Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Önerdiğimiz Başlıklar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 27-01-2010, 23:17
ülgen ülgen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 May 2009
Mesajlar: 87
Standart

Sayın Cango'nun mesajını okuyunca Sayın UluElbab'ın ''hanif'' bir cinden yardım isteyebileceği geldi aklıma... Başarılar.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 28-01-2010, 02:43
TurkceRap TurkceRap isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Jan 2010
Mesajlar: 892
Standart

Sn. Ulul Elbab,

Hazır konu dışına çıkılmışken dikkatimi çekmişken yazayım, Diyorsunuz ki; "Beynin sol lobu yaratıcı değildir, teknik konularda kapasitelidir. Bir şeyi ancak öğrendikten sonra yapabilir. Mekaniktir."

Mekanik olan teknik olan birşey nasıl yaratıcı olmaz? zaten teknik dediğimiz şey insan merakının ve yaratıcılığının sonucu ortaya çıkmamışmıdır?

islamdaki ALLAH'ın subuti sıfatlarından olan "Tekvin" dahi bunu kastetmezmi?

Sağ lob sol lob demişken, mümkünse keşke biz de işaret ettiğiniz batılılar gibi hep beraber sol loba yönelik yatırımları arttırsak da belki durmadan üretilenleri satın almak yerine bir ucundan da biz tutarız

milletce başımıza ne geldiyse bu sağ loba fazlaca eğilmekten gelmedimi? :P
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 28-01-2010, 05:06
recluse recluse isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2009
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 92
recluse - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
1. Akıl ve Nakil Arasında Sıkışan Hanif Dostlar
Saygıdeğer Ulpian

Çok güzel bir paylaşım olmuş tebrikler.
Zaten sizin gibi paylaşımda bulunan arkadaşların artması lazım diye düşünüyorum.
Çünkü burası -bana göre- kafasına takılan her cümleyi araştırmadan ve sunuma gerek duymadan yazanların forum açtığı bir çöplük olmaktan kurtulmalı bir an önce.

Yalnız şunu belirtmeden geçemeyeceğim.

İslamda nakil (vahiy), akıl yürütmeye engel değildir.Bunu da bir çok ayette vurgular.Yani tam olarak anlaşılamayan bir konu da sorgulama ve akıl yürütmenin önü tamamen kapalı değildir.(Ayet yazmaya gerek duymadım)
Yalnızca varoluşa ilişkin sizinle farklı bir çizgi izler.
Bu nedenle şirk dışında hiçbir kabahati tamamıyle karşısına almaz.
Müslüman genel olarak Allah ın varlığının teyidi dışında diğer bütün bilgileri aklınca sorgulama ve kendi benliğinde doğrulama hakkına sahiptir.
Bunları kendi doğrulama süzgecine alırken ,kendi doğrularının, bir üst bilgi birikiminin karşısında erime ihtimalini de göz önüne alır.Bu anlamda ilerlemeye de, nakle dönmeye de açıktır.
Ancak sizlerin bakış açısında maalesef bu yoktur.Siz burada bilimsel gerçeklerin zaman zaman bir üst düzey bilgiye mahkum kalabildiklerini gördüğünüz halde bu gerçeği çok zaman gözardı etmektesiniz.(örnek olarak bulunan tarihi bir belge ya da kanıtın önceki bir çok yanlış inanışı yerle bir etmesi gösterilebilir.)Ancak yaratılışı tam anlamıyla çürüten bir bulgu henüz insanlık tarihinde yoktur.Tanrı kavramını da bilim ve bilim insanları -her ne kadar bir kısım bilim insanları inkar etmeye kalksa da- bulunan tarihi veriler ışığında kendi bünyesinde tutmak zorundadır.En azından şimdi de yaşadığımız için şimdilik.

Bu bağlamda
Bilim yaradılışın sırrını tamamen çözecek dersiniz,ancak belki zamanla cinleri de çözecek -ya da görecek- diyenlere tahammül edemezsiniz.(bu akıllıca mı diyorsanız denizler altında 2000 Fersah ı bizler değil ateistler ya da uzayda hayat arayan bilim insanları okumalı ya da inananlara delil olarak sunmamalı diyorum.)

Ben Hanif değilim ancak yazınızda ana amaç neydi öğrenmek istedim sadece.

Hanifler in akıl yürütme çabalarının önünü kapatmak mı ?
Yoksa nakli sorgulamak mı ?

Keşke sadece nakli sorgulamak kısmında kalsaydınız diye düşünüyorum.
Bu durumda akıl yürütmenin önünü kapatmamış olurdunuz.
Zira hanif ya da bir başkasının akıl yürütmesinde dinen de bir sakınca yok diye düşünüyorum.
Bence bırakın akıl hangi kulvarda olursa olsun yürüsün.Belki bu sayede zamana yayılınca yetersizliğini görebilir ve bir yerlerde buluşabiliriz.

Sevgi ve Saygılar

"Yalnızlığım;insanlar,geveze hatalarımı övüp,sessiz erdemlerimi eleştirmeye başladığında doğdu..." Halil CİBRAN
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 28-01-2010, 05:27
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

recluse´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Ben Hanif değilim ancak yazınızda ana amaç neydi öğrenmek istedim sadece.

Hanifler in akıl yürütme çabalarının önünü kapatmak mı ?
Yoksa nakli sorgulamak mı ?
Elimden gelen en açık şekilde yazdım zaten söyleyeceklerimi sayın recluse.

Özetle tekrar:

Kuran'da cin kelimesi klasik tanımıyla, yani insan haricinde, görülmeyen, fakat insan gibi akıl, bilinç ve irade sahibi doğaüstü bir varlık türü için kullanılmıştır.

''O anlatımlar mezacidir, teşbihtir. Aslında 'cin'den enerji kastedilmiştir. Veya insanın bir yönü anlatılmıştır'' gibi açıklamalar uçuk, kaçık, mesnetsiz yorumlardır, açıkça Kuran metni ile çelişmektedir.

Yazıda anlatmak istediğim ve yeterince anlatabildiğimi düşündüğüm şey budur.

Diğer yandan, elbette ki bu klasik manadaki cinlerin varlığına inanmak da akla aykırıdır. Anladığım kadarı ile, siz ''hayır değildir, belki vardır, hatta belki ilerde bilim tarafından bile keşfedilebilir'' gibi bir görüştesiniz. Bu da sizin inancınız. Bence akla aykırı bir inanç.

Bunu ayriyeten tartışabiliriz. Ama (eğer böyle düşünüyorsanız) en azından kendi dininize, kutsal metninize karşı bir samimiyetiniz var demektir. Kuran'daki, aklınıza yatmayan, içinize sinmeyen herşeyi kendi hüsnü zanlarınızla eğip bükme, binbir türlü oyunla ''kabul edilebilir'' kılma meraklısı değilsiniz demektir.

Siz şimdi tam olarak neye karşı çıkmaktasınız:
- Klasik manadaki tanımıyla cinlere inanmak akla aykırıdır, dememe mi?

- Yoksa, Kuran'daki ''cin'' kelimesini, hiçbir makul gerekçe sunamadan, sırf ''ben öyle düşünüyorum, çünkü böyle olsa daha iyi olurdu'' gibi bir güdüyle, ''enerji'' veya ''insanın bir yönü'' olarak yorumlamak yanlış ve metne aykırıdır, dememe mi?


saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 30-01-2010, 02:54
recluse recluse isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2009
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 92
recluse - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz şimdi tam olarak neye karşı çıkmaktasınız:
- Klasik manadaki tanımıyla cinlere inanmak akla aykırıdır, dememe mi?

- Yoksa, Kuran'daki ''cin'' kelimesini, hiçbir makul gerekçe sunamadan, sırf ''ben öyle düşünüyorum, çünkü böyle olsa daha iyi olurdu'' gibi bir güdüyle, ''enerji'' veya ''insanın bir yönü'' olarak yorumlamak yanlış ve metne aykırıdır, dememe mi?


saygılarımla

Saygıdeğer Ulpian

Öncelikle teşekkürler

İlk mesajınızda Kuran eksenli gittiğinizi belirtince Klasik tanım dediğiniz şeyin eksik olduğunu belirtmeliyim.
Ayrıca akıl derken( kişisel bir anlam varsa, sorun yok) ancak herkesi kapsayan bir atıfta bulunuyorsanız ilk cümleye tamamen karşıyım.Zira akla sizin çizdiğiniz sınırlarla benimkilerin farklı olduğunu düşünmekteyim.

İkinci cümlenize katılıyorum.
Yorumlamakta bir sorun görmüyorum ,ancak bunu yapanların-sizin de dediğinizin gibi- bana Kuran içinden makul gerekçeler getirmesi gerekir.

Sevgi ve Saygılar

"Yalnızlığım;insanlar,geveze hatalarımı övüp,sessiz erdemlerimi eleştirmeye başladığında doğdu..." Halil CİBRAN
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 30-01-2010, 03:54
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

Ben de size teşekkür ederim sayın recluse,

recluse´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İlk mesajınızda Kuran eksenli gittiğinizi belirtince Klasik tanım dediğiniz şeyin eksik olduğunu belirtmeliyim.
Biraz açmanız gerekecek. Hangi tanım neye göre eksik ve eksik olan yanı ney?


recluse´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ayrıca akıl derken( kişisel bir anlam varsa, sorun yok) ancak herkesi kapsayan bir atıfta bulunuyorsanız ilk cümleye tamamen karşıyım.Zira akla sizin çizdiğiniz sınırlarla benimkilerin farklı olduğunu düşünmekteyim.

Yani karşı olduğunuz cümlem şu: ''Klasik anlamda cinlerin varlığına inanmak akla aykırıdır.''

Hayır bunu ''kişisel bir anlamda'' kastetmedim. Yoksa ''bana göre'' gibi birşey eklerdim. Objektif olarak ''akla aykırıdır'' diyorum.

Bakın ben herhangi birşey ''yoktur'' da demiyorum. Cinler, periler, goblinler, deniz kızları... Hepsinin olması teorik olarak mümkündür. Ama şu an var olduğuna dair hiçbir akla yatkın delili olmayan birşeyin, varlığına inanmak, ''vardır'' demek, akla aykırı bir inançtır.



recluse´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İkinci cümlenize katılıyorum.
Yorumlamakta bir sorun görmüyorum ,ancak bunu yapanların-sizin de dediğinizin gibi- bana Kuran içinden makul gerekçeler getirmesi gerekir.
Zaten başlığın ana konusu veya ana hedefi de bu. Dediğim gibi en azından aklınıza yatmayan, içinize sinmeyen Kuran ifadelerini zorla eğip bükerek, uçuk kaçık yorumlara gitmeyişiniz, sizin kendi dininize ve kutsal kitabınıza olan samimiyetinizin göstergesidir.

Yine söylediğiniz gibi, elbette ''yorum'' mümkündür, hatta şarttır. Ve yine elbette ki, bir ifade farklı şekillerde yorumlanabilir. Ama bütün bunların bir dayanağı, metne dayalı gerekçesi, bağlam bütünlüğü olmalıdır. Yani bir ifade farklı yorumlanabilir demek, o ifade her türlü de yorumlanabilir anlamına gelmese gerek. Makul, inandırıcı, ayakları metnin kendisine ve bağlamına basan yorumlarla, uçuk-kaçık, mesnetsiz, keyfi sözde yorumları aynı kefeye koyamayız, koymamalıyız.

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 30-01-2010, 17:53
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

Sayın ulpian,

Tartışmanın devamı için sizin durduğunuz noktanın netleşmesi gerekiyor.

Şöyle ki;

1-Siz şahsımın Ayetleri Eğip büktüğünü iddia ediyorsunuz

Böyle bir varsayım için öncelikle bir DOĞRU tanımınız olması gerekir.

Oysa siz Kuranı redetmiş bir Ateistsiniz.Yanılıyorsam düzeltiniz?

O halde siz;

a) Klasik tefsirlere ya inanıyorsunuz?

b) Ya da onların "Saçma" açıklamalarını işinize geldiği için savunuyorsunuz?

İşin ilginç yanı siz beni Dinime karşı samimi olmamakla itham ediyorsunuz.

Bir çeşit Aforoz durumu da söz konusu?

Yani ya benim kafamda ki imaja göre müslüman olacaksın yada müslüman olmadığını,en azından samimi olmadığını cümle aleme ilan edeceğim diyorsunuz.

Buna siz veya bir başkasının hakkı var mı?

Ben size nasıl ve hangi koşullarda Ateist olabileceğinizi dayatabilirmiyim?

Yada öyle bir dayatma karşısında acaba tepkiniz ne olurdu?

Siz duruma göre klasik müslüman argumanlarını kullanıyorsunuz,ancak hemen akabinde bir Ateist bakış açısısı ile taarruza geçiyorsunuz.
Bir teşbih yapmak gerekirse;Çift kılınç kullanıyor gerektiğinde benim Dinimi bana karşı kalkan olarak kullanıyorsunuz.

Ben bunları dile getirince konuyu kişiselleştirmiş mi oluyorum? Yoksa benim açımdan durumun tesbitini mi yapıyorum?
Bu tavır nedeni ile biz daha Ayetlere ve Algılama ve tefsir etme özgürlüğümüze dahi geçemiyoruz.
Neden?
Çünkü -Size göre- Eğip bükmek olarak baştan damgalanmışlar da o nedenle...

Bırakında sizin inanmadığınız ancak benim inandığım

Ayetlere bende kendi yorumumla cevap verebileyim.

Neden ben klasik tesfire uymak zorunda olayım ki?

Benim bakış açımla yansıttığımda ise aldığım cevap her kesimden aynı...

Sanki ağızbirliği etmişlercesine;

"1400 yıldır onca Alimin göremediğini Sen mi gördün?"

Ben kimseyi benim yorumumu kabul etmeye zorlamıyorum...

Cinin bir Enerji olduğunu iddia etmem benim en doğal hakkım.

Kabul etmeyebilirsiniz,İspat etmemi isteyebilirsiniz...buda elbette sizin hakkınız...

Konuya elimden geldiğince katkı yapma ve farklı bir bakış açısı sunma niyetindeyim ancak yaklaşımınız doğrudan şahsi fikirlerimi hedef aldığından
ister istemez konu "kişiselleşiyor" diye düşünüyorum.

Saygılarımla...
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 30-01-2010, 18:16
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

Sayın Ululelbab,

bir kez daha ilgisiz bir ileti yazmış bulunuyorsunuz. Ne kendi yorumunuz için herhangi bir gerekçe, dayanak, argüman sunmuşsunuz. Ne de benim sunduğum gerekçelere herhangi bir eleştiri getirmişsiniz.

Söyledikleriniz özetle şundan ibaret:
- ''Sen ateistsin, ben müslümanım. Dolayısı ile bırak da Kuran'ı ben yorumlıyayım''

- ''Ben böyle düşünüyorum. Kimseyi de bana katılmak için zorlamıyorum. Bu benim özgürlüğüm.''


Tartışma böyle olmaz! Önümüzde benim Muhammedin söylediğine inandığım, sizin ise Allah kelamı olduğuna inandığınız bir metin var. Ve bu başlıkta Kuran'da geçen ''cin'' kelimesinin (ister Muhammed, ister Allah söylemiş olsun) hangi anlama geldiğini tartışıymaya çalışıyoruz.

Siz isterseniz, ''cin'' kelimesinden karpuzu da anlayabilirsiniz. Buna inanmakta da, bu inancı dillendirmekte de özgürsünüz. En yanlış ve mesnetsiz yorumların bile dillendirilebilmesinden yanayım, kısıtlanmasına, yasaklanmasına karşıyım. Fakat burada sizin fikir özgürlüğünüzü değil, fikrinizin doğruluğunu tartışıyoruz. Ve yorumunuz için herhangi -Kuran metnine dayalı ve ayetlerin bağlamını gözeten- makul bir gerekçe sunabilmiş değilsiniz.

Bakın ilk mesajım uzun olduğu için en önemli yönlerini tekrarlıyorum. Lütfen -tartışmak istiyorsanız eğer- somut, net cevaplar verin.


Kuran öncesi Arapçada ''cin''

Kuran ve Muhammed zamanındaki ve öncesindeki Arapça'da ''cin'' kelimesi zaten kullanılmaktaydı ve ''insan haricinde, görünmeyen, fakat bu dünyada yaşayan, insan gibi akıl, bilinç ve irade sahibi doğaüstü bir varlık türü'' anlamında kullanılıyordu. Bu kesin bir bilgi. Hem müslüman araştırmacıların, hem Batılı gayri-müslim araştırmacıların ortak görüşü. Üstelik Muhammed zamanından ve öncesinden kalma şiirler var bugün elimizde ve ''cin'' kelimesi işte bu anlamda kullanılıyor.

Kuran da işte zaten bu anlamda kullanılmakta olan ''cin'' kelimesini kullandı. Fakat ''sizin anladığınız manada cinler yoktur'' gibi en ufacık bir açıklama getirmedi. Üstelik ''cinler gaybı bilmez'' veya ''cinler Tanrının çocukları değildir, onlar da insanlar gibi cennet veya cehenneme gidecektir'' diyerek, eski cin inancının bazı yönlerini eleştirerek, genel anlamdaki cin inancını teyid ett.

(detaylı açıklama ve kaynak için bkz. ilk mesaj)



Kuran'da ''cin''

Cin ''enerji'' veya ''insanın bir yönü'' anlamına geliyorsa lütfen tek tek, somut ve net olarak bütün bu ayetleri bu yorum ışığında açıklayınız:

Cinlerden bahseden bazı Kuran ayetlerine bakalım:
  • Zâriyât / 56
    Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Bu ayetten cinlerin, insandan farklı bir tür varlık olduğu anlaşılıyor. ''Cin ve ins kelimeleri burada aslında insanın iki farklı yönünü temsil etmektedir.'' şeklinde bir yorum çok saçma olur. Zira bu yoruma göre, ''insanları konu edinen diğer bir sürü ayette neden sadece ins geçmekte, acaba o ayetlerde insanın sadece bir yönü mü muhatab alınmakta'', gibi anlamsız soru ve sorunlarla karşı karşıya kalırız. Bununla birlikte bu ayetten de anlaşılıyor ki, cinler enerji filan değil, insan gibi akıl, bilinç ve irade sahibi varlıklardır, çünkü ''kulluk etsinler diye'' yaratılmıştır.


Aynı sonuçlar mesela şu ayetlerden de çıkartılabilir:
  • En’âm / 130
    Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi! Derler ki: "Kendi aleyhimize şahitlik ederiz." Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.
  • A’râf / 38
    Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!"
  • A’râf / 179
    Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır.
  • Hûd / 119
    Zaten Rabbin onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım" sözü yerini buldu.
  • Secde / 13
    Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır.

(Bu son dört ayetten çıkan sadist Tanrı tablosuna da dikkat!)

  • Rahmân / 56
    Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.


Veya şu ayete bakalım:
  • Ahkâf / 29
    Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur'an'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kur'an'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
Eğer Kuran'da ''cin'' aslında insanın bir yönünü, ''ins'' ise diğer yönünü kastediyorsa, buradaki söz konusu topluluğun sadece o bir yönleri mi Kuran dinlemek için peygambere yöneltilmiş? Veya ''cin'' aslında ''enerji'' veya herhangi bir iradesiz nesne demek oluyorsa, bu ve bunun gibi ayetler iyiden saçma ve anlamsız olmuyor mu?


Veya:
  • İsrâ / 88
    De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”
''Cin insanın bir yönüdür'' veya ''enerjidir'' gibi uçuk yorumlara göre bu ayette kimle kim biraraya gelecek ve birbirine destek olacak?



Zaten Kuran'a göre insan ve cinlerin yaratılışı da farklıdır:
  • Hicr / 26 - 27
    Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.
  • Rahman / 14 - 15
    Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı. Cinleri öz ateşten yarattı.



Kehf/50'de ise İblis'in cinlerden olduğu söylenir:
  • Kehf / 50
    Hani biz meleklere: Âdem'e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir! (12)



Cinlerin Süleyman'ın hizmetine verilmesi de meşhur hikayelerdendir:
  • Neml / 17
    Süleyman'ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan müteşekkil orduları toplandı; hepsi birarada (onun tarafından) düzenli olarak sevkediliyordu.
Bu ayette ''cinlerden, insanlardan ve kuşlardan'' bahsedilmekte, üç ayrı ''alem'' veya üç ayrı tür varlık sıralanmakta. Eğer ''cin'' insanın bir yönü ise, ''kuşlar'' da mı insanın bir yönü?

Aynı Sure'nin devamında bir ayete bakalım:
  • Neml / 39
    Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi.
17. ayette ''cinlerin, insanların ve kuşların'' Süleyman'ın hizmetine verildiği söyleniyor. Bu ayette ise, cinlerden birinin Süleymanla konuştuğundan bahsediliyor. ''Cin'' insanın bir yönü ise sadece o yönü mü konuştu Süleyman ile?

Bütün bu kıssaları tarihi vakıa olarak değil, mecazi anlatımlar olarak alsak bile, ''cin''i insanın bir yönü olarak alırsak, anlatımlar çok saçma, anlamsız, mantıksız kalıyor. Veya örneğin ''alt-ben, üst-ben ve kuşlar'' gibi bir sıralamadaki mantıksızlığı ve saçmalığı ''mecazdır, teşbihtir'' gibi iddialarla nasıl kurtaracağız?
  • Sebe’ / 14
    Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Sonunda yere) yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı.
Bu ayette de cinlerin gaybı bilmediği söylenmekte. İnsan'ın bir yönü (alt-ben/üst-ben vs.) veya enerji gibi birşey kastedilmiş olsa, son derece gereksiz bir bilgi ve saçma bir ifade olurdu.



Yine aynı şekilde yukarda da gösterildiği gibi diğer ayetlerde Kuran öncesi Arapların cinlerin bazılarına tanrısallık atfetmeleri eleştirilmekte:
  • En’âm / 100
    Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa ki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Haşa! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.
  • Sâffât / 158
    Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.



Veya şu ayete bakalım:
  • Cin / 6
    Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

veya Cin Suresinin tamamına.


saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 30-01-2010, 23:38
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

Saygıdeğer ulpian,

Bir Teknik sorun nedeni ile yazdıklarımın tamamı silindi

Bir kez daha baştan alıyorum;

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bakın ilk mesajım uzun olduğu için en önemli yönlerini tekrarlıyorum. Lütfen -tartışmak istiyorsanız eğer- somut, net cevaplar verin.
Değerli Ulpian,

Rabbimin izni ile iki aşamada cevap vermeye çalışacağım, ancak bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum;

Sizin de bildiğiniz gibi Cin kelimesi Arapcada çoklu anlamlar barındırıyor,

Cin kelimesinin Etimolojisini girip sizi sıkmak istemiyorum...Lakin Cinnin

niteliği ve niceliğini tanımlayan Ayetlere yaklaşımınız her ne hikmetse hep ters

açıdan?

Örnek vermek gerekirse:Kuranı dinlemeye gelenlerin Yabancılar olduğunu gözardı ediyor ve enerji boyutunu öne sürüp "saçma" olduğunu dile getiriyorsunuz.

Yine Süleymanın Kazan yapımında ve Saray yapımında v.s. çalıştırdığı insanlar
cin diye tanımlanmıştır.
Onların Süleymanın öldüğünü bilememesi yine aynı sebepten kaynaklanıyor.
O dönem bazı çevreler BÜYÜCÜLÜK iddiası güdüyorlardı...
BABİL ve MISIRLA bu iddia devam etmiştir.Onlar bir takım Kehanetleri olduğunu iddia ediyorlardı...işte yine bu zümre "Cin" olarak tabir ediliyorlar...
Onlar bir takım Bilgileri "Kulak hırsızlığı" yaparak çalıyor üzerine TAHMİNler ve yalanlar ekleyip bunu GÜÇ ve İTİBAR kaynağı olarak kullanıyorlardı.
Kuran öncesi Arapçada ''cin''

Arabların yabancılar için Meksikada ki "Gringo" misali CİN dedikleri hatta
Yabancı topraklar ve memleketler için Cinlerin ülkesi terimlerini kullandıklarını,
Oralara gitmeye korktuklarını daha önceki iletinizde kendiniz belirtmiştiniz.
Kelimelerde zaman içinde anlam kayması sık görülen bir olgudur.

Daha sonralar toplum içinde ki sapmalar ile Cinlerin doğa üstü varlıklar olarak görülmesi ve korkulması söz konusu.

Ancak her insan da bir Cin ve İns YÖNÜ olduğu gerçeği eski çağlarda insanların
anlaması takdir edersiniz ki oldukca güçtür.
Bugün dahi anlatılması ve anlaşılması zor bir konudur.

Cinlerle Allah arasında bir bağ kurmalarının sebebi de bu "olağan dışılığa"işaret ediyor.

Ayetlere yarın detaylı olarak girmek ve kendi anladığım şekliyle tercüme etmek isterim.

Lakin ondan önce bazı ön bilgilere ihtiyaç var...

Tam olarak Cin konusu ile ilgili olmasa da bir örnek olarak Musa ve Bilgin Kul Kıssasını nasıl algıladığımızı şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.turandursun.com/forumlar/...t=16164&page=2
Belirttiğim gibi orada cin konusu işlenmiyor ancak bizim Kıssaları yorumlarken farklı parametreler kullandığımızın bir göstergesidir.


CİN bir yönü ile YABANCI,GİZLİ,Tanınmayan ve Bilinmeyen anlamlarını taşırken

diğer yönü ile Enerji "ATEŞİN DUMANSIZI" gibi...

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuran da işte zaten bu anlamda kullanılmakta olan ''cin'' kelimesini kullandı. Fakat ''sizin anladığınız manada cinler yoktur'' gibi en ufacık bir açıklama getirmedi. Üstelik ''cinler gaybı bilmez'' veya ''cinler Tanrının çocukları değildir, onlar da insanlar gibi cennet veya cehenneme gidecektir'' diyerek, eski cin inancının bazı yönlerini eleştirerek, genel anlamdaki cin inancını teyid ett.
Kuran da ''sizin anladığınız manada cinler yoktur'' gibi bir ifade neden yok?

Siz Kuranın evranselliğini kabul etmemektesiniz.Bu ayrı bir Başlığın konusu elbette ancak değinmekte fayda var;
Kuran bir yönü ile O günün insanına hitab derken aynı zamanda bugünün ve elbette geleceğin insanına seslenmiştir.
Bununla birlikte yalnız Beyne değil aynı zamanda Kalbe hitab eder.
Buda yine tartışmalı bir konu...

Kuran'da ''cin''

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Cin ''enerji'' veya ''insanın bir yönü'' anlamına geliyorsa lütfen tek tek, somut ve net olarak bütün bu ayetleri bu yorum ışığında açıklayınız:

Cinlerden bahseden bazı Kuran ayetlerine bakalım:

* Zâriyât / 56
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

Bu ayetten cinlerin, insandan farklı bir tür varlık olduğu anlaşılıyor. ''Cin ve ins kelimeleri burada aslında insanın iki farklı yönünü temsil etmektedir.'' şeklinde bir yorum çok saçma olur. Zira bu yoruma göre, ''insanları konu edinen diğer bir sürü ayette neden sadece ins geçmekte, acaba o ayetlerde insanın sadece bir yönü mü muhatab alınmakta'', gibi anlamsız soru ve sorunlarla karşı karşıya kalırız. Bununla birlikte bu ayetten de anlaşılıyor ki, cinler enerji filan değil, insan gibi akıl, bilinç ve irade sahibi varlıklardır, çünkü ''kulluk etsinler diye'' yaratılmıştır.


Aynı sonuçlar mesela şu ayetlerden de çıkartılabilir:

* En’âm / 130
Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi! Derler ki: "Kendi aleyhimize şahitlik ederiz." Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

* A’râf / 38
Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!"

* A’râf / 179
Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır.

* Hûd / 119
Zaten Rabbin onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım" sözü yerini buldu.

* Secde / 13
Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır..
Değerli Ulpian,

Ayetlerlere Allah dilerse yarın geçeceğim,maalesef sizin kadar kalemim kuvvetli değil ve Sadete gelmem biraz zaman alıyor.

Bazı gerçekleri ilk defa biz Hanifler ileri sürmüyoruz,

Tarihte İslam Alimleri hatta tüm Kitap Ehlini dahil edelim...

Hep aynı CİN konusunda ittifak etmemişlerdir.

MUTEZİLE örneğini verebilirim.

Vasıl bin Ata ve Hasan Basri arasında ki önemli ihtilaflardan biriside CİN ve Şeytan inancıdır.

Aynı şekilde benim Cennet , Cehennem anlayışımda farklı...

Bizler Ateşlerde yanmayı,yani Cehennemi Allahın Rahmetinden uzak olma ve Cenneti de elbette yakın olma olarak algılıyoruz.

Dolaysı ile ayetler yorumlayışımız da farklı olacaktır.

Mutezile akımı gibi AKIL bizim için ön plandadır.

Şimdilik izninizle burada virgul koymak sureti ile ara vermek istiyorum...

yarın Ayetler ışığında devam etmek dileğiyle...

Sevgi ve Saygılarımla...
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 31-01-2010, 03:06
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

UlulElbab´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Arabların yabancılar için Meksikada ki "Gringo" misali CİN dedikleri hatta
Yabancı topraklar ve memleketler için Cinlerin ülkesi terimlerini kullandıklarını,
Oralara gitmeye korktuklarını daha önceki iletinizde kendiniz belirtmiştiniz.
Ben böyle birşey belirtmedim. Siz bu bilgiye nerden ulaştınız (''Yabancı insanlara'' cin denildiği bilgisine)?



UlulElbab´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Kelimelerde zaman içinde anlam kayması sık görülen bir olgudur.

Daha sonralar toplum içinde ki sapmalar ile Cinlerin doğa üstü varlıklar olarak görülmesi ve korkulması söz konusu.
Sayın UlulElbab

bu bilginizin kaynağı ney?!
Bunun için de mi ''bu benim kişisel algım'' gibi birşey öne süreceksiniz? Muhammed öncesinde de, Muhammed döneminde de ''cin'' doğaüstü, görülmez, akıl ve biliç sahibi bir varlık türü için kullanılıyordu. Elimizde o günlerden kalma şiirler var. Bu kesin bir bilgi. Müslüman tarihçiler de, Batılı tarihçiler de aynı görüşte. İlk mesajımda kaynaklar da verdim. ''Cin'' kelimesi sonradan anlam değişikliğine uğramadı. Muhammed öncesi ve zamanında da bu anlamda kullanılıyordu.

Kozmos aşkına, bu nasıl bir tartışma yöntemi. Ben birşey diyorum, ve fakat bir sürü kaynak veriyorum. Siz bunları hiç okumamış gibi, ''cin'' kelimesi başta ''yabancı insanlar'' için kullanılırdı, sonradan anlam değişmesine uğradı diyorsunuz.

Kaynağınız ney? Bu bilgiye nereden ulaştınız?
Böyle tartışma olur mu hiç?

Lütfen sayın Ululelbab,

yaptığınız şeyin farkına varmamanıza imkan yok. Gayet iyi biliyor olmalısınız, tartışma yönteminizdeki sakatlığı.

Kuran öncesi ve Kuran zamanındaki Arapça'da cin kelimesi işte bu tür doğaüstü, görülmez, akıl ve bilinç sahibi varlıklar için kullanılıyordu. Kaynak göstermeden bunun aksini iddia edip, tartışıyormuş gibi yapamazsınız.

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
büyü, çin, cinler, fal, keramet, kur'an, kuran, melek, sihir, İblis, şeytan


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kuran'a göre ''Namaz'' mehmetsalih İslam 20 20-01-2018 05:30
Cinler ????? explorer İslam 150 28-09-2013 16:15
cinler ve melekler kral İslam 85 21-08-2009 14:15
Peygamberlikten Önce Muhammed Hanif miydi Putperest mi? yucemanitu İslam 38 16-07-2009 19:57
Kuran'a göre gerçek akıl.. Konu-dışı 0 07-01-2006 11:14

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:25 .