Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dünya Dinleri, Mitoloji & Antik Uygarlıklar > Mitoloji & Esoterisizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 26-04-2008, 02:06
metalheart
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

http://www.bradshawfoundation.com/journey/

kaynak linki
sevgili frodo' dandır.
evrimi desteklemek amacındadır.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 26-04-2008, 14:57
meaculpa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
meaculpa meaculpa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Feb 2008
Mesajlar: 929
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

Öncelikle bu konu hakkında konuşabilmek için sınırlarımızı baştan çizmekde fayda görüorum, gerçi metalheart da spekülatif sözcügünü secmekde yerinde davranmıştır. Bilim herhangi bir oluşumun nedenlerini ortaya sermek için dogaüstü güçlerin varlıgından faydalanmaz. Olgusal olmayan hiçbir açıklamada bilimsel olmaz nitekim uzaylılar hakkındaki iddalar hala öznel iddaların ötesine geçebilmiş değildir. Var olmak zaten bir devinim. Dünya var oldu, onun içinde evrim var oldu ve evrimin içinde de insan. Ha uzaylı, ha tanrı... Bence burda deşilmesi gereken konu, hakim bir güce ihtiyacın yansıması. Hem evrimi hızlandırıcı hemde baska kavramların sorularına yanıt arar silüette. Benim adıma sorun yok tabi , nasılsa bir tanrım var gerisini siz düşünün
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 26-04-2008, 23:10
Chaos Chaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2008
Mesajlar: 174
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

Uzaydan bir elçi olarak saklı gerçeği ifade etmem gerekirse ; Hayır biz asla böyle bir hata yapmadık!

Evrim süreçleri yukarıdaki arkadaşında anlattığı gibi o kadar da kısa ve hızlı değildir. Ayrıca Homo sapiens yabanıl hayattan çıkıp uygarlık kurma aşamasına geçtiğinde bile bunun bir evrim olduğunu söyleyebiliriz. Mağaradaki Homo sapiens ile bugünkü uygar insanın son 6000 yıllık uygarlık tarihini baz aldığımızda akıl kullanımındaki üretiminin ortaya çıktığı dönem ile karşılaştırılamayacak derecede yetkinleştiğini görmekteyiz.

Evrim basamakları için bir önceki evrim aşamalarını değerlendirebiliriz. Yani memelilere ve oradan primat türlerine kadar, hatta primatlar arasında çok büyük fizyolojik farkların ortaya çıkışı oldukça uzun bir süreç alır. Örneğin neandertal ile homo sapiens farklı iki tür grubudur. Ancak yaşam biçimleri çok benzer. Hatta neandertal de konuşur, ölülerini gömer,ateşi bulmuştur,muhtemelen de en az homo sapiens kadar zekidir. (bazı kaynaklar neandertal in aynı dönemde yaşadığı homo sapiens e göre beyin hacminden hareketle daha zeki olabileceğini bile öne sürmüştür)

Bu noktada bir evrim geçirmiş olup olmadığımızı bugün için değerlendirmek zor görünmektedir. Primatların kafatası hacmi ve beyin gelişimi noktasındaki evrimin ne noktada gelişeceğini belirleyen seleksiyonun ne yönde olduğunu ve de hangi özelliklerin ön plana çıkacağını da bilemeyiz. Dahası evrim açısından gelişimin sürekli beyin hacmi olarak oluşacağını ileri sürmek de manasızdır. Yani şu an evrim geçirip geçirmediğimmizi veya sonraki evrime giden yol için bilimsel açıdan birtakım savlar ortaya atabilmenin uzağındayız. Bu biraz da karıncanın insanı anlamaya çalışması gibi olacaktır çünkü şu an bulunduğumuz hali yaşamaktayız.

Uzaylılar noktasına gelince Diyelim ki uzaylılar geldi primata zeka ışınladılar. Peki onları da zamanında daha başka uzaylılar mı gelip akıllandırmış. Bu böyle gider ve en sonda da yüce evren hakimleri oturur ki onun da dini ismi Tanrı dır. Tanrı yı dünya dan çıkardık böylece ve uzay çağının bir fenomeni haline getirerek uzayda aramaya başladık.

Ancak su ve organik molekül oluşma olasılığı her zaman mümkündür. Yani evrendeki tek yaşayan gezegenin Dünya olduğunu iddia etmek kuantum ilkelerine aykırıdır. Bu noktada bizden 1000 yıl önce uygarlığını kurmuş bir tasarımcı tür ün bize oranla 21. yüzyıl şartları ötesinde kendi kendini yok etmeden varolabilmeyi başarabilme olasılığını düşünürsek; o zaman evrende yıldızlararası yolculuk yapan sayısız uygarlığın olduğunu da söyleyebiliriz. Hatta bundan sonrasında sayısız fantezi de üretebilir bilim kurgu hikayeleri yazabilirsiniz benim gibi, belki de çoktan bir koloni üyesiyiz fakat haberdar edilmek için gerekli kendi içinde barışçıl ve topyekün üretime dayalı teknolojik aşamaya gelememiş olduğumuz gibi. Ancak olguyu ufo lara 51. bölgeye dayandırmak da ufo lar gerçek olsalar bile konuyu açan arkadaşın da nildiği gibi saçma olur; çünkü yıldızlararsı yolculuk yöntemini bularak özel görelilik sınırlarını aşmış bir üst uygarlığın gelip ABD de kaza yapması ve zavallı ilkel dünyalıların eline düşme hikayesi saçma olduğu gibi yamnlışlıkla kendilerini göstermeleri ve aralarında geyik yapmaları düşüncesi de saçmadır.

Bilimsel açıdan böylesi spekülasyonlar ancak fantastik kurgularımızı ve hayal gücümüzü geliştirebilir, ancak bizden gelişmiş uygarlıklar bize görünmeden bizim onların varlığından haberdar olma şansımız bulunmamaktadır. ABD gibi bir ülkenin Uganda hava sahasına girmekte zorlanmayacağı gibi. *Muhtemelen uzaylılarla bizim aramızdaki teknoloji farkı eğer yıldızlararası yolculuklara çıkıp bizden haberdar olmuş iseler ABD Uganda arasındakinden çok daha fazla olmalıdır. Bu noktada koloniciler arada göz kırpıp aslında evrende yalnız değilsiniz i bize hatırlatmış olsalar bile kökenimizi onlara dayandırmak onların da kökeni sorusunu akla getireceğinden saçma olacaktır kanısındayım.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 26-04-2008, 23:28
meaculpa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
meaculpa meaculpa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Feb 2008
Mesajlar: 929
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

Chaos";p=&quot´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Uzaylılar noktasına gelince Diyelim ki uzaylılar geldi primata zeka ışınladılar. Peki onları da zamanında daha başka uzaylılar mı gelip akıllandırmış. Bu böyle gider ve en sonda da yüce evren hakimleri oturur ki onun da dini ismi Tanrı dır. Tanrı yı dünya dan çıkardık böylece ve uzay çağının bir fenomeni haline getirerek uzayda aramaya başladık.

Primata zeka ışınlayan uzaylı süperdi

Aslında benim de ifade etmeye çalıştıgım noktayı acıklamışsın. Yani uzaylılar fikri ile yine bir hakim gücde soluklanma yönelişi bu anlamda metalheart arkadasımızı imana davet ediyorum :wink:


Benim sormak istedigim soru şu; Yaratıcılarımız uzaylılarmı iddası ile; bizi var eden uzaylılar şimdi nerde diyorum? Eger şimdi yoklarsa ve cok daha zeki bir tür tarafından ilk formlarımızın olusturuldugunu idda ediyorsak bu türlerin bugün yasaması gerekmezmiydi?? Uzaylı gören varmıı diye bagırdıktan sonra, yok cevabı ile şu soruyu soruyorum. Uzaylıları dogal secilimde nasıl alt ettik de şimdi ortada kimse yok yada var oldugu idda ediliyorsa olgusallık ılkesinin ihalili ile bilimsel noktada neyi tartısıyoruz hala?
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 27-04-2008, 05:12
Chaos Chaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2008
Mesajlar: 174
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

Hormon felakettir Eğer uzaylılar evrim hızlandırıcısı icat etmiş ise bunun yan etkisi erken ölüm ve kanser olacaktır. Fantaziye devam. Belki de asıl evrimleşmesi gereken tür neandertaldi. (bknz:Otostopçunun galaksi rehberi) Sonra bu kapitalist uzaylılar geldi homo sapiens i gezegene musallat ettiler genetik bir suni tür olarak. Homo sapiens in genlerinde bir hata meydana geldiğini anladıklarında artık çok geçti. Önüne gelen her şeyi yok edeceği anlaşılarak bu türü ve bulunduğu gezegeni karantinaya aldılar. O yüzden biz dünyalılar yanlış mutasyonla ortaya çıkmış virüs özellikli bir tür olduğumuzdan bizi yaratan uzaylıların Dünya ile iletişimi kesildi ve yasaklandı. Koloniciler kara kara düşünmekteler bu homo sapiens hatalı üretimi sonucunda tür ün kendi ile birlikte gezegeni yok edeceği kesinlikle bilindiğinden. Uzaylılar ise yufka yürekli sevecen varlıklar olduklarından neden oldukları trajediyi görmeye dayanamadıklarından ötürü bize pek görünmüyorlar. Zaten karantina bölgesi özel izin dışında giriş yasak ve sinyal bozucuları onları farketmemize engel olmakta. Hatta birkaç sefer iklim düzenleyici vasıtasıyla tufan ile toptan yoketme kararı alınmış *en azından gezegeni kurtaralım bari diye. Fakat uyanık bir galaksi direnişçisi ki bu direnişçiler mutantlara özgürlük ve yaşama hakkı isteyen koloni birliğinin koordinasyon grubunda da güçlü lobileri bulunan bir tarikatın mensubudur, Homo Sapiens lerden birine gemi yapmayı öğretmiş. Sonrasında Homo sapiensin kendi dahil yeryüzündeki diğer hayvan türlerini de kurtarmaya çalışması galaktik federasyon halkının da gözlerini yaşarttığı için toptan yıkım protestolar sonucu yasaklanarak 1403 nolu değiştirilemez koloni hükümleri arasında yerini almıştır. Hatta bu Homo sapiens in dini inancına da Tanrı ile yapılan 1. Ahit bir daha tufan olmayacak şeklinde kodlanarak, farklı dış kolonicilerin de bu mutant türü yoketmemesi garanti altına alınmıştır. Farklı kolonilerden "İntergalaktik Gezegen Araştırma Okulu"na kaydolmuş minik öğrencilerini zaman zaman ibret olsun diye gezegene gizlice getirip "bakın çocuklar genlerle oynamanın neden olduğu hatayı izleyin ve doğaya müdahale etmemizin dehşet sonuçlarını görün" demekteler. Tabi çocuk uzaylı da olsa çocuktur. Yanlışlıkla yaramazlık sonucu uzay aracının kırmızı düğmesine basmak suretiyle bireysel gezi tipi uzay gemileri olan ufo larının görünmez olmasını sağlayan kamuflaj kalkanının devre dışı kalmasına neden oluyorlar ki, biz insanlar bunu ufo fenomeni olarak adlandırıp bir türlü yeterli kanıt bulamıyoruz. Çünkü olası kanıtlar kolonicilerin her ilkel gezegene yerleştirdiği operatörlerce dikkatle araştırılarak sahteleriyle değiştiriliyor. Üzgünüm evet benim işim de bu bu tür kanıtları tahrif etmek.

Görüldüğü üzere bu tür spekülasyonlarla bir yere varmanız mümkün değildir ey dünyalılar. Bilimi barışa yönelik kullanır virüs olma niteliğinizi alt edebilirseniz karantinadan çıkacak ve kendinizi yoketmekten kurtulacaksınız. Uzaylıları boşverin onlar iyidir ama çok şey bildiklerinden sizden de beter durumdalar bilmeleri gerekenler noktasında. Evrim ise sınırsız tabi bilgi ile birleştiğinde şekil değiştirebilenleri var. Aniden kızıla çalan gözlere sahip ürpertici kara kedilere rastlarsanız selam vermeyi unutmayın
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 27-04-2008, 05:34
meaculpa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
meaculpa meaculpa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Feb 2008
Mesajlar: 929
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

yazı falan yazmıyorum ben.

Öldüm gülmekten çünkü * *

Biri hemen şu konuyu kaldırıp metale kelime-i şehadet getirtsin :wink:
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 27-04-2008, 17:52
metalheart
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

sevgili kaos
başlığın amacı zaten spekülasyon yapmak
istesek de an itibari ile biryere varmamız zaten mümkün değildir...

kavramı daha doğru ifade etmek gerekirse...
kullandığım yaratıcı ifadesi evrime yardımcı bir etken var mı amacı taşımaktadır ?
yoksa senin de belirttiğin üzere karşılıklı iç içe geçmiş aynalar gibi yaratıcının yaratıcısının yaratıcısı arayışında sonsuz ilke doğru bunalım düşünceler hakim olur...
evrim bir gerçektir...
tamamen şahsi fikrime göre...
güncel durumda geriye dönük gözlemler yapmak mümkün olmadığına göre evrimdeki zaman sorunu yeterli yada değil ölçülemez...

ortak fikrimiz olduğuna göre
dünya dışı yaşam vardır..
onlarında evrimleri vardır.. belki 1 milyon belki 10 milyon senede tamamlanmıştır..
yaşam konusunda arada sadece dünyayı gözlemlediğimize göre...dünyadaki o kadar tür içinde neden insan böyledir sorusuna spekülatif de olsa yardımcı cevap olarak öne sürülebilir...
ya da dış yardım olmasa gene böyle bir sonuca varılabileği milyarlı yıllara oranla bin yıllarla mümkün müdür sorusuna verilecek cevaplar arasında olasıdır ...

belki ilerleyen bin yıllarda daha farklı türler yada daha değişik sıçramalar olacaktır...

rahman ve rahim olanın adıyla...
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 27-04-2008, 20:13
Chaos Chaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2008
Mesajlar: 174
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

İşte ben de spekülasyon yapıyorum. Evrimin normal olarak insanı yaratmış olması mümkün. Yani bu noktada insanı diğer türlerden farklı kılan gelişimi alet yapma tekniğindeki gelişiminden ibaret olup hemen hemen tüm canlılarda kısıtlı olmakla birlikte kendilerine özgü fakat son derece yetkinleşmiş örgütlenmelere sahip oldukları da bir gerçek. Evrimdeki zaman yeterli değil diyemeyiz. Bu atmasyon bir savdır. İnsanın farkı yaşam alanı açısından çok da farklı değildir. Bir uzaylı dünyaya uzaydan baksa mavi bir gezegen görür. Sonra yüzeyinde örgütlenerek yaşayan canlılar görür. Sonra odaklandığında binalarda yaşayan ordan oraya birşeyler götürüp getiren yiyen içen dolaşan insanlar görür. Sonra toprağın içinde aynı şeyleri farklı materyal ve organlarla yeraltına inşa etmiş olan topraktan kuleleri ve yapıları içinde karıncalar görür. Sonra bunların içine bakarsa türlü işlevlere göre özerkleşmiş hücrelerin organizasyonunu görür. Hepsi zaman içinde farklı şekillerde örgütlenip çeşitli işlevlerde özerkleşmiş bir bütün içinde yapılanmalar yaratmaktadırlar. İnsanlığın kentleri ve ulaşımı uzaydan bakıldığında bir yaprağın iletim sistemlerine,bir hayvanın kan damarlarına benzemektedir. Her canlının gelişimi belli alanlarda yetkinleşmiştir. Arılar yuva yapmada ve yüksek frekanslı iletişimde, kediler avlanma organizasyonunda, karıncalar işbirliğinde vs. Yamamı birbiri ile dolaylı yollardan etkileşime girmekte bazen birbirlerine göre biçimlenmekte bazen de birbirlerini taklit etmektedirler. Geniş perspektiften baktığımızda insanın bunun en uzun süreçteki son hali olduğunun ötesinde çok farklı bir niteliğine rastlamayız. O da doğar beslenir büyür ölür bireyselinde ancak oluşturduğu populasyon gelişerek ortama sürekli yeniden uyarlanarak varlığını sürdürür. Aslanın pençesiyle arının iletişimi ve işbirliği ile yaptığını aletleri ve tasarımıyla yaparak hayatta kalır. Yani dışardan müdahaleden ziyade içerdeki dinamiklerin bir sonucu ortaya çıkıp *oluştuğu daha kesindir. Bu evrim sürekli olduğuna göre de dışardan bir yardımcıya lüzum yoktur. İlerde ne olacağını da yaşadığımız koşullar ve kendi değiştirip adapte olduğumuz ve de doğanın değişen dinamikleri ile birlikteki uyum mekanizmalarımız belirleyecektir. Ancak suni olarak evrimi bin yıla sıkıştırmak doğaya bilinmeyen dinamiklerini yok edici ve ihmal edici insanca dar bir müdahale olacağından başarılı olacağını söylemek pek mümkün görünmemektedir. Çünkü gerçek ırmak ile suni kanal biri hızlı ve direk amaca yönelik oluştuğu diğeri kendi iç dinamiği ile oluşmaktadır. Bu noktada evrim de insanın zekasınca anlaşılabilse de, o zekanın oluşumu evrimin iç dinamiğinin dolaysız sonucu olduğundan taklidi aynı sonucu vermeyecektir. Bu yüzden bu tür spekülasyonlar insanın tam anlayamadığı evren ve doğa hakkında kendini aşma arzusundan çıkan ve o arzunun fantastik imgesi olan kendi benzeri türlü varlıklara göndermeler yapacaktır. Ancak bunlar ise sadece hayal gücü geliştirmeye ve farklı bakış açıları aramaya yöneliktir. Evrim konusunda buna lüzum yoktur ancak uzaylılar konusu spekülasyonlara ve her türlü kurguya elbette açıktır. Yine evrim teorisi nedeniyle. Çünkü dünya da zeki tür oluşabilmişse elbette benzer koşullara sahip her gezegende de bizden çok önce ya da sonra hatta aynı anlarda olmuş olabilir. Byük oranda farklı koşullardan ötürü farklı yollardan olsa da.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 27-04-2008, 21:02
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

Saygideger arkadaslar;

Spekulatif konular, pek insan ve insanliginin yasamsal temelli dusunce ve davranisina belki faydali olmaz ama; sonucta eger birimimiz uzay olursa ve eger uzayda biz dunyalilardan baska -dunya terminolojisiyle-canli yaratiklar varsa, bizde onlarin gozunde uzayli sayiliriz.

Soyle bir mentalite yurutmek mumkun.

Ucsuz bucaksiz evreni, bir okyanusa benzetirsek ve dunyayi da bu okyanusta bir damla olarak algilarsak; akla soyle bir soru geliyor. Koskoca okyanus-canli acisindan-bir tek damla icin mi var?

Olaya bu temelde baktigimizda uzayda da-bize yakin veya uzak-canli olabilecegini dusunmek mumkun.

Yalniz insanoglunun ifade temelli verilerinin ne kadari dunya disindaki bir yasami ifade eder? bu da ayri bir konu.

Biz gene insanogluyla sinirli dusunce ve ifade yapisina sadik kalirsak, o zaman konu zaman mevhumunda yani gecmis,simdiki ve gelecek zaman diliminde kitleniyor.Bu temelde de tarihi bir surec ve bu surecteki gelisim ortaya cikiyor.

Olaya gene bu temelde bakarsak ve evreni yasanma temelli zamana bolersek; uzayda ilk insan cagini, ortacagi, yenicagi, yakincagi ve uzay cagini-ki insanoglunun bulundugu nokta varsayabiliriz.

Tabi bu arada henuz insanoglunun yasamadigi caglarin da varsayiminin spekulasyonunu yapabiliriz. Bu temelde uzayda bizden geri, ileri, bize benzer, benzemez,bizden daha vahsi, uysal, bizden daha geri, ileri ve hatta bizle paralel medeniyetleri varsayabiliriz.

Yalniz bir seyi unutmamak gerekir bizleri biz yapan sonucta bizim dunyamizin yasamsal sartlari ve bu sartlarin getirdigi duygu dusunce ve davranislaridir.

Bu konuda yine birimimiz evren olursa ve evreni bir butun olarak alir ve bizi de bunun bir parcasi olarak kabul edersek; bizim boyle olmamizda ve onlarinda oyle olmasinda bir iletisimsel rolun oldugunu spekule edebiliriz.

Baska dunyalilarinda-ki yasam varsa-yasam sartlari, *kendi bulunduklari ortamin getirdigi yasamsal sartlari ve bu sartlarin getirdigi duygu, dusunce ve davranis sartlaridir.

Yalniz ben olaya akli ve idraki temelde baktigim icin, bu butunun hicbir parcasinin digerini yarattigi gibi bir dusunceyi spekule edemem.Yalnizca karsilikli iletisimsel bir rolu spekule edebilirim.

Butun, parcalardan olusur.Parcalar da butunu tamamlar.Ne parcanin diger parcalar adina butunu ortaya koymasi; ne de butunun parcasiz dile getirilmesi mumkun degildir.

Butun gozuyle olaya yanasmakta ya nakli ya da akli temeldedir. Benim yanasimim-konu ne olursa olsun ister yasamsal, ister spekulatif hep akli dir, nakli-tanrisal,yaratimsal- degil.

Tek umudum ve istedigim;onlarin bizler gibi ayrilmis bolunmus ve biribirleri arasinda biribirlerini kendi bunyesinde savasa surukleyen dusunce ve davranisa sahip olmamalari; kendi kendilerini boyunduruga tutsak etmemis olmalari, kendi aralarinda biz dunyalilarin basaramadigi birlik butunluk ve butun insanligin guzelliklerini tasiyor olmalari.

Bu durumda olanlarin-ki varsa-birgun dunyayla irtibat kurup, dunyanin da insan ve insanligin kendi bunyesindeki butunluk birlik ve beraberligi kurma savasinda yardimci olmalari.

Ama butun bunlar bir dilek ve bir spekulasyon.Bu insan ve insanligin birlik beraberlik ve butunlugunu sagliyacak olan yine biz dunyalilarinbireysel temelli ve hepimiz ozlu dusunce, duygu ve davranis bilinci olacaktir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 27-04-2008, 23:09
qw19 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qw19 qw19 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Mar 2008
Mesajlar: 1.406
Standart Re: yaratıcılarımız uzaylı mı ?

meaculpa";p=&quot´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
yazı falan yazmıyorum ben.

Öldüm gülmekten çünkü * *

Biri hemen şu konuyu kaldırıp metale kelime-i şehadet getirtsin :wink:

Şu laf kavgada söylenmez mea.

Selamlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:53 .