Cennet, Cehennem, Kader

[zulkar]

selamun aleykum

cehennemim insana azab eden ve insanı tabir-i caizse muhattab olduğumuz değer bakımından, en üst değer olarak kendisine düşman dahi edebilecek bir düşüncenin üretimi gibi görülmüş ve yaradılanın şahsi azameti adına cehenneme gitmek dahi bir kudret zannedilmişti.

esasen temeldeki korku yokluktur. kişi varlığı bilir ve korkuları bir daha varlık bulamamak olmalıdır. bilinen şey cehennemin esasen bir insanın kendi nefsinden türetimi karşısındaki savaşıdır. kişi nefsine zulmeder ve cehennem denilen şey halkolur. ileride beyanda bulunulacağı üzere kişi kendi ailesiyle yaptığı savaşı cehennem olarak açıklamaktadır.

öyle bir mevkiyi düşünün ki orada bir kimse nesebe dair bir işte isterse baba olmak denen hale ve ergenliğe sahib olsun. bu kimse adil bir kimse olarak nefse hakimiyeti prensip edinsin. yani desin ki ben baba olmak yerine nefsine hakim olan adil bir kimse olacağım.

bu kimse bir gerçekle en eski hali olan nutfe denen dna sına dönsün ve desin ki bu nutfe esasen benim en içten duam yani özüm olmalı. ben ergenken de adilsem nutdeyken de adildim desin. sonra bu kişi bir yardım aldığını yani tıbbi bir yardım denen kan ile yaradılanların safına geçtim ancak bu yardımın yani kanın bir sureti de rehnedildi. yani bir tek ben değil benden gayri insanların da buna imkanı vardı desin.

bu kimse doğacak bir hayır denen şeyi yani esası bir kız çocuğu denen en temiz olması istenen veyahut korunmaya en muhtaç değeri de durdursun.

yani kişi nutfesine bakar ve kendi içine döner ve der ki ben der bir kız olsaydım ne isterdim.

toplam anlamda bu dua olarak kendisine el sürdürmeyecek olan bir kainatı beyan eden kadın olmamış bir kız çocuğunun tahayyülü ile nutfe denen erkeğin özünü gözden geçirerek tanımasıdır.

buradan çıkan sonuca göre cehennem insan yakılan bir yer değidir. burası öyle bir yerdir ki ben bu cehenneme gitsem benim nutfem denen en içten duama birisi, bir hayır olan kız çocuğu olsan ne isterdin bilir misin diye eğitim verecektir.

cehennem öyle bir yerdir ki burada insan nefse hakim olmuş kimselerin arasında kalmıştır ve nesle dair her işte akamete tabi bırakılır.

bu eğitimin sonunda o kıza, kendisine el uzatana karşı ne ile karşılık verirdin diyen kız çocuğunu onu yakardım onu hüzne sürüklerdim demesi de yakılan ateşin müsebbibinin kim oluğunu göstermektedir.

toplamda adil olan nutfe sahibi bu nutfeyi de adaletli kılarsa kendisine yapılacak mütecaviz hali böyle cezalandırırdı deriz.

ALLAHU tealanın kendisine muhattab yarattığı ancak bu mikroskobik canlının ona teala düşman olamayacağı görülmektedir. bu kendi içine yönelen kimsenin bir duasıdır. ALLAHU teala siz ancak bir kabulden öteye geçtiğinizde olduğunuz şeyi sorgularsınız demektedir.

sistem olarak kainatın yaşanan yerinin yani güneş sisteminin bilgisi çoğalmayan türemeyen bir yerdir. halbuki insan daha üst bir merciye başvurmuş ve eş sahibi olmuş gibi gözükmekte. demek ki varlığın üstel fonksiyonlarını kabul etmiş ancak daha varlığı tanımlayamamış görülmekte.

kemal anlamıyla cehennem denen yer kişinin kendi iç alemindeki bu durumun devamlı kılındığı yerdir. bu kişi ben öyle varlıklar gördüm ki bu varlıkların ya yaşamları ya da verdikleri talim yanmaktan betermiş demeye başlar.

bu durum gerek insanın vurduğu bağ olarak değerlendirilsin, gerekse insana verilen bir ders gibi değerlendirilsin insanın temel teçhizatlarını kullandırmayacağını beyan eden kimselerin verdiği ders olarak anlatımlar içeriri demekteyiz.

bu kişiler veya varlıklar insanı öyle bir hale koymuştur ki kişi bu durumdan kurtulmak için kainat gibi yani taş gibi davranmak ister.

sizler der karşı tarafa, taş veya toprak mısınız? bu yaptığınız şey ne kadar azimdir ki ancak aslı taş olan şeyler dayanır. işte bu noktada kız çocuğu olsa duası mütecavizi yakmak olan kimse çareyi de kainat gibi yanarak yaratılmakta bulmaktadır.

her hali adalet olan yangındır cehennem dersek en az bir tanımını yapmış oluruz.

[alpan]

Bir site böyle sabote edilir. Helal olsun

[zulkar]

ilginiz için teşekkürler.amacım dediğiniz değil.

[Dünyalı_Adam]

Sonuçta kader mader yoktur, bizde doğal, kültürel, sosyal, politik kanunlar ve kişisel psikolojimiz bizi nereye gönderiyorsa oraya gidiyoruz. Kader mantıksal olarak olamaz. Herşeyi bilen Allah, zamandan ve mekandan münezzih (sanırım kelime buydu, anlamını anadım ama pek kullanmadım) bizim ne yapıp yapmayacağımızı bilmiyormu? Kaderde, yaratılış nedenleride, cennet ve cehennemde bir o kadar mantıksız bence. Bizi neden yarattı, O'na tapalım diyemi? Yüce bir varlığın tapılmaya ihtiyacımı var? Secde edilmeye, isminin hergün yüzlerce kere tekrarlanmasına falan filan?? Neden? Eğer biz alçak gönüllü olmalıysak, Allah neden önce kendisi böyle olmamış? Durmadan korkutuluyoruz. Cehenneme gideceksin, hesap sorulacak Kolların, bacakların bütün bedenin ruhun aleyhine şahitlik yapacak, bu nasıl bir yaklaşımdır yahu )) İnsanların hayatı bu tür şeylere inanarak geçiyor, ya kafaları hiç çalışmıyor, yada o kadar korkaklarki dışarıdan inanır geçinip içeriden sorguluyor, iki yüzlülük yapıyorlar. Yada anşamıyorlar, büyük resmi göremiyorlar, dinlerin nelere, kimlere hizmet ettiğinin farkında değiller.
İnsan insandır, kim olursa olsun, hangi ırktan, dinden, coğrafyadan olursa olsun.Ancak bu gezegende şiddetin, çalmanın, çırpmanın, tecavüzün, ve kitapların yasakladığı hertürlü davranışın olduğu yerler en çok inananların olduğu yerler. Neden peki? Neden? Hemen söyleyebilirim! Çünkü bu insanlar düşünmüyorlar, sorgulamıyorlar, okumuyorlar, yada okuduklarını anlamıyorlar sadece okumuş olmak için okuyorlar (kutsal kitapların okunmasından bahsetmiyorum.) Söylediklerim sadece İslam coğrafyası ile sınırlı değil, bu konudada yanlış anlaşılmayı istemem.
George W. Bush'a vahiy geldi Irak'ta binlerce insan öldü, amcam kafirlere ölüm dedi ikiz kuleleri indirdi, gazetecilerin, insnaların kafalarını canlı canlı kestirtti, halen sünnilerle şiiler birbirlerini yiyorlar, bayramda Irak'ta 650 den fazla insan öldü. Bunlar sadece günümüzde olan şiddet olaylarının küçücük birer örneği. Daha neler var neler. Birde geçmişte olanlar, ve o şiddet olaylarının uzantıları var. İşte dinin insanlara yaptırdıkları. Biraz düşünseler bunlar olurmuydu? Bilmem, ama sanmıyorum.

[Turgutcosan]

Dünyalı_Adam´isimli üyeden Alıntı

Herkese selamlar,

Bir kaçgün evvel bir arkadaşımla yaptığım sohbetten, kendisine sorduğum sorulardan ve alamadığım yanıtlardan bahsetmek istiyorum. Ayrıca bu sorulara, burda, forum çerçevesinde gelebilecek yanıtlarıda merak ediyorum.

Şimdi, son zamanlarda birçok kişinin yaptığı gibi bende Vikipedia sitesine başvurdum ve kader kelimesinin tanımına baktım:

"İslam dininde, Kader, ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar) Allah katında malum olmasıdır."

Aslında bu tanım Allah'ın özellikleri gözönünde bulundurulduğunda garip yada saçma değil. Zira, herşeyi, gelmişi, geçmişi, olmuşu ve olucakları, kısacası herşeyi bilen Allah'tan bahsediyoruz. Buda insanın bazı sorular sormasını kaçınılmaz hale getiriyor.

Birincisi sınav olayı. Eğer hepimiz bir sınava tabii isek, ve bu sınavı sonuçta geçip geçemeyeceğimiz belli ise, neden bu sınava giriyoruz? Herşeyi bilen Allah zaten bizim bu sınavın sonunda nasıl bir sonuç alacağımızı bilmiyormu! Hatta hesap günü geldiğinde, orada sorulacak sorulara nasıl yanıt vereceğimizi şimdiden bilmiyormu! O zaman sınav niye? Neden herşey başlamadan, direkt cennete yada cehenneme gitmiyoruzda bu safhalardan geçiyoruz. Kaderimiz belli değilmi?
Bu soruya arkadaşım yanıt veremedi. Daha doğrusu tatminkar bir yanıt veremedi. Allah bize seçenekler sunmuştur, yollar göstermiştir, bu seçimler bize bağlıdır gibi yanıtlar verdi. Bende ona, Allah bizim neyi seçeceğimizi bilmiyormu dedim. Tamam, seçimler var, seçimler verilmiş ama sonsuz seçim hakkına sahip olsakta (a,b,c,d.....) sonuçta Allah bizim neyi seçeceğimizi bilmiyormu! Sonuçta cennete yada cehenneme gideceğimiz buradan belli değilmi? Sustu kaldı! Bende baktım yanıt yok, o zaman birde forumdaki arkadaşlarla paylaşıp onların düşüncelerini alayım dedim. Buyrun arkadaşlar, yanıtları bekliyorum. Hepinize bol güneşli sıcak günler!

Allah ne yapacağımızı biliyor. Biz ne yapacağımızı biliyormuyuz?

Bu şu örneğe benziyor. Öss deneme sınavlarında herzaman bütün soruları net cevaplayan birine öss sınavına girmeden tam puan vermek veya deneme sınavlarından kötü puan alan birine, öss sınavına girmeden düşük puan vermek.

Cehennemlikler hesap günü Allah'a dünya'ya tekrar gönderilmeleri için yalvarırken, hiç dünya'ya gönderilmeden cehenneme atılmalarını nasıl karşılayacaklar?

[mrdragon]

Turgutcosan´isimli üyeden Alıntı

Allah ne yapacağımızı biliyor. Biz ne yapacağımızı biliyormuyuz?

Bu şu örneğe benziyor. Öss deneme sınavlarında herzaman bütün soruları net cevaplayan birine öss sınavına girmeden tam puan vermek veya deneme sınavlarından kötü puan alan birine, öss sınavına girmeden düşük puan vermek.

Cehennemlikler hesap günü Allah'a dünya'ya tekrar gönderilmeleri için yalvarırken, hiç dünya'ya gönderilmeden cehenneme atılmalarını nasıl karşılayacaklar?

Ne yapacağımızı bildiğini düşünmektesin, oysa tanrının birşey bildiği yok, duruma göre ayet değiştiren tanrının birşeyi bilebilme olasılığı hiç yok.

Önce harbiden bu kadar dengesiz ve sadistlikte bir tanrı nasıl gerçek olabilir diye düşünür insan. Diyelim ki, böyle bir durum oldu, sonsuz kudret sahibi olan tanrıyı gören biri bir de hesap mı soracaktı. Geç ey tanrı karşıma hesap ver bakayım niye beni cehenneme attın.

E konuyu biliyordum zaten cehennemi neden yarattım çözemedim. Seni yakmaktan zevk alacağım, hani dilesem sana uygun akılda veririm yeni karakter bile atarım kalbinden kötülüğü bile söküp alırım ama beni zihninde yaratan bedeviler sağolsun.

Peki çocukken ölüpte cennete doğrudan yargılanmadan gidene ne olacak? Zeka özürlü olup dinden mesul olmayıp cennete gidene? Doğar doğmaz ölüp cennete giden torpilli mi olacak?

Efendim yeterince düşünmediğiniz sürece, elbette masalların kölesi olursunuz. Tanrı vicdanınız ile zerre örtüşmezse, tanrıya kıyafet giydirir, tasavvuf ile boyar icap ederse kurdele takıp mezun bile edersiniz. İnanç felsefeniz içinde sadece inandığınız masal adına laf söyleriniz ama tanrı nasıl yazıldıysa o kitapta düşünmeden kabul edilen bir masal olarak kalır.

[necmettin68]

kader konusu kimsenin cevap veremediği bir konudur ama bide benden dinleyin.
1.büyük patlama.
2.tanrının var oluşu.herşeye kadir olan ve herşeyi bilen bir tanrı.
3.evrenin tanrının izniyle kör işleyiş sebebiyle var oluşu.
4.insanın var oluşu.tabi bu arada tanrı evrenin sonunuda biliyor.
5.şeytanın meydan okuması.
6.paygamberler göndererek insanları uyarması.kimin inanacağınıda biliyor.
7.işte bu bildiği insanları cehennemden kurtarmak için peygamberler gönderiyor.
8.dilediğinin canını müslüman dilediğinin canını kafir olarak olıyor.