Kebber Büyüttü, Kebbir Büyükleyiver, Büyüklet, "Kibereكِبَرَ Yaşca büyüklük/Yaşlılık" demektir arapça'da. İslamın eLLaha tekbir getirme geleneği varolduğu sürece, islamda eLLahın büyüklüğünün başka ilahlardan ölçüt alınmadığı savı gerçek olamayacaktır. Güneş tanrısı (Amon/Amun/Amin)Ra'nın büyüklüğü, hiçbir ölçüt almadan büyüklenebilir ancak arap tanrısı için bu geçerli değildir. Geçersizliğini, ellahı büyükledikçe büyüklemek yarışından anlayabiliyoruz. Başka tanrılarda büyüklenme egosunu görememekteyiz.
Yebluganne indeke elkibere ehadu-hüma ev kilahüma
(يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا)
Erişir senin yanında yaşlılığa ikisinden-birisi veya herikisi
Allah kibiri yalnız kendine hak görmüştür. Karun haklı veya haksız direniş gösterir adı büyüklenmek olur cezalandırılır, allah büyüklenmeyi kendine karakter edinir hiçbir şey olmaz. Büyüklenme arapçada kibirdir. ibadet (عبادة) arapça köle (عَبْد) anlamındaki abd (عبد) sözcüğünden türemiştir.
Allahı zikretmek en büyüktür : ankebut 45
Allahı hep zikredin : nisa 103
Beni anın ben de sizi anayım : bakara 152
Onlar Allahı unuttular, allah da onları unuttu : tevbe 67
Bana kulluk etmeyenler aşağılık olarak cehenneme gireceklerdir : mümin 60
Ekber sözcüğünün kur'an da her oğur/zaman ölçüt ile kullanıldığını müslümandan başka her insan kabul etmekte zorlanmaz. zuhruf 48 ayeti tek başına yeterli gelebilir.
illa hiye ekberu min uhti-ha
(إِلَّا هِيَ أَكْبَرُ مِنْ أُخْتِهَا)
ancak o dahabüyük onun-diğerinden.
Zuhruf 48: Birisi diğerinden dahabüyük olmadıkça, onlara bir ayet/mucize göstermedik.
Görüldüğü gibi, ekber sözcüğü her ölçütlenen olguda, birden fazla nesneyi ayrıştırmak için kullanılıyor.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
Biri yanınızda ‘Allahuekber!' diye bağırırsa ne yaparsınız?
Gerçekten, birisi yanınızda, yakınınızda, "Allahuekber!" diye bağırsa ne yaparsınız? İnsanlığa barış, huzur, adalet dağıttığı varsayılan bir dine ait kelamın "ürkütücü" olması beklenebilir mi? Elbette hayır! Ne var ki, en başta Müslümanları ürküten bir laf haline geldi "Allahuekber!" lafı. Canlı bombaların, dinci yamyamların, kafa kesenlerin, mahallede sağa sola saldıranların, metrobüste kadınları tekmeleyenlerin parolasına dönüştü.
İşte Irak'ta bir adamın, bir pazar yerinde birilerine sinirlenip "Allahuekber!" diye bağırmasından sonra yaşananlar:
* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre) * Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i) * Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş) * Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz) * Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun) * Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta) * O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal) * Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran) * Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)