Kuran tüm zamanlara hitab ediyor

[AhbAp]

Bir sokakta yürüyorsunuz ve adamın biri elinde bir kutu ile size yaklaşıyor. İçerisinde bir müzik seti olduğunu, radyo, kaset çalar ve cd çalar özellikte olduğunu söyleyip satın alıp almayacağınızı soruyor. Siz de kutunun içinde ne olduğuna bakmadan satın alıp yolunuza devam ediyorsunuz.

Biraz daha ilerliyorsunuz ve bir arkadaşınıza rastlıyorsunuz. Arkadaşınız elinizdeki kutuya bakıp "Hayırdır" diye soruyor ve siz de "Biliyor musun süper bir müzik seti aldım. Radyo, kaset çalar, cd-dvd-mp3 çalar ve daha bir çok özelliği var" diyorsunuz.

Normalde kutuyu açıp, ek olarak saydığınız özellikleri de görüp "Hmm, bak bu özellikleri de varmış yahu" demeniz gerekir. Fakat daha kutu içerisinde taşıdığınız şeyin gerçekte ne olduğunu dahi bilmeden, üstüne bir de böylesi özelliklerin olduğunu umuyorsunuz ve hatta bundan emin gibisiniz.

Fakat kutuyu açıp baksanız, taşıdığınız şeyin radyo bile olmadığını çünkü kaldırım taşının radyo istasyonlarını yayınlama özelliğinin olmadığını anlayacaksınız.

İnsanda kazıklandığını kabul etmeme dürtüsü vardır. En iyi peyniri, müzik setini, gömleği vs o almıştır; en iyi müzik onun dinlediğidir, en güzel futbolu onun tuttuğu takım oynar ve en büyük odur. En doğru din de onun dinidir ve son noktadır. Neden? Çünkü bunları artık bir anlamda "satın almıştır" ve "Vay canına! Fena tokatlamışlar lan beni" demek adama koyar.

Bu nedenle, o kolinin içerisindeki kaldırım taşını taşımaya devam edersiniz. Hatta, her geçen gün ona yeni bir özellik ekleyerek. Gerçekten kendinize bir müzik seti alacak olsanız, özelliklerini defalarca araştırır ve satıcıya onlarca soru sorarsınız; diğer modellerle kıyaslar, size uygun olup olmadığını ölçersiniz. Bu kadarcık olsun gösterdiğiniz hassasiyeti, herşeyin merkezine koyfuğunuz din için neden yapmaz ve o koliyi neden taşırsınız, anlamak mümkün değil.