Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 14-02-2010, 18:30
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart Soru & Cevap arasındaki ilişki nedir?

Sormadan bilebilir ,sorgulamadan algılayabilir miyiz?
Cevap sorduktan sonra ortaya çıktığına göre arasında bir bütünsellik var mıdır ?

düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim .

sevgiler
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 14-02-2010, 19:18
müşkülpesent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
müşkülpesent müşkülpesent isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2009
Bulunduğu yer: Sınır
Mesajlar: 504
Standart

Sormadan bilebilir ,sorgulamadan algılayabilir miyiz?

Bu olaya, yani öğrenme durumuna nasıl yaklaştığınla alakalı daha çok. Yaklaşımın felsefe ise, kişiyi öğrenmeye götüren, sorgulamaya iten süreçte mutlaka bir soru vardır. Buradaki sorular genel olarak içseldir ve çıkışını "merak"tan alır.

Eğer bilişsel örüntüler içerisinde konuyu değerlendirirsek, sormadan bilmenin ya da sorgulamadan da algılayabilmenin mümkün olduğunu söyleyebilirim. Aslında bunu ben söylemiyorum öğrenme psikolojisindeki bir çok kuram bunu söylüyor. Hatta davranışçılar bu süreçte kişiyi tamamen edilgen yaparak kişiden bağımsız bir öğrenme sürecinin gerçekleştiğini söylüyorlar. Çok klasik bir örnek olarak Pavlov'un Klasik koşullanma kuramını verebiliriz.


Cevap sorduktan sonra ortaya çıktığına göre arasında bir bütünsellik var mıdır ?

Bütünsellik ve döngüsellik vardır aslında. Her soru bir cevabı doğurduğu gibi cevaplar da yeni soruların oluşmasını sağlayabilir..

Aslında çok ucu açık sorular olmuş bunlar.. Konunun çerçevesi daha belirgin olursa, daha net cevaplar oluşabilir sanırım.

Non Serviam!
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 14-02-2010, 19:32
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger Natan;

Sormadan bilebilir ,sorgulamadan algılayabilir miyiz?
Cevap sorduktan sonra ortaya çıktığına göre arasında bir bütünsellik var mıdır ?

düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim .-Natan-

Insanoglunun bilmedigi bir seye karsi ilkk defa bir soru belirir. Bu soru "var" olarak isarete donusur. Sonra soru sorma gelir, "ne var?" ondan sonra cevap olan kavram gelir. Sonrada o kavram BIR SABIR VE DEGISMEZ olarak, insanoglu eyleminde karsitlara ayrilir. Insanoglu bu karsitlardan birini kavramla ozdeslestirerek ifade eder.

Ornek; Diyelim kavramimiz hak; bu kavram artik sabittir ve hakki/hakki degil, ya da hakli haksiz temelinde, dusunce bunu ya hak hakli/hakki; ya da hak, haksiz/hakki degil.

Iste burada hak sabittir, bu hakkin temelinde ve sabitliginde ya hak kavramini hakli/hakki ile, ya da hak kavramini haksiz/hakki degilile paralel kilarsin.

Burada hak em pozitif,hakki/hakli pozitif ve haksiz/hakki degil negatiftir.

Iste bu kavram sabitliginin karsitlardan birinin secimi temelinde degisken degismezligidir.

Bu temelde sen kisi olarak sormadan daha once cevabi verilmis bir seyi bilebilirsin.

Algi da vari yansiyanin kavramlasarak yasitilmasidir ve bu direk algidir, yni anlam. Oyuzden bu temelde bir sorgulama gerekmez.

Sorgulama algilananin sorgulanmasidir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

Konu evrensel-insan tarafından (14-02-2010 Saat 19:38 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 24-12-2019, 19:01
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Tanımlamalarımız bildiklerimizdir.
Ya da tanımladığımız kadar bilebiliriz, bildiklerimiz tanımlarımıza bağlıdır.
Bunu ünlü bir filozofun söylemiş olması gerekirdi ama ben söyleyeyim.

Mutluluk nedir sorusuna dair yüz farklı tanım üretebilirim ve biri doğru diğeri yanlış olmaz.

Bilgi beynimizde otomatikman ortaya çıkan bir sürece dayalıdır. Aslında bu otomatik işleyişten dolayı hiçbir bilgi doğru ya da yanlış değildir.

Evrim vardır demek ile evrim yoktur demeyi doğru veya yanlış bilgi olarak tanımlamıyorum.
Evrim vardır diyen de bunu tanımlamalarına bağlı olarak söylüyor, yoktur diyen de.
İkisi de haklı.

Biri suyun 100 derecede kaynadığını söylüyor, diğeri kaynamadığını.
Biri yanlış diğeri doğru değil.
İkisinin ortam şartları, yani tanımlamaları farklı.

Tanımlama yapmak, yapabilmek önemli.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 26-03-2024, 06:14
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Evrim vardır demek ile evrim yoktur demeyi doğru veya yanlış bilgi olarak tanımlamıyorum.
Evrim vardır diyen de bunu tanımlamalarına bağlı olarak söylüyor, yoktur diyen de.
İkisi de haklı.

Degil.

bak, tanimlarin, genellikle belli bir bakis acisindan, kulturel veya toplumsal baglamdan etkilenmesi soz konusu. Bu yonuyle nispeten subjektif olabilir. Buraya kadar dogru. Fakat tanimlar, dogru veya yanlis olarak kabul edilen bir seyi belirlemez. Soyutlama olarak degiskenlik gosterebilir, subjektif olabilir. Mesela "guzel" kelimesini ele alalim. Biz "Guzel", derken ne anliyoruz? Genellikle bir nesnenin veya bir kisinin estetik acidan hos veya cekici oldugunu anliyoruz. Ancak, bu kavramin dogru veya yanlis oldugunu belirlemek biraz zor geliyor cunku guzellik algisi kisiden kisiye degisir. Ama ote yandan mesela matematiksel kavramlar ve ilkelere dayali tanimlar, genellikle degismeyen ve nesnel kabul edilen seyler. Sana bana gore degisen bir sey degil. Ornegin, bir dairenin cevresini hesaplamak icin π (pi) sayisini kullanmak, matematiksel bir tanim ve bu tanim dunyanin her yerinde gecerli. Buradaki durumu gorebiliyor musun?

Evrim teorisi ise, bilimsel arastirmalar ve kanitlarla desteklenen bir bilimsel teoridir. Bazilari, mevcut bilimsel kanitlara dayanarak evrim teorisini kabul eder, bazolari bu kanitlari farkli sekillerde yorumlar veya farkli bilgilere dayanarak farkli sonuclara varir. Bunda bisey yok. Ancak, bu kisisel inanclar, tanimlamalar, perspektifler evrim teorisinin bilimsel gecerliligini belirlemez. Bilimsel bir teorinin gecerliligi, bilimsel arastirma ve kanitlara dayanir. Dolayisiyla, evrimin varligi veya yoklugu, insanlarin kisisel inanclarindan, kisisel yaklasimlarindan, kisisel goruslerinden ziyade bilimsel arastirma ve kanitlarla belirlenir. Mesela dinozorlari dusun. Dinozorlarin hic var olmadigina veya fosil kalintilarinin sahte olduguna inanabilirsin. Bu inancini kisisel dusuncelerine, dini inanclarina veya kulturel degerlerine dayandirabilirsin. Ancak, bu kisisel inanclarin, yada tanimlarin diyelim, bilimsel gercekligi degistirmez veya etkilemez. Cunku bilimsel gercekleri veya kanitlari degistirmez.

Sana bir soru "Bilgi nesnel midir?"


*Bunlarin disinda olarak, paylasimini desteklemesemde begendim. okumaktan memnun oldum.

Kendi adima tesekkur ederim.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
futbol klübü nedir?,din nedir?,inanç nedir? İslam 3 22-05-2007 14:35
SORU VE CEVAP YASALARI suskun Konu-dışı 7 12-02-2006 16:45

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:13 .