiel 8:14


Zerdüştlerin bölge hakimiyeti turuncu çizgi olarak görülebilir ve MÖ 6. Yüzyıl olduğuda görülebilir...


GRAFIK BURADA

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 16-05-2007, 14:20
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Re: Kürtler ve Hz İbrahim

Bu anlayışın ise İran üzerinden ortadoğuya yayıldığı düşünülebilir hatta ortada bir çorba vardır. İbrahim ise burada köprü olabilir.
Çünkü gelinen son noktada
(Abraham)İbrahim = Brahma (Hindu tanrı)
Sarai (İbrahimin eşi-Sara) = Sarasvati (Hindu tanrıça) 8O *8O *8O

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:23 .