Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 03-01-2007, 06:33
onur onur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2006
Mesajlar: 133
Standart İnançlı veya İnançsız olarak insan olarak düşünceye saygı

Dinimiz olsada insanız olmasada insanız.Ne dinsiz olursak insalıktan çıkar nede dine sahip olmak insanı daha fazla insan yapar.Ama bazen çok üzülüyorum kendi adıma. Bazı sayfalarda ayetlere falım sakızı kadar değer verilmediği oluyor.Tamam! Mantığınıza , biliminize , iliminize felsefenize uygun olmayabilir.İnsanlar onu çarpıtmış ve ya abartmışta olabilir.Sizin için koskoca bir yalan olabilir.
Ama tanımadığınız belki o kadar iyi müslümanlar var ki.Belki de tanıdığınız çok yakınınızda.Ama onları boş şeylere inanmakla , çağdışı kalmışlıkla ,geri kafalılıkla ,cahillikle suçlamayın Allah a inanıyor diye.Dini maske yapıyor diye suçlayabilirsiniz.Dini istismar edip gösteriş yapıyor diye suçlayabilirsiniz.Ama olumsuz gibi görünen bir şeyi de hemen araştırmadan ,düşünmeden yargılamayın.İnsanları inançları yüzünden suçlamayın.Bu site de yoğun olarak dine değil müslümanlara karşı tavır almış insanların buluştuğu forum olmuş.Ben bir müslüman olarak ineğe tapana bile vay aptala bak hayvana tapıyor demem.Ben bir ateist e vay Allahsız ne olcak cehennemi boylasın kahrolsun katledilsin demem.Ben her inanca saygı duyarım.Bu ister Din olsun ister Fenomen olsun ister efsane.Efsaneler gerçek olmayabilir.Hayal ürünü olabilir.Ama insanlar umutlarını ve yaşam enerjilerini o kaf dağlarında bulabilirler.Bir insanı zararlı yapan aşırılıktır.Bu ideolojilerde böyledir bu sevgide böyledir bu çalışmakta da böyledir.Hatasız insan olmaz.İslamın özünü anlamak isteyen İslamın finalini anlamak isteyen gitsin Mevlana ya.Koşsun Yunus a .Nasrettin hoca ile gülsün ve düşünsün Necip Fazıl ın Kaldırımlar ı ile hüzünlensin.Bazıları beni samimiyetten uzak ,edebiyat parçalama bize de diyebilir.Ama son karar da insan olarak sizden istediğim ne olur ben kitabıma birazcık saygı istiyorum.Bunu sizden bir insan olarak bir kardeşiniz olarak istiyorum.Gene tartışacağız gene güleceğiz gene kızacağız.Ama lutfen karşımızdakilerinde insan olarak saygıyı hakettiğini hiç bir zaman unutmayalım.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 03-01-2007, 06:45
kalkandelen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
kalkandelen kalkandelen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Jan 2005
Mesajlar: 110
Standart Re: İnançlı veya İnançsız olarak insan olarak düşünceye sayg

sana saygi duyarim..

Saygi duymadigim kucuk cocuklarla evlenenler,,insanlari kafir diye oldurenler...masallarla insanlari musluman olmayanlara dusman edenler..

Benim problemim sizolarla,ananida al git diyenlerle..

Ugur mumcuyu,turan Dursunu alcakca serefsizce namertce oldurenlerle,sivas katliamini yapanlarla insanlari oruc tutmuyor diye oldurenlerle..benim problemim tum dinlerle..

dinlerin insana saygisi yok..benim neden olsun..

Dinler afyondur, allah zayif insanlarin kafasinda yarattigi varolmayan birseydir..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 03-01-2007, 13:14
deli_cevat deli_cevat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Jan 2006
Mesajlar: 808
Standart Re: İnançlı veya İnançsız olarak insan olarak düşünceye sayg

aynen zararsız ve sadece kendi halinde dindar olana saygım sonsuzdur ama birisi bana muhammedin şeyinin keyfi için döktüğü kanların normal olduğunu savundumu o saygı orda biter

Gelenek ve Gelecek 'Ne Yapmalı'cılarındır
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 06-02-2017, 21:30
Engse Hohol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Engse Hohol Engse Hohol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Feb 2010
Mesajlar: 1.879
Standart

Uğur Işılak, Bülent Akyürek - Söz Pazarı 3/5 programı.



Apaçık yalan söyleyenler ve zarar verici islam ideolojisine inananlar, yasal anlamda bile benim için saygı duyulmayı hak etmiyorlar artık. Örneğin video'da 15,000 kitap okuduğunu iddia eden Bülent Akyürek, gerçekten okumuş mudur 15,000 kitap? Bülent Akyürek'in okuduğunu iddia ettiği 15.000 kitabın ç
etelesini tutmaya kalksak yalan olduğunu anlarız. Okuduğu 15.000 kitabın yalnızca adlarını yazsa yeni bir kitap ortaya çıkartır. "Okuduğum kitap adları" kitabı !

Kabaca 1 sayfada önlü arkalı 150 sözcük var diyelim.
400 sayfalık bir kitapta 60,000 sözcük olur.
Al sana 4 sözcüklü bir kitap adı; "Tanrının Kapısını Çalan Bilim"gibi 4 sözcüklü.


Ateist Bülent Akyürek'e 35 yıl sonra gelen hidayet. Şansa bak ki gelen de islam hidayeti.

islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 06-02-2017, 21:58
Vefik Sami Vefik Sami isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2013
Mesajlar: 2.836
Standart

Şaka gibi ya hu !..
"Binlerce kitap" okuyan, kendi ifâdesiyle "entellektüel" olan birisi, rüyasında yediği sopa ile "müslüman" olacak.
Adam açıkça "Aklımın fişini çektim, iptâl ettim. Korkularıma boyun eğidim" diyor.
Ha, insanlar baskı ve zulüm altında inanmaya zorlanabilirler.
Gerçekten inanmadıkları halde -Belki de ölüm korkusu ile - inandım diyebilirler.

De,,,

Tüm kâinatın halkedicisi olduğuna inanılan, ilmi ve gücü benzersiz bir varlığın, insan gibi zayıf bir canlının korkuları üzerinden "iman" devşirmeye ihtiyâcı var mıdır ?
Varsa, bu güç'e Tanrı denebilir mi ?
Vs. vs...
Müslümanın en "entellektüel'i bu şahıs gibiyse, İslâmi toplulukların medeniyette ve teknolojide neden "nal" topladıklarını anlamak zor olmasa gerek.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 07-02-2017, 10:31
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Dinler zamanımızda insana hiç bir şey anlatmıyor. Bu gün Devletler ve Sermaye sistemi dini koruma altına almasa hiç bir insan dine ihtiyaç duymaz Yani din taraftar bulamaz.

Geçmişte Dinler bir çok ihtiyacı karşılamış olabilir eğer Yahudiler kendilerine kudüs ü kabe seçmese kudüs için ölmese idi bu gün Yahudi diye bir şeyden söz edilemezdi. Kendilerini vaad edilen (aden) topraklar için adamış insanlar Yahudiler.
Diğer dinlerde öyle, Yahudilikle Zerdüş,lük aynı dönemlerin farklı bölgedeki inanç örgütleri. Yahudilikle Hiristiyanlık arasında ortalama 1500 yıl var. Hiristiyanlıkla İslam arasında 650 yıl İslamla bu gün arasında 1350 yıl niçin yeni bir din doğmadı. Halbuki Hiristiyanla islam arasında 650 yıl olmuştu.

Çünkü islam veya diğer dinler kapitalizmle birlikte insan için ihtiyaç olmaktan çıktı.

Dinlere göre insanın bilmediği her şeyi tanrı biliyordu Bu gün tanrının bilmediğini insan biliyor artık Bu gün din sahipleri gelişen bilgi çağını tanrıya yamamak için büyük gayret sarfediyor. Yani dinin revizyona ihtiyacı olduğunu biliyorlar.

Din çağımızda insan için hiç bir şey ifade etmiyor Ama yönetici sınıfın dine ihtiyacı bitmedi çünkü onlar tanrının yer yüzü şubeleri gibi davranmak istiyorlar. Onlar insanları bir arada tutmak sorunların tek çözümünün kendilerinde olduğunu göstermek için bir tapınak yaratmak zorundalar.

O zaman, din = yönetici sınıflar demek zorundayız. Dini devletten ve yönetenlerden ayırdığımızda ortada din kalmaz. ihtiyaçta olmaz.

Devlete ve yönetenlere dikkatle baktığımızda toplumları düşman ettikleri kurumlarla çıkar birlikleri oluşturuyorlar bunu için bazen kanunların üstünde arayışlar içindeler işte meshep ve dinleri burada kullanıyorlar.
Önemli olan bizim dikkatli gözlemci olmamızdır İyi gözlem yaparsak bir çok şeyi fark edebiliriz düştüğümüz tuzağı da görürüz.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 07-02-2017, 10:58
Cercis Hz Circis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Cercis Hz Circis Cercis Hz Circis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Jan 2015
Mesajlar: 200
Standart

Vefik Sami, Tanrı'nın insanı zayıf yaratma nedeni belki de budur; insanın zayıflığını ve korkuları sömürerek insana iman ettirmek, inanç doktrini aşılamak... Atom evrendeki her şeyin yapıtaşı özgül maddesi ama kendine yarattığı Tanrı'dan korkan sadece insandır. islamın entellektüel birikimli insanları allah'dan daha fazla korkarlar. Allah korkusu haşyetillah her müslümana farz değildir sadece entellektüel müslümanlara farzdır. Tanrı korkunç ise nasıl herkese aynı korkunçluk mesafesinde olmaz burası da ayrı bir soru benim için ama müslümanlar için böyle bir soru ve sorun yok.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 07-02-2017, 12:26
Vefik Sami Vefik Sami isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2013
Mesajlar: 2.836
Standart

Cercis Hz Circis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı'nın insanı zayıf yaratma nedeni belki de budur; insanın zayıflığını ve korkuları sömürerek insana iman ettirmek, inanç doktrini aşılamak...
İnanç mevzûsu çok karmaşık, kendi iç çelişkileri ve paradoksları ile herkes tarafından aynı ölçekte anlaşıl(a)mayan bir mevzûdur. Kendisini "inançlı" olarak tavsif eden 5 milyar insan için "Bunların hepsi aynı" dense de gerçek böyle değildir. 5 milyar kadar, birbiriyle uyuşmayan inanç algısı da vardır. Hepsinin "aynı Tanrı"ya inandığını iddia etmesi, inançlarının da aynı olduğunu göstermez. Aynı olan; bazı isimler ve nesilden nesile aktarılarak gelen ama; genelde şekilde kalan inanç kültürüdür. İnanç ölçülemediği ve görülemediği için, taklid edilmesi de mümkün değildir. Sosyal kimlik ve âidiyet ihtiyâcı içerisinde olan her birey, içine doğduğu kültüre boyun eğip "biat" etmeyi "inanç" zannetmekte; kimde, ne düzeyde "inanç" bulunduğu da ölçülemediğinden, adına "din" denen paradigma; riyâ/ikiyüzlülük, kalleşlik ve adam satma gibi gayr-ı ahlâki tutum ve davranışların, toplumda çoğalıp etkin hâle gelmesini sağlamaktadır

Görünüşte; amaç ve prensip olarak ahlâkı öğütleyen din, uygulamada; bahse konu amaçla tam zıt bir sonuç ortaya koyuyor. Her şeyi "mükemmel-kusursuz" yarattığına inanılan Tanrı, uygulamada; amaçla tam ters sonuçlar ortaya koyacak bir inanç sistematik'i vâzetmeyeceğine göre, mevcut sonuçtan Tanrı'nın değil; İblis'in etkinliği ortaya çıkmaktadır. Demem o ki; insanlık tarihinin ilk dönemlerinden günümüze dinler incelendiğinde, bu "inceleme" üzerinden Tanrı'nın değil, belki İblis'in varlığı hakkındaki kanâ'atleri kuvvetlendirmek mümkündür.

Ne kadar ilginç değil mi ?!
"Tanrı" makyajıyla kamufle edilmiş bir Şeytanlığın etkin olduğu dinler...

Ben yaklaşık otuz yıldır, kendi çapımda din-inanç husûsu ile tebelleş olmaktayım. Bu süreçte ağırlıklı olarak İslâmı inceledim. İslâm akâidi ve kelâm ilmi ölçeğinde bir İslam ilâhiyatçısından tek eksiğim, Arapça bilmiyor oluşumdur. Okduğum, incelediğim İslami kitapların sayısını unuttum. Son yedi yıldır da İncil çalışmaktayım. Bir ara Tanah okumaya çabaladım. Ne var ki Tanah'ın 'Tora' denen bölümü inanç akidesi, mantığı ve ilkeselliğinden çok, bir şeriat kitabı. Geri kalanlar ise ağırlıklı olarak Yahudi tarihinin işlendiği kısımlar. Bir nebze de ahlâki kural ve öğütler - Süleyman'ın özdeyişleri vs. - bulunmakta. Özellikle Tora'nın Tanrıdan geldiğine inanılan kurallar içermesi nedeniyle; analitik yaklaşım ve eleştirel düşünce bahse konu inancın müntesipleri için pek uyumlu olmasa gerek. Bir insandan yola çıkılarak kurgulanan ve genelde de bir "insan" gibi düşünülen "Tanrı" algısı veriyor Tanah...

Üzülen, öfkelenen, öç alan, katliam emri veren, yarattığı insanlardan "azınlık" denebilecek bir topluluğu seçip, onlara "kıyak" yapan, torpil geçen ama; diğerlerine de hiç acımayan -merhamet etmeyen bir "Tanrı". Benim inanç algıma göre; Tanrı'nın merhameti, ödüllendirme ve cezâlandırması ayrım yapmadan, yaratttığı tüm insanlara yönelik ve ilkesel bir temele sâhip olacak şekilde gerçekleşmelidir. Ama; Tavrat'a bakarsanız, Tanrı; daha ortada hiç bir şey yokken "Yakup'u sevmiş, Esav'dan nefret etmiş"tir. Bir defâ ilâhi kökenli olduğuna inanılan cezâ-ödül sisteminin işlevsellik kazanabilmesi için, bu edim ve yaptırımlara gerekçe teşkil edecek davranışların, eylemlerin gerçekleşmesi şarttır. Aksi takkdirde; insanların dünyaya gelmelerine, kimilerinin eziyet çekmesine, kimilerinin de zevk-u safâ içinde ömür tüketmelerine gerek kalmazdı. Her şeyi daha olmadan bilen Tanrı, yarattığı tüm insanları huzûrunda toplar ve bir kısmına "Hadi siz Cennet'e. Sizler, iyi işler yapacaktınız. Geri kalan sizler de Cehennem'e. Siz de kötülük yapacaktınız" derdi. Ama; bu durumda, büyük bir hatâ meydâna gelirdi. Çünki; "Cehennemlik"ler o cezayı hakedecek hiç bir şey yapmamış olacaklardı. Tanrı'nın bu adamların ne yapacaklarını önceden bilmesi de onların Cehennem'ê gitmeleri için geçerli bir neden oluşturmaz, bu tip bir cezâ, Tanrıda var olduğuna inanılan adâlet ile bağdaşmazdı.

Bu arada, "Tanrı korkusu" diye insanlara yutturalan, temeli de koca bir yalan olan iddianın esâsı; ölüm, ölüm sonrası ve varlığına inanılan "Cehennem" tehdidi ile gerçekleşen korkudur. "Tanrı sevgisi" dedikleri de inananların, kendilerine verilecek ebedi hayat ve Cennet karşılığında "Tanrı" zannederek biat ettikleri, taptıkları güç'e yaptıkları yalakalıktan başka birşey değildir. Bir insanı sevebilmek veyâ ondan nefret etmek için, söz konusu şahsı iyi tanımak şarttır. Ya da iyi bir cerrah olduğunu bilmediğiniz bir kişiye vücudunuzu, hayâtınızı emânet edemezsiniz.Tanrı'yı sevmek veya gerekirse O'ndan korkmak için, kendisini doğru tanımak şarttır. Tanrı'yı, yine Tanrı'ya yakışacak biçimde tanımak ve sevmek için de bizim, Tanrısal özelliklere sâhip olmamız gerekir. Bu da mümkün olmadığına göre, iddia edilen "Allah sevgisi-korkusu" gerçekte bir şehir efsânesi, inançlı olduğunu zannedenlerin ürettiği "Geyik muhabbeti"dir. Kültür dindarının en büyük paradoksu budur. İşin ironik tarafı, bunların kahır ekseriyetinin bu durumdan bihaber oluşlarıdır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:58 .