2-CUMA NAMAZI, OLARAK NİTELENEN VE TOPLU OLARAK KILINAN BİR NAMAZ TÜRÜ VAR MIDIR?
62/9-Ey inananlar!Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında,Allah’ı anmaya/Allah’ın zikrine koşun.Alış-verişi bırakın.Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
62/10-Namaz kılınınca hemen yer yüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın.Allah’ı çok anın ki,kurtuluşa erebilesiniz.
62/11-Bir ticaret yahut oyun eğlence görürür görmez,dağılıp ona yöneldiler de seni ayaküstü bıraktılar.Onlara de ki,Allah katında bulunan,eğlenceden de,ticaretten de hayırlıdır.Ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.
CUMA NEDİR?
Cuma günü Muhammed döneminde Araplar için bir toplanma günüdür.Nitekim Yahudiler için Cumartesi Hıristiyanlar içinde Pazar günleri toplantı günüdür.Araplar toplantının kendisine de Cuma diyorlar toplantının gününe de Cuma diyorlardı. “Cumadan geliyorum!”ifadesi “Toplantıdan geliyorum!”anlamındadır. “Cumaya kadar borcumu vereceğim!”ifadesi de “Geleneksel haftalık toplantı günü olan Cuma gününe kadar borcumu vereceğim!”anlamındadır.Yani Cuma gününün veya bir başka günün diğerinden hiçbir farkı ve kutsallığı yoktur.Veya Cuma günü veya bir başka günde yapılan iyi işler diğerlerinde yapılan iyi işlerden daha fazla sevap kazandırmaz.Daha az sevap da kazandırmaz.Yine Cuma kelimesindeki toplantı anlamı Anadolu alevilerinde değişerek “Cem” halini almıştır.Cem’de toplantı demektir.Cumada toplantı demektir.Aralarında hiçbir fark yoktur.Hatta matematikte alt alta yazılanları toplamak için “Şunları cem et!”yada “Cem’an şu kadar yani toplam şu kadar *“ifadeleri kullanılır.Alevilerin toplantı mekanlarına “Cem evleri”sünnilerin toplantı mekanlarına “Cami”adı verilmiştir.
Bize göre 62/9 ayetinde belirtilen toplantının illada Cuma günü olacağı şeklinde bir anlam çıkarılamaz.Müslümanların her toplantısı cumadır.Eğer toplantı Perşembe günü düzenlenmişse o gün yapılan işte cumadır(toplantıdır)
Diğer konularda olduğu gibi Muhammedden sonra gelenler Yahudilerin dinsel toplantı günlerinin Cumartesi,Hıristiyanların toplantı günlerinin pazar olması karşısında müslümanların toplantı zamanını da Cuma olarak resmileştirmişlerdir.Hıristiyanların ve yahudilerin yaptıkları gibi toplu namazı koymuşlardır.Toplu namazın kurallarını belirleyip resmileştirmişlerdir.
MUHAMMED DÖNEMİNDE İNSANLAR TOPLANTIYA NASIL ÇAĞRILACAKLARDI?
Çan çalınsa olmazdı.Bu gelenek hıristiyanlara özgüydü.Ezan Muhammed döneminde mi oluşturulmuştur?Bilmiyoruz.Ama ezanda İslamiyet dininin ana sloganları vardır.Eğer bir yerde ezan okunuyor ise insanlara ana sloganlarla İslamiyet dini ilan ediliyor demektir.Ama Arapça ezan insanlara sloganda anlatılmak istenen mesajı ulaştıramaz.Bizim tahminimize göre Muhammed döneminde bu ana sloganlar yüksekçe bir yerden Arapça olarak ve Araplara hitaben, bağırılarak toplantıya çağrı yapılmıştır.Bu çağrılar ihtiyaç oluştukça yapılmıştır.Zamanımızda ise çağrı usulü artık ezan olamaz.Teknik çok geliştiği için ezan vasıtasıyla çağrı yapılması çok ilkel bir usül olur.
İNSANLAR CUMAYA NİÇİN *ÇAĞRILIYORLARDI?
Muhammed döneminde insanlar toplantıya namaz kılmak üzere çağrılmıyorlardı.Kur’an’ın kurallarını dinlemek, üzere çağrılıyorlardı.Yada o yörede görüşülecek bir konu olduğunda,şura için,danışma için çağrılıyorlardı. Nitekim eski Yunanda ve Anadoluda site-şehir devletlerinin hemen hemen hepsinde bir tiyatro vardı.Yarım ay şeklindeki bu tiyatrolarda site sakinleri toplanıyor ve yönetime karşı görüş bildiriyorlardı.Kendi şehirlerini ilgilendiren meselelerde tartışıyorlardı.Yarım ay şeklindeki bu tiyatrolarda tartışmalar yapılınca bu toplantılara “Forum”deniyordu.Arap çöllerinde Muhammedin yaptığı da site devletlerinde yapılan uygulamayı kendi toplumuna uygulamak olmuştur.Çölde o dönem kalıcı bir tartışma alanı yapma olanağı yoktu.Çünkü Arap toplumu tam yerleşik bir toplum değildi.Göçebeydi.Bu nedenle şura zamanları toplanılacak mekanlarda açık hava olabilirdi.Muhammed insanları belirlenmiş bir mekana çağırmamıştır.Hareket halinde göçebe bir toplumun hareket halinde bir lideri olarak toplantılarını değişik yerlerde yapmıştır.Konuştuğu mekanlar genellikle üstü açık mekanlar olmuştur.Bir ağaç gölgesi,bir su kenarı,bir vaha insanlara Kur’an ayetlerini söylemek için uygun mekanlardı.Bu nedenle Cuma toplantılarını sadece Cuma günü yapılan değil,ihtiyaç oluştukça ve insanların ezanla çağrıldıkları ŞURA TOPLANTILARI/FORUM TOPLANTILARI olarak değerlendirmek gerekir.
Muhammed bu toplantılarda ayağa kalkıyor ve insanlara nutuk çekiyordu.Onları eğitmeğe çalışıyordu.Kur’andan ayetler söylüyordu.Nitekim 62/9 ayeti bu tabloyu gözümüzün önünde canlandırmaktadır.Çağrı yapıldığında insanlar alışverişi bırakıyorlar ve Muhammedin bulunduğu yere doğru ayet dinlemeğe koşuyorlardı.
62/10 ayeti Çok *insan tarafından “namaz kılınınca,namaz bitince “olarak Türkçeye çevrilmiştir.Oysa Kur’an’da yazan *62/9 ve 62/10 ayetlerinin her ikisinde de gerek çağrının gerekse bitirilen şeyin SALAT”olduğudur.Nitekim aynı şey Arapça okunan ezanda da vardır.Çağrı SALAT’a yapılmaktadır.Biz salat’ı figürlü olarak yapılan ve toplu olarak yapılan namaz kılma eylemi olarak anlamıyoruz.Çünkü bu şekildeki anlamalar Allahın Muhammede namaz kılması gibi çok vahim yanlışlıklara ve yukarda anlatılan komikliklere yol açar.
İNSANLARIN SALATA ÇAĞRILMALARI VE TOPLANIP YAPTIKLARI SALAT İŞİ NEDİR?
Bize göre insanlar toplanıp iyiye,güzele,doğruya nasıl ulaşırız,nasıl gideriz tartışmasını ve konuşmasını yapıyorlar.Yaptıkları iş şuradır.Tartışmadır.Kararlar almadır.Kuralları Muhammedden dinlemedir.Birbirlerini desteklemedir.Birbirlerini yüreklendirmedir. Yardımdır.Ama toplu namaz değildir!
Uygulamada Cuma namazı imamın hutbede konuşma yapmasından sonra kılınmaktadır.Oysa 62/11 ayetinde insanların Muhammedi ayakta bırakıp terkettikleri anlatılmaktadır.Bazı görüş sahipleri Muhammedin hutbede öylece ayaküstü bırakıldığını belirtiyor.Bu doğru değildir.Cuma namazı toplu olarak farz olsa idi insanlar Muhammedi hutbede bırakıp gitmezlerdi.Önce *iki rekaat Cuma namazını tamamlar,sonra mekanı terkederdi.İki rekaat namazı tamamlaması için muhakkak hutbeyi dinlemesi gerekir.Çünkü iki rekaat namaz hutbeyi müteakiben kılınmaltadır.İnsan hutbe aşamasında mekanı terkederse, farz olan Cuma namazını eda etmemiş olur.Bu nedenlerle biz Muhammedin insanlara namaz kıldırmadığı görüşündeyiz.
İnsanlar toplantıya çağrılmışlardır.Toplantıda salat yapılmaktadır.İyi işler yapılmaktadır.Ama toplantıya katılma mecburiyeti yoktur.Toplantıda oturma mecburiyeti yoktur.Toplantıda kalmak farz değildir.Bu nedenle insanlar toplantı dışındaki bir uyarıcının etkisiyle toplantıyı terketmişlerdir.Bu hareket kınanmaktadır. Ama güzeli ve iyi olanının Muhammedi konuşurken ayaküstü bırakmamak olduğu belirtiliyor.Sadece bu kadar. “Muhakkak Cumalarda(toplantılarda)bulunacaksınız! Namaz kılacaksınız!”denmiyor. “Cumalar(toplantılar)farzdır!”denmiyor.
Ayrıca cumalarda(toplantılarda) Muhammedin toplu olarak namaz kıldırdığına dair hiçbir ifade yok.Eğer Muhammed toplu namaz kıldırsa idi Kur’an’da “Ey Muhammed !Sen namaz kıldırıyor iken ,seni en önde imamlık yaparken *tek başına bıraktılar!”denirdi.Muhammed de tıpkı kendisinden önce görev yapmış diğer peygamberler gibi hiçbir zaman toplu namaz kıldırmamıştır.Bu nedenle İslamiyette Cuma namazı adı altında toplu olarak kılınan bir namaz türü yoktur.Üstelik bu namazın öğle vakti yapılacağına dair de hiçbir ayet yoktur.Cuma diye toplu namazın olacağı ve bu namazın öğle vakti kılınacağına dair kural Muhammedden sonra insanlar tarafından konmuş olan İslamdan uzaklaşma gelenekleridir.
ops: