Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 27-03-2011, 13:59
diamat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
diamat diamat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Aug 2010
Mesajlar: 742
Standart

sayın hasan akçay

iki parantez içine itirazınızı aynen kabul ediyorum.
sizin verdiğiniz parantezsiz çeviri üzerinden gidelim.

bu ayet;
ne gnostik bir pasaj,
ne müteşabih.
bu ayet sosyal hayatı düzenleyen hukuksal bir metin.

türkçe mealinde gayet açık göründüğü gibi özel-genel hüküm bağlamına sahip ve istisna düzenliyor.
hiç kimse bunun mealden kaynaklanan bir yanılsama olduğunu öne süremez.
çünkü arapça orijinali de aynen öyle.
genel bir hüküm koyup istisnalarını düzenleyen bir ayet.

genel hüküm ne.
evli kadınlarla evlenemezsin.
istisnası ne.
sahip olduğunuz, elleriniz altında bulunanlar istisna.

kim bunlar sayın akçay.
tarih boyunca islamdan önce ve sonra kim oldular.
nikahlı olmalarına rağmen nikahları tanınmayıp da evlenilebilen ,
sahip olduğumuz, elimizin altında bulunanlar kim.

inanıyorsun ! çünkü; saçma..
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 27-03-2011, 17:03
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

diamat´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
genel hüküm ne.
evli kadınlarla evlenemezsin.
istisnası ne.
sahip olduğunuz, elleriniz altında bulunanlar istisna.

kim bunlar sayın akçay.
eyman ukum: yeminleriniz
ma: kime
meleket: sahip oldu

"yeminleriniz kime sahip olduysa onlar"dır,
"yeminlerinizin sahip oldukları"dır
"yeminlerinizin sahip olduğu kadınlar"dır.
"Mümtehine 10'daki sığınmacı kadınlardan yemin nikahı ile eş edindikleriniz"dir.

İki niteliğe sahipler:

1.baskı gördükleri bir ülkeden size kaçıp geldiler; işte o ülkede EVLİ idiler
2.o ülkenin yasasına bağlı değiller artık; yeni vatanlarının yasasına bağlılar.

İnananlar!
Göç edip size sığınan mümineleri sınayın.
Allah onların imanını elbet bilir;
imanlı olduklarını siz de görürseniz
kafirlere geri yollamayın onları.
O kadınlar onlara helal değildir ve onlar o kadınlara
lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn...

Baskıcı yönetimler bunaltır.

Örneğin Siyasî İslama bağlı
vahhabi yönetim Suudi Arabistan'da bunaltır insanları;
sunni yönetim talebanın egemen olduğu yerlerde,
şii yönetim İran'da...

Say ki İran'daki bazı sunni kocalar şiiliğe geçtiler ve sunni eşlerine şii yönetimin onayı ve desteği ile işkence yapıyorlar. Kadınlar işkenceden bunalıp Türkiye'ye kaçtılar ve sığınma hakkı istediler. Ne yapacaksınız?

O işkencehaneye geri yollamıyacaksınız garibeleri. Onlara sığınma hakkı tanıyacaksınız. Ve onları devletinizin vatandaşı yaptığınız andan itibaren sizin laik özgürlükçü yasalarınız bağlar.

Kısacası siz o kadınların sığınma hakkını teslim ettikten sonra evlenme hakkını da teslim edeceksiniz. Çünkü evlenme hakkı tıpkı inanç hakkı gibi bir insan hakkıdır. "Ama zaten evli onlar!" demiyeceksiniz. Onların yeniden evlenme hakkını tanıyacaksınız.

Allah Mümtehine 10'da işte bunu dile getiriyor:

kafirlere geri yollamayın onları
O kadınlar onlara helal değildir ve onlar o kadınlara
lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn...

Sevgi ile,
Hasan Akçay

Konu Hasan Akçay tarafından (27-03-2011 Saat 17:14 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 27-03-2011, 18:23
diamat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
diamat diamat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Aug 2010
Mesajlar: 742
Standart

şimdi sayın akçay

burda evlenme hakkı teslim edilenler, sağ el ile sahip olunanlar değil.
sağ el ile sahip olanlar.

öyle bana kalkıp dürüstlükten dem vurup ondan sonrada irandan kaçıp gelmiş kadınları örnek vermek gibi ucuz numaralara yeltenmeyin.

ayetin muhatabı bu kadınlar değil.
bu kadınların sahipleri.

burda ruhsat, sağ eli olanlara veriliyor.
sağ el altındakilere değil.

burda yapılan,
zaten yaşayan ve örfi olarak uygulanan köle hukukunun kitaba geçirilmesinden ibarettir.

kimmiş o kaçıp gelenler.

pratikte peygamberiniz ve ashabı köleler ve cariyeler sahibiyken,
siz sağ elin altına
bakıma muhtaç ve sığınmacı olanları dahil ederken, cariyeleri bu tanımın dışına çıkarma kurnazlığına kalkışıyorsunuz.

ancak tarih boyunca cariyeler bu tanımın içindeydi.
sorun değil varsın sığınmacılarda bu tanıma girsin.

ancak cariyelerin bu tanıma girmediğine dair hiç bir meşru dayanak ortaya koymadan bir takım örnekler üzerinden tatlı su kurnazlığı yapmaya kalkışmayalım.

sadece bir ayet sonra, nisa 25 ayetinde,
hür kadınlarla evlenmeye güç yetiremyenlere, sağ elin altındakiler önerilmektedir.
bu önerilenler sığınmacılarmıdır.hür kadının zıttı,alternatifi,istisnası sığınmacı kadınmıdır yoksa köle kadınmıdır.
demekki sağ elin tasarrusunda olanlar tanımına köleler de girmektedir.
beni burası ilgilendirir.
sığınmacıların bu tanıma girip girmemeleri bağlamı ilgilendirmez.
bu tanım sığınmacılar hakkındadır ve bu tanıma cariyeler dahil değildir diyebilmek için tek bir deliliniz yok.

saygılarımla.

inanıyorsun ! çünkü; saçma..

Konu diamat tarafından (27-03-2011 Saat 18:29 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 27-03-2011, 19:27
Estiva Estiva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2010
Mesajlar: 295
Standart

Hasan Hocam, işi sığınmacı kadınlarla kapatmakta kararlı. Afganistan'dan, İran'dan kaç kişi (kaç kadın) mülteci olarak gelmişse artık. Bütün mültecilerin yolu Mekke'den geçiyor.

3-5 evli sığınmacı kadın da şu İstanbul'un varoş semtlerine uğrasa da, 30'undan önce evlenme imkanı bulamayan gençlere evlilik ve birilerine apış aralarını gösterme şansları olsa

Bir yaratıcı arayan insanoğlunun bulabildiği tek şey kendi sözleridir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 27-03-2011, 21:24
diamat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
diamat diamat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Aug 2010
Mesajlar: 742
Standart

sayın web

sayın akçay aslında tam olarak haksız değil.
ancak onun yanılgısı, bizim köleci toplumları tanımadığımız varsayımından ibarettir.

o toplumda bireyin bütün varoluşu, kabilesi ile olan ilişkisinde gizlidir.
kabilesi olmayan ve sığınmacı olan bir bireyin köleden zerre kadar farkı yoktur o toplumda.o nedenle de hem sığınmacı hem köle birilerinin sağ eli altında kalmaya mahkumdur.

sığınmacı ile köle tamamen aynı kavramın içeriğine girer köleci toplumun bakışına göre.
kuran köleci toplumun bakışını yansıtır.
burda da görüldüğü üzere.
sayın akçay farkında olmadan bu durumu teyid edivermiş.
kaş yapayım derken göz çıkarmış kısacası.


hukuk ya da değerler evrimleşirler.
muhammed yaşadığı topluma hiç bir şey katmamıştır demek,
değişimi ve evrimi inkar etmek olurdu.

ancak muhammedin asıl yaptığı zaten yaşayan hukuku almak ve başına allah buyurdu ki eklemekten ibarettir.
yaşayan hukuku allahın emri durumuna çevirmiştir.

görece bir iki i,yileştirme yaptığını kimse zaten inkar etmez.
ancak insanlığın geldiği nokta ile kıyaslandığında geri de kalmış bir noktadan bahsediyoruz.

siz şu an modern bir hukukçuya köle hukuku düzenlemesini teklif etseniz öncelikle bu teklifi rededer.
evrensel bir yaratıcının değer koyma biçimi değildir,
verili köle hukukunu yazılı hale getirmek, düzenlemek ya da kısmen iyileştirmek.

evrensel bir yaratıcıdan beklenen daha iyi değil en iyiyiy ortaya koymasıdır.
bugün insanlığın ulaştığı noktanın bile çok daha ilerisini önermelidir evrensel yaratıcı.
ama kuranın yaratıcısı işe yaramaz köleyle hür bir olurmu diye örnek veren bir yaratıcıdır.

ortada bir yaratıcı falan yok.
kendi toplumuna yön veren yarı-entellektüel bir muhammed var.
hepsi bu.

inanıyorsun ! çünkü; saçma..
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 27-03-2011, 21:44
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

burda evlenme hakkı teslim edilenler, sağ el ile sahip olunanlar değil. sağ el ile sahip olanlar.

Hayır. 4:24'ün konusu gelin adaylarıdır; damat adayları değil. Önemli olan, gelin adayları. Allah inanan erkeklere şöyle diyor: Evli kadınlar da size helal değildir ama "eyman"ınızın sahip oldukları başka" - Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket "eymân"ukum...

EYMAN nedir? Cevap Nisâ 33'te:

Ve "yeminler"inizin bağladığı kimselere de hisselerini verin -Vellezîne akadet "eymân"ukum fe âtûhum nasîbehum (Diyanet, E Yüksel, S Ateş, Y N Öztürk...).

Bir yoksula "Bundan sonra senin koruyucun VALLAHİ benim!" diyorsunuz. Vallahi yani Allah şahidim olsun ki. Bu yemininiz o yoksulu size bağlıyor, onu sizin sorumluluğunuza veriyor. Yemîn işte bu.

"YEMÎN"UK: senin "yemin"in. "EYMAN"UKUM: sizin "yeminler"iniz.

Öte yandan YEMÎN bir de "sağ el" demek. Ama kaba kuvvet, üstünlük anlamında. Buna göre MA MELEKET EYMAN UKUM "sağ ellerinizin sahip oldukları" diye de tercüme edilebilir. Yani o kadınlara zorbalığınız sahiptir; onları zorla, güç kullanarak edinirsiniz. Örneğin savaşta düşman ordusuna malzeme taşıyan kadınları "üstünlük" size geçince esir alırsınız. Ve bir daha bırakmazsınız; zorla cariye olarak alıkorsunuz.

Ancak Allah'ın kesin buyruğu var: savaş sona erer ermez tutsaklarınızı ya tazminat karşılığı ya da bağışlamak suretiyle salıvereceksiniz. Üçüncü bir seçeneğiniz yok; örneğin, zorla alıkoyamazsınız.

Onun için "ma meleket eyman ukum"daki EYMAN kaba kuvvet anlamına geliyor olamaz. Doğru anlam: yeminler.

Nisâ 24'te "Yeminlerinizin sahip olduğu evli kadınlar size helaldır," deniyor. Bunun anlamı: "Ben seni VALLAHİ eşim olarak kabul ediyorum!" deyip o kadınlardan birini eş alacaksınız. Tabi, o da "VALLAHİ ben de seni eşim olarak kabul ediyorum!" diyecek. O andan itibaren sizin yemininiz o kadına sahiptir; onun yemini size.

Kısacası yemin yoluyla siz erkekler o kadınları eş alabilirsiniz; onlar da sizi. "Yeminlerin sahip oldukları - ma meleket eyman ukum" işte yemin nikahı ile eş edinebileceğiniz, edinmeniz helal olan kadınlar demek. Ayetin konusu erkekler değil, kadınlar. Allah hangi kadınların helal olduğunu açıklıyor; onların hangi erkeklere helal olduğunu değil.

Sayın diamat, Nisâ 25'e atlayıvermeyin. Nisâ 24'le ilgili olarak söylenmesi gereken önemli hususular var. Örneğin Allah'ın ayeti sanki CARİYELER hakkında imiş gibi çarpıtılınca uluslar arası düzeyde ne tür bir skandal ortaya çıkar...

Sevgi ile,
Hasan Akçay

Konu Hasan Akçay tarafından (27-03-2011 Saat 21:58 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 27-03-2011, 22:00
diamat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
diamat diamat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Aug 2010
Mesajlar: 742
Standart

sevgili hasan akçay

bencesi sencesi olmamalı bu işin.
nisa 25 ten delil getirmemin asıl sebebi de o zaten.

sağ elin malik oldukları,
nisa 25 de hür kadınların alternatifi olarak sunulmuş.

şimdi bu sığınmacılar hür değil mi.
elbetteki hür.
o halde hür kadınlardan alamıyorsanız gidin sağ elin maliki olunanlardan alın diye sığınmacılardan bahsediliyor olamaz.

açık ki burda kastedilen hür kadın alamıyorsanız gidin köle kadın alın deniyor.
burdan şu çıkar, köle sağ elle malik olunan kavramının içeriğindedir.
siz sığınmacıları bu kavrama ister dahil edin ister etmeyin.
daha önce de söyledim.

önemli olan köleler bu kavrama giriyor mu.
ben girdiğini köleci toplum sosyolojisi üzerinden zaten biliyorum.
ancak nisa 25 bizzat kurandan da delili olarak işi çözümlüyor.

son tahlilde sığınmacı ile köle, köleci topluma göre aynı statüdedir.
bu başlıkta tartışıüımız her ne kadar başka bir şey ise de , bu arada bu gerçek de bir kez daha açığa çıkmış oldu.
keza buna yetimleri de ekleyebilirsiniz.
sosyolojik açıdan köleci toplumda yetimin köleden pratikte farkı yoktur.
sağ elin malik oldukları tanımının kapsamına yetimler de bu bağlamda dahil edilebilir.

inanıyorsun ! çünkü; saçma..
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 27-03-2011, 22:13
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

bencesi sencesi olmamalı bu işin.
nisa 25 ten delil getirmemin asıl sebebi de o zaten.

sağ elin malik oldukları,
nisa 25 de hür kadınların alternatifi olarak sunulmuş.

Biraz sabır lütfen. Bakın yanılıyorsunuz. MUHSENAT hür kadınlar değil. İslamda HÜR kadınlar varsa onların karşıtı da vardır, iddiasına tenezzül etmeyin. İslamda herkes HÜR.

Örneğin yasal evlenme yaşının altındaki biyolojik kızınız da HÜR. Ama evlenme açısından size BAĞLI. Yine örneğin bizim geleneğimizdeki BESLEMELER misillu "bakımını üstlendiğiniz kızlar" anlamında "yeminlerinizin sahip oldukları" da HÜR ama evlenme açısından size BAĞLI (4:25).

Benim üzerinde en çok araştırma yaptığım iki ayet 4:24-25'tir. Ulaştığım sonuçları açıklamaya çalışyorum. Lütfen vakit tanıyın. Aceleye getirmeyin. 24'ün müzakeresini tamamlayalım önce.

Sevgi ile,
Hasan Akçay
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 27-03-2011, 22:22
diamat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
diamat diamat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Aug 2010
Mesajlar: 742
Standart

sevgili hasan akçay

kesinlikle emeğinize saygılıyım.
konunun insiyatifini tamamen size bırakıyorum.
anlatmak istediğinizi en ince ayrıntısına kadar anlatabilme şansınız elbetteki olmalı.

saygılar.

inanıyorsun ! çünkü; saçma..
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 28-03-2011, 03:06
Psiko Psiko isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 16 May 2008
Mesajlar: 2.222
Standart

Muhammed'in Haticeden çocukları olurken,
daha genç ve daha çok olan eşlerinden çocuğu olmaması hep bana tuhaf bir durum gelirdi.
Tıpkı bunun gibi,
KÖLE olan Zeyd Bin Harise ile,
HÜR olan Zeynep Binti Cahş'ın "EVLİLİK KURUMU" kurmuş olmaları da beni hep düşündürmüştür.

Kendin için istemediğini,başkaları için de isteme.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
DINI KURANDAKİ İSLAMDAN ÖGRENELIM,ÇOK EŞLILIK KURANDA YASAK safbilgi İslam 5 18-12-2006 01:34

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:25 .