Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Önerdiğimiz Başlıklar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 05-11-2009, 14:44
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart Pedofilinin (sübyancılığın) Kuran'daki yeri - Talak/4

İslam'ın küçük, çok küçük yaştaki kızların evlen(diril)mesine müsaade etmesi çok tartışılan bir konu. Fakat her nedense bu tartışmalar genellikle, peygamber sünneti (Aişe meselesi) ve hadisleri etrafında yürütülüyor.

Oysa, İslam'a göre çok küçük yaştaki (büluğa bile girmemiş) kız çocuklarıyla evlenmenin meşru olduğu, bizzat Kuran'da açık seçik bir şekilde yer almaktadır.


1. Talak Suresinin 4. ayeti

2. Ayetin bağlamı, diğer ilgili ayetler ve fıkıhi hükümler
a. Bakara/228 ve İddet (Boşanmada bekleme süresi)
b. Ahzab/49
c. Talak/1-4

3. Sonuç

4. Talak/4'ün tefsirine örnekler



1. Talak Suresinin 4. ayeti
  • Talak/4
    Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

(Ayetin Arapçasını ve diğer bütün Türkçe meallerini okumak için yukardaki linke tıklayınız.)



2. Ayetin bağlamı, diğer ilgili ayetler ve fıkıhi hükümler


a. Bakara/228 ve İddet (Boşanmada bekleme süresi)

Boşanma anlamına gelen ''Talak'' kelimesinden anlaşıldığı üzere >12 ayetlik bu sure< boşanma konusunu işler. Nüzul sırasına göre daha önce gelmiş olan Bakara suresinin de bir ayeti bu konuda net bir hüküm getirmiştir.
  • Bakara/228
    Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Görüldüğü üzere, Bakara suresinin 228. ayeti, boşanmanın kesinleşmesi için ''üç ay hali'' müddetince bir süre belirlemiştir.

Bu ''bekleme süresi''ne İslam ıstılahında ''iddet'' denilir. İddet boyunca, kadın -boşanma henüz kesinleşmemiş olduğundan- bir başkası ile evlenemez. Erkek, bu mühlet içerisinde geri dönerse (barışırsa) evlilik devam eder, yani boşanma vuku bulmaz. İddet süresi, çift birleşmeden biterse boşanma kesinleşmiş olur. İddet süresi, yukardaki ayette kadının üç ay hali (adet hali = hayz hali) olarak belirlenmiştir.


İslam alimlerince ''iddet''in gayeleri şu şekilde açıklanır:
- Fevri boşanma kararları ile nikahın bitmesi önlenmiş olup, hukuken evliliği kesin olarak bitirmeden tekrar düşünme ve barışma imkanı verilmiştir. Böylece geçici öfke ve benzer durumlardan dolayı yuvanın yıkılması engellenmiş, evlilik müessesesinin önemi vurgulanmıştır.

- İddet olmasa idi, kadının boşanmasından kısa bir süre sonra hamile kalması durumunda, nesebin karışması ve dedikodu çıkması tehlikesi söz konusu olurdu. İddet sayesinde (ki kadınlar bu süre boyunca evlerinde tutulur) bu tehlike de önlenmiştir. Bu süre içerisinde kadının hamile olduğu ortaya çıkarsa, boşayan kocanın çocuğun babası olduğu anlaşılır.



b. Ahzab/49
Ahzab Suresi'nin 49. ayetinde ise, evli çift henüz cinsel temasda bulunmamışsa, boşanma durumunda, iddeti beklemeye gerek olmadığı açıklanır:
  • Ahzab/49
    Ey inananlar! Mümin kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın.


c. Talak/1-4
Şimdi gelelim asıl konumuz olan Talak Suresine ve bu surenin 4. ayetine.
Bu arada, surelerin gerçek nüzul sırası da bu başlıkta işlendiği gibidir (87. Bakara => 90. Ahzab => 99. Talak).

  • Talak/1
    Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.
  • Talak/2
    Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca, onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.
  • Talak/3
    Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.

VE:
  • Talak/4
    Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

3. Sonuç

Toparlayalım:
- Bakara/228'de boşanmanın kesinleşmesi için bir bekleme süresi (iddet) şart koşuluyor ve bu süre kadının üç ''ay hali'' (adet hali = hayz hali) olarak belirleniyor.

- Ahzab/49'da eğer evli çift cinsel ilişkide bulunmamışsa, boşanma durumunda bu süreyi beklemeye lüzum olmadığı söyleniyor.

- Talak/1-3'de tekrar (Bakara/228'deki) boşanma süresine atıfta bulunarak, bu süre ile ilgili bir takım düzenleme ve tavsiyeler getiriliyor.

- Talak/4'de ise, bekleme süresinin (iddet'in), hayız görmeyen kadınlarda ne kadar olacağı bildiriliyor.
Hayız görmeyen kadınlar üç gruba ayrılıyor:
(a) Adetten kesilenler => üç ay
(b) Küçük olduğundan henüz adet görmeyenler => üç ay
(c) Hamileler => doğuma kadar

Ayetin bu açık lafzı, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen kızları da kapsamakta!

Aslında bu, ''meal kaynaklı'' bir sorun değil! Çünkü aşağıda örnekleyeceğim üzere, Arapça bilen (hatta Arap olan) müfessirler de, bu ayeti bu şekilde tefsir etmişlerdir. Ama yine de bunu teyid eden muhtelif meal örnekleri de verelim:

Diyanet İşleri Eski: ''Kadınlarınızdan ay hali görmekten kesilenler ile henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda''

Diyanet İşleri Yeni: ''Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda''

Ömer Nasuhi Bilmen: ''Ve o kadınlar ki, hayızdan kesilmişlerdir veya hayız görmeye başlamamışlardır''

Süleyman Ateş: ''(Yaşlılıklarından ötürü) Adetten kesilen kadınlarınızın (bekleme süresinden) şüphe ederseniz, (bilin ki) onların bekleme süresi üç aydır. Henüz adet görmeyenler de böyledir. ''

Ali Bulaç: ''Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlarla henüz adet görmemiş bulunanların iddet (bekleme süre)leri''

Suat Yıldırım: ''Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir.''

Şaban Piriş: ''Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar eğer tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Henüz âdet görmemiş olanlar da böyledir.''

Ümit Şimşek: ''Hayızdan kesilmiş hanımlarınızın iddetinde şüpheye düşerseniz, onların da, henüz hayız görmemiş olanların da iddeti üç aydır.''



Bütün bunlardan zorunlu olarak çıkartmamız gereken sonuç:

Talak/4'te, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen, yani büluğ çağına girmemiş olan kızların boşanma durumunda bekleme süresinin 3 ay olduğu yazmaktadır.
=>
Dolayısı ile, Kuran'a göre, bulüğ çağına girmemiş, henüz adet görmeyen küçük kızlarla evlenmek caizdir.


Ahzab/49'da cinsel temas olmadan boşanılırsa, bekleme süresi olmadığı söylenir.
=>
Dolayısı ile, Kuran'a göre, büluğ çağına girmemiş küçük kızlarla sadece evlenmek değil, cinsel ilişkide bulunmak da (kocası için) caizdir.

Yukardaki ayetlerden çıkan zorunlu sonuç bu. Şimdi bir de, İslam alimlerinin konu ile görüşlerini alalım.




4. Talak/4'ün tefsirine örnekler

Bu konuda Mevdudi, oldukça açık sözlü bir şekilde ayetlerden zorunlu olarak çıkan sonucun adını koyuyor:

Mevdudi, Tefhimu'l Kuran, Talak/4'ün tefsiri

Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.
Kur'an'ın bu açıklamasına göre, burada "Mudhale" (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü mübaşeret olmasaydı eğer, iddet sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden, henüz hayız görmeye başlamamış kızların, iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre, bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla Kur'an'ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur.
Diğer müfessierler, zorunlu sonucun adını koymaktan kaçınsalar da, en azından Talak/4'te, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen kızların da kastedildiğini açıkça söylemekteler:

Seyyid Kutub, Fizilal'il Kuran, Talak/4-5'in tefsiri:

Boşanma sonrası bekleme döneminin süresine ilişkin bu sınırlandırma hayız görmeyen, bir de hamile olmayan kadınlar içindir. Hayız görmeme durumu hem hayızdan kesilmiş kocamış kadınlar hem de yaşının küçüklüğünden veya bir hastalıktan dolayı henüz hayız görmeyen kadınları kapsıyor.
Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran Tefsiri, Talak/4'ün tefsiri

Ve o kadınlar ki, altmış veya elli beş yaşında oldukları için hayzdan kesilmişler veya pek genç oldukları için henüz hayz görmeğe başlamamışlardır, eğer bunların boşandıkları vakit iddetleri hususunda şüpheye düşmüş iseniz biliniz ki: onların iddetleri üç aydır. Bu kadar müddet bekleyince kendilerini boşamış olan kocaları ile bağları tamam kesilmiş olur, artık başkaları ile evlenebilirler.
Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini - Kuran Dili, Talak/4'ün tefsiri

Bunlar gerek on yedi yaşından küçük olup henüz büluğa ermemiş olduklarından dolayı hayız görmemiş olanları ve gerek büluğ yaşının en üst sınırı olan on yedi yaşını geçmiş, binaenaleyh yaş itibariyle büluğa ermiş oldukları halde âdet görmeyenleri kapsamaktadır.
İbn-i Kesir,
Hadislerle Kuran-ı Kerim Tefsiri (Çağrı Yayınları), çevirenler: Prof. Dr. Bekir Karlığa / Prof. Dr. Bedriddin Çetiner, Talak/4'ün tefsiri

Allah Teâlâ, yaşlılık nedeniyle âdetten kesilmiş olan kadınların iddet müddetinin âdet gören kadınlarla ilgili olarak Bakara sûresinde (228. âyet) belirtildiği gibi üç temizlik üzerine üç ay olduğunu belirti*yor. Henüz âdet yaşına erişmemiş olan küçük kızların da âdetten kesil*miş hanımlar gibi üç ay iddet bekleyeceklerini bildiriyor
Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kuran Tefsiri (Anadolu Yayınları), Talak/4'ün tefsiri

İniş Sebebi:
Ubey b. Kâb (R.A.), Peygamber Efendimize: «Ya Resûlellah! Kadınların iddetiyle ilgili âyet inince Medineli bazı kişiler, ayhalinden ümidi kesilenle henüz ayhali olmayan kadınların ve bir de hâmile kadınların iddeti hakkında Kur'ân'da bir açıklama ve hüküm yoktur, diyorlar. Bu hususta ne buyurursunuz?» diye sorunca, ilgili âyetler indi.&lt; (...) Yaşı küçük olduğundan henüz ayhali görmüyorsa, o da boşandıktan sonra üç ay bekler; bu süre dolmadan başka biriyle evlenemez.
Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t Tefasir(Ensar Neşriyat), Talak/4'ün tefsiri

Aynı şekilde, küçüklüğünden dolayı hayız görmeyenlerin iddeti de üç aydır.
Ali Küçük, Besairu'l Kuran (Adım Yayınevi), Talak/4'ün tefsiri

Yaşlılıklarından dolayı hayızdan kesilmiş, hayızdan ümidi kesilmiş, hayız görme dönemi bitmiş ve henüz hayız görmemiş, hayız görecek yaşa gelmemiş kadınların iddetleri hususunda bir şüpheye düşerseniz, bilesiniz ki onların iddetleri üç aydır. Gebe olan kadınların iddetleri ise doğumları ile tamamlanmış olur.
Konyalı Mehmed Vehbi, Büyük Kuran Tefsiri (Üçdal Neşriyat), Talak/4'ün tefsiri

Vacip Tealâ kadınların hayız görenlerinin iddetini beyan buyurunca huzur-u risalette bulunan ashaptan (Müaz b. Cebel) ''Ya Resulallah! Hayız erbabının iddetini bildik. Erbab-ı hayızdan olmayanların iddeti nedir?'' ve diğer bir kimsenin dahi ''sabiyye olanların iddeti nedir?'' ve bir başkasının da ''karnında çocuk olanların iddeti nedir?'' demeleri üzerine şu suâl olunan hatunların iddetlerini beyan etmek üzere buyuruyor: ''Talâk verdiğiniz nisvandan sol hatunlar ki onlar hayızdan kesilmekle çocuk getirmekten me'yııs oldular. Eğer onların iddetlerinde şüphe ederseniz onların ve hiç hayız görmeyen sabiyye hatunların müddet-i iddetleri üç aydır ve üzerleri çocuklu olan hatunların gerek mutalleka olsun ve gerek kocaları vefat etmiş olsun iddetleri üzerlerinde olan çocukları doğuruncaya kadardır.

Yani elli-ellibeş yaşını tecavüz etmekle hayızdan ve çocuktan ümidi kesilmiş me'yus ve
yaşlı olan kadınlara ve henüz sinn-i rüşde baliğ olmamış sabiyye olanlara talâk verip de iddetinde şekkederseniz onların iddetleri eğer talâk ayın bidâyesine tesadüf ederse o ayın ibtidası ve ayın ortasına tesadüf ederse gün hesabiyle üç aydır.
saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 05-11-2009, 15:13
AhbAp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AhbAp AhbAp isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2008
Mesajlar: 2.804
Standart

Sayın Ulpian,

Öncelikle tebrikler! Güzel bir konu ve harika bir anlatım. Benzer bir başlığı açmak istiyordum, ancak çok daha güzelini yapmışsınız.

Bir-iki ufak ekleme yapayım.

İddetle ilgili olarak bir araştırma yapmıştım. İstanbul Müftülüğü'nün web sayfasında bazı bilgiler buldum. Burada şöyle deniyor:

"Gerçi iddeti esas itibariyle evliliği sona eren kadın beklemekteyse de dört karısı olup da bunlardan birisini boşayan veya boşadığı karısının (onunla tek nikâh altında birleştirilemeyecek derecede) yakın bir akrabasıyla evlenmek isteyen erkek de evlenmeden önce boşadığı karısının iddetinin bitmesini beklemek zorundadır."

http://www.istanbulmuftulugu.gov.tr/...365&Itemid=320

Başlığı "T.C." ibaresi olan bir sitede "dört karı almaktan" bahsedilmesini takdirlerinize bırakıyorum.

Ve acı bir örnek daha:

Türk Medeni Kanunu Madde 132: Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.
Doğurmakla süre biter.
Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.

Müslümanlar bazen soruyorlar "İnsanların Allah'a inanmaları sizi neden rahatsız ediyor? Ne çıkarınız var? Bırakın isteyen istediğine inansın".

İsteyen istediğine inansın tabi. Ama İslam dini Allah ile kul arasında kalan bir inanç değildir. Tüm hayata sirayet etmek ve ona hükmetmek ister. Yukarıda verdiğim örnek, bunun en basit ve en ufak örneklerinden biridir.

Kadının iddet süresini beklemek zorunda oluşu, İslam'da kadın-erkek eşitsizliğini gösteren onlarca durumdan sadece biridir.

Saygılarımla.

When You Kill A Man, You're A Murderer
Kill Many And You're A Conqueror
Kill Them All And You're A God!

----------------

war is over
(if you want it)
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 05-11-2009, 15:51
matillda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
matillda matillda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2009
Bulunduğu yer: isvicre
Mesajlar: 583
Standart

Osmalı döneminde de cariyelik meselesi "pedofili" eğiliminin en sağlam örneklerindendir.

Onlarca hatta yüzlerce kız çocuğunun içinden tamamına yakınının- sadece sözümona gelenek görenek kuralı- çerçevesinde kullan at kadıncığına çevrilip ihtişamlı saraylarda dönen undergrand oyunların kapalı kapılar ardındaki pedofili gerçeğini açığa çıkarmaktadır. Bu sadece küçük kız çocuklarına has olmaktan öte küçük erkek çocuklarının da dönemin sultanı, padişahı ya da imparatorunun şehvet sofrasına o günkü menü olarak sunulması hiç bir izaha sığmaz..

Ha günümüze gelip ortalığa bir göz attığımzda misal; bir Hüseyin Üzmez ilahiyatcısının
kim vardı başka Halis Toprak zengin adamının (paranın insan etini satın alması) bir de bir şeyh miy di şıh mıydı Fadime Şahin' le basılan Müslüm Gündüz veya Anadolu' nun bir köyünde (diğer eşlerinden olan) çocuklarından bile küçük bir kız çocuğuyla cinsel ilişkiye imam nikahı üzerinden ya da başlık bedeliyle nail olan niceleri...Metropollerde gizli pedofili vakalarının olduğundan da neredeyse çoğumuzun kuşkusu yoktur.. Bu ya bir eğitimci kılığında, ya müşfik aile babası kılığında, ya da başka meslek-sosyal konumlar içinde ya da yarı açık işaretlerle ( duran bir araç içerisinde oturuyor gibi görünüp yoldan geçen öğrencilere organını gösterme hareketi vb..) dışa vurumlanmaktadır. Sözettiğim örneklerden ikisiyle ilkokul öğrenciliğim zamanında karşılaştım. Yaşattığı tiksinç tesir bugün bile sinirlerimi bozar...

Rahibinden, hahamına, padişahından, sultanına, şeyhinden ilahiyatçısından cami imamına kariyer-iş-güç sahibi üstüne de sekiz dil bilip ağzıyla da kuş tumayı 30 sn.de yapanından, köy ağasına..........v.b........vs... kadar pekçok insan görünümlü yaratığın;
erdemden yoksun b.ktan kişiliklerinin ortak hastalıklarından birisi de "pedofili" dir...

kuşku aramızda bir dil oldukça, her sözcük ayrı çoğalacak beyin kıvrımlarımızda. kuşku aramızda bir dil.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 05-11-2009, 17:09
mindar mindar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 Sep 2009
Mesajlar: 431
Standart

başka bi başlık altında bu iddaaları cevapladım.
olay öyle değildir.
henüz adet görmemiş kadın son ilişkiden sonra hamile olup olmadığını anlamak için adet görmesini beklemekle alakalıdır.buluğ çağı ile alakalı bi çağrışım yoktur kuranda bunu söyleyen sonra din adına söylemişler ama yanlış yapmışlardır.
bunlar islam adı altında yapılan en büyük yanlışlardandır.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 05-11-2009, 17:23
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

mindar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
başka bi başlık altında bu iddaaları cevapladım.
olay öyle değildir.
henüz adet görmemiş kadın son ilişkiden sonra hamile olup olmadığını anlamak için adet görmesini beklemekle alakalıdır.buluğ çağı ile alakalı bi çağrışım yoktur kuranda bunu söyleyen sonra din adına söylemişler ama yanlış yapmışlardır.
bunlar islam adı altında yapılan en büyük yanlışlardandır.

sayın mindar,

Allah sözü olduğuna inandığınız bir kitapta böylesi miğde bulandırıcı kelamların yer almasını kabullenemeyişinizi anlayışla karşılıyorum. Ne var ki, biraz da (kendi kendinize karşı) samimi olmanız gerekmekte. Diğer başlıkta da, burada yaptığınız gibi iddialarda bulundunuz sadece. Hiçbir şey açıklamadınız ve gerekçelendirmediniz.

Bakın Talak/4'ün lafzı gayet açık. Sekiz farklı muteber meal'le verdim yukarda. Ayrıca İslam aleminin en çok itibar ettiklerinin de içinde bulunduğu, dokuz farklı tefsir eserinden alıntı yaptım. Üstelik ayetin kurani bağlamını da diğer ilgili ayetlerle arasındaki ilişkiyi göstererek açıkladım.

Kabullenmeyişinizi, ''yok ya olamaz, Allah böyle birşeye müsaade etmez'' şeklinde düşünmenizi, anlıyorum. Fakat, eğer karşı iddianızı gerekçelendiremiyorsanız ve diyeceğiniz sadece ''Ben öyle düşünmüyorum ama'' ise, böylesi iddialar da savurmayınız. Yahut kendi iddianızın gerekçelerini ve dayanaklarını paylaşınız ki tartışabilelim.

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 05-11-2009, 17:28
mindar mindar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 Sep 2009
Mesajlar: 431
Standart

Talak 4
Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir. Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. Kim Allah'ı sayıp O’ na karşı gelmekten korunursa, Allah onun işinde bir kolaylık verir.

ayet bu aşağı yukarı aynı meali veriyorlar.
eğer hiç adet görmemiş buluğa ermememiş diye çeviren varsa yanlış gerçi çeviren yok sadece yorumlar öyle ben bu ayetten şunu anlıyorum
kalp gözüm açık çünkü
adetten kesilenler menapoz a giren kadınlar ama tereddüt ederseniz bu kadınları boşamak yol vermek için 3 ay bekleyin.
boşamaya karar verdiğinde yakın zamanda adet görmeyen kadın için de yukardaki kural geçerlidir 3 ay beklersin hamile olup olmadığını kontrol etmek için.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 05-11-2009, 17:42
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart

Sayın mindar,
tefsirlerdeki isimleri bir daha okuyun isterseniz:
Mevdudi, Seyyid Kutub, Ömer Nasuhi Bilmen, İbn-i Kesir, Celal Yıldırım, Elmalılı Hamdi v.s.

bu isimler için diyorsunuz ki:
buluğ çağı ile alakalı bi çağrışım yoktur kuranda bunu söyleyen sonra din adına söylemişler ama yanlış yapmışlardır.
Bu İslam Alimleri size göre yanlış tefsir etmişler, doğru olan sizsiniz!!!

Aslında İslam hep böyledir. Aynı konu üzerinde tüm islam inancına sahip olanların aynı düşündüğü, aynı inandığı görülmüş şey değil.

Allah tasviri ve inancı bile her müslüman için başka başka.

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 05-11-2009, 17:50
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart

adetten kesilenler menapoz a giren kadınlar ama tereddüt ederseniz bu kadınları boşamak yol vermek için 3 ay bekleyin.
boşamaya karar verdiğinde yakın zamanda adet görmeyen kadın için de yukardaki kural geçerlidir 3 ay beklersin hamile olup olmadığını kontrol etmek için.
öbür başlıkta da sormuştum, başlığı takip etmediğim için cevabınızı bilemiyorum. Ayette "yakın zamanda adet görmeyen kadın" diye bir cümle geçmediği halde siz hangi ifadeden bunu anlıyorsunuz.

Ayetin ilk kısmında ihtilaf yok. menapoza giren kadınlar kastediliyor.
Sonra "ve" bazı tefsirlerde "veya" bağlacıyla yeni bir olguya geçiliyor.
"Henüz hayız görmemiş" kadından bahsediliyor ki pekçok tefsirci bunu yorumlarken küçük çocukların kastedildiğinde birleşmiş.

Sizin dediğiniz "yakın zamanda adet görmeyen kadın" oldukça anlamsız düşen bir yorum. Kadın hangi durumlarda yakın zamanda adet görmüyor sayılacak ve bu yorumun "henüz adet görmemiş" kadınla alakası ne?

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 05-11-2009, 18:04
mindar mindar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 Sep 2009
Mesajlar: 431
Standart

şöyle şimdi kadını boşamak istiyorsun
ama kadın hamile ise boşayamazsın
hamile olduğunu nasıl anlarsın.
ozaman gebelik testi felan yok
adet günlerini hesaplayacaksın.
örnek ayın 5 inde ilişkiye girdin ve içeri boşaldın.
ayın 10 nda da bir nedenle boşamak istedin. işte burda
adet görmemiş durumuna düşüyor kadın eğer ayın sonunda adet görürse gene de 3 ay bekliyorsun ola ki hamile olabilir diye.
burdaki adet olmamış
ilişkiden sonraki bir sonraki adet zamanı diye düşünüyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 05-11-2009, 18:05
mindar mindar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 Sep 2009
Mesajlar: 431
Standart

K.C.´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın mindar,
tefsirlerdeki isimleri bir daha okuyun isterseniz:
Mevdudi, Seyyid Kutub, Ömer Nasuhi Bilmen, İbn-i Kesir, Celal Yıldırım, Elmalılı Hamdi v.s.

bu isimler için diyorsunuz ki:


Bu İslam Alimleri size göre yanlış tefsir etmişler, doğru olan sizsiniz!!!

Aslında İslam hep böyledir. Aynı konu üzerinde tüm islam inancına sahip olanların aynı düşündüğü, aynı inandığı görülmüş şey değil.

Allah tasviri ve inancı bile her müslüman için başka başka.
sizin dediğiniz gibi ağır itham etmiyorum
ama yanlış düşünmüşlerdir diye dşünüyorum.
bugün bile din adına eskilerden beri bilinen doğrular yanlış olduğu açığa çıkıyor. ozaman kuranın gerçek islamını ortaya çıkaranlar hep
biz eskilerden daha mı iyi biliriz havasına moduna girmiş mi oluyorlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kuran'daki '19' mucizesi.. Kur'an'da Mucize Yoktur 93 20-03-2017 16:16
İslam'da Boşanma ( TALAK) pante Kadın & İslam 16 09-11-2012 18:17
üç kere boş ol.(talak) ŞİA Kadın & İslam 43 10-08-2011 03:52
Kuran'daki çelişkiler... İslam 37 28-06-2008 22:03

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:15 .