Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Okyanusun derinlerinde bir köpek balığı bir ahtapotu kovalıyor olsun. Köpek balığının sivri dişlere sahip olma 'amacı' ahtapotu yakalayabilmekken ahtapotun kamuflaja sahip olma 'amacı' ise köpek balığına yakalanmamaktır.
O halde burada tanrının/doğanın amacı ahtapotun yakalanması mıdır, yakalanmaması mıdır? Bu konuda kararsız kalınmış gibi.
|
Karasızlık değilde doğada "Garanti" yok.
Avcı illa avlayacak, avlanan da illa ki av olacak diye bir durum yok. Dolayısıyla av da avcı da tüm canlılar, kendilerince savunma/hücum sistemleri geliştirmişler.
Ama genede savunma olsun, hücum olsun, ikisi de "garanti" değil.
Güçlü olan ayakta kalır desekte, işi değiştiren şans, çevre başka sebeplerde devreye girebiliyor.
Güç bile garantiyi getirmiyor.
Eğer avcı illa yakalasaydı, bu "garanti" olurdu ki bu da başka bir sorunu sebep olurdu.
Onun da adı "İstilâ" dır.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Canlılar üzerindeki bu kovalamaca/kaçmaca örnekleriyle evrimin ve doğanın bir amaca yönelmediği görülebilir.
|
"Garanti" meselesine direk amaç diyemem ama "İstilâ" meselesine çok rahat amaçtır diyebilirim, doğa istila'ya geçit vermemek için, garantiyi ortadan kaldırmıştır.
Bu yönden bakınca, "garanti olmaması" amaca yönelik bir hareket olarakta görülebilir.
Mesela herhangi bir canlının hayatını ve üremesini garanti altına alalım, serbestte bırakalım kısa zamanda her yeri istilâ edecektir.
Doğada dengeler çok ilginç gerçekten, küçük resme göre birileri birilerini avlıyor, anlamsız geliyor ama büyük resme göre, istila gibi, garanti gibi mekanizmalarla işin denge tarafı görülüyor.
Hasılı küçük resme bakmamak gerekiyor, bu bizi yanıltır.
Sevgiler.