fthgzl79´isimli üyeden Alıntı
Vardır Muhammed'in bir bildiği
|
Onun hiç bir şey bildiği yok. Onun üretmesine ihtiyaç duyulan ayetleri bir ekip dikte ediyordu. O da istenen ayeti üretiyordu. Bir de kendisine verilen kadınlar ve cariyelerle yatmaktan başka bir işlevi yoktu. Artık Mekke'de iktidarı değiştiren ekip faizde ne sakınca gördü diye düşünmek lazım. Eski sistemi mali yönden de çökertip tamamen kökünü kazımak için olabilir. Çünkü zaten müşriklerin pis olduğunu, görüldükleri yerde öldürülmelerini de emretmişlerdi.
Ekonomi bir bünye ve para kanı ise, bankacılık sistemi kanı pompalayan kalp gibidir. Bu yüzden vazgeçilmezdir. Fakat sermaye grupları illa ki her şeyi çıkarlarına kullanırlar. Buna karşı hükümetlerin elbette dikkatli olması şarttır.
Bir de şu islami diye önerilen mudaraba sistemine değinelim. Güya bu faiz olmuyormuş. Palavra. Bu müslümanların allah bir dediği bile yalandır. Bakın nedir mudaraba:
"İşletmenin (Kredi Müşterisi) ihtiyaç duyduğu her türlü emtia, gayrimenkul ve hizmet bedellerinin katılım bankasınca işletme adına satıcıya ödenmesi ve bunun karşılığında işletmenin borçlandırılması işlemidir." (Kaynak: bilgininadresi.net)
Müşteriyi "işletme" diye adlandırmaları da enteresan değil mi?
Şimdi faraza 100 bin liralık bir ev alacaksın, nakitin yok. Evin fiyatı 100 bin yani, satıcı bu fiyatı istiyor. 100 bin kredi çeksen bankadan, bunu bir vade süresinde 200 bin olarak ödeyeceksin bankaya diyelim. Hem de faiz haram diye finansın yolunu tuttun. Hoş geldin kekko! Şimdi seni bir güzel sövüşleyelim! Finans hemen o almak istediğin evi 100 bini ödeyip satıcıdan alır ve sana verir. Sana da senetleri imzalatır. Peki sen finansa 100 bin mi borçlusun? Ne gezer? Hangi enayi hiç kâr etmediği bir işi yapar yahu? Alnında keriz mi yazıyor? Tabii ona da 200 bin, hatta belki daha fazla ödeyeceksin. Faiz değil de vade farkı, dosya masrafı bilmem ne adları altında! Ahmede hasan deyivermişsin!
Bunların yaptığı şudur: Müslüman tefeciler görünürde bir ticarethane açar. Raflara göstermelik bir iki mal koyar. Herkes bilir ki o tefecidir. Mallar göstermeliktir. 100 lira nakit lazım olan dükkana gelir.
"Şu mal kaça usta?"
"100 lira bilader."
"Ama peşin alamayacağım."
"O zaman 200 lira."
"Tamam alıyorum" Satıcı 200 liralık senedi yapar, imzalatır.
"Hayırlı olsun bilader."
"Usta ya, düşündüm de, aslında bu malı ne yapacağım ben. Sana geri satayım. Peşin fiyatı 100 liraydı değil mi?"
"Tabii, al 100 lira. Malı aldım."
Satıcı 200 liralık senedi kasaya, müşteri 100 lira nakit ihtiyacını cebine koyar gider. Mal raftan bile inmemiş, elini bile süren olmamıştır.
Ne yaptı bu uyanıklar şimdi? Faize bulaşmamış oldular. Yalancının sahtekarın önde gidenleri, allahçılar. Bunların allah var dedikleri yalan. Başka neleri doğru olacak?