Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Kur'an'da Mucize Yoktur

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 17-08-2010, 03:05
denklem denklem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Aug 2010
Mesajlar: 519
Standart



Gökyüzünün Tabakaları


Birbirleriyle uyumlu bir şekilde (tabakalar halinde) yedi göğü yaratmış olan odur. Merhametli olanın yaratmasında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevirip gezdir. Herhangi bir çarpıklık(çatlaklık) görüyor musun? 67 Mülk Suresi 3
“Gök” diye çevirdiğimiz Arapça’daki “sema” kelimesinin aynen Türkçe’deki “gök” kelimesi gibi tüm Dünya’nın üstünü tarif ettiğini daha önce söyledik. Nasıl Türkçe’de “gökteki bulutlar” tamlamasında göğü Dünya’nın yakın üstü olarak, “gökteki yıldızlar” tamlamasında ise göğü, Evren’in tümü olarak kullanıyorsak, aynı şey Arapça’daki “sema” kelimesi için de geçerlidir. Bu yüzden Kuran’ın göğün yedi kat olduğu açıklamasıyla, Evren’de yedi ayrı tabakanın, yedi ayrı boyutun veya yedi ayrı çekim alanının olduğu düşünülebilir. Fakat Dünya’nın Atmosfer’ini incelediğimiz zaman çıplak gözle sıradan bir yapıda olduğu zannedilebilecek olan Atmosfer’in, apayrı tabakalardan oluştuğunu farkediyoruz. Ayette “birbiriyle uyumlu bir şekilde” diye tercüme ettiğimiz tabaka kelimesi hem bu anlama, hem de “tabakalar halinde” anlamına gelmektedir. Nitekim bu kelime Türkçe’ye de geçmiştir ve “mutabık” kullanımıyla ilk anlamı, “tabaka” kullanımıyla ikinci anlamı ifade etmektedir. Ayetin ifadesiyle Atmosfer’imizin uyumlu, farklı tabakalardan oluştuğu gerçeği tamamen mütabıktır (uyumludur). Peygamberimiz dönemindeki bilim seviyesiyle ile bu gerçeğin bilinmesi imkansızdır. Atmosfer’in bu şekilde tarifinin rastgele bir şekilde söylenen bir ifadeyle uyum göstermesi de akla aykırıdır. Görüldüğü gibi Kuran’daki bu ayetin en azından bir işareti Atmosfer’deki tabakalardır. Ayrıca tüm Uzay’da da farklı tabakalar, farklı boyutlar olduğu da düşünülebilir.
Allah’ın ayrı ayrı tabakalar yaratması ve bu tabakaların birbiriyle uyumu, atomun mikro seviyesinden makro seviyesindeki Evren’imize kadar gözlemlenebilen bir olgudur. Atomu incelediğimizde de çekirdeğin etrafında elektronların oluşturduğu tabakalara, yörüngelere rastlarız. Atomun içindeki bu yörüngelerin maksimum yedi tane olabilmesi, yediden fazla yörüngeli atomun bulunmaması da ilginçtir.
Yedi sayısının diğer bir özelliğine de dikkat etmemiz gerekir. Arapça’da yedi sayısı aynı zamanda çokluğu ifade etmektedir. “yedi tabakalı gök” tabiriyle “yedi adet gök” anlaşılabileceği gibi “birçok gök” de anlaşılabilir. Arapça’daki bu özelliği tarih boyunca birçok araştırmacı belirtmiştir. Ayrıca Kuran’da Lokman Suresi 21. ayette “yedi deniz” tabiri geçmesi, Tevbe Suresi 80. ayette Peygamber’e hitaben “Onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları affetmeyecektir.” denmesi; yedi, yetmiş sayılarının Türkçe’deki yüz sayısı gibi çokluk ifade etmek için de kullanıldığı kanısını güçlendirmektedir. 7 rakamının benzer şekilde kullanımına eski Yunan’da ve Roma’da da rastlayabiliriz.
ATMOSFER’İN TABAKALARI VE HİZMETLERİ
Atmosfer’i incelediğimizde birbirinden ayrı tabakalar halinde katmanlarının olduğunu görüyoruz. Atmosfer’in bu katmanları Dünya’mızda hayatı olanaklı kılmaktadır. Bu tabakalardan herhangi birinin yokluğu Dünya’daki hayatı sekteye uğratacak ve canlılığın yok olmasına sebep olacaktır. Evren’in her yerinde kusursuz sanatını gösteren Allah, Atmosfer’de yarattığı tabakalarda da sanatını göstermekte ve buna ayetlerle dikkat çekmektedir. Her tabaka kendisine verilen görevi yerine getirmekte ve Atmosfer’in katmanları arasında paylaştırılan iş bölümüne uyumlu bir şekilde katılmaktadır. Atmosfer’deki cansız atomların bilinçli bir varlık gibi insana hizmet etmeleri, Allah’ın bizlere olan merhametinin bir sonucudur. Alıntıladığımız ayette Allah’ın merhametinin vurgulanması bu dediğimizi desteklemektedir.
Atmosfer’in Dünya’mıza en yakın katmanı Troposfer’dir(1). Bu tabakanın kalınlığı kutuplarda 6 km’ye kadar inmekte, ekvatorda 12 km’ye kadar çıkmaktadır. Hava olayları Troposfer’in 34 km’lik kısmında oluşur. Atmosfer’in gazlarının %75′i bu katmandadır. Troposfer’in üzerinde 50 km. kadar yüksekliğe uzanan Stratosfer (2) vardır. üçüncü olarak Ozonosfer (3), Ozon Tabakası olarak da anılır ve canlılar için öldürücü etki yapan mor ötesi ışınları tutar. Bunun üzerinde Mezosfer(4) vardır. Mezosfer’in üstünde Termosfer(5), Termosfer’in üzerinde yeryüzünden 500 km kadar yükseklikteki İyonosfer(6) vardır. Bu tabaka radyo dalgalarını yansıttığı için yeryüzündeki haberleşmeyi mümkün kılmaktadır. Atmosfer’in en üst katı ise Ekzosfer’dir(7) ve 10000 kilometreye kadar uzanır. Bu katmanda gaz oranı iyice azalmış ve iyonlara ayrılmış durumdadır. Görüldüğü gibi Atmosfer’i 7 tabakaya ayırıp incelememiz mümkündür. Fakat bazı araştırmacılar eğer bu tabakalardan bir kaçını birleştirip incelerlerse 7 sayısının değişmesi mümkündür. Fakat o zaman da ayetteki 7 sayısının çoğul ifadesi düşünülüp, ayetin mucizevi işaretinde bir değişiklik olmaz. 7 sayısının böylece iki türlü değerlendirilmesi, hem “7 katman” izahıyla mutabık olmaktadır, hem de itiraz olarak gelebilecek diğer sınıflandırmalara cevap vermektedir. Tek bir ayetin tek bir kelimesinde bile sayılamayacak kadar incelik olduğu Kuran’ı iyice araştırdıkça ortaya çıkmaktadır.
Her durumda Atmosfer’in ayrı ve uyumlu tabakalardan oluştuğunu söylemek son yüzyıllarda mümkün oldu. Kuran’ın indiği dönemlerdeki bilimsel seviye ile Atmosfer’in katmanlarının incelenmesi ve katmanların var olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Fussilet suresi 12. ayette söylenen “… Her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti” ifadesi de katmanların incelenmesiyle anlaşılmakta ve her tabakanın ayrı bir görevle donatıldığı anlaşılmaktadır. Her tabakanın üzerine düşen görevi yerine getirmesi sayesinde Dünya’mızda yaşayabiliyoruz.
Diğer bir ilginç nokta da Kuran’da 7 gök tabirinin tam 7 kez geçmesidir. Bu geçişler 2 Bakara Suresi 29, 17 İsra Suresi 44, 23 Muminun Suresi 86, 41 Fussilet Suresi 12, 65 Talak Suresi 12, 67 Mülk Suresi 3, 71 Nuh Suresi 15. ayetlerde gerçekleşmektedir.

Yorumlar (18)

18 Yorum »
  1. wolkann Tarafından Yapılan Yorum ya ben okudumm wede coookk beğendimm bu siteye böleeee yazılar gndermenizi istioyorumm=)
    Nisan 11th, 2007 | #
  2. hasan emre Tarafından Yapılan Yorum neden dünyanın taba kasını da yazmasın böylece çoçukların derslerine yardımcı olursunuz
    Nisan 17th, 2007 | #
  3. Emre Dorman Tarafından Yapılan Yorum Merhaba
    İlgili yazıda Dünyamızın atmosferinin tabakaları sırasıyla ifade edilmiştir.
    Atmosfer’in Dünya’mıza en yakın katmanı Troposfer’dir(1). Troposfer’in üzerinde 50 km. kadar yüksekliğe uzanan Stratosfer (2) vardır. Üçüncü olarak Ozonosfer (3), Bunun üzerinde Mezosfer(4) vardır. Mezosfer’in üstünde Termosfer(5), Termosfer’in üzerinde yeryüzünden 500 km kadar yükseklikteki İyonosfer(6) vardır. Atmosfer’in en üst katı ise Ekzosfer’dir(7).
    Nisan 17th, 2007 | #
  4. bloom Tarafından Yapılan Yorum merhaba
    bence çok güzel olmuş fakat tabakalarını da yazsalar çok daha iyi olacak
    Mayıs 5th, 2007 | #
  5. funda Tarafından Yapılan Yorum bence çok güzel bir site ama benim istrdiğim bu değil ama yinede ben ben beğendim
    Mayıs 10th, 2007 | #
  6. inşirah Tarafından Yapılan Yorum buraya çok güzel ve anlamlı cümleler yazmışsınız ama ben azıcık daha fazla bilgi istiyorum …
    Ağustos 21st, 2007 | #
  7. rabia Tarafından Yapılan Yorum slm öncelikle bu siteye çok tş ederim bu ödevi internette aradım ama bir türlü bulamadım çok güzel yardımınız dokunda çok ama çok tşk ederim üstelik çok güzel ve ayrıntılarıyla anlatmaışsın sağolun
    Eylül 24th, 2007 | #
  8. mert Tarafından Yapılan Yorum merhaba ben siteyi çok beğendim fakat birde 7 tabakanın isimleri olursa dahada güzel olur
    Eylül 27th, 2007 | #
  9. furkan Tarafından Yapılan Yorum yani çok güzel bir site de yeryüzünün tabakaları ve gazın dağılımını bulamadım
    Eylül 27th, 2007 | #
  10. =)=)=) Tarafından Yapılan Yorum çok güzel bir site.bütün herşey detaylı olarak verilmiş;fakat tabakaların hepsinin görevi yazılmamış.buyönden biraz zorlandım.netse işime yarayanı aldımya
    Ekim 1st, 2007 | #
  11. cem Tarafından Yapılan Yorum çok güzel bir site çok beğendim ödevimi de buldum bu arada ve bu site için teşekkür ederim
    Ekim 13th, 2007 | #
  12. Burak Tarafından Yapılan Yorum tam istediğim deil ama yine de güzel olmus aramaya devam edeceğim…
    Ekim 14th, 2007 | #
  13. cemil Tarafından Yapılan Yorum Kıssa ve net olsaydı daha iyi olurdu. Özetleseydiniz daha beyenilirdi.
    Ekim 27th, 2007 | #
  14. sena Tarafından Yapılan Yorum güzel gökyüzünü tanıtıyor
    Şubat 13th, 2008 | #
  15. ayşe Tarafından Yapılan Yorum bizne aradık ne çıktı?
    Mart 19th, 2008 | #
  16. fadime Tarafından Yapılan Yorum çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo ooooooooooooooooooooookgüzel
    Ekim 14th, 2008 | #
  17. habip_baba_02@hotmail.com Tarafından Yapılan Yorum süper_ötesi
    Şubat 27th, 2009 | #
  18. derin Tarafından Yapılan Yorum harbi güzel yazı allah razı olsun
    Ekim 12th, 2009 | #
  19. murat Tarafından Yapılan Yorum 41:12- Böylece Allah onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir. (görüldüğü gibi Kuran 7 gökten bahsettikten sonra en yakın göğü kandilerle donattık diyor!!!)
    en yakın göğün yıldazlarla süslendiği yazıyor.demekki yedi kat dediğiniz atmosfer değil.
    insanları kandırmayın burda.yıldızlar bizim galaksimizdeki de olabilir dahada başkası olabilir.yani atmosfer ve gördüğümüz yıldızlar ilkkatı oluşturuyor ayete göre.
  20. insanlara nasıl yalanlar söyleyerek kandırıyorlar buyrun.
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 17-08-2010, 19:55
üye001 üye001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Jul 2010
Mesajlar: 98
Standart

Bu konuyla ilgili birde şöyle bir mucize iddiası var.
''Bununla birlikte Hadid Suresi, demir elementinin kimyasal sembolüne de işaret etmektedir. Çünkü bu surenin tam ortasındaki 15. ayetin Arapça okunuşu, "Fe" harfi ile başlamaktadır. Demir elementi de kimyada "Fe" olarak gösterilmektedir.
Aynı zamanda Kuran'ın 57. suresi olan "El-Hadid" kelimesinin Arapçadaki sayısal değeri (ebcedi) hesaplandığında karşımıza çıkan rakam, sure numarası ile aynıdır: "57" Sadece "hadid" kelimesinin sayısal değeri hesaplandığında ise elde ettiğimiz sayı 26'dır. 26 sayısı, periyodik cetvelde de görüldüğü gibi, demirin atom numarasıdır. Atom numarası, demir dahil tüm elementler için en önemli kavramdır. Herşeyin bilgisine sahip Rabbimiz'in vahyi olan Kuran'da, Hadid Suresi ile hem demirin oluşumuna hem de atom numarasına işaret edilmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.) ''
bununlar ilgili ne düşüyorsunuz?
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 18-08-2010, 16:27
Bilge Engin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilge Engin Bilge Engin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Jul 2010
Bulunduğu yer: Siteye ulaşabildiğim herhangi bir yer
Mesajlar: 536
Standart

Ben bu konu ile ilgili fikrimi yazmak isterim üye001

Kuranda en basit atom olan hidrojeni ve doğadaki bulunan hali olan H2 atomunu arattım. Baştan saydım 1 yok, 2 yok, belki izotopları varır dedim 3,4 yok, sondan saydım yok, sure sure baktım yok. gerçi kedimi zorlayınca arapçanın içerisinde H harfi var demekki hidrojenden bahsediyor. Hatta H harfi çeşit çeşit var, demekki izotoplardan bahsediyor, hatta H harfi çeşit çeşit ve çok fazla var ve kelimelerin içerisinde diğer harflerin yanında; demekki bileşik oluşturmuş dedim. Direk hidrojen atomu demiyor hatta özelliğinden de bahsetmiyor ama çok fazla H var kesin hidrojendir. Bu da tesadüf değil. Yoksa allah boşuna H harfini kullanmaz. Helyum için de aynı baştan sondan tutmuyor ama He geçiyor, Ama bi sıkıntı var tek başına He yok, sonuna ve başına harfler getirmişler, demekki Helyum aslında bağ yapabiliyormuş ama bilim adamları salak bir türlü başaramıyorlar. Birgün vaktim çok olursa periyotlar cetvelini elden geçireceğim. mutlaka harfleri sırası arapça harf değeri felan bi şekilde denk gelir. Olmadı elementi bulanın diline kuranı çevirir bir daha harf harf sayarım. bi şekilde mutlaka denk gelir. Bu denk gelmede kesinlikle tesadüf değil. Atom numarasıyla elektron sayısını da bir ara birbirine karıştırır öyle sayarım. olmadı bir yerden kes kopyala yaparım ama kesin tesadüfen değil de hesaplanmış bi şeydiri ispatlarım. Yazan bir çok arkadaş (Kopyala yapıştır yapmayan) güzel şeyler yazmış, bir de işin bilimsel tarafına bakalım.
İnsan haricinde kan dolaşımı ile hücrelerini besleyen tüm canlların kanlarındaki alyuvarlar demir atomu içerir. Dolayısıyla insan için değil insandan çok önce, insanlığa hizmet etmek için değil evrimsel süreç ile beraber tüm canlıların yaşam devamlılığı sağlamak için demir atomu dünyada mevcuttur. Yapılan araştırmalarda soğumuş volkanik yapılarda da demir ve demirden daha ağır elementler bulunmuş bu durum demirin dünyanın ilk oluşumu sırasında gökten düşmeden (düşmesi için çekimin olduğu bir çekim alanı ve bir yüzey bulunmalıdır) var olduğunu göstermiştir.
Sayısal hesaplamalara gelince Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını alıp 1400 sene üzerinde milyonlarca insan yorum yapsa emin olun tüm elementler, tüm yeni buluşlar vb. aklınıza gelebilecek tüm saçmalıklar kitabın içerisinden çıkar. Tabi bu milyonların bu işten çok ciddi bir rant elde etmesi lazım. Kendi mezheplerinı kurması, karı ve cariyelerden oluşan haremlerinin olması, parmağını şıklattığında canını verecek müritlerinin olması vb. gerekli.
Bir diğer konuda şu; adamın biri yok şu şekilde sayınca bu şayıya ulaşılıyor, o tutmassa buna ulaşılıyor deyip saçma sapan bir hesap yapan bir insana bakıp bulduğu sayıya afallamak sadece islam dininde var. Tevratta aynısını yaptığınızı düşünsenize, bi kuruş kazanabilir misiniz? Sebebi de şu; dünya üzerinde cehaletin ve aptallığın en yaygın olduğu din İslam dini. Ne yazdığını bilmeden anlamadan hayatı boyunca bir kitaba inanmaya adıyorlar mümin canlılar. Sonra okuduğunu anlamamak ve anlamlı şeyleri okumamak adamlarda bir hayat görüşü haline geliyor. Sonra da bu türlü tartışmalarda bir kelime bile düşünemeden bir yerden kopyalayıp yapıştırıyorlar. Kopyalayıp yapıştırdıkları yanlış bile olsa. (Elektron sayısı=atom numarası yazısını kopyalayıp yapıştırması gibi) Sonra da gökten kemik yağdıracak dualar ediyoruz, akıl fikir vere diye.
Düşüüp yazan arkadaşlara saygılarımla...
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 18-08-2010, 20:55
üye001 üye001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Jul 2010
Mesajlar: 98
Standart

Tamam Fe harfi falan çok önemli değil diyelim ama atom numarası bu kadar önemsiz bi iddia gibi durmuyor sonuçta proton sayısına denk yani(:Bu konuda ebced hakkında falan bilginiz varmı ne diyorsunuz bu konuda(:
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 18-08-2010, 21:35
Thunder - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Thunder Thunder isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 16 Jul 2010
Mesajlar: 168
Standart

Sn. Bilge Engin,

Söyledikleriize canı gönülden katılıyorum. Cemaat-i müslim eğer ister ise insanın DNA zincirini bile çıkarır Kuran'dan.

Saygılar.

... ve insan Tanrı'yı yarattı ...
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 25-08-2010, 11:19
Bilge Engin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilge Engin Bilge Engin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Jul 2010
Bulunduğu yer: Siteye ulaşabildiğim herhangi bir yer
Mesajlar: 536
Standart

Bilgim var

Eb ced hesabı: Deli uydurması
Eb ced hesabı: Harflere sayı verip sonra ayete göre değişen kurallar doğrultusunda toplayan sistem
Eb ced hesabı: Bir ayette uygulanan toplamanın diğer ayette uygulanmadığı sayıya ulaşmak için her yolun denendiği sistem.
Eb ced hesabı: İstenilen sayılara ulaştığında kişiyi zengin eden saçma toplama sistemi
Eb ced hesabı: Dünyanın en aptal toplumu olan arapların uydurduğu hesap sistemi.
Eb ced hesabı: üstlü sayılar, türev ve integrali bilmeyen canlıların kabul ettiği bakkal hesabı toplama sistemi.
Eb ced hesabı: herhangi bir kitaba uygulndığında kitabı kutsal yapan toplama sistemi
Eb ced hesabı: Dostoyevski'nin Budala kitabının tanrı tarafından yazıldığını ispatlayan toplama sistemi.

Daha bir dünya yazabilirim. Eskiden insanlar dünyayı öküzün boynuzlarında sanırdı. O insanlara kızmıyorum. muhammedin yazdığına da kutsal diyebilirler, Bunada kızmam. Herkes buna inanacak inanmayanlara baskı uygulanacak, zorla din dersi verilecek, oruç tutmayan dışlanacak vb. buna kızarım.
Her beyin kapasitesi düzeyinde açıklamalar üretebilir. Basit beyinler ol dedi oldu der. Üzgünüm basit bir beyne sahip değilim. bu yüzden ne ben sizi ne de siz beni suçlayabilirsiniz.

Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 09-09-2010, 00:36
zallas003 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
zallas003 zallas003 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Aug 2010
Mesajlar: 47
Standart

Bu çok çürük bir şey zaten demir TARİHİ ÇAĞLARDAN ÖNCE BİLE sert olması nedeniyle av silahlarında kullanılmaktaydı.
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 13-09-2010, 00:33
AvniSinanoglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AvniSinanoglu AvniSinanoglu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Sep 2010
Bulunduğu yer: Almanya
Mesajlar: 429
Standart

Affedersiniz ama Hadid 25 de Tanri Elci gönderdigini yazmis, bildiginiz gibi Tanri elcileri (farzca peygamberler) gökten zembille inmedi insan olarak dogdu büyüdü ve secildi. Simdi demir konusunu bu sekilde algilamak zormu? Ve enzelna yani indirdik diyerek demiri gökten zembillemi indirdi anliyorsunuz? Komik!
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 13-09-2010, 09:36
Bilge Engin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilge Engin Bilge Engin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Jul 2010
Bulunduğu yer: Siteye ulaşabildiğim herhangi bir yer
Mesajlar: 536
Standart

Sayı AvniSinanoğlu

Bu bizim iddiamız değil; din mucize atıcılarının iddialarını çürütmek için açılmış bir başlıktır.
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 17-09-2010, 15:38
/dev/null - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
/dev/null /dev/null isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 16 Sep 2010
Mesajlar: 3
Standart

Yerkürde bulunan demir elementinin indirilişinin "gökten indirme" şeklinde anlaşılması doğru değildir. "nezele" (indirmek) fiili, Kuran'da genel olarak, olayların normal gelişimi dışında, bir takdir ve müdahale neticesinde vuku bulan bir eylemi ifade eder. Kuran'a göre bu fill ile ifade edilen ve kendi açısından normal akışı içinde cereyan eden bir tabiat olayı olarak değerlendirilmemesi gereken şu hususlar vardır:

Kitap'ın indirilişi
Davarların indirilişi
Kudret helvasının indirilişi
Demirin indirilişi

Hadid suresini bırakın, Kuran'dan bile doğru dürüst haberi olmayan meraklılar tarafından da gizemli görülen bir husustur, demir elementinin nasıl olup da güneş sisteminde bulunduğu. Sonuçta nasıl olduysa demir elementi yerküremizde yoğun olarak bulunmakta, endüstri devriminin akabinde bulunduğumuz çağa yön veren element konumunda bulunmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:52 .