Ayet Açılımları

[history]

kuranın tartışılan ayetlerinin sayısı fazlalaştıkça ve günden güne de tartışan

sorgulayan insanların sayısı arttıkça özellikle bazı islam profesörleri de

bu sıralar çok meşhur olan açılımlara hatta nerdeyse revizyona gitmişler..21

eylül 2009 ceviz kabuğu nda bu din alimlerinin sorulan sorulara verdikleri

yanıtları bir görelim..

Hatipoğlu, Kuran ayetlerinin kendilerinin değil ama mana ve uygulamalarının zamanın koşulları içinde değişebileceğini söyledi. Evlilik ve miras hukuku ile ilgili konularda örnek veren Hatipoğlu şunları söyledi: “ ’Müslüman erkekler Hıristiyan ve Yahudi kadınlarla evlenebilir’deniyor. Ama bu, o dönemdeki Müslüman kadın nüfusunun azlığından kaynaklanıyor. Nüfus arttığında bu durum ortadan kalkar...

bu açıklamada demografinin ayet üzerindeki etkisi açıkca görülmektedirayet stabil kalırken her çağın kitabı olan kuranda artık müslüman kadın sayısı fazla olduğu için erkeklerin bundan sonra yalnızca müslüman kadınla evlenmeleri gerekliliğinin ortaya cıktıgını söylemektedirler..bazıları bu duruma çok üzülecek..ama onunda bir hal çaresini bulurlar nasılsa ayet değişmiyor ama nedense hükümler anlamlar yıldan yıla nesilden nesile değişebiliyor..

Prof.dr.Cemal Sofuoğlu'dan ayetlerle ilgili açıklamalar


” Yer, gök 6 günde mi yaratıldı?
“6 gün 6 evre olarak çevriliyor. Bunun gerçekten 6 gün mü 6 jeolojik evre mi bilimsel olarak bilmiyoruz. Biz gün dedik çünkü evre çok uzun bir şeyi ifade ediyor. Tevrat’ta da 6 gün diyor. Ama biz bu nedenle değil Kuran’a uygun olanı seçiyor

dünyanın oluşumunun zamanın bilimsel olarak bilinemediğinden dolayısıyla 6 jeolojik evrenin uzun gelmesi sebebiyle tıpkı tevratta geçen süre olan 6 gün kavramının kabul edilmesi düşüncesi zaman sınır mekan kavramlarından öte olduklarını iddia ettikleri anlayışa ne derece uygun bir açıklama oldugu ortadadır.kaş yapayım derken göz çıkarmaktır..

Günahkarlar nasıl lider olur?
“Allah günahkarları bilerek isteyerek günahkar yapmaz. Çalışırlarsa çabalarlarsa olabilirler ama...”


oysa ayet açıkca ortadadır “Böylece biz, her beldede oralarda bozgunculuk yapmaları için günahkârlarını liderler yaptık...” inandıkları kitap her türlü uğraşa rağmen kendilerini açıkca yalanlamaktadır..

Adem’le Havva ilk insansa kardeşlerden mi çoğaldı insanoğlu?
“Adem’le Havva’dan önce pek çok kavim geldi geçti. İlk insan onlar değil. Ancak Kuran bize pek çok konuda geniş bir araştırma alanı veriyor

soruda aslında biz insanoğlunun ensest bir ilişkiden mi türediği çoğaldığı sorulmakta ama bu zatı muhteremler yine kuran ayetlerini
var olan tepkiler üzerine açıkcası kıvırtarak bu şekilde yorumlamıslardır...bununla ilgili ayetler cok defa yine bu forumda belirtildi o yüzden bu duruma büyük(!)islam alimi süleyman ateşin kendi ağzından verilen cevapla sunacağım.zaten daha fazla söze gerek kalmayacaktır

Tutalım ki Adem, Kitab-ı Mukaddes'in dediği gibi ilk insandır ve onun her batında kız oğlan olmak üzere ikiz çocukları olmuştur. O zaman başka insan olmadığına göre neslin devamı için bu çocukların birbiriyle evlenmelerinden başka çare var mı? Adem yasalarında, bu tür evlenme yasaklanmadığı için zina da değildi. Dolayısıyla günah da söz konusu olamaz. Çünkü günah, bir yasağı çiğnemekten doğar. Burada çiğnenen bir yasak yok ki günah olsun. O günün şartları için erkeğin, kendi ikizi olan kız kardeşiyle evlenmesi yasaktı. Adem'in çocukları da kendi ikizleriyle değil, bir sonraki doğumdan olan kardeşiyle evlenmişlerdir. Bu evlenme o günün şartlan içinde zorunlu ve yasaldır. Yasal olan bir şeyde günah da söz konusu olmaz.

ama tutamayacağım kendimi..henüz böyle yasak gelmediğine göre yapılan her türlü sapkınlık mübahtır deniliyor..yasak yoksa günah da yok..buradan da allahın işine geldiği zaman ayetleri gönderdiği açıkca ortadadır..










Hz. Nuh 950 sene mi yaşadı?
“Nuh peygamber için ‘950 sene yaşadı’ deniyor. Kuranın zaman birimine göre böyle ama bunu gerçek birime göre hesapladığınızda bu yaş 70-75 arası oluyor. Bunu ilk defa biz hesapladık. Bir başkası gelip yanlışlığını ispatlayana kadar doğrudur ve bir devrimdir yaptığımız.”


nedir bu gerçek birim?neye göre hesapladınız?6 evre u zun diye 6 gün doğrudur diyen bu yenilikçi islam düşünürleri burada bir devrim yaptıklarını kuranda belirtieln 950 senenin aslında 70 75 seneye tekabül ettiğini ortaya koymuşlar..birincisi madem bir hesaplama yöntemi bulmuşlar.bilimsel olduklarını iddia ediyorlar..neden kesin bir rakam veremiyorlar 70 ila 75 arası gibi muallakta kalan bir yaşla ortaya çıkıyorlar?bu durum ne derece bilimseldir üstelik kesinlik arz etmeyen yaş da bile aksini ispat edene kadar bizim dediğimiz doğrudur neye göre denilmektedir?




Miraç olayı gerçek midir?
“Hz. Hatice’nin söylediklerine göre Miraç’ta bedenen bir yükselme söz konusu değil. Hz. Muhammed uyurken rüyasında oluyor. ‘Yatağı sıcaktı’ diyor Hz. Hatice... Kabe’nin duvarında uyurken Miraç olayının gerçekleştiğini söyleniyor bir rivayete göre. Hz. Peygamberin kendisi de ‘uyurken beni yukarıya götürdüler’ diyor.”

bu durum özellikel peygamberin daha miraca yükseldiğini anlattığı ertesi günde bile o dönem insanlarının inanmadığı bir durumdur..keza kendisinden mucize bekleyen ve göğe yükselmenin nasıl olduğuna dair açıklama bekleyen kişilere bile yapıaln açıklamalar tatmin etmemiş olcakki keza İbn İshak bu hadiseden söyle söz etmektedir;

"Bu hikayeyi duyan bir cok kisi İslam'i terketmisti" İbn İshak, Siret, s 183

bu çağdaş din adamları da muhtemelen bu argümandan yola çıkarak aslında miracın fiziksel değil ruhen olduğunu savunmuşlardır..her ne şekilde olursa olsun bu olay için aklıma yıllar önce okuduğum şu anı peygamber muhammedin yaşadıklarıyla ne derece örtüştüğünü ortaya koymaktadır.


Tarihte Temporal Lob Hastaligina yakalandigi söylenen diger bir ünlü ise Rus yazar Mihaylovic Dostoyevski'dir. Dostoyevski'nın epilepsi nöbeti gecirdiği bir an söyle anlatmaktadir;

"Dostoyevski'nin bahsettiğine göre nöbet anında kendisine cennetin kapıları açılır ve içeride birbiri ardına dizilmiş meleklerin altın bir sür üflediklerini görürüdü. Ardından yine iki altın kapı açılır ve orada Tanrı'nın tahtına yükselen altın merdivenler görürdü."


bu örnek olay neticesinde muhammedinde 1400 yıl önce bu anlattıklarının hastalık neticesinde söylediğini anlamak zor olmasa gerek..








Hz. Muhammed gökteki ayı ikiye ayırdı mı?
“Ona ‘madem peygambersin, şu aya işaret et ikiye ayrılsın’ dedikleri ve bunun olduğu rivayet ediliyor. Ama kitapta ona sadece elçi olduğunu söylemesi gerektiği belirtiliyor. Bunlarla birlikte biz ‘ay ikiye ayrıldı’ sözünün Arap dilinde bir deyim olduğunu belirledik. Bir kısım Müslümanlar din adına fantezi üretmeye meraklı. Din fantezi değildir. Din gerçekleri anlatır...”

malesef sizin açıklamalarınız bile dini fanteziler silsilesinden kurtarmaya yetmemiştir...bilimsel olarak gerçek tektir.oysaki din konusu olunca karsımıza gerçek oldugu iddia edilen bir sürü düşünce ortaya çıkmaktadır...bilimsel ve her zamana uygun olduğu iddia edilen bir kitabın daha kendi taraftarlarında bile sürekli bir fikir çatışması ve mutabakatın olmaması mucize diye adledilen bir kitabın ne kadar da çelişkili oldugunu ve sonucunda da her kafadan bir ses çıkar durumuna getirdiği ortadadır..


Başörtüsü farz mıdır?
“Başörtüsünü farz olarak algılamak zordur. Başörtüsü daha çok gelenektir. Arap toplumunda kullanılıyor ama göğüs kısımları o dönemde çok açık. Asıl olan o bölgeyi kapatmak olarak belirtiliyor.”



yıllardır tartışılan politik unsurlara alet edilen oy avcılığı yapılan konulardan biri daha...kimisine göre görüldüğü üzere bir arap geleneği kimisine göre dinin kadına dayattığı en önemli emirlerden biri...her ne olursa dini sadece bu gibi düşüncelerle algılayan ve inanan insanların sayısı bu kadar fazla oldukça bu konu da daha bir o kadar sürer gider...filler tepişir çimenler ezilir..



.”

Allah “Ol” deyince hemen olmaz mı?
“Ol emri de yanlış anlaşılmıştır. ‘Allah ol der ve olur’ ayeti hemen olur gibi algılanmıştır ama bu da yanlış bir algılama çünkü Allah ol der ve ‘süreç’ içinde olur. Buna evrenin yaradılışını örnek
verebiliriz.”
“Ol” emri ilgili bu yoruma Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Onat’tan destek geldi. Onat “Yaratma işi bir anda olmaz. Kuran’ın bütünlüğüne göre bu bir süreç içinde olur. Ayetlerin pek çok anlamı var. O ayetleri bilmeden tam yorum yapılamaz” dedi.

ne güzel demişler..evet bir anda 'OL'maz..belli bir süreç dahilinde olur..bilim şu anki verilere göre bunu açıkca ortaya koyuyor...bu sürecin nasıl ve ne kadar zaman önceye dayandığını..peki sizler halen bu sürecin ne kadar oldugunu açıklamayacakmısınız?ama aslında bu ayetlerde var değilmi?yalnızca biz insanların bu ayetlerin derin(!)anlamlarını bilemediğimizden bu cok önemli konuda acz kalıyoruz ve bir yorum yapamıyoruz..gizem çekici gelir insanlara..bu durumdada hala dah amantıklı bir izahta bulunamadıklarından bu yola başvuruyolar ee bu da sorgulamaktan çekinen insanları kolayca tavlayamaya yetiyor zaten..
bir ben var benden içeri
bir süreç var ayetten içeri..


en güzel açıklamayı sona sakladım..bakınız kandırmacanın ve düşülen acz karşısında başvurulan çarenin ne olduğuna..

Prof. Dr. Yıldırım izleyicilerden gelen bir soru üzerine Müslümanlara cennette vaat edilenler hakkında şunları söyledi:
“Arap toplumu çölün içinde yaşıyor. Bu nedenle su ve yeşillik vaat ediliyor. Cinselliğe aç bir toplum olduğu için genç kızlar vaat ediliyor. Kadın erkek olarak bakmamak lazım. Kimin neye ihtiyacı varsa o vaat ediliyor, dini çekici kılabilmek için.”

baktılarki dünya hayatında insanoğlu recm cezalarıyla baskı ve zorlamalarla şiddetle ayrımcılıkla o kadar çok ugrasıyorlarki bari diger tarafta rahat etsinler diye hiçbir masraftan kaçınmamışlar



yorumlarımı olabildiğince kısa ama öz tutmaya çalıstım..aslında söylenecek daha cok sey var..
peki siz bu yorumlara neler diyeceksiniz?bu açılama sizin bakış açınız nedir?



saygılarımla...

[3geri1ileri]

bunca sene müslam bi toplumuz ve sosyal yaşantımızı da islam dininin kuralları çevçevisinde sürdüregelmişiz. dünyada ki diğer müslüman toplumlarda uygulama inanıyorum ki bu şekilde olmuştur.


ama buna rağmen diğer müslüman toplumların birbiriyle ve bizimle arasında ki kültürel farklar inkar edilemeyecek ölçüde büyük farklılılar göstermekte.


başka dillerden, başka kültürden, başka hayatlardan toplumlar sadece arap yaşantısının, arap örf ve adetlerinin temelini oluşturan bir dine inanmak zorunda kalmışlardır. hal böyle oluncada kutsal sayılan cümlelerin ne anlattığı ne demek istediği her toplumun kendi içinde farklılıklar göstermiş. ben bu durumu gayet doğal karşılıyorum. eminim bunda sonrada ayetler toplumun yaşam şekline göre farklı manalara sürüklenecek, farklı anlamlar verilecek.

durum bundan ibaret olduğu halde körüne körüne dinlere bağlanmanın mantığını anlayamıyorum. inanıyorum ki bu ayetlerin manaları (bunların bazıları gerçekten çok açıktır ama buna rağmen değişiyor.) daha çok değişime uğrayacaktır. hatta zamanla dinler yerlerini dogmalardan felsefi veya kişisel yorumlara bırakmak zorunda kalıcaklar.. ;P

[egmont]

adem havva konusunda farklı batınlardaki farklı cinsiyetlerden olan kardeşlerin birbirleriyle evlenmesi hikayesi hangi ayet ya da hadis'e dayandırılıyor bilgisi olan var mı? ben kuranda ademin kızlarından bahsedildiğini duymadım.

bir de kabilin habili öldürmesi , bu evliliklerden önce mi sonra mı meydana geldi? eğer habilin çocuğu olmadan bu cinayet işlendiyse kabilin çocukları da birbirleriyle evlenmiş olsa gerek. o da olmadı kabilin çocukları adem-havva çiftinin (varsa) sonradan doğan çocuklarıyla evlenmiş olmalılar ki bu da dayı(amca)-kız yeğen ya da teyze(hala)-erkek yeğen evliliğini kanıtlıyor.

[ozgurrr]

History ilk baştaki 2 açılımda yapanların isimleri var diğerlerinde yok bunları kim söylemiş acaba merak ettim.

Bu sitedeki çoğu müslümanın mucize diye kendini yırttığı konular kendi taraflarından çökmüş görünüyor çok enteresan ilginç bir konu çok teşekkürler emeğinize.

[history]

ozgurrr´isimli üyeden Alıntı

History ilk baştaki 2 açılımda yapanların isimleri var diğerlerinde yok bunları kim söylemiş acaba merak ettim.

Bu sitedeki çoğu müslümanın mucize diye kendini yırttığı konular kendi taraflarından çökmüş görünüyor çok enteresan ilginç bir konu çok teşekkürler emeğinize.

sayın özgürrr
soru cevap kısmındaki açıklamaların sahibi 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cemal Sofuoğlu’na aittir..aynı kaynağa dayanıp kendi içlerinde bile tutarlı olamayıp aslında mucize iddialarını kendi camialarından biri yalanlıyor..üstelik revizyonitçe olan bu yaklaşım şekli bile durumu temize çıkarmaya yetmiyor..