Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 06-07-2008, 22:01
Aydınus
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart İkinci Cumhuriyetçiler ve Emre Kongar

İKİNCİ CUMHURİYETÇİLER ve EMRE KONGAR


Bu ülkenin ne zorluklarla yetiştirdiği aydınlarını teker teker öldürdüler .

Önce araştırmacı-yazar Uğur Mumcu'yu öldürdüler .

Sonra Bahriye Üçok'u , Muammer Aksoy'u .

Sonra Ahmet Taner Kışlalı'yı ...

Turan Dursun'u , Dr. Necip Hablemitoğlu'nu .

Ve daha nicelerini ...

Dikkatinizi çekerim ; bu araştırmacı-yazar ve düşünürlerin hemen hemen hepsi Atatürkçü , hepsi aydınlanmacı , hepsi üniter devlet yapısından asla taviz vermeyen , laik , demokratik , hukuk devletinden yana olan insanlar idiler .

Beri tarafta ise devletle kavgalı , bukalemun gibi her kılığa giren , bir öyle bir böyle , tam bir omurgasız , ülkedeki tüm bölücülüğe ve bölücülere destek çıkan ; anlayacağınız her devrin adamı tuzu kuru liboşlardan , şeriatçılardan , Fetullahçılardan ve daha bir yığın diğer melanet odaklarından öldürülen kimse hiç yok .

Şimdi de sıra sosyolog-düşünür Emre Kongar ve şair-yazar-düşünür Özdemir İnce'de midir sizce de ?

Sizin de dikkatinizi çekmiyor mu ; bu ikili , liboş-şeriatçı-fetullahçı tayfasının hedef tahtasında sürekli olarak .

Bu ikiliyi makalelerinde devamlı olarak hedef tahtasına koyan gerek Yeni Şafak'taki , gerek Zaman'daki , gerekse bilmemnemne.com sitesinin ukala yazarlarına sadece şunu söyleyebilirim ki , artık çok fazla oluyorlar .

Ta Atatürk zamanında asılan İskilipli Atıf Hoca'nın haltını karıştırıp hesap soran ve kendilerini de çok akıllı zanneden bu narsist budalalar , bir gün olsun , bir kerecik olsun , daha dün gibi kısa bir zaman öncesinde kimisi kahpece sokak ortasında vurulup kimisi bombalarla havaya uçurulan yukarıdaki birçok aydınımız için tek satır da olsa o iğrenç ve taraflı kalemlerini oynatmamışlar ; oynatmadıkları gibi şimdi de bahsi edilen bu iki yazarı dillerine dolayıp bu ülkenin dengesiz psikopatlarına hedef gösteriyorlar .

Eğer ki bu iki aydın da bir gün kahpe kurşunlara hedef olursa , buradan ilan ediyorum ; katil olarak sadece onları bileceğim .

Ayrıca şunu da kafalarına iyi sokup bilmemeliler ki , bu ülkeye , Ata'sına ve devrimlere sadık insanlar da 'yeter artık' deyip birgün silaha başvuracak olurlarsa , işte o zaman hangi Allah'ın cehennemine kaçacaklarını da doğrusu çok merak ediyorum .


***

Emre Kongar'ı bilir misiniz ?

Kendisi alanında uzman , usta bir sosyologtur , gerçek bir aydındır .

Ne devrimlerle bir sorunu vardır ne de devletle .

Bir de , daha dün komünist olduğunu unutup milleti de hafızasız zanneden , romanları ve makalelerinde 'sübyancılık' , 'ensest ilişki' (aile içi cinsel ilişki) üzerine yazılar döktüren bir kesim vardır ki , bunlara liboşdiyenler boşuna demiyor .

Benim nazarımda bunların hiçbir kıymet-i harbiyeleri yoktur ; daha açık söyleyeyim , değil bunları aydın diye nitelemek , ekinlere , tarlalara zarar veren , insanları da sürekli rahatsız eden haşerat gibi görürüm bunları .

Bunlar , hani enteller ya , hani entelliğin gereği olarak çıkıntılık yapacaklar ya , Cumhuriyeti hiç mi hiç beğenmeyip 'İkinci Cumhuriyet' adıyla ortaya çıkarlar ve yine bunlar gibi bir yığın samimiyetsizler yüzünden zaten kemirile kemirile bir hale gelmiş Cumhuriyetin yeniden şekillendirilmesini isterler .

Ayrıca devlete , Cumhuriyet rejimine ve Atatürk devrimlerine Arap'ın develeri gibi kin duyan dincilerin çanakçılığını yapar ve başta PKK olmak üzere tüm bölücü mihraklara olanca desteklerini verirler .

Tabii bunu demokrat kisvesi altında ve şifreli sözlerle ifade ederler .
Nasıl mı ?

İşte , yukarıdaki satırlarda bahsini ettiğim bu değerli sosyolog sayın Emre Kongar bunları bir güzel deşifre etmiş ve bu kesimin söylemlerinin ardında yatan amaçlarının açıklamasını şu şekilde yapmış :


***

- Ben de Ramazan'da orucumu tutarım :

-
Siz bakmayın benim cinsellik ticareti yaptığıma , ben aslında ahlaklı birisiyim .


*

- Tarihimizle barışalım:

-
Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimleri'ni mahkum edelim .


*


- Devletle milleti barıştıralım:

-
Laiklikten vazgeçelim .



*

- Cumhuriyeti demokratikleştirelim :

-
Dinciliğe , ayrılıkçı etnikçiliğe , dış güçlerin denetimine izin verelim .


*

- Yeni şeyler söyleyin :

- AKP iktidarına destek verin .



*

- Statükocu olmayın :

Cumhuriyetin temel değerlerinden ve Atatürk Devrimleri'nden vazgeçin .


*

- Siz jakobensiniz :

- Siz anti-demokratik bir devrimcisiniz , çünkü alfabe devrimi , hukuk devrimi , laiklik , cumhuriyet vs . gibi Türkiye'yi çağdaşlaştıran Atatürk Devrimleri'ni savunuyorsunuz .


*

- Sizin söyleminiz resmi söylemdir :

- Siz devletin resmi görüşünü savunuyorsunuz , devlet her zaman haksız ve yalancı olduğu için , siz de öylesiniz .


*

- Biz de Mustafa Kemal'den yanayız :

Biz de Kurtuluş Savaşı'nı destekliyoruz ama , Atatürk Devrimleri'ne karşıyız .



Aydınus
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 07-07-2008, 00:41
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Ne devrimlerle bir sorunu vardır ne de devletle . Aydinus

Olmadı Aydınus, söylemler dogru olsa da sonuç olmadı. Bu insanların tamamı devlet tarafından katledildi, devleti bu şekilde aklayamazsınız. Akp sadece sonuçtur. Devlet yani onun silahlı güçleri asker ve polis yol vermezse bu ülkede kuş uçmaz. Bunu si de kabul edersiniz.

Bu eylemlerde devletin parmagı vardır ve suçluyu da orada aramak gerekir.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 07-07-2008, 00:54
imhotep - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
imhotep imhotep isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2007
Mesajlar: 1.257
Standart

Devletle devlete sızmış Kontrgerilla'ları ayırmak gerekir.

İnsan vucüduna virüs girer ama siz onu öldürmez iyileştirmeye çalışırsınız. Ondan vazgeçmek hayattan vazgeçmektir. Ondan vazgeçmek katilliktir.

Devletin masum, öz yanını birileri yüzünden sorgulayamazsınız. Bu devlet 60 yıldır Karşıdevrimciler tarafından yönetiliyor. Bunu es geçemeyiz.

Aydınus'un tüm söylediklerine katılıyorum. Güzel bir yazı olmuş.

Tebrikler...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 07-07-2008, 00:58
sargon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sargon sargon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Bu cinayetlerin gercek katillerinin ortaya cikmamasinin nedeni cinayeti tezgahlayanin bizzat devlet icindeki organizsayonlar olmasidir. Daha once Bahriye Ucok cinayeti davasini tartismistik burda. Bu cinayetin failleri devletin o anki ihtiyacina gore zirt pirt degistiriliveriyordu. O topicteki yazilarda benim yazdigim bolumleri topluca veriyorum.

http://sargon.blogcu.com/Bahriye_Ucok_Cinayeti_Davasi/

Dikkat ederseniz bu cinayetler bir operasyon oncesinde sistemli sekilde yaptirilir, sonra bicakla kesilmis gibi duruverir. Sonra yeniden baslar. Bu ulkede adalet sistemi devlet burokrasisinin denetiminde oldugu icin cinayetler yarim yamalak sekilde birakilir. Ya adini bile bilmedigimiz, uyduruk dinci orgutler falan cikartilir yada Iran istihbarati, bilmem ne istihbarati cikartilir, hicbirisi olmazsa gaza gelmis yapmis denir. Bir gun bu cirkin tezgahlarin hepsinin ortaya serilecegini ve devletin tepesine akbaba gibi konmus bir takim adamlarin neler yaptiklarini herkesin ogrenecegini umut ediyorum.

"Daha önce ben televizyona bakıyordum, şimdi televizyon bana bakıyor
Mısırlı bir gösterici
http://sargon.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 07-07-2008, 19:36
Aydınus
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

dilaver´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne devrimlerle bir sorunu vardır ne de devletle . Aydinus

Olmadı Aydınus, söylemler dogru olsa da sonuç olmadı. Bu insanların tamamı devlet tarafından katledildi, devleti bu şekilde aklayamazsınız. Akp sadece sonuçtur. Devlet yani onun silahlı güçleri asker ve polis yol vermezse bu ülkede kuş uçmaz. Bunu si de kabul edersiniz.

Bu eylemlerde devletin parmagı vardır ve suçluyu da orada aramak gerekir.

saygılarımla
Sn . Dilaver ; bahsi geçen yazarları kimin öldürdüğünü elbetteki ben de bilmiyorum , o sebeple sadece 'öldürüldüler' dedim .

Beni bu makaleyi yazmaya iten sebep , okuduğum liberal görüşlü yazarların özellikle Emre Kongar ve Özdemir İnce ikilisini karalamaya yönelik yazıları oldu . Yazılanlar ise mevzubahis yazarların görüşlerine yönelik olarak değil , direk şahıslarına yönelikti . Özdemir İnce'nin marksist düşünce kökenli bir yazar olmasından tutun da Emre Kongar'ın sosyolog kimliğine varıncaya kadar ağır sataşmalar vardı o yazılarda .

Siz de bilirsiniz ki , başta Vakit olmak üzere çeşitli AKP yandaşı gazeteler fikrine karşı çıktığı yazarları çizerleri , düşünürleri bu türden hedef göstermelere bayılırlar . Hala daha da zevkle yapıyorlar . Mesela bir Emin Çölaşan'ın , Bekir Çoşkun'un , Mine Kırıkkanat'ın ve daha nicelerinin nasıl hedef tahtasına konduğu herkesin malumudur .

Ahmet Taner Kışlalı'nın resminin üzerine önce çarpı işareti atılıp sonra da altına iliştirilen 'yuh , kemalist zorba' cümlesi ile hedef gösterilmesi ise unutulacak gibi değil .

( Beni , baronlar başlıklı makale serisini yazmaya iten de biraz da bu kesimin davranışları oldu . Madem öyle , biraz da biz bunları deşifre edelim dedim kendi kendime . )

Bir gün Necip Hablemitoğlu hakkında internette araştırma yapıyordum . Fetullahçıları deşifre ettiği için Nurcuların açık hedefi haline gelen Dr. Necip Hablemitoğlu'nu karalamak maksadıyla uyduruk bir belgeyle karşılaştım . Güya Hablemitoğlu asker kaçağı idi . Bu uyduruk belgeyi düzenleyenler Fetullahçılardı .


***

Hizbullah'ı ve Jitem'i devletin kurup PKK'ya karşı kullandığı bir gerçektir . Kullanılmışlar , görevleri bitince de tasfiyeye uğramışlardır . Hakeza PKK'yı besleyen en önemli kanallardan olan eroin kanalını kesmek için Abdullah Çatlıların da eroin ticareti yapan Kürt işadamlarını öldürmeleri amacıyla kullanıldıkları da bir diğer gerçek .

Türkiye'nin yakın tarihi belki 50 yıl sonra elbetteki yazılacak , gerçekler neyse ortaya çıkacak .

Fakat bahsi edilen bu yazarların da sürekli hedef gösterildikleri herkesin malumudur .


***

Burada devleti suçlamaktan ziyade devlet tanımını ortaya koymak gerekir .

Devlet nedir ; koca taşlardan oluşma birer bina yığını mıdır , yoksa yaşayan her canlı gibi bir organizma mıdır ?

Devlet bence yaşayan bir organizmadır ve bünyesine girecek mikroplara , virüslere karşı mücadele vermesi en doğal hakkıdır . Bunu yapmaz ise zaten varlığını idame ettiremez .

Düşünün , bir takım maceraperestler çıkıyor , devleti ve rejimi yıkıp yerine başka bir rejimi , mesela komünizmi ikame etmeye çalışıyor ve bunu düşünsel bazdan çıkarıp eyleme dönüştürüyor . Silahlanıyor , vuruyor kırıyor , terör estiriyor , şiddet kullanıyor , kısacası bu uğurda herşeyi kendine mübah görüyor ...

Bir başkası da çıkıyor , ben TC'yi yıkıp yerine Kürt devleti kuracağım diyor . O da silahlanıyor , dağa çıkıyor ; asker , polis , öğretmen ve sivil vuruyor , kısacası o da şiddetin her türlüsünü yapıyor , yeni bir Kürt devleti kurma yolunda o da elinden geleni ardına koymuyor .

Bir başkası ise , nasıl şeriat devleti kurarım diye yıllar yılı hummalı bir çalışma içerisine giriyor . En başta da tahsilli üniversite gençliğine el atıyor , onbinlerce ışıkevi kuruyor , bu gençleri yavaş yavaş devletin tüm kurumlarına yerleştiriyor , bir yığın kurumlara sızıyor , daha neler yapıyor neler , taraftarlarına da zamanı gelinceye kadar bukalemun gibi sinsice davranmaları tavsiyesinde bulunuyor . O da böyle bir yöntemle hareket ediyor , ama nihai hedef laik , hukuk devleti yıkıp yerine İran'dakine benzer tipik bir molla cumhuriyeti rejimi getirmek .


***

Peki , bunlar nedir ?

Devlet , her kafası esenin oynamaya kalkıştığı , istediği gibi şekil vereceği , gerekirse yıkıp atacağı bir oyuncak mıdır ?

Devleti suçlamak çok kolay .

Hatta makyevelistlikle suçlamak da çok kolay .

Kolay da , ortada devletle cebelleşenlerin oynadığı pis bir de savaş vardır ve bu uğurda her yolu kendilerine mübah görüyorlar . Savaşta adaletin ve demokratik prensiplerin hakim olduğu nerede görülmüştür ki , Türkiye Cumhuriyeti devleti de bunlara karşı adaletli olsun ..

***

Komünizm yayılmacılığına karşı ta 1950'lerden itibaren ABD ile yapılmış çeşitli anlaşmalar vardır . Bu anlaşmaların büyük çoğunluğu da ulusal güvenlik üzerinedir . Zamanında MİT ile CIA'nın ortaklaşa çalışması mevzusunda yapılan ikili anlaşmalar da herkesin bilgisi dahilindedir .

İnternette yaptığım bir araştırmaya göre , ki ne derece doğru ben de bilemem , MİT'in içerisinde iki klik vardır ; birisi Mikdat Alpay'ın başını çektiği ulusalcı klik , diğeri ise Amerikancı klik .

Necip Hablemitlioğlu'nu öldürenlerin de , hatta diğer bazı yazarları öldürenlerin de bu Amerikancı klik olduğunu düşünüyorum . (Tabii ki benim bu düşüncem de bir tahminden ibaret .)

Bizim de karşı çıktığımız Amerika'nın değirmenine su taşıyan bu Amerikancı zihniyettir .

Saygılarımla ...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 08-07-2008, 14:16
metalheart
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

lafı dolandırmayın arkadaşlar

devlet Atatürk pazarlaması yaparak , hesapta Atatürk'ü korumak altında kendi iktidarını sürdürmek için ne kadar değerli aydın Atatürkçü cumhuriyetçi varsa öldürdüyor öyle mi?

biz de saf saf inanıyoruz
sizin sayenizde gözlerimiz açılıyor öyle mi ???

tabi arada ne dinci var ne şeriat isteyen ne menfaati için dini kullanan, kafasını Atatürkle cumhuriyetle bozmuş ta yok ??

aslında hepsi hayal değil mi???

sahte cennet satan da yok ???

alayı komplo ??

iyiki varsınız ...
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 08-07-2008, 18:48
Cem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Cem Cem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2004
Mesajlar: 2.478

Başarı Ödülü Başarı Ödülü Başarı Ödülü Onur Üyeliği 

Standart

Söz konusu cinayetleri kınamak ve önlemler almak ayrı bir konu bu cinayetleri gerekçe göstererek otoriter rejimi meşru kılmaya çalışmak ayrı bir konudur.

Türkiye demokrasisi içinde fetoşçular da, DTP liler de, liboşlar da, komünistler de yer almalıdır. Yeter ki seçimle gelip seçimle gitme ve demokrasiyi ortadan kadırma eylemleri olmasın. Saydığım gruplar Ulusalcılarımız tarafından sevilmemekte ve demokratik rejim içinde istenmemektedir. Kendini Kemalist ve ülkenin sahibi kabul eden bu kesim kendi değer yargıları çerçevesinde bir rejimi dikte ettirmeye çalışmaktadır. Günümüzün bence en önemli siyasi sorunu budur.

Son 20 yılda öldürülen aydın sayısı sanırım bir düzineyi geçmez. Son 10 yılda öldürülen aydın sayısını hatırlamakta ise güçlük çekiyorum. Cinayetler esasen 90 lı yılların ortasında durdu diyebiliriz.Hizbullah ve İBDA-C gibi İslami terör örgütleri artık çökertilmiştir ya da çok zayıflatılmıştır. Bu nedenle isimlerini son 10 yıldır pek az duyuyoruz. Sistematik ve yoğun şekilde aydınların katledilmesi durumu kanımca günümüzde kesinlikle yoktur. Bu nedenle bu cinayetleri Türkiye'de tam demokrasinin uygulanamaz olduğu fikrine gerekçe yapmak doğru değildir.

1920-30 ların demokrasi ve siyasi rejim anlayışı 2000'lerin Türkiyesi için yeterli değildir. Eğer 2. Cumhuriyetçiler bunu demek istiyorlarsa ben de bu fikre katılıyorum. Nüfusun %10 unun okuma-yazma bildiği Atatürk dönemi ile %70 inin bildiği 2000 lerin dönemini bir tutmak ve aynı kuralları uygulamak mantıklı değil. Milyonlarca üniversite mezununun olduğu günümüz ile birkaç bin mezunun olduğu Atatürk dönemi eş tutulamaz. Atatürk döneminde komünizm propagandası yapmak yasaktı. 1990 lı yıllarda bu yasak kalktı. Atatürk döneminde yasak vardı diye bu yasağı devam ettirmek mi gerekiyordu, yoksa günün şartlarına göre bu yasağın kalkması doğru mu oldu? Bence ikincisi.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 08-07-2008, 22:01
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

devlet Atatürk pazarlaması yaparak , hesapta Atatürk'ü korumak altında kendi iktidarını sürdürmek için ne kadar değerli aydın Atatürkçü cumhuriyetçi varsa öldürdüyor öyle mi?

Devletin çelik çekirdeginin Atatürk diye bir konusu oldugunu zannetmiyorum. O çekirdek için Atatürk sadece bir kutsaldır aynı din gibi. Bu yüzden herkes Atatürkçüdür ama herklesin de Atatürkçülügü ayrı ayrıdır ve de Atatürkün fikirleri ile de bir ayniyeti yoktur.

Devlet bir sınıfın diger sınıf/sınıflar üzerine baskı aygıtıdır, çekirdeginin görevi ise ne olursa olsun bu düzeni devam ettirmek ve sermayeye baglılıgını sürdürmektir. Bu çekirdek için temel mesele ise toplumsal muhalefetin önüne geçmektir.

Toplumsal muhalefet ve sınıf savaşımı nasıl bastırılır, toplumu bölerek, kutuplaşmalara iterek. Bu kah komünist ülkücü çatışması olur, kah alevi sünni çatışması. Bunlar bitince işin içine laik/ antilaik, kürt/Türk çatışmaları sokulur. bu yüzden de taşaron örgütler kurulur. Örnegin Hizbullah gibi. Bazı isimler bunlara öldürtülür. Ogün Samast gibi, ama bu devran hep bu şekilde gider.

Bazan taşaron sol örgütler olur, bazan de sag, ancak kazanan hep derin devlet olur. Bizler de bu çatışmalar arasında taraf olur gideriz. Gerçek gündemi asla göremeyiz. O yüzden Daglıca baskını karanlıgında ssgss yasası geçer gider. Herbirimiz yeniden teslim alınmışızdır.

O yüzden elektrige gelecek % 25 zammı tartışma konusu bile yapmayız. Çünkü o sırada ya Kürtleri imha ediyoruzdur, ya da darbecilerden hesap soruyoruzdur. Bu yüzden insanlar, gencecik mehmetler anlamsız bir savaşta ölür fakat memlekette yalnız cenazeler esnasında ve ölen aile yakınları arasında yas vardır.

Geri kalan zevat gene beş yıldızlı otellerde günlerini gün etmektedirler. Şampanyadan ayılabilirlerse ertesi gün cinayeti lanetleyeceklerdir. Bizim insanımıza da Atatürkün yalnızca büstü kalır.

Yazık.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 08-07-2008, 22:18
metalheart
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

şimdi buna göre

başa gelen bütün iktidarlar ya fostur yada derin devletin işbirlikçisidir...dolayısıyla onlar da derin devletin parçasıdırlar ...

70 senedir havanda su dövülmektedir...

ne kadar faili meçhul varsa,çatışma varsa,hatta daha da ileri gidelim bütün örgütler buna pkk da dahil derin devletin ürünüdür....

ne kadar geriye doğru ??
arada bir tarih de alsak başlangıcı da görsek...
(cevap 6000 sene önceki çit olmasın ama)

osmanlıdan sonra anlamında sordum....
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 08-07-2008, 22:44
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Teşkilatı Mahsusa ve onun uzantıları dogru cevaptır Metal.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:27 .