Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 20-06-2009, 23:34
serüvenci serüvenci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 06 May 2008
Mesajlar: 917
Standart Enflasyon Hedeflemesi

Birinci Bölüm
Enflasyon Hedeflemesinin Tanımı ve Hedef Değişken Seçimi

1.1.Enflasyon Hedeflemesinin Tanımı
“Enflasyon hedeflemesi rejimi; merkez bankasının nihai hedefi olan fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi amacına yönelik olarak para politikasının makul bir dönem için belirlenen sayısal bir enflasyon hedefi ya da hedef aralığına dayandırılması ve bunun kamuoyuna açıklanması şeklinde tanımlanabilen para politikası uygulamasıdır1.”
Yukarıda tanımlandığı gibi enflasyon hedeflemesi rejimi, merkez bankaları tarafından ara hedefin seçilmediği ve merkez bankasının yalnızca fiyat istikrarını hedeflediği bir para politikasıdır. Enflasyon hedeflemesi rejiminde belirli bir enflasyon oranı veya bir aralık belirlenir. Diğer para politikalarından farklı olan yanı da budur.Bunun yanı sıra enflasyon hedeflemesi rejiminin en belirgin özelliklerinden biri geçmiş veya cari enflasyon oranına değil gelecek enflasyona dayanmaktadır. Merkez bankaları gelecek enflasyon oranı veya bir enflasyon aralığını belirleyerek bu enflasyon tahminin gerçekleşmesi için para politikası araçlarını kullanırlar.
Enflasyon hedeflemesi genellikle merkez bankası ve hükümetin birlikte uyguladığı bir para politikasıdır. Ülke koşullarına göre değişik şekillerde uygulanan bir politikadır.

1.2. Para Stoku Hedeflemesi ve Para Politikalarındaki Gelişmeler
1980 yılı ve sonrası dönemde bazı gelişmelerin olması para stoku hedeflemesine olan güvenin bazı ülkelerde kaybolmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler şunlardır2:
Mali piyasalarda mali serbestleşme ve mali yenilikler olması.
Para arzı-gelir ve para arzı-enflasyon arasındaki nedensellik ilişkisinin kopması.
Parasal büyüklüklerin reel büyüklükler üzerindeki etkisinin azalması.
Bu gelişmeler nedeniyle parasal büyüklükleri hedefleme politikalarını uygulayan bazı ülkeler bu konuda başarısız olmuştur. Bu ülkelerden biri olan Yeni Zelanda 1990 yılından itibaren enflasyon hedeflemesi rejimini uygulamaya başlamıştır. Enflasyon hedeflemesini uygulayan ilk ülke Yeni Zelanda’dır. Daha sonra 1991’de Kanada ve 1992’de İngiltere enflasyon hedeflemesini uygulamaya başlamıştır.
Enflasyon hedeflenmesinin uygulanmaya başlaması merkez bankalarının fiyat istikrarını sağlamada başarılı olduğunu göstermiştir. Enflasyon hedeflemesi rejiminde merkez bankalarının tek hedefi fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bunun yanı sıra bu rejimde hedefin gerçekleşmesi için merkez bankasının serbest olması gerekir. Merkez bankalarının olumlu sonuçlar alması merkez bankalarına olan güveni artırmıştır. Bu nedenle bazı ülkeler yasal olmasa bile uygulama olarak merkez bankalarını bağımsız hale getirmiştir.

1.3. Hedef Değişken Seçimi
Para politikası uygulanırken belli bir değişken kullanılarak istenilen hedefe ulaşmaya çalışılır. Bu değişkenler hedef olarak veya nominal çapa olarak kullanılabilir.
1.3.1. Hedef Değişken Türleri
Para politikaları çerçevesinde hedeflenen 4 tür değişken vardır. Bunlar3:
a)Döviz Kurları Hedeflemesi: Döviz kurunun hedeflenmesinde en çok ticari ilişkilerde bulunulan veya istikrarlı bir para birimi karşısında o ülkenin para biriminin değerinin bir bant içerisinde tutulması hedeflenir. Bu uygulamada döviz kuru ya sabitlenir ya da kur enflasyon hedefi doğrultusunda arttırılır. Bu şekilde enflasyonist beklentiler giderilebilir.
b)Parasal Büyüklüklerin Hedeflenmesi: Enflasyonist dönemlerde çoğunlukla talep enflasyonun olduğu dönemlerde para arzı hızla artmaktadır. Parasal büyüklükleri hedeflemekteki amaç parasal büyükleri kontrol altına alarak fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bu tür hedeflemede parasal taban,M1 ve M2Y gibi para arzları hedeflenir. Bu uygulamada uygun bir para tanımının bulunması kolay olmadığı için başarılı olması kolay görülmemektedir.
c)Enflasyon Hedeflemesi: Enflasyon hedeflemesinde belli bir fiyat düzeyi, belli bir enflasyon oranı veya belli bir enflasyon bandı hedeflenebilir.
d)GSMH(veya GSYİH) Hedeflemesi: Bu hedeflemede üretim hedefi söz konusudur.

1.3.2. Hedef Değişken Seçiminde Kriterler
Bir değişkenin hedeflenmesi sırasında şu kriterler göz önüne alınmalıdır4:
a)Değişken kolay kontrol edilebilir olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında GSMH kolay kontrol edilemez. Çünkü üretimin kontrolü kolay değildir. Döviz kurunu incelersek döviz kurunun kontrol edilebilmesi için merkez bankasında yeterli döviz rezervi tutulması zorunluluğu ortaya çıkar. Parasal büyüklüklerin hedeflenmesinde ise hedeflenen para arzı büyüdükçe kontrolü zorlaşmaktadır.
b)Toplum tarafından kolay izlenebilmelidir. GSMH en az üç aylık zaman aralıklarıyla izlenebilecek bir değişken olduğu için bu kritere uygun değildir. Döviz kurları günlük olarak izlenebildiği için bu kritere uygundur. Parasal büyüklükler ise halk tarafından en geç üç aylık bir gecikmeyle izlenebilmektedir. Enflasyon oranları ise aylık olarak izlenebilmektedir.
c)Nihai ve uzun dönemli hedefle korelasyonu yüksek olmalıdır. Nihai hedefin fiyat istikrarı olduğunu varsayarsak GSMH’nin fiyatlar korelasyonu enflasyon oranı ve döviz kurlarına nazaran daha düşüktür. Parasal büyüklüklerin ise düşüktür.
d)Kısa zaman aralıklarında izlenebilmelidir.
e)Diğer ekonomik amaçları engelleyen bir durum yaratmamalıdır. GSMH, diğer ekonomik amaçları engelleyici veya kısıtlayıcı bir durum oluşturabilir.

İkinci Bölüm
Enflasyon Hedeflemesi

2.1.Enflasyon Hedeflemesi İçin Gerekli Koşullar1
2.1.1. Nihai Hedef Olarak Fiyat İstikrarı: Para otoritesi yalnızca enflasyon hedefini gerçekleştirmek amacıyla para politikası araçlarını kullanır. Para otoritesi yani merkez bankası yalnızca bu hedef üzerine yoğunlaşmalı ve bu hedef dışında başka hedefi seçmemelidir. Büyüme,istihdam düzeyi veya döviz kuru istikrarı gibi başka hedefler olmamalıdır. Yalnızca fiyat istikrarını hedeflerken başka hedeflere de ulaşılması için enflasyon hedeflemesi rejiminde şeffaflığın ve güvenirliğin yüksek olması gerekir. Fiyat istikrarının nihai hedef olması kısa dönemde diğer hedeflerle çelişebilir, ancak uzun dönemde fiyat istikrarıyla birlikte diğer hedeflere de ulaşılabilir.
Enflasyon hedeflemesi rejiminin başarılı olması için ayrıca para politikasının maliye politikalarıyla çelişmemesi gerekir. Bu nedenle maliye politikalarıyla para politikaları arasında bir uyum sağlanması gerekir.
2.1.2. Merkez Bankasının Bağımsızlığı: Merkez bankası uygulayacağı para politikası rejimini ve para politikası araçlarını kendi kararları ile seçebilmeli ve uygulamada serbest olmalıdır. Ancak merkez bankası enflasyon hedeflemesi rejimini uygularken hükümet ile birlikte bu uygulamayı yürütebilir. Merkez bankası araç ve/veya amaç bağımsızlığına sahip olabilir. Merkez bankası mali ve idari olarak özerkliğe sahip olabilir. Yasal olarak fiyat istikrarının merkez bankasının nihai hedefi olduğunun ve bu konuda sorumlu tek otorite olduğunun veya hükümet ile sorumluluk aldığının belirtilmiş olması gerekir.
Mali piyasaların gelişmiş hale getirilmesi için mali piyasalara yönelik bazı reformların gerçekleştirilmesi gerekir. Bu reformlar arasında şunları sayabiliriz: faiz oranlarının deregülasyonu, bankacılık sistemi ve yabancı para işlemlerinin liberalizasyonu ve bankacılık sistemi için etkin gözetim ve denetim mekanizmasının oluşturulması.
2.1.3. Mali Piyasaların Gelişmişliği: Enflasyonun hedeflenen düzeyde gerçekleşmesi amacıyla para otoritesinin kullanacağı para politikası araçlarının etkin olabilmesi için gelişmiş para, sermaye ve döviz piyasalarına ihtiyaç vardır. Eğer gelişmiş mali piyasalar yoksa enflasyon hedefinden sapmalar oluşabilir. Mali piyasaların kamu borçlanmasını karşılayacak düzeyde sermaye stokuna sahip olması merkez bankasının kamu borçlanmasında taşıyacağı yükü azaltacak ya da tamamen yok edecektir.
2.1.4. Enflasyon Hedefi ve Ölçüm Şekli: Hedef enflasyonun uygun bir şekilde ölçülmesi için enflasyon hedefini ve ölçüm şeklinin tanımlanması gerekiyor. Enflasyon ölçümünde en yaygın kullanılan uygulama TÜFE’yi baz alan çekirdek enflasyondur. TÜFE’nin hesaplanmasında ölçüm hataları olmasına rağmen TÜFE’nin kullanımı önemli avantajlara sahiptir. En önemli özelliği kolay anlaşılır ve kamuoyunun aşina olduğu bir kavram olmasıdır.
Enflasyon hedeflemesini uygulayan bazı ülkeler TÜFE ile çekirdek enflasyonun hesaplanmasında ipotek faiz ödemelerini enflasyon oranına dahil etmemektedir. Bunun nedeni enflasyon oranında daha fazla artış olmasını önlemektir.
Enflasyon hedeflemesini uygulayan çoğu ülkede hedef olarak enflasyon hedef aralıkları(bant) belirlenmiştir. Bunun nedeni politikanın uygulanmasında oluşacak ölçüm hatalarına karşı esneklik kazanılmasının sağlamaktır.
2.1.5. Enflasyon Öngörü Modellerinin Seçimi: Enflasyon hedeflemesi için sağlam ve güvenilir enflasyon tahmin modelleri geliştirilmelidir. En yaygın enflasyon tahmin modelleri aylık enflasyon tahmin modelleridir. Bu modellerle enflasyonun gidişatı diğer modellere göre daha net görülebilmektedir.
2.1.6. Kamuoyu Tarafından Kolay Anlaşılması: Enflasyon hedeflemesinin başarılı olması için hedeflerin kamuoyu tarafından kolay anlaşılır olması gerekir. Merkez bankasının güvenirlik kazanması, hesap verebilirliğinin ve şeffaflığının arttırılması için düzenli olarak enflasyon raporlarının hazırlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekir.
2.2. Enflasyon Hedeflemesinde Temel Özellikler2
2.2.1. Hesap Verebilirlik ve Şeffaflık: Enflasyon hedeflemesi için merkez bankasının sahip olması gereken en önemli iki özellik hesap verebilirlik ve şeffaflıktır. Enflasyon hedeflemesinde merkez bankası ya tek başına ya da hükümetle birlikte sorumluluk aldığı için merkez bankasının başarısızlığı durumunda hesap verebilmesi için merkez bankası ile hükümet arasında yazılı bir olması gerekir.
Merkez bankası enflasyon hedeflemesini gerçekleştirmek için uygulayacağı para politikasını kamuoyuna açıklamak ve kısa zaman aralıklarıyla bilgilendirmek zorundadır. Merkez bankası uygulamaya yönelik gelişmeleri çeşitli raporlarla kamuoyuna sunarak şeffaf bir yönetim uygulamış olur.
Kamuoyuna sunulan raporlarla ve yapılan bilgilendirme toplantıları ile kamuoyunun uygulanan kolay anlaması sağlanmış olacaktır. Bilindiği gibi enflasyon hedeflemesinin başarılı olması için uygulanacak para politikasının kolay anlaşılması gerekir. Bu durum da merkez bankasının şeffaflığıyla sağlanmış olacaktır.
2.2.2. Esneklik: Esneklikle kastedilen merkez bankasının kısa dönemli olarak oluşan ekonomik gelişmeler karşısında para politikasının hedefi olan fiyat istikrarının sağlanması için gerekli önlemleri almasıdır.
Esneklik ve şeffaflık arasında önemli bir bağ mevcuttur. Şeffaflığın azalması veya artması merkez bankasının esnekliğini kısıtlayabilir veya arttırabilir. Bu nedenle şeffaflık ve esneklik arasında bir dengenin sağlanması gerekir.
2.2.3. Güvenilirlilik: Merkez bankasının hesap verebilir ve şeffaf olması aynı zamanda güvenilir olmasını da sağlar. Ancak merkez bankasının güvenilirlilik kazanması için bir ara süreç yani bir geçiş süreci gerekmektedir. Uygulanan para politikasının gidişatının kamuoyuna sunulması ve para politikasının istenilen çerçevede yürümesi merkez bankasına olan güveni arttırabilir. Kamuoyu tarafından politikanın olumlu şekilde yürüdüğünü ve ilerleme kaydedildiğini gördükçe güvenilirlilik artar.
2.2.4. İleri Yönelik Bir Yaklaşım Belirlenmesi: Merkez bankası belirsizlikleri azaltmak için enflasyon hedeflerini ileriye dönük olarak belirler. Bu şekilde belirsizliğin sağlanması gereken istikrarı bozması engellenmiş olur.
Enflasyon hedeflemesi rejiminde enflasyon hedefinin gerçekleştirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması için uzun döneme yayılmasının yani ileri dönük yaklaşım belirlenmesinin nedeni enflasyonist beklentilerin azaltılarak ekonomik davranışların düzenlenmesidir.

2.3. Enflasyon Hedeflemesinin Avantajları ve Dezavantajları
2.3.1. Avantajlar:
Para politikasının uygulanmasında şeffaflığı arttırmaktadır.
Alternatif politikalara göre daha anlaşılır bir politikadır.
Merkez bankalarının güvenirliklerini ve hesap verebilirliklerini arttırmaktadır.
Para otoritelerinin hedefe ulaşmak için tüm bilgiyi kullanmalarını sağlar.
Para politikasının ulusal ekonomideki şoklara ağırlık vermesini sağlar.
Merkez bankalarının bağımsızlıklarını arttıran bir politikadır.
Para politikasının operasyonel olarak uygulanmasına yardımcı olur.
2.3.2. Dezavantajlar:
Çok katı ve tavizsiz olarak uygulanması gerekir.
Diğer para politikalarına göre etkin olmayan bir üretim dengesine yol açar. Bu durum özellikle kendini önemli arz şoklarında gösterir. Petrol fiyatlarının ve kamu mallarının fiyatlarının artması gibi arz şoklarında bu durum görülebilir.
Kısa dönemde ekonomik büyümeyi sınırlayan bir etkiye sahiptir.
Maliye politikalarının para politikalarına üstünlük sağlamasını engelleyemez.
Rejimin uygulanması için gerekli olan esnek döviz kuru mali piyasalarda mali istikrarsızlığa yol açabilir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 20-06-2009, 23:35
serüvenci serüvenci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 06 May 2008
Mesajlar: 917
Standart

Üçüncü Bölüm
Enflasyon Hedeflemesi Uygulamaları

3.1. Gelişmiş Ülkelerde Enflasyon Hedeflemesi Uygulamaları
Enflasyon hedeflemesini uygulayan ilk ülke Yeni Zelanda’dır. Enflasyon hedeflemesini uygulayan diğer gelişmiş ülkeler Kanada, İngiltere, İsveç, Finlandiya, Avustralya ve İspanya’dır. Bu ülkelerin çoğunda benzer deneyimler yaşanmıştır. Bu ülkeler enflasyon ile otuz yıllık bir mücadele deneyimi yaşadıktan sonra enflasyon hedeflemesine geçmiştir. Bu ülkelerde enflasyon hedeflemesi makroekonomik politikalara güven sağlamak için bir araç olarak kullanılmıştır. Para politikasından sorumlu otorite ile maliye politikasından sorumlu otorite arasında bir anlaşma olması kamuoyunun güveninin kazanılmasını sağlamıştır.
Enflasyon hedeflemesini uygulamadan önce bu ülkelerde enflasyon oranının düşük olması dikkat çekicidir. Bu ülkelerde enflasyon hedeflemesine geçilmeden önce enflasyon oranının %10’nun altında olduğu görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi yüksek enflasyon oranına sahip olmadıkları için para politikasına olan güven daha kolay sağlanmıştır. Ayrıca bu ülkelerde para politikası araçları tam olarak bağımsız olmasa da nispeten daha bağımsız bir şekilde belirlenmiştir. Bunun yanı sıra kamu finansmanında en az yükün üstlenilmesi merkez bankasını daha bağımsız hale getirmiştir.
Bu ülkelerde temel araç olarak kısa vadeli faiz oranı kullanılmıştır. Uzun vadeli faiz oranındaki değişimin etkileri açısından gelişmiş mali piyasaların bulunması son derece önemlidir. Bu ülkelerin çoğu enflasyon hedeflerini belirlenen programdan önce gerçekleştirmiştir. Bu ülkelerin deneyimlerinden şu sonuçlar çıkarılabilir1:
a)Fiyat istikrarı hedefleri enflasyonun doğrudan hedeflenmesi şeklinde uygulanmaktadır, fiyat seviyesi hedeflemesi şeklinde değil. Çünkü fiyat seviyesi hedeflemesi şeklinde uygulandığı takdirde kısa dönemde oluşan sapmalar uzun dönemde önemli sapmalara yol açar.
b)Enflasyon hedefinin belirlenmesinde Tüketici Fiyatları Endeksi(TÜFE) kullanılmıştır.
c)Enflasyon hedefleri rakamsal değerler yerine bir bant yani enflasyon aralığını göstermektedir.
d)Fiyat istikrarını hedefleyen para politikasına güven zaman içinde artmaktadır.
e)Merkez bankaları para politikası hakkında daha açık ve şeffaf raporlama yapmaktadır.
3.1.1. Yeni Zelanda2
Yeni Zelanda enflasyon hedeflemesini uygulayacağını resmi olarak açıklayan ilk ülkedir. Yeni Zelanda enflasyon hedeflemesine geçmeden önce bir geçiş aşaması yaşamış ve sonra enflasyon hedeflemesine geçmiştir. Bu geçiş sürecinde enflasyon hedeflemesi uygulamasına yönelik çeşitli düzenlemeler gerçekleştirmiştir.
Para politikasına yönelik merkez bankası ile hükümet arasında Politika Hedef Anlaşmaları denilen bu iki kurum arasındaki mutabakatın önceden belirlenmesine yönelik anlaşmalar yapılmıştır. Bu anlaşmalar kamuoyuna ilan edilmiş, hedeflerin gerçekleştirilme sürecinde tüm sorumluluğun Yeni Zelanda Rezerv Bankası’nca üstlenileceği belirtilmiştir.
Yeni Zelanda enflasyon hedeflemesine geçmeden önce bir dönem enflasyonu düşürmeye yönelik bir dönem de faiz oranlarının kontrolüne yönelik para politikası uygulamıştır. 1980’li yılların ilk yarısında Bütçe Açığı/GSYİH oranı yüksek düzeylerde seyretmiştir. 1986 yılı öncesi uygulanan politikalar etkisini göstererek 1986 yılında para arzı artış hızında ve kamu açıklarında düşüşler, enflasyon oranlarının ve faiz oranlarının düşmesini, Yeni Zelanda dolarının değer kazanmasına neden olmuştur.1988 yılında merkez bankasının bağımsız ve tek görevinin fiyat istikrarı olması gerektiği düşüncesi başlamış. Bu çerçevede 1989’da merkez bankasının yapısında değişiklikler yasalaştırılmış 1 Ocak 1990 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu yasayla YZRB para politikasını, fiyat istikrarının sağlanması ve korunması amacına uygun olarak daha şeffaf bir şekilde belirleyip uygulamaya koyabilecek hale getirilmiştir. Bu yasa ile YZRB Başkanı para politikasının sonuçlarından sorumlu tutulmuştur. Bu yasaya göre para politikasında oluşan başarısızlık nedeniyle Banka Başkanı’nın görevden alınması da dahil çeşitli yaptırımlar düzenlenmiştir. Ayrıca bu yasada Banka’nın para politikasının sonuçlarının 6 ayda bir rapor olarak sunulması karara bağlanmıştır.
İlk Politika Hedef Anlaşması 2 Mart 1990 yılında imzalanarak ilan edilmiştir. Bu anlaşmaya göre Aralık 1990’a kadar TÜFE enflasyon hedefinin yüzde 3- 5 aralığında ve Aralık 1991’de yüzde 1,5-3,5 aralığında gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Daha sonra TÜFE enflasyon oranında sapmaya neden olabilecek bazı kavramlar ele alınarak CPIX denilen temel enflasyon oranının hesaplanması kararlaştırılmıştır. Tablo-1’e bakarsak hedeflenen temel enflasyon oranının gerçekleştirildiği görülmektedir. Ayrıca ekonomide 1992 yılından itibaren pozitif büyümenin gerçekleşmeye başladığı görülmektedir. Ancak 1992 yılında bütçe açığı oluştuğu ve işsizliğin 1991-94 arası yüzde 9’un üzerinde seyrettiği görülmektedir.

BA/GSYİH:Bütçe Açığı Oranı
Kaynak: IFS,1997 Yearbook; IFS, 1997 Aralık

3.1.2. İngiltere
İngiltere, Döviz Kuru Mekanizmasından çıkarılmasına tepki olarak enflasyon hedeflemesi uygulamasına geçmiştir. Yasal olarak merkez bankasına özerklik verilmese de uygulamada zaman içinde özerklik kazanmıştır.
İngiltere enflasyon hedeflemesine geçmeden önce 1973 yılında M3 para stoku hedeflemesi politikasını uygulamıştır.1980-81 dönemi M3 artış hızı yüzde 7-11 ve 1983-84 dönemi yüzde 4-8 olarak hedeflenmiştir. Başarısızlıklar nedeniyle bu sistemden vazgeçilerek 1 Sterlin= 3 Mark olarak sabitlenmiş. Bu şekilde bir tür döviz kuru hedefleme politikasına geçilmiştir. 1987 sonrası oluşan gelişmeler sonucu büyüme hızı azalmış ve enflasyon oranı artmaya başlamıştır. Bu nedenle 1990 yılında Döviz Kuru Mekanizmasına (ERM) dahil olunmuştur. Ancak İngiltere’de faiz oranlarının sürekli düşmesi ve sterlinin mark karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesi nedeniyle İngiltere’nin ERM üyeliği Eylül 1992’de askıya alınmıştır. Bu nedenle İngiltere 8 Ekim 1992’de enflasyon hedeflemesine geçmiştir.
Enflasyon hedeflemesine geçildiği ilk yıllarda merkez bankası yalnızca Maliye Bakanı’na bağlı bir kurum konumundaydı. Maliye Bakanı’nın hedefleri doğrultusunda hareket ediyordu. Ancak 1997 yılında operasyonel bağımsızlığa kavuşmuştur. 1993 yılının şubat ayından itibaren İngiltere Merkez Bankası üç aylık raporlar yayınlamaya başlamıştır. 197 yılında ayrıca Para Politikası Komitesi kurularak Hazine ve merkez bankası arasında yapılacak toplantıların yerini bu komitenin alması kabul edilmiştir.
Enflasyon hedeflemesi uygulanırken para arzları ve döviz kuru takip edilmiş ancak ara hedef olarak kullanılmamıştır. Enflasyon hedeflemesi doğrultusunda enflasyon hedefi ilk seçim dönemine kadar temel enflasyon oranının yüzde 1-4 aralığına çekilmesi ve uzun vadede yüzde 2.5 veya altına indirilmesi hedeflenmiştir. İngiltere’de endeks olarak RPIX denilen faiz ödemelerinin ve konut satışlarında kullanılan ipotek sistemindeki faiz ödemeleri çıkarıldığı perakende fiyatlar endeksi kullanılmıştır. Enflasyon hedeflemesi politikasına yardımcı olarak Para Politikası Komitesi tarafından M0 ve M4 para arzlarının izlenmesi karara bağlanmıştır.

Kaynak: IFS, 1997 Yearbook; IFS, 1997 Aralık.
Tablo –2’de görüleceği gibi ilk yılda öngörülen hedef gerçekleşmiş. Ancak bütçe açığı ve işsizlik oranı artmıştır. Daha sonraki dönemler için öngörülen hedef 1994 yılında gerçekleşmiş. Ancak daha sonra hedefin üstünde fakat yakın bir şekilde seyretmiştir. İngiltere’de enflasyon hedeflemesi uygulaması enflasyon hedeflemesi uygulamasında şeffaflığın ve kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemli olduğunu, ayrıca merkez bankasının yalnızca araç bağımsızlığına sahip olsa bile başarının sağlanabileceğini göstermiştir.

3.2. Gelişmekte Olan Ülkelerde Enflasyon Hedeflemesi Uygulaması
Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere göre daha karmaşık bir yapıya sahip oldukları için gelişmiş ülkelere göre enflasyon hedeflemesi için gereken koşulları yerine getirmeleri daha zordur. Enflasyon hedeflemesine geçen ülkelere bakıldığında bu konuda gerekli koşulları ve yapısal düzenlemeleri yerine getiremedikleri görülmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon hedeflemesine geçilmesi için gereken altyapı hazırlıklarından sonra merkez bankasının fiyat istikrarının sağlanmasına yönelik bir enflasyon hedefi veya bant aralığı belirlenmesi zorunludur. Enflasyon hedefi dışında başka hedefin seçilmemesi gerekir. Ancak bu ülkelerdeki enflasyon hedeflemesi uygulamasında fiyat istikrarı dışında başka hedefler seçilmekte olduğu için hükümetlerle merkez bankalarının mutabakat sağlaması zorlaşmaktadır.
Bu ülkelerin merkez bankaları enflasyon hedeflemesine yönelik olarak bağımsız hale getirilmeli ve para politikası araçlarının kullanımında serbest bırakılmalıdır. Ancak bu ülkelerde merkez bankaları şu nedenlerle sınırlı bağımsızlığa sahiptir. Bunlar:
Hükümetlerin aşırı kamu borçlanmaları nedeniyle merkez bankalarının bu konudaki yükünün azaltılmak istenmemesi.
Sermaye piyasalarının yeterli sahip olmaması. Bu durum merkez bankalarının kamu borçlanmasında borç yükünün azalmasını engellemektedir.
Bankacılık sisteminin kırılgan bir yapıya sahip olması.
Senyorajın kamu finansmanında önemli bir yer tutması.
Gelişmekte olan ülkelerde para politikası üzerindeki en önemli etkenlerden biri hükümetlerin yüksek miktardaki iç borç stoklarıdır. İç borcun sürdürülebilmesi önemli bir konudur. Bu ülkelerde hükümet iç borcun sürdürülebildiğini sağlamak için senyoraja başvurur. Bu durum çok yaygın olarak bu ülkelerde uygulanmaktadır. Senyorajın kullanılmasının nedeni bu ülkelerde vergi toplama konusunda gerekli altyapının yetersiz kalmasıdır. Verginin düzenli bir şekilde toplanamaması, gelir dağılımı bozukluğu ve siyasi istikrarsızlık gibi etkenler senyoraja başvurulmasını arttırmaktadır.
Senyoraj ve mali piyasaların derin olmaması mali baskınlığın bir göstergesidir. Mali baskınlık3 kamu kesiminin baskısının ekonominin tümü üzerindeki yoğunluğun derecesidir. Gelişmemiş sermaye piyasaları mali baskınlığı arttırabilir veya mali baskınlığın yüksek olması sermaye piyasalarının gelişimini engelleyebilir. Sermaye piyasalarının gelişimini engelleyici unsurlar; zorunlu karşılık oranlarının yüksek olması, sektörel kredilere ilişkin politikalar ve kamu borcu gereksinimleri olabilir. mali baskınlığın uzun süreli yüksek seyretmesi bankacılık sisteminin kırılgan hale gelmesine neden olur.
Bu değerlendirmelerin ışığında gelişmekte olan ülkelerin enflasyon hedeflemesini uygularken karşılaşacağı güçlükler ve önemli konular vardır. Bunlar:
Bu ülkelerde merkez bankasının araç bağımsızlığının sağlanması,vergi gelirini arttıran ve senyoraj gelirlerine bağımlılığı azaltan geniş bir kamu kesimi reformu ile bankacılık ve mali sistemin yeniden yapılandırılması gerekir.
Bu ülkelerde başka hedeflerin de gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu ülkelerde merkez bankası ile hükümet arasında para politikasının tek hedefinin fiyat istikrarı olması konusunda mutabakat sağlanamamaktadır. Bu ülkelerde enflasyon hedeflemesine geçilmesi ve fiyat istikrarı dışındaki hedeflerin gerçekleştirilmesi için bir geçiş sürecine ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Bu ülkelerde bu denli bağımsız bir para politikasına gerçekleştirilmesi döviz kuru rejimine ve sermayenin hareketliliğine bağlıdır.
3.2.1. İsrail
İsrail enflasyon hedeflemesine bir hareketli kur rejiminin tamamlayıcısı olarak geçmiştir. Bu uygulamada pozitif eğimli bir kur bandı belirlenir ve bunun tamamlayıcısı olarak enflasyon hedefleri kamuoyuna ilan edilir.
İsrail’de enflasyon oranının yüzde 450 civarına çıkması hiperenflasyon tehlikesi yarattığı için 1985 yılında anti-enflasyonist program uygulamasına geçilmiştir. Bu program döviz kuruna dayanmaktaydı ve döviz kuru nominal bir çapa olarak kullanılmaktaydı. Bu durum İsrail’in para birimi şekelin değer kazanmasına ve dış ticarette rekabet gücünün azalmasına neden olmuştur. 1987 ve 1988 yıllarında bu sorunun aşılması için aralıklı olarak devalüasyon yapılmıştır. 1989 yılında döviz kurunun yüzde 3’lük bir bant içerisinde hareket etmesine karar verilmiş, ancak olumsuz gelişmeler nedeniyle bu bant aralığı yüzde 5’e çıkarılmıştır. Bu gelişmeler sonucu sabit kuru rejiminin yerine hareketli kur uygulamasına geçilerek pozitif eğimli bir kur bandının belirlenmesine karar verilmiştir. Bu kur bandının orta noktasının enflasyonist bekleyişler üzerinde etkili olduğu görülerek enflasyon hedefleriyle birlikte kur bandının bu orta noktası kamuoyuna ilan edilmeye başlanmıştır. Bu politika çerçevesinde 1991 yılının Aralık ayında hedeflenen enflasyon oranı ve pozitif kur bandının eğimi ilan edilmiştir. Bu şekilde enflasyon hedeflemesine geçilmiştir.
Bu politika çerçevesinde 1992 yılı enflasyon oranı hedefi 14-15 olarak belirlenmiştir. 1987-1991 arasında ortalama yüzde 18,5 düzeyinde gerçekleşen enflasyon, uygulamanın ilk yılında hedefin altında bir değerde yüzde 11,9 olarak gerçekleşmiştir. 1993 yılı için enflasyon hedefi yüzde 10 ve döviz kuru artışı yüzde 8 olarak belirlenmiştir. Enflasyon oranı yüzde 10,9 olarak gerçekleşmiştir.1994’te yüzde 8 ve 1996’da yüzde 7-11 olarak belirlenen enflasyon hedefi bu yıllarda gerçekleştirilememiştir.
İsrail’e genel olarak bakıldığında İsrail Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığı ve tek hedefinin fiyat istikrarı olmadığı görülmektedir. Ayrıca bu ülkede uzun süre çift haneli enflasyon oranları geçerli olduğu için bu ülkede para politikalarının ve maliye politikalarının birlikte kullanılması gerekir. Başka bir husus bu ülkenin kısa vadeli sermaye hareketlerine son derece duyarlı olmasıdır.




Enflasyon hedeflemesini uygulayan ülkelerin uygulamalarına baktıktan sonra yukarıdaki tabloda (Tablo-4) görüleceği gibi enflasyon hedeflemesini uygulayan gelişmiş ülkelerin bu uygulamaya geçmeden önce 1985-90 arası ortalama enflasyon oranları yüzde 10’un altındadır. 1996 yılları verilerine baktığımızda gelişmiş ülkelerin çekirdek enflasyon olarak tanımladığımız yüzde 0-3 aralığında seyrettiği görülmektedir. Bu durum bu ülkelerin enflasyon hedeflemesini başarıyla uyguladığını gösterir. Ancak gelişmekte olan ülkelerin 1996 yılında ortalama olarak yüzde 15,9 enflasyon oranını gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu durum iyi olarak görülebilir,fakat bu ülkelerin daha düşük enflasyon oranlarına sahip olması gerekir.
Tablo-4’ü Tablo-5’teki verilerle incelersek gelişmiş ülkelerin enflasyon hedeflemesiyle ulaşmak istedikleri hedefleri tam olarak gerçekleştirdikleri veya istedikleri hedeflere çok yakın sonuçlar aldıkları görülmektedir.


Konu serüvenci tarafından (20-06-2009 Saat 23:57 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 20-06-2009, 23:36
serüvenci serüvenci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 06 May 2008
Mesajlar: 917
Standart

Dördüncü Bölüm
Enflasyon Hedeflemesinin Türkiye’de Uygulanabilirliği

4.1. T.C. Merkez Bankası’nın Bağımsızlığı1
T.C.M.B. Kanunu 25 Nisan 2001’de enflasyon hedeflemesi uygulamasına uygun olarak değiştirilerek daha bağımsız ve şeffaf hale getirilmiştir. Bu yeni kanunda Merkez Bankası’nı bağımsızlaştırarak enflasyonun önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Merkez Bankası bağımsız hale geldiği zaman para arzının artmayacağı ve enflasyonun frenleneceği düşünülmektedir. Ayrıca para arzını kontrol altına alarak TL’nin değerinin düşmesinin engellenmesi hedeflenmektedir. Kanundaki değişlikle siyasi karar alıcıların yani hükümetin senyorajı kullanmasını engellemek gibi bir düşünce hakimdir. Bu değişiklikle Merkez Bankası para politikalarını siyasi baskıdan önceki duruma göre nispeten kurtulmuş olacaktır.
Getirilen Yenilikler:
1.Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumlu Merkez Bankası’dır.
2.Fiyat istikrarının sağlanması ve enflasyon ile mücadele için istediği para politikası araçlarını belirleyip kullanabilir. Ancak Banka sadece araç bağımsızlığına sahiptir. Hükümet ile ortaklaşa olarak amaç belirlenir.
3.Hazine’ye ve kamu sektörüne avans ve kredi verilmesi uygulaması kaldırılmıştır.
4.Banka’nın şeffaflığı ve hesap verebilirliği arttırılmıştır.
5.Hükümet ve Banka’nın birlikte hareket etmesi gereken konular düzenlenmiştir.
6.Merkez Bankası, TL’nin korunmasına yönelik görevini ve kur rejimini belirleme yetkisini hükümetle birlikte kullanacaktır.
7.Fiyat istikrarının gerçekleştirilmesinde etkinlik sağlanması amacıyla Para Politikası Kurulu oluşturulmuştur. Kurul üyeleri, Merkez Bankası ve hükümet tarafından belirlenecektir.
8.Mali sistemi inceleme, altyapıyı güçlendirme ve risklerin sektörün geneline yayılmasını engelleme yetkileri verilmiştir.
Getirilen bu yeniliklerle enflasyon hedeflemesi amacına uygun hale getirilmiştir. Merkez Bankası bu şekilde bağımsızlık kazanmıştır.
T.C.M.B. Başkanı Süreyya Serdengeçti, 4 Eylül 2001’de yaptığı konuşmasında yeni kanunla Merkez Bankası’nın tek hedefi olan fiyat istikrarı amacına uygun olarak kısa vadeli faiz oranlarının kullanılacağını ve hükümetle birlikte belirlenen hedefin gerçekleştirilmesine yönelik olarak para ve kur politikalarının sadece bu hedefin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılacağını açıklamıştır.2

4.2. Türkiye’de Enflasyon Hedeflemesinin Uygulanmasına Yönelik Eleştiriler
Türkiye’de enflasyon hedeflemesinin uygulanmasına yönelik eleştiriler şu başlıklar altında toplanabilir. Bunlar:
1.Yapısal sorunların varolması nedeniyle enflasyon hedeflemesine geçilmeden önce yapısal bir altyapının oluşturulması gerekir.
2.Kamu kesiminin kaynak-harcama dengesizliği nedeniyle senyoraj yapılması ve yüksek iç borç stokunun mevcudiyeti söz konusudur. Bu nedenle mali baskınlık artmaktadır. Ayrıca iç borcun sürdürülebilirliği Türkiye için önemli bir sorundur.
3.Enflasyon hedeflemesine geçilmesi için enflasyon oranının bir geçiş süreci sonucu makul düzeye indirilmesi gerekir. Çoğu iktisatçıya göre bu enflasyon oranı yüzde 10 olmalıdır.
4.Enflasyon hedeflemesine geçilmesi için mali piyasalar üzerindeki mali baskınlığın azaltılması ve mali piyasaların derin olması sağlanmalıdır. Kamu kesimi açığının Merkez Bankası tarafından kapatılması büyük sorun yaratmaktadır.

Kaynak:IFC,2000, Year Book.
5.Türkiye’de enflasyon hedeflemesi uygulanırken sorun oluşturmaması açısından kur-fiyat ilişkisinin azaltılması ve siyasi istikrarın sağlanması gerekir.
6.Enflasyon ölçümü için kullanılacak endeksin iyi seçilmesi gerekir. Bu durum şeffaflık ve esneklik açısından önemlidir. Enflasyonun kademeli olarak düşürülmesinin hedeflenmesi daha olumlu sonuç doğurabilir.
7.Merkez Bankası ve hükümet arasında tam bir mutabakat sağlanmalıdır.
Son gelişmelere baktığımızda enflasyon hedeflemesine yönelik bu eleştiriler doğrultusunda gelişmelerin mevcut olduğu görülmektedir. Bankacılık sisteminin iyileştirilmesine yönelik reformlar yapılmıştır. Merkez Bankası Kanunu’nda değişiklik yapılarak enflasyon hedeflemesine uygun olarak hükümet ile Merkez Bankası arasında tam bir mutabakat sağlanmıştır. Yeni kanunla Merkez Bankası’nın kamu finansmanında sorumluluğu azaltılarak mali baskınlığın azaltılmasına yönelik adım atılmıştır. Ancak iç borcun sürdürebilirliği halen bir sorun teşkil etmektedir. Ayrıca reel ve mali sektöre yönelik reformlar gerçekleştirilerek özelleştirme konusunda somut adımların atılması kamu kesimi açığının yarattığı mali baskınlığın azaltılması için önemlidir.

SONUÇ
Türkiye enflasyon hedeflemesinde gerçekten başarı olabilecek bir yapıya sahiptir. Ancak önünde bazı engeller vardır. Para, sermaye ve döviz piyasaları gelişmemiş olan Türkiye’de bu piyasaların yeterli sermaye stokuna sahip olmaması enflasyon hedeflemesi konusunda sorun oluşturmaktadır. Ayrıca iç borcun sürdürülebilmesi gerekir. İç borcun sürdürülebilmesi de mali piyasaların gelişmiş ve derin olmasına bağlıdır. Mali piyasaların gelişmesi de mali baskınlığın azaltılmasına bağlıdır. Ayrıca enflasyon hedeflemesinin dezavantajlarından biri olan üretim dengesini bozması Türkiye için olumsuz durum yaratabilir. Bunun yanında enflasyon hedeflemesi büyüme hızını sınırlayabildiği için büyümesi gereken bir ülke olan Türkiye’de büyüme hızının sınırlanması kamuoyunun enflasyon hedeflemesine karşı güvensizlik duymasına neden olur. Enflasyon hedeflemesinin ülke uygulamalarında karşılaştığımız olumsuz bir durum da işsizlik yaratmasıdır.
Enflasyon hedeflemesi için gerekli olan çoğu koşulun yerine getirildiği görülmektedir. Merkez Bankası konusundaki yeni kanunla Merkez bankası hesap verebilir ve güvenilir hale getirilmiştir. Nihai hedef olarak fiyat istikrarı kabul edilmiştir. Bu koşullar altında Türkiye’de enflasyon hedeflemesinin uygulanması Türkiye’nin daha kötü bir duruma düşmesine neden olabilir. Türkiye’de çözümlenmesi gereken başka sorunların varolması enflasyon hedeflemesinin uygulanmasını zorlaştıracaktır. Bir geçiş süreci oluşturulması ve bu geçiş sürecinde işsizlik, iç borcun sürdürülebilirliği ve büyüme gibi sorunlar ele alınıp bu konularda bir çözüm oluşturulması gerekir. Veya enflasyon hedeflemesinin bu sorunları da çözecek şekilde ülke koşullarına uyumlu hale getirilmesi gerekir.

Bugün ulaşılan sonuçlar :

Enflasyon hedeflemesi kamuoyunun güvenini sağlayan bir hükümetle başarılı bir şekilde görülen bir yapı ihtiva etse de görünümün sadece suni bir durum olduğu görülmüştür. işsizlik artmış ve üretim dengesi şu an ki koşullarda bozulmuştur.

Konu serüvenci tarafından (20-06-2009 Saat 23:59 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:43 .