Nero´isimli üyeden Alıntı
Katılıyorum. Verdiğim örnekleri Türkiye'yi faşistlikle suçlayan iki üyeye yardım için verdim! Tabii bu ülkeler faşist değil.
TC de faşizan uygulamalara sahip geçmişinde. HDP'li vekilleri atması, bir zamanlar kürd adını yasaklaması, düşünce hürriyetini engellemesi vb bunun örnekleri. Ama bunu söylemek ayrı, bu beylerin yaptığı gibi her şeyi tek boyutlu ele alıp ifade etmek ayrı.
Hem meclise gireceksin hem de sırtını pyd'ye dayandığını söyleyeceksin. "PKK sizi tükürüğünde boğar" diyecek, katliam yapan katilin taziyesine gideceksin. Böyle rezillik olur mu!!!
|
Yazı uzun doğru, ama ele aldığı konu detay ve bağlamında, açıklama-izah noktasıyla da başka çaresi yok, bu mümkün olan en kısaltılmış hali...
BÖLÜM 1
Bir kere siz terör örgütü diye terörü değilde, herhangi bir örgütü öncülleyerek zaten baştan tutarsızlaşıyorsunuz. Ölçütümüz terör örgütü ya da dışsal-aşırma bir faktör değil, içseldir, sende bir insan olarak yer, yer gündelik hayatında ya da çevrendekilerce terörü uygulamakta veya maruz kalmaktasındır(halk içide terör estirdim deyimi boşuna değildir, örneğin tüm mafya örgütleri teröre dayanır ama AKP'li mafya babası süreğen açıklama yapıp, oluk, oluk kanda akıtır, böyleleri bizim toplumuzun neredeyse bütününü temsil eder, şu ya da bu biçim, sebeplerle toplam kafa-zihniyet böyle çalışır-terör içimizde, içkin, dışlayamazsak A örgütüymüş, B örgütüymüş sonu gelmez, bize de lafazanlık ve kafa ütülemekten başka bir şey kalmaz!), önce kavramı doğru anlamalı, bilince etmelisin ve herhangi bir kavramı herhangi birinin tapulu malı, sırf ona hasmış gibi indirgememelisin. Sen teröre başvurursan, fiiliyatının terör olarak ifade edilmesi için, PKK'lı olman gerekmiyor, terör için herhangi bir örgüt-kalıp gerekmiyor...
Bir coğrafya bir bütün halinde, zihniyet bütünlüğü olarak da terörle malul olmadığı sürece kişisel taşkınlıklar ve şiddet münferittir.
BÖLÜM 2
Hayır efendim bu ülkede faşizan uygulamalar geçmişte kalmadı, şu anki AKP hükümeti, kleptokrasi batağına düştüğünden bu güne faşizm can simidi haline gelmiştir. Artık farklı düşünceye, farklı tutuma, farklı görüşe, farklı inanca tahammül yoktur ve hakim olan meşiruiyetini, tüm diğerlerini ötekileştirerek ve süreğen hain(kendisi dışında herkes hain, yani hukukun, yasanın, kanunun dışına itilmek!) vb edebiyatıyla geçerli kılmaktadır,
geçmişten daha kötüdür çünkü geçmişte bir kaç kitle hedeftir, şimdi ise AKP'ye dahil olmayan
herkes hedeftir-kurban olarak görülür, kurbana davranır gibi de davranmaktadırlar, fütursuzca karala, isnat et, kötüle sonra hukuku dışarıda tutmanın meşruiyetini sağla, linç kültürünü uygula.
faşizmde terör gibi, ideoloji değildir, terör bir yöntem, faşizm ise bir biçimdir(yönetme biçimi). Bunun lamı cimi yok, biçimdir, hangi biçim tercih ediliyorsa, orada işaret o biçime dayanarak ifade edilir, keyfiyetden faşizm demiyoruz, yönetim biçimi olarak faşzime yönelinmesinden diyoruz. Yine
kendi tutarlığınızda, demokrasiden söz edemediğiniz koşulda neyden söz etmiş olursunuz biçim olarak?
BÖLÜM 3
Böyle rezillik olur mu diye soran sen mecliste terörü dışarıda aramaktasın, lakin sanki IŞİD, El Nusra, ÖSO vb gibi örgütlere lojistik, kaynak aktaran iktidarda olan AKP değilmiş gibi, bugün terörist dediği FETÖ için onyıllar boyunca kader ortağımız diyen AKP değilmiş gibi!. Pardon siz hangi rezillikten söz ettiniz, siz hukuksuz, adaletsiz, tutarsız, kızma ama iki yüzlü değil misiniz? Efendim ne yapıyorsunuz iktidardaki terör için, eğer AKP nin tanımı salt terör ile sınırlanacaksa?...
BÖLÜM 4
PKK ile IŞİD aynı kefeye konamaz, PKK kurtuluş savaşındaki türklerin, esarete ya da tahakküme ya da baskı-işgale karşı kurduğu mücadele örgütlülüğü mahiyetindedir, ve bu ülkede kürt olduğu için tecavüze uğrayan, bok yedirilen, köylerde jandarma tarafından sıra, sıra dizip meydan dayağı çekilen, binlerce yakılan-boşaltılan, insanları zorla sürülen milyonlardır bahse konu ettiğimiz koşullar ve getirisi-götürüsü. PKK, bu sebeple o koşullArın yaşatıldığı milyonlar tarafından desteklenir, yanlışları olabilir denir ama sonuçta başka çaremiz yoktu denir, yoksa kimse PKK'nın kara kaşı gözüne aşık değil, demek ki biz yılanın başını koşulların mimarında arayacağız, O MİMAR milyonlara terör estirmiştir, terörü kullanmıştır, dönüşü siyasi-hukuki kanalın tıkalı olmasıyla silahlı mücadeledir-o kanal açılırsa beriki gereğini uzamda yitirir. örneğin işgal güçleri topluma eziyet etmedi mi, bu durumda o toplumun fertlerinin, işgal güçlerine karşı tutumu ne olacaktır? Gül mü uzatacak?. Yani PKK'nın kıyaslanacağı FKÖ'dür, IRA'dır. PKK nın teröre yönelmesi, teorik ifadeyle yanlıştır, hatasıyla maluldür, ama bu teröre dahil olmadan savaşmanın meşruiyetini yok etmez, PKK
asker-polisle çatışırsa bu terör d.e.ğ.i.l.d.i.r, çünkü iki güçde silahlıdır ve güce dayanır ve
karşı-karşıya gelirlerse ne olur?. Biz çözümü iki taraflılığı ve iki taraflı gücün gereksinimini veya zorlanmasını ortadan kaldırmakla bulabiliriz, yoksa taraflar orada durduğu sürece karşıyalık-çatışma kaçınılmazdır.
örneğin kurtuluş savaşında silaha sarılıp, düşman askeriyle savaşan örgütler, bu eylemlerini dönüp düşmanın toplumuna karşı korku salmak maksadıyla yapsaydı, veya kendi toplumuna, işte bu, meşruiyet namına yanlış ve terör olurdu, PKK bu yanlışı süreğen yapmıştır. lakin bu dingillerin böyle bir hata yapmış olması, diğer taraftanda direnişin ve mücadelenin meşruiyetini, başka çare bırakılmaması sorununu ortadan kaldırmaz ve bu dingilleri salt bu hatalarına veya bu dingillerin bu onursuz taktiklere yönelmesine dayanarak, baskı-güce dayalı ezilenin, ezilmişliğe direncinin meşruiyetini-yollarını yok sayamaz, salt bu dingillerin tutumuna indirgeyemeyiz.
Bugün dünyanın en ileri ülkeleri diye örnek verilen İskandinav ülkeleri, dün birbirini boğazlıyordu! Sizin gibi düşünürsek, eğer meselelerin tespiti-
analizi-çözümünü salt ama salt birbirini boğazlamanın propagandası, kofluğuyla engelleyen siyaset, zihniyet hakim olsaydı, sürseydi, bugün hala birbirini boğazlıyor olacaklardı... yani A, B nin ettiği, yaptığı ayrı bir şeydir, ortada olanın ne olduğu, analizi ayrı bir şeydir. yani ortada sorun vardır, kaynağına bakılıp, analiz edilmeli, bu objektif olmalı, ne A ne de B nin davranışı ölçüt alınmamalı, o zeminde bağlayıcı değildir, ölçüt de değildir.
Bir coğrafyada bir sebeple ötekileştirilenlere karşı cebren ve baskı-şiddet ama bununda sağlayanı olarak silah-güç kullanılıyorsa, yani ötekinin, ötekiliğini kabulü zora dayanıyorsa, reddiyeside kaçınılmaz olarak zora dayanır(etki-tepki). Zor demek=terör demek değildir,
örneğin bir polisin bir insanı bir suçtan dolayı zorla alıkoyması terör değildir, fakat
bir polisin gücü kötüye kullanarak ben polisim uleyn bu kahvedekiler(veya neredekilerse işte) benim suyuma gitsin, yoksa(!) zor kullanma yetkimi kullanırım tutumuna girerse işte bu terördür, silahlı çatışma-savaş durumundan başka çare kalmadığı koşullardakine ise zaten yukarıda örnek verdim, ne terördür ne değildir ifade ettim.
Amerika ile Japonyanın savaşı terör değildir ama taraflar savaşı kazanmak, üstün olmak namına -yani onursuz savaş- taktik olarak savaş dahilinde teröre de başvururlar, bu zihniyet ve tutum terk edilmedikçe,
onursuz-meşruiyet dışı taktikler bilince edilmedikçe de çözüm olmayacaktır. onursuz diyorum herhangi birini -şu örgüt, bu devlet vb- ayırıyor muyum bu konuda? hayır, teröre başvurulan her koşul, durum
onursuzdur, meşru değildir.
örneğin ABD, Japonya ile savaşırken askerlerin birbirleriyle savaşması, öldürmesi meşrudur-koşulun kaçnılmazlığıdır- ama
sokakta yaşayan herhangi birinin, herhangi diğerini öldürmesi, şiddetin kamuya yansıması
meşru değildir-çünkü orada geçerli olan hukuk alanıdır! ya hukuki alan-yollar tıkanmışsa ne olur? Türkiye olur cevabı basit-o öldürme eylemi, terörde olabilir bariz şiddet de-. Bilince edemediğiniz sürecede terörün içinde yaşayacak hatta destekleyecek ama farkına varmayacaksınız. Ona buna çamur atmazdan önce kendinize bakacaksınız, işte Türkiye, milyonlar nasıl yaşıyor, tam bir cinnet, terör ortamında illa bu milliyetçilik-karşı milliyetçilik çatışması olarak düşünülmemeli, reva görülen yaşam biçimleri, kitleleri terör ortamında, terör ekonomisinde yaşamaya zorluyor, milyonların terörle yaşatılması, bazılarının cenneti haline geliyor...
HDP, kürt halkının, bugüne kadar tanınmayan hakları, talepleride dahil olmak üzere, SİYASİ-HUKUKİ alanı kullanmak amacıyla, salt kürt meselesi değil, bir bütün halinde ülke ve salt kürterind eğil tüm ülkenin dahilinin siyasi örgütlenmesi olarak-amacıyla oluşmuş bir yapıdır ve siyasetinin temeli
BİRLİKTE çözüm üretmek ile şekillenmiştir-ayrılık değil!- lakin PKK, HDP'den eskidir ve öyle ya da böyle varlığıyla milyonlarca kürde umut olmuştur-bir kaç faktöre yukarıda değindim-, PKK doğru, yanlış bu ayrı bir tartışma konusu,
açıktan, topyekün dışlayamaz ya da tek hedef haline getiremez-çünkü hakim olan hala eski terör ve baskı, ötekileştirme anlayışı-zihniyetini koruyor, yani hala siyasi-hukuki alan gerçekten, tam anlamıyla açık değil, hala tıkalı, hala dağı gösteriyor!!(sorun bu aslında).. bu ülkede siyasetin başka sorunları, meseleleri yok mu? İndirgenmemeli, lakin uzun dönemler tek çıkış-çare olarak da hakim faşizm, hakim zihniyetin
ötekileştirmeci, zora'a başvurma, zoru gösterme(terör!) tutumu, insanlara dağı göstermiştir, terörü yaşatmıştır, yaşayanında terörü üretimine yol açmıştır. Yani i
nsanlar dağa çıkmıyor, dağa yollanıyor, psikolojik olarak arızalar genele endekslenemez. örneğin bir sürü insanı zevk için öldüren bir Türk'e bakıp, işte türklerin tümü zevk için öldüren katillerdir diye genellenemez...
yarın bir gün ben ateistim, öteki aleviyim diye, öylesine resmi, tepeden, güç yoluyla dışlanıp, zora maruz kalayım, devlet benim devletim olmadığını, A ya da B nin deveti olduğunu aleni ilan etsin(beni hukukun dışında bıraksın!!!) benimde tek çarem dağa çıkmaktır, asla toplumu hedef almam zten değildir de, ama bana güç kullanılan GÜC'Ü yerle, yeksan etmek için savaşarım ve o gücün silahlı örgütleriyle savaşmam, çatışmam asla terör değildir!! çünkü meşru siyasi, temsil kanalları ne yapılmıştır? kapatılmıştır(kapatan kimse ilk suçlu-sorumlu odur), tıkanmıştır, başka çarem kaldı mı?
SONUÇ
Şimdi tabloyu okuyoruz, subjektif, şahsi meselelerinizi, sözde empoze edilmiş egosal duygularınızı öne koymayacaksınız, empoze, egosal duyduları, gözlemlerinizin önüne birer engel, gölge gibi koymayacaksınız.
AKP kendi oy çokluğu-gücü elde tutmak namına-çünkü ateş bacayı sarmış, hırsızlıkları-çeteleşme aleni ortaya çıkmış, büzük korkusu doğmuştur, gündem ve güncel mesele sorunu başka kanallara kanalize edilmelidir -ki kürt düşmanlığı ve kurban olarak HDP'nin seçimi, gündemi kabak gibi üstelik çoğunluk cahil milyonun da direk-zahmetsiz dahili olacağı, yapay bir gündeme mahkum edilmiştir, taktik başarılıdır. Ha birileri kendisini kurtaracak ya da üste çıkartacak diye altda milyonlar ezilmiş vb kimin umurunda-umursasa kaybeder-? HDP'yi hedef almıştır, yani bir yerde muhalefeti ezmek ama ezerkende diğer taraftanda kitleleri şu a da bu dinsel söylemlerin yanında başka türlü de kendisine bağlamak ve gündem oluşturmak namına, bu taktik tutuma girmiştir.
Bu tutum sonuçta ne yapmıştır, ülkenin farklı inanç, farklı görüş, farklı millet bileşenlerine, siyasi-hukuki temsil kanalını tıkamış, kaldırmıştır, yani AKP dağa çıkışı-çatışmayı örgütlüyor, bu tutumunuzla sizde destek veriyorsunuz, sonrada ahmakça bu durumdan yakınıyorsunuz...