Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #101  
Alt 23-10-2007, 13:51
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Bence Kuzey Iraktaki Kürt yönetimine, özerk olarak Türkiye Cumhuriyetine iltihak etmeleri teklif edilmelidir.Biz ,Misak-i Milli sınırları içinde kalan o bölgedeki insanlarla yüzyıllardır aynı yönetim içinde kardeşçe yaşıyorduk.Bunu gene yapabiliriz,yeterki sorunun çözümsüzlük değil,çözmek tarafında olalım.
Sevgili Hiramusta;
Aslolan budur aslında.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki amaç ve mücadele de budur.
Atatürk'ün tüm uğraşısı da bunun içindi ve eminim burnumuzun dibindeki adalardan çok buna üzülmüştür.
Üstelik de gerektiğinde özerk yönetimi, muhtariyetleri dile getiren Atatürk'tür.

Ama emperyalistlerin buna imkan bırakacağını sanmıyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #102  
Alt 23-10-2007, 14:00
hiramusta hiramusta isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 May 2006
Mesajlar: 1.919
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

[quote=pante";p="97099]
Ama emperyalistlerin buna imkan bırakacağını sanmıyorum.
Biliyor musun?...Yanılmanı hiç bu kadar istememiştim.
Alıntı ile Cevapla
  #103  
Alt 23-10-2007, 14:21
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Biliyor musun?...Yanılmanı hiç bu kadar istememiştim.
Yanılmayı ben de çok isterdim. *

Ama iki toplum bunu samimi olarak istese, bunun önünde emperyalizm de duramaz.
Toplumların kaynaşacağına bunu isteyeceğine de eminim.
Olay yöneticilerimizde. Geçmişteki uygulamalar güven vermiyor.

Talabani "Neden bir kediyi dahi emanet edemem, vermem" diyor.
Bu sözü bir küstahlık olarak nitelendirebiliriz.
Ama kendimizi onların yerine koyalım ve düşünelim.
Devlet, toplumuna sahip çıkabilmiş mi?
Yoksa toplum hep baskı altında mı yönetilmiş.
Özgürlük diyenin, bağımsızlık diyenin kafasını mı ezmişler yoksa?
Bu toplum 80 öncesini yaşadı, 80'li yılları da.
Hep devletini, ordusunu, polisini kucaklamak istedi ama itelendi, kakalandı.

Halbuki bu kadar birbirine kaynaşmış, aynı dini, aynı kültürü paylaşan, savaşlarda omuz omuza vatanı savunan, birlikte bayram eden, birlikte ağlayan böylesine toplumların dünyada benzerini bulmak mümkün değil.

Hala da bu fırsat var. Bunun için önümüzdeki 5-10 yıl çok önemli.
İktidara bu konuda büyük görev düşüyor.
Tutarlı, istikrarlı bir dış politika, samimi olarak "Yurtta barış dünyada barış" anlayışı ve toplumu kucaklayan, güven veren bir icraat. Halkı sürekli hoşgörüye, aklıselime davet.

Halkın da ırkçılara, derin devletçilere, mafyaya, şahin politikalara itibar etmemesi.

Bunlar olanaksız değil.
Barzani, Talabani çıkarcı olabilir. ABD'nin emrinde olabilir. Onlar gelip geçici.
Kalıcı olan dostluktur, sağlıklı ilişkilerdir, güvendir.
Alıntı ile Cevapla
  #104  
Alt 23-10-2007, 16:18
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Hadi ordan, haberi oldugu gibi farkli kaynaklardan alip karsilastirmanin propagandasi mi olur. Donup dolasip ayni yere gelme, sana ilk mesajimda dedigim gibi, savas tellalligi yapiyorsun. Sonra da devrim diye siirler duzuyorsun. Ben soyledigimin arkasindayim, yeterki sen carpitma.

"Sürekli çarpık, tutarsız, zırva ifadelerinle uğraşamayız."

Arti "biz" oznesini kullanmana gerek yok, "ben" yeterlidir. Bu iddiada tekil oldugunu dusunuyorum. Agzindan kan damlamasi bir ifadene bagli degil, genel tutumuna bagli. Herkes senin gibi dusunmek zorunda degil, lakin dusunmuyor da.
Alıntı ile Cevapla
  #105  
Alt 23-10-2007, 17:43
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Hadi ordan, haberi oldugu gibi farkli kaynaklardan alip karsilastirmanin propagandasi mi olur. Donup dolasip ayni yere gelme, sana ilk mesajimda dedigim gibi, savas tellalligi yapiyorsun. Sonra da devrim diye siirler duzuyorsun. Ben soyledigimin arkasindayim, yeterki sen carpitma.

"Sürekli çarpık, tutarsız, zırva ifadelerinle uğraşamayız."

Arti "biz" oznesini kullanmana gerek yok, "ben" yeterlidir. Bu iddiada tekil oldugunu dusunuyorum. Agzindan kan damlamasi bir ifadene bagli degil, genel tutumuna bagli. Herkes senin gibi dusunmek zorunda degil, lakin dusunmuyor da.

Sen çok diline doladın bu ağzından kan damlama lafını.
Kedi kanı ayinlerinden alışkanlık yaptı herhalde.
*
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Alt 23-10-2007, 17:48
Subat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Subat Subat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 May 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 1.224
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Ancak 4 sayfa okuyabildim. Bu savaş çığırtkanlıklarını yapanlara ekstra bir saygı gösteriyorum inanın..
Kavramların hiç birisini yerli yerinde kullanmayan üstüne üstün savaş çığırtkanlığı yapan, evinde rahat rahat oturan ( askerliğini yaptı ise daha bir rahat oturan ) kişilere bayılıyorum. Saygı da gösteriyorum..

Faşizm burjuvazinin eski yöntem ve metodlarla halkı yönetemediği zaman çıkardığı yönetim şeklidir. Burjuva partiler dahil bütün kurumlar kapatılır. PKKnin faşistlikle ne alakası var? Pkk hangi kurumu kapatmışta faşist olmuş?
Emperyalizm'in temel karakteri banka sermayesi ile sanayi sermayesinin birleşmesi ile mali sermayenin oluşmasıdır ( koç yapıkredi bank koç holding- toprak holding toprak bank - sabancı holdink akbank- ve diğerleri)
Sanayi taşımacılığının yanında sermaye taşımacılığı ( sanayi taşımacılığını herkes bilir sanırım. Birde borsanın % 70 'inin yabancıların elinde olduğu olgusu ) Olgular bunlarla sınırlı değil ama hangi olguyu alırsanız alın, türkiyenin emperyalist bir ülke olduğunu göreceksiniz.

birde pante abimden bir ricam var. ya milliyetçiliğinden vaz geçsin ya da engels'ten. Ayıp oluyor çünkü..


Yarı emperyalist ya da alt emperyalist diye nitelendirilen türkiye burjuvazisi, ortadoğuda, halkın izin vermediği sermaye artışına (1 mart tezkeresi), askeri müdahale ile kılıf aramaktadır. Bölge içerisinde etkin olmak, ihracat rakamlarını artmasına, artan ihracatla birlikte kobilerin yok olmasına ve sermayenin tek elde merkezileşmesine neden olacaktır. Sancılı bir kapitalizm dönemi geçiren türkiyenin tüm tarihinde savaş nidaları olduğunu hepimiz biliriz. ( çoğunuz benden daha iyi bilirsiniz ) Bugün sergilenen savaş çığırtkanlığının tek nedeni emperyalistleşen ülkenin dengelerinin yeniden çizilmesi ile alakalıdır.

Bir tarafta zorunlu askerlik diğer tarafta gönüllü militanlık ( isteyen terörist der ama terörist diyenlerden ricam; bu kavramı açıklayınız ve ilk olarak terör hamlelerini kimlerin yaptığını bizlere sununuz.) Hiç bir bakımdan eşit nitelikte bir savaş olamaz bu. Ancak eşit bir nitelik taşımasını isteyenler, yani savaş çığırtkanlığına devam edenler, gönüllü militanlık ya da askerlik yapmak için orduya an itibari ile kayıt olabilirler! Kayıt olmayanlar da susabilirler.
70 milyon kişi karşı duracak diyen kişi çok nihal adsız nasihatı dinlemiş sanırım. Ya da fazlasıyla ömer seyfettin hikayesi okumuş.

Mahalle baskısını dinci örgütlerden beklerken, milliyetçi gruplardan gelmeye başladı. 8 12 yaş arası ilk okul çocuklarına sokaklarda küfürlü sloganlar attıran öğretmenler, stadyum eğlencesi havasında şehide sahip çık nidaları atan milliyetçi gruplar! İşte mahalle baskısı bu olsa gerek..

Evet. Hadi erkekler savaşa. Hatta sadece erkekler mi ? Hayır 70 milyon savaşa. Peki kiminle savaşmaya ? Yine bu 70 milyonun içerisinden çıkan insanlarla savaşmaya. Sanki matematikte bir yanlış var. Değil mi?

Bir başka ulusu ezen ulus, özgür olamaz. Bağımsız hiç olamaz..

Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #107  
Alt 23-10-2007, 18:33
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Namık;
PKK'nın faşist ve terörist olmadığını savunacak, terörle mücadeleye savaş diyecek, terörist yuvalarına hava harekatı isteğini savaş çığırtkanlığı olarak niteleyecek, terörist PKK'ya karşı çıkmayı milliyetçilikle suçlayacak bir ideolojiye sahip olduğun belli oluyor.

Bu ideolojiye sahip olan PKK dışında sol geçinen örgütler de var.
Seni PKK'lı olarak suçladığım şeklinde yanlış anlama. PKK ile eylem birliği yapmış, onun kuyruğunda ya da Kürt sorunundan başka bir konu konuşmayıp sosyalist geçinen bir yığın sol örgüt var.

Benim için hiçbiri farketmiyor. Halkların birliğini savunmayan ve terörü lanetlemeyenleri ben lanetliyor ve sol olarak asla kabul etmiyorum.
Che'yi, Marks'ı, Engels'i asıl ağızlarına almamaları gerekenler de bunlardır.

Yurtsever olmayan, halkların birliğini, kardeşliğini savunmayan, teröristleri lanetlemeyip, derhal silahlarını bırakıp tesşim olmalarını istemeyenler bana solculuktan bahsetmesinler.
Alıntı ile Cevapla
  #108  
Alt 23-10-2007, 18:34
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Terör ve Şiddete Son! Silahlar Sussun! PKK Koşulsuz Silah Bırakmalıdır!
Teröre Karşı Demokrasi/Demokratikleşme ve Kardeşlik Egemen Kılınmalı,
Emperyalist Güçlerin Türkiye'yi Bataklığa Çekme Çabalarına Dur
Denilmelidir.


TMMOB Makina Mühendisleri Odası, Güneydoğu sınırımızda son günlerde
yaşanan saldırı ve sıcak çatışmalardan hareketle başını ABD'nin çektiği
emperyalist güçlerin orta ve uzun vadeli paylaşım politikalarında
stratejik alanlara yayılmak, dünya enerji, petrol ve su kaynakları
rezervlerini kontrol altında tutmak için savaş ve işgal politikalarına
başvurduğunu ve ulus devletleri ekonomik alandan siyasal alana kadar
yeniden yapılandırma politikalarıyla küreselleşme milliyetçiliği ve mikro
milliyetçilik alanını beslediğine kamuoyunun dikkatini çekmektedir.
Türkiye emperyalizmin bu çok yönlü oyunlarının etki alanı altındadır.
Bunun sorumlusu, bağımsız ve kişilikli dış politika geliştirmeyen bütün
siyasal iktidarlara aittir.
Öte yandan Kürt sorununa yalnızca şiddete dayalı ara çözümler düşünülmesi
PKK ve iktidarın paylaştığı ortak bir yanılgıyı oluşturmaktadır. Bu
yanılgı ve mevcut çatışma ortamı, emperyalist güçlerin amaçlarına hizmet
etmektedir.
Son dönemlerde ülkemizde şiddet ve linç kültürünün egemen olduğu bir
toplumsal psikoloji geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu ortamın emperyalist
çevrelerin çıkarları doğrultusunda kışkırtılması da söz konusudur. Toplumu
şoven yaklaşımlarla etnik kökenleri üzerinden birbirine düşman etmeye ve
şiddet uygulamalarını meşrulaştırmaya yönelik gelişmeler karşısında,
barışı, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini her zamankinden daha fazla
sahiplenmek durumundayız.
Bugün Kürt sorununun çözümüne yönelik yalnızca iki yol bulunmaktadır.
Birincisi PKK'nın terör eylemlerine derhal son vermesi ve koşulsuz silah
bırakarak demokratik süreçlere olanak tanıması; ikincisi de Türkiye
siyasal yaşamının demokratikleşme yönünde ivedi adımlar atmasıdır.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, bir kez daha demokrasi, eşitlik ve
kardeşliğe vurgu yapma gereğini duyuyor, ülkemizi bir iç savaş ortamına
sürükleme ve emperyalist senaryoların oyuncağı yapma girişimlerine karşı
sorunun çözümünün demokratikleşmeden geçtiğini bir kez daha ifade etmeyi
bir görev bilmektedir.

TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Alıntı ile Cevapla
  #109  
Alt 23-10-2007, 18:40
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Melih Pekdemir-Birgün

Çözüm sınırın berisinde; çünkü kökü kömeci bizde... *22/10/07

Çok zor bir yazıya başladım. Önce Başbakan'ın "PKK silah bıraksın Meclise gelsin" sözü üzerinde duracaktım ki... İşte en az 12 Mehmet daha oluverdi... Canımızdan en az 12 can daha koptu... "Türkiye şehitlerine ağlarken" artık bizim barış isteyen sesimiz duyulmayacak, söylediğimiz her söze bir kulp takılacak, biliyorum. Tezkere de Meclis'ten geçti. Ve korkarım bugün yarın tam bir savaş çıkacak... Peki ama, Başbakan tam da PKK'ye "silahı bırak Meclise gel" demişken ona kim alelacele böyle cevap yetiştirdi? Kim!

Bu memlekette ne zaman köklü bir sorunla karşılaşılsa teşhis baştan bellidir: Kökü dışarıda! Adeta kabahati üzerimizden atıyoruz. Bugün özellikle Kürt sorununa kökü dışarıda diye kestirmeden teşhis koymak revaçta. Üstelik bu sayede çözüm için sınır ötesi bir harekât, yani artık düşük yoğunluklu filan değil, kelimenin gerçek anlamıyla bir savaş dahi gündemde. Oysa bugünlerde tam da Birand'ın şu tespitini tartışmak gerekiyordu: "PKK'nin kökü dışta değil, içerde... PKK 'dış yapım' değildir. PKK bizim topraklarımızdan kaynaklanmakta ve ülkemizden beslenmektedir. PKK olayının bu noktaya gelmesinde bizim çok eskilere dayanan hatalarımız gözden kaçırılamaz."

PKK'yi bir an için boş verelim. Şu denklemi öne çıkaralım: Kürtler Mehmet'e Mehmmed der; ve yıllardır işte Mehmet ile Mehmmed karşı karşıya... Mehmet de bizim Mehmmed de... Kürt meselesini çözmek isteyenler de istemeyenler de içeride; ama hiçbir şekilde çözmek istemeyenler mutlaka dışarıda... Mehmet'i temsil eden, asker eden devlet politikaları tam bir çözümsüzlük. İçeride el atmadığı çözümü dışarıda arıyor. Bulamayacağını bile bile... Bugüne dek yapılan sınır ötesi harekâtlar ve sonuçları çözümsüzlüğün kanıtı: Yıl 1992, PKK'nin kaybı 1551 ölü, TSK'nın kaybı 28 ölü; yıl 1994, PKK'nin kaybı 555 ölü, TSK'nın kaybı 64 ölü; yıl 1997 (Çekiç Harekatı), PKK'nin kaybı 2730 ölü, TSK'nın kaybı 114 ölü; yıl yine 1997 (Şafak Harekatı), PKK'nin kaybı 865 ölü, TSK'nın kaybı 31 ölü... Ve gelinen nokta belli. Elbette Mehm-med'i temsil etmek adına silaha sarılmış olan PKK de şimdi Kürtler için tam bir çözümsüzlük. Çözümsüzlük bu açıdan da dışarıda yatıyor; yani Kandil dağında. Ve burası fiilen Kürt toprağı filan da değil; cümle alem biliyor ki burası bir Amerikan toprağı, artık bir Amerikan üssü!

Amerika'nın sınır ötesi harekâta karşı olduğuna hiç inanmıyorum! Ortadoğu batağına bir türlü tam olarak çekemediği Türkiye'yi kendine özgü yöntemlerle ikna etmeye çalışıyor sadece. "Sınır ötesi harekât yapma!" derken bile, "haydi gel haydi gel" politikası izliyor ayan beyan. PKK'ye kızıp Amerika'nın istediğini yapmak, pireye kızıp ülke yıkmak değil midir? Bugüne dek, "Kürt sorunu, aynı zamanda Türk sorunudur" derdik; Kürtlerin ve Türklerin birlikte çözebilme imkanlarına vurgu yapmak üzere. Günbegün açığa çıkıyor ki Kürtlerin ve Türklerin asıl Amerika ile bir sorunu vardır. Çünkü AKP kendisini herkesten ve her şeyden önce ABD'nin isteklerini yerine getirmek için kurgulamıştır. Çünkü PKK de artık bir Amerikan unsurudur ya da sorun artık PKK filan değil Amerika'dır. Yani kökeni, kökleri itibarıyla hiç de 'dış yapım' olmayan PKK kendini dış kullanıma açarak intihar yolunu seçmiştir. Şimdi... NATO üyesi TSK ile Amerikan lojistik desteğini alan PKK ve PJAK çatışınca, ne olacak? Sadece Mehmet ile Mehmmed vuruşmuş olmayacak mı?

Haftalardır tezkere ile yattık, tezkere ile kalktık. Bir de bu kelimenin yanlış söylenen hali, "teskere" diye yazılan hali var: "Teskere", sedye demektir kardeşler, sedye! Tezkerenin ardından, dağlardan teskereyle inecek bedenler, Mehmetlerve Mehmmedlerdir. Sorunun kökü değil, sorunun çözümsüzlüğü sınır ötesindedir ve mutlaka bir ucu Washing-ton'dadır. Ama çözüm, asıl çözüm, sınırın be-risindedir. Şiddetin kökünü kazımak, evet, ancak Kürtlerin bu coğrafyada demokrasi sayesinde daha fazla kök salmasıyla, bu ülkeye özgürce ve sımsıkı bağlanmasıyla mümkündür. Bunun yolu da bellidir: İşte bu kökü kurutmayacaksın, besleyeceksin... Halklar sarmaşığını sulayacaksın... Mehmetlerin ve Mehmmedlerin kanıyla değil Fırat ile Dicle'nin ve Kızılırmak ile Meric'in ortak suyuyla... Çünkü Kürtlerin ve Türklerin kökü de birdir kömeci de... Ve bilirsiniz, "kömeç", sapın yassılaşmış ve genişlemiş ucu üzerinde çiçeklerin yan yana toplanmasıdır. Kömeç: Bir arada yaşamaktır ve yaşatmaktır...

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #110  
Alt 23-10-2007, 19:39
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: Kuzey Irak'a Operasyon Şart Oldu

Bolgedeki operasyonla ilgili endiselerimiz surerken, boyali basin sagolsun bircok ipe sapa gelmez, yok bilmemkim: "gereken yapilmali" yok "endonezya baskani kinadi" gibi haberle gunceli dolduruyor ve cephedekiler ile ilgili rasyonel bir haber alamiyoruz. Operasyon basladigindan beri neredeyse 24 saat, hem turk hem dunya hemde PKK'nin basin kanallarini takip ediyorum. Bu arada boyle bir habere rastladim, yahu ne oldu AB'ye birden Ahmet Turk'e boyle bir baski yaptilar. Hic aklim almadi.

"DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Avrupa Birliği (AB) üyesi 25 ülkenin Ankara büyükelçilerinin daveti üzerine AB Dönem Başkanı Portekiz'in Ankara Büyükelçiliği Rezidansı'nda yemeğe katıldı.

Türk, TBMM'den yemeğe gelirken, AB üyesi 25 ülkenin büyükelçileri ise AB Komisyonu temsilciliğinde yaklaşık 1.5 saat süren bir toplantının ardından Portekiz Rezidansı'na geldiler. Kaynaklar, toplantıda AB büyükelçilerinin, DTP'den PKK'nın terör örgütü olduğunu ifade etmesini istediğini belirtiyor.

Ahmet Türk'e, DTP Dış İlişkilerden Sorumlu Parti Meclisi Üyesi Nazmi Gür ve DTP Van Millletvekili Fatma Kurtulan da eşlik etti. Toplantının 1.5 saat sürmesi bekleniyor."

ilginize sunulur.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:18 .