Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 05-05-2009, 16:51
selanikli selanikli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Apr 2009
Mesajlar: 1.116
Standart

Aşağıdaki hadisler Kuran ayetleri kadar sağlam sayılan Buhari'den aktarılmıştır.

‘’Muhammed’den şöyle buyurduğunu işittiği rivayet edilmiştir: Biz meaşir-i Arab; ümmi, (anadan doğma sıfatta) bir cemaatiz: ne yazı yazarız, ne de (nücumun seyrini,) hesab (ını) anlarız. (Bize lazım olan) bir ay (kah) şöyledir, (kah) böyledir. (Ravi der ki Muhammed, bununla bir defa ay yirmi dokuz, bir kere de otuzdur, demek ister ( gibi mübarek parmaklarıyla işaret buyur)du.’’
( Buhari, hadis no:908 )
‘’Rivayet olunduğuna göre, müşarün-ileyh, güneş battığı sıra Muhammed bana: - Ey Ebu Zer, güneş nereye gider, bilir misin? diye sordu. Ben: Allah ve Peygamber’i bilir, dedim. Muhammed: Güneş gider ta arşın altında (ki karargahında) secde eder (gibi Allah’a inkıyad eder) ve (mutad üzere maşrıktan doğmak üzere) izin ister de ona destur verilir. (Ve şarktan doğar. Bununla beraber güneş Ademoğullarının günahkarları üzerine doğmayı fena görür) ve bu halde secde etmeğe yaklaşır. Fakat secdesi kabul olunmaz. (Matla’ına gitmeğe) izin ister de izin de verilmez. Ve ona: artık nereden geldinse oraya dön! denilir. O da battığı taraftan doğar. Muhammed’in güneş hakkındaki bu ihbarı, Allah’ın: "Güneş, onun devrine tayin olunan makarrinde seyr eder. Güneşin (en ince bir hesap üzere) makarrindeki bu seyri, kudreti her şeye galip, ilmi her malumu muhit olan Allah’ın takdiridir" mealindeki kavli (nin mazmunu) dur.’’ ( Buhari, hadis no:1321 )
‘’Şöyle demiştir: (Bir defa) Muhammed’in yanında idik. (Derken) güneş tutuldu. Muhammed (acele ile ve) rida-yı şerifini ardından sürükleye sürükleye (kalkıp yürüdü) ve (Mescid-i Saadet’e) girdi. Biz de girdik. Güneş zulmetten sıyrılıncaya kadar (orada) bize iki rekat (namaz) kıldırdı. Sonra: "Güneş ile ay hiçbir kimsenin mevtinden dolayı münkesif olmaz. (Bunların böyle münkesif olduklarını) gördüğünüzde başınıza gelen bu hal zail oluncaya kadar (hemen) namaza durup duaya koyulunuz" buyurdu. Yine Ebu Bekir’den gelen bir rivayete nazaran: "Lakin Allah bu iki ayet ile kullarını tahvif (etmeği murad) eder." buyurulmuştur. Küsuf hadisi Buhari’de çok tekerrür etmiştir. Nitekim Mugire İbn-i Şube’den gelen bir rivayette şöyle denilmiştir: Muhammed’in zamanında (necl-i mükerremleri) İbrahim vefat ettiği gün güneş tutuldu. Halk: "Güneş İbrahim’in mevtinden dolayı tutuldu" dediler. Bunun üzerine Muhammed: "Güneş ile ay hiçbir kimsenin ne mevtinden, ne hayatından dolayı tutulmazlar" (Bunu) görünce (hemen) namaza durup Allah’a duaya koyulun" dedi.’’
( Buhari, hadis no:547 )
Şimdi iki seçeneğimiz var:
1- Kuran bugünkü buluşları bin yıl önce bildirmiş Muhammet bile neden bunları bilmiyor?
2-Muhammed Allah'ın kendine verdiği bilgileri ayet ve hadis diye aktardığına göre, Allah mı yanlış bilgi aktarmış, Muhammet mi yalan söylemiş? Hangisi?
Cevap isteyenlere işte cevap.
Dahası da çok emin olun.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 05-05-2009, 22:11
seyirci seyirci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2009
Mesajlar: 29
Standart

[quote=selanikli;172931]Aşağıdaki hadisler Kuran ayetleri kadar sağlam sayılan Buhari'den aktarılmıştır.

‘’Muhammed’den şöyle buyurduğunu işittiği rivayet edilmiştir: Biz meaşir-i Arab;


birisöylemiş, biri işitmiş, biri de bunları aktarmış... kaynağı belli değil ki tutarlılığını düşünesin... buhari... adam ne söyledi bu güne ne geldi ...

bence ne geldiyse sağlam gelmedi...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 05-05-2009, 22:51
azınlık azınlık isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Feb 2009
Mesajlar: 2.142
Standart

seyirci´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
bence ne geldiyse sağlam gelmedi...
Bu durumda tüm bir islam tefsiri boşa çıkmış olmaz mı?

A.

The meek shall inherit nothing! - FZ
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 06-05-2009, 16:20
seyirci seyirci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2009
Mesajlar: 29
Standart azınlık

azınlık´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu durumda tüm bir islam tefsiri boşa çıkmış olmaz mı?

A.



haklısın hepsi tamamen bence hikayedir...
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 05-05-2009, 23:46
selanikli selanikli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Apr 2009
Mesajlar: 1.116
Standart ya hadisler ayetlerle uyumlu ise

[quote=seyirci;173067]
selanikli´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Aşağıdaki hadisler Kuran ayetleri kadar sağlam sayılan Buhari'den aktarılmıştır.

‘’Muhammed’den şöyle buyurduğunu işittiği rivayet edilmiştir: Biz meaşir-i Arab;


birisöylemiş, biri işitmiş, biri de bunları aktarmış... kaynağı belli değil ki tutarlılığını düşünesin... buhari... adam ne söyledi bu güne ne geldi ...

bence ne geldiyse sağlam gelmedi...
Hadislerle ayetler uyumlu ise, ayetler için de hadisler için söylediğiniz bu sözleri söyleyebilecek entellektüel etik'e sahip misiniz? Dikkatle izleyeceğim.
İşte aktardığım hadis ile uyumlu ayetler:
‘’Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir…’’Yasin (sıra no:36, shf no:439, ayet no:38 )
‘’O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.’’
Enbiya (sıra no:21, shf no:321, ayet no:33 )
‘’Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.’’Rahman (sıra no:55, shf no:530, ayet no:5 )
Güneşin yörüngesi varmış, hadiste aynı şeyi söylüyordu.
İkinci olarak hadisleri inkar etmek sizin sandığınız kadar kolay değil. Hadisleri yok sayarsanız İslam'ın beş şartından biri olan namazı bile nasıl kılacağınızı bilemezsiniz.
Üçüncüsü, binbeşyüz yıl boyunca bütün İslam aleminin ayet kadar sağlam saydığı hadisleri ilk sıkışmada inkar edivermek sadece sizin entellektüel tembelliğinizi ve kolaycılığınızı ortaya koyar.
Dördüncüsü de, gerçekleri görseniz bile yanlışlarınızdan vazgeçme konusundaki yüreksizliğinizi kanıtlar.
Beşincisi de, aslında insanların ortaya koyduklarıyla hiç ilgilenmediğiniz halde, çok ilgiliymişsiniz gibi davranıp insanları boşa uğraştırdığınızı düşünüyorum ve hiç te etik bulmadığımı belirtmeliyim.
Biz burada sirk oyuncuları değiliz, kendinize gelin lütfen.
İnceden alaylarınıza derhal son vermezseniz ben de sizinle aynı ölçüde alay edeceğim.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 06-05-2009, 11:19
mep
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Yav abiler Birbirinizi dövmeyi bırakında..
Şu ayetlere bakınca ne anlıyonuz onu bi söyleyin yahu..

‘’Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir…’’Yasin (sıra no:36, shf no:439, ayet no:38 )
‘’O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.’’Enbiya (sıra no:21, shf no:321, ayet no:33 )
’Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.’’Rahman (sıra no:55, shf no:530, ayet no:

Yav Niye hiç Dünya'nında bir yörüngede akıp gittiğinden söz etmiyo acaba..?
Güneş ve ay bi hesaba göre hareket ediyomuşta..dünya sabitmi duruyomuş acaba..?
Niye bu mucize bilim kitabı kuran,,Dünya'nın döndüğünden,Bir yörüngede akıp gittiğinden
filan bahsetmiyo acaba..? Yoksa biz dönmüyozmu ? bir yörüngede yüzmüyozmu ?
Yoksa biz öyle duruyozda Hadi ay tamam etrafımızda bi yol izliyo..Güneştemi etrafımızda bi yol izleyip duruyo..? Yoksa Allah Dünyanında Hareket ettiğini bir yörüngede yüzdüğünü bilmiyomu..? Biliyosa niye söylemiyoda Sanki dünya durakta bekliyomuşta Hepsi önünden geçip gidiyomuş gibi anlatıyo..:? Niye ki...?
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 06-05-2009, 11:25
selanikli selanikli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Apr 2009
Mesajlar: 1.116
Smile ben de onu diyom işte

mep´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yav abiler Birbirinizi dövmeyi bırakında..
Şu ayetlere bakınca ne anlıyonuz onu bi söyleyin yahu..

‘’Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir…’’Yasin (sıra no:36, shf no:439, ayet no:38 )
‘’O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.’’Enbiya (sıra no:21, shf no:321, ayet no:33 )
’Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.’’Rahman (sıra no:55, shf no:530, ayet no:

Yav Niye hiç Dünya'nında bir yörüngede akıp gittiğinden söz etmiyo acaba..?
Güneş ve ay bi hesaba göre hareket ediyomuşta..dünya sabitmi duruyomuş acaba..?
Niye bu mucize bilim kitabı kuran,,Dünya'nın döndüğünden,Bir yörüngede akıp gittiğinden
filan bahsetmiyo acaba..? Yoksa biz dönmüyozmu ? bir yörüngede yüzmüyozmu ?
Yoksa biz öyle duruyozda Hadi ay tamam etrafımızda bi yol izliyo..Güneştemi etrafımızda bi yol izleyip duruyo..? Yoksa Allah Dünyanında Hareket ettiğini bir yörüngede yüzdüğünü bilmiyomu..? Biliyosa niye söylemiyoda Sanki dünya durakta bekliyomuşta Hepsi önünden geçip gidiyomuş gibi anlatıyo..:? Niye ki...?
Sayın mep,
konuyla ilgili ilk yazımda aktardığım hadislerde, Muhammed'in konuyu nasıl bilip anlattığı açıkça ortadaydı zaten, sanırım okumadınız. Bu yazım üzerine bazı arkadaşlar hadisleri beğenmeyip inkar edince bu dayak fasıllarından söz açıldı.
Senin değindiklerin de güzel tamamlamış, eline sağlık.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 06-05-2009, 17:05
seyirci seyirci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2009
Mesajlar: 29
Standart

mep´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yav abiler Birbirinizi dövmeyi bırakında..
Şu ayetlere bakınca ne anlıyonuz onu bi söyleyin yahu..

‘’Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir…’’Yasin (sıra no:36, shf no:439, ayet no:38 )
‘’O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.’’Enbiya (sıra no:21, shf no:321, ayet no:33 )
’Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.’’Rahman (sıra no:55, shf no:530, ayet no:

Yav Niye hiç Dünya'nında bir yörüngede akıp gittiğinden söz etmiyo acaba..?
Güneş ve ay bi hesaba göre hareket ediyomuşta..dünya sabitmi duruyomuş acaba..?
Niye bu mucize bilim kitabı kuran,,Dünya'nın döndüğünden,Bir yörüngede akıp gittiğinden
filan bahsetmiyo acaba..? Yoksa biz dönmüyozmu ? bir yörüngede yüzmüyozmu ?
Yoksa biz öyle duruyozda Hadi ay tamam etrafımızda bi yol izliyo..Güneştemi etrafımızda bi yol izleyip duruyo..? Yoksa Allah Dünyanında Hareket ettiğini bir yörüngede yüzdüğünü bilmiyomu..? Biliyosa niye söylemiyoda Sanki dünya durakta bekliyomuşta Hepsi önünden geçip gidiyomuş gibi anlatıyo..:? Niye ki...?

ya hareket tek başına değilse? ya uzay boşluğunda tespit edebildiğimizin yüz katı sistem varsa? ya hep beraber dönüyorsak, yani hem yıldızlar hem de yıldızlarla beraber aynı zamanda yıldızların yörüngesinde gezegenler geziyorsa? ve biz henüz bunu tespit edecek teknolojiye sahip değilsek?

hiç 1400 yıl öncesinin türkçesini alıp günümüz türkçesine çevirmeyi denediniz mi...
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 06-05-2009, 17:53
selanikli selanikli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Apr 2009
Mesajlar: 1.116
Standart

seyirci´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ya hareket tek başına değilse? ya uzay boşluğunda tespit edebildiğimizin yüz katı sistem varsa? ya hep beraber dönüyorsak, yani hem yıldızlar hem de yıldızlarla beraber aynı zamanda yıldızların yörüngesinde gezegenler geziyorsa? ve biz henüz bunu tespit edecek teknolojiye sahip değilsek?

hiç 1400 yıl öncesinin türkçesini alıp günümüz türkçesine çevirmeyi denediniz mi...
Geziyor zaten, ayrıca da evren bütün olarak genişliyor.
Sen nerede yaşıyorsun.
Hiç mi merak edip okumuyorsun yazılan çizilenleri.
Ama burada asıl mesele şu, senin de yazdığın gibi evren dünyanın etrafında dönmüyor. Kuran'da ise dünya merkezdir, güneş ve yıldızlar dünyanın etrafında döner.
Anlatmaya çalıştığımız bu.
Anlamakta bu kadar zorlanmana şaşıyorum doğrusu.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 06-05-2009, 22:10
seyirci seyirci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2009
Mesajlar: 29
Standart selanikli

bu da alıntıdır, benim icat ettiğim bişey değil, oku bakalım sen ne düşüneceksin


Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkana girer .Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:
-Merhaba , ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi.
Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi
-Hoş geldin Ateist kardeş,
-Hoş bulduk
-Buyur gel oturalım, sohbet edelim.
Ateist oturur.
-İsminiz nedir ateist kardeş?
-Yıldırım
-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi.
-Sağol.
-Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.
- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.
( Necmi abi baştan yağlama yapıyor ki kapı sonra gıcırdamasın)

-Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar .Ordan anladım, dedi.
-Teşekkür ederim.
O yüzden sen ateist olamazsın.Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kainata baktığımızda her şey Allah’ın varlığını bize gösteriyor, dedi.

Yıldırım sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı.
-Yıldırımcığım madem sohbet edicez , sevdim seni.
-Ben de sizi sevdim, severim konuşkan insanları,dedi Yıldırım.

Necmi abi gözlüğü göstererek:
-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?
-Gözlük deriz, dedi.
-Biz de gözlük deriz.
Cebinden kalem çıkartıp:
-Buna ne dersiniz?
-Kalem deriz, dedi.
-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi. Buarada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koydu sohbet esnasında afiyetle yensin diye.
Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:
-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım? dedi
-Şeftali deriz, dedi.
-Bak işte biz de şeftali diyoruz.Demek ki görüş ayrılığımız yok. Şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem, diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin. Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz.
Şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?
-Manavdan, dedi.
-Hayır öyle değil. Yani denizden mi çıkardık, topraktan mı çıkardık, yoksa ağaçtan mı topladık?
-Ağaçtan dedi.
-Peki bu ağacın aslı nedir?
-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım.
-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?
-Evet doğru, biz ağaç diyoruz ama aslı odun.
-Peki bu odun şeftali yapmayı öğrenmek için okula gitti mi? Kursa gitti mi?
-Gitmez tabi ki, dedi.
-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler.
Yıldırım düşündü:
-Aklı yok, dedi.Okula da gitmedi.
-Yani Yıldırımcığım, bu odun öyle bir şey üretiyor ki tadı, rengi, kokusu hoşumuza gidiyor, içindeki vitamin vücudumuzu besliyor. Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?

Yıldırım dondu kaldı. Durdu, düşündü:
-Sen, dedi. Bir deryasın.
Necmi abi gülümseyerek:
-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır. İşte Yıldırımcığım. Bizi tanıyan, seven, acıyan ve neyden hoşlandığımızı bilen bir Rabbimiz var. O şeftaliye kokuyu veren , burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermiş. Tadını veren, dilimize tat alma kabiliyeti vermiş. İşte O bizim Rabbimizdir, Allah’ımızdır.
Necmi abi devam ederek:
-Mesela dedi ineğin süt vermesi. İnek bizi tanımaz. Arının bal vermesi, arı bizi tanımaz. Şimdi biz bilim adamlarını toplayıp desek ki: Ya profesörler , bu arılar var ya çok terbiyesiz şeyler, biz balını almaya gidince bizi sokuyorlar. Biz bundan sonra arı balı yemek istemiyoruz. Biz siz bal yapın, bize profesör balı yapın biz ondan yemek istiyoruz desek. Bize arı gibi bal yapabilir mi profesörler?
-Yapamazlar dedi.
-Peki profesörün yapamadığı balı, bir sinek nasıl yapabiliyor? Kuran’da Nahl suresi var. Orda Allah diyor ki : Ben arıya vahyediyorum, emrediyorum insanlar için şifalı olan balı üretiyor. Kuran’da iki yerde şifa kelimesi geçer. Birinde Allah’ın Peygambere vahyettiği Kuran’ın inanlara şifa olduğu söylenir, diğerinde ise Allah’ın arılara vahyettiği balın bütün insanlara şifa olduğu söylenir.

Yıldırım iyice şaşkın vaziyette bakıyor. Necmi abi devam ederek:
-Mesela 5 kişilik bir taksi, saat kulesinin etrafında kendi kendine döner mi?
-Tabi ki dönmez, dedi Yıldırım.
-Peki 5 kişilik taksi kendi kendine dönmezken 7 milyarlık dünya kendi kendine nasıl dönüyor? Demek ki onu bir döndüren var . Yıldırımcığım hiç baklava baklavacısız baklavalaşır mı?
Yıldırım gülümseyerek –Hayır, dedi
-İşte maalesef modern bilim baklavayı görüyor ama baklavacıyı görmek istemiyor.
-Yahu siz nereye takılıyorsunuz? Hocanız kim? dedi Yıldırım
-Sevgili kardeşim benim Hocam Bediüzzaman’dır, ben onun yazdığı eserleri okurum dedi Necmi abi.
-Yapma ya o mu hocanız?
Necmi abi :
-Sen bize takıl neşelenirsin , dedi
-Belli ya çok neşeli bir insansın, bir odundan neler çıkardın, dedi Yıldırım.
-O bu bişey mi Yıldırımcığım biz de daha ne odunlar var .
Gülüşerek vedalaşıp ayrıldılar
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:59 .