 |
|
#41
04-02-2016, 05:57
|
||||
|
||||
Hadi bir uçuk öngörüde de ben bulunayım;
Çok uçuk bulursanız hastayım şu sıra ona yorun.  2023 te TC resmen yıkılacak 2053 İstanbul konstantiye olup geri iade edilecek( boğazlar bölgesi) 2071 Bu coğrafyada türk kelimesi tarihe gömülecek Kısacası her şey tersine işleyecek, çünkü yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Uzun mesele ,komplo teorisi diyip geçebilirsiniz :9 Hastayım üleyn Şimdilik saygımla gittim... Sorular sormuyorsan ya ölüsün ya da köle... 
|
|
#42
04-02-2016, 13:03
|
||||
|
||||
Eşeği öldürürsen semeri vuramazsın. Eşeğe ölmeyecek, ama işini görecek kadar da yiyecek verirsin, bu ihtyiaç duyulan istikrardır. Şimdi milyonlarca insanı nereye koyabilir? Kıyamet senaryoları pek geçerli olmuyor, zaten emperyalizminde işine yaramaz. Türkiye zaten başta ABD olmak üzere batının arka bahçesi, bahçeyi yıkarak bahçeden faydalanamazlar. Bahçe direndiği oranda istikrarsızlık üretirler, amaçları yıkmak değil paylaşmaktır. Birisi istikrar ister, sömürüyordur, diğeride istikrarı bozmak ister çünkü pay alamamış ya da daha fazla pay istiyordur. Kısaca eşeği öldürmeden pay etmeyi başarmaları gerekir. Başaramamaları onlara da zarardır... Savaşların altında, bunların paylaşım savaşı yatar, o koşulalrda emperyalistler sağduyulu, aklı başında davranamaz ve bazı kaideler pratikte geçersizleşir. Bu durumda da coğrafya Ortadoğuya döner. Kukla ülkeler ve kukla hükümetler belirli bir çıkar ilişkisiyle ayakta kalır. Örneğin aslında bugünün AKP'si, BİN PARÇAYA bölünmüş bir AKP, peki onca insanı bir arada tutan gönül bağı, siyaset, ideolojik bağ mıdır? Hayır, maddi, manevi çıkar ilişkileridir, yoksa en tepesine kadar bu düzeyde yolsuzluğa bulaşmış, bu düzeyde tek tipleşmiş, bu düzeyde 1 kişinin hükmü her alanda geçerli olur hale gelmiş, özünde siyaseten dahi kabullenilmesi mümkün değildir... Bu zedelenirse bin parça olur. Kısaca, ülkelerin kaderi 1 avuç uyanığın çıkarları ekseninde, lakin hem emperyalistler hem de 1 avuç uyanık için eşek önemlidir. Öküz öldü ortaklı bitti meselesi gibi... Emperyalizm coğrafik parçalanmışlıklardan değil, toplumsal kamplaşmalardan yanadır. Anti-laik yönetimlerden yanadır, böylelikle kamplaşmalar, siyasi alana taşınmış olur. Birisi sünnicilik, diğeri şiicilik, öteki Türkçülük, beriki Kürtçülük oynar, bu durumda olan hiç bir toplum birlikte, beraber olamaz, süreğen emperyalistler için zayıf karın olur... Hasılı sosyo-kültürel aidiyetlerin, siyasi dolgu yapılması, kullanılması kullanana bir çok çıkar getirirken, kullanan ve kullandırtan milyonalr açısından bu köleliktir. Öylesi toplumlarda ne bilinçlenebilir, ne gerçek gündemine dönebilir ne de gerçekten kendilerini yönetebilirler, ipleri 3-5 kişinin elinde olan kuklalar gibi oynatılırlar. Onları oynatan kuklalarda daha büyük sermayenin kuklasıdır, bir kukla sahnesi düşünelim, ortada oynatılan milyonlarca kukla. Sonra o kuklaları oynatan 1 avuç kişiyi düşünelim, onlarda bir başka bir avuç tarafından oynatılan kukla... Neyse uzun mesele... Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar. ------- Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar. ------- İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine ------- Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü ------- Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar. ------ Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.Su dağları kemirir, vadileri doldurur. ------ ------ Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban ------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
|
|
#43
04-02-2016, 16:48
|
||||
|
||||
|
Sevgili Spartacus;
Yazdıkların doğru tespitler, katılmamam mümkün değil. Ancak ben parçalanmış bir senaryo üstünden yazmadım yazdıklarımı. Şu yukardaki üç kaba tarih parçalanmayı deil, siyasi ve ekonomik paylaşımın coğrafyadaki izdüşümü sonuçları olarak öngörmekteyim. Şöyle diyeyim sence muhalefetin bize anlattığı gibi bağımsız bir ülkede mi yaşıyoruz yoksa adı kalmış tüm devleti devlet yapan unsurları çoktan yok edilmiş suç örgütlerince uyutulan, yönetilen inanç ve ırk temelli ucuz siyasetle ve ekonomik bağımlılık ve borç batağına batmış çıkarcılığın ön planda olduğu bir serbest bölgede haraç vererek mi yaşıyoruz? Nasılki bu gün TC diye bir ülke kalmadığını, tüm dünyadaki güç odaklarını emrine amade bir han-(yolgeçen cinsinden) konumundayken farkında değilsek yarın bu dediklerim olduğundada biz hala bir ülkede yaşadığımızı sanan topluluk ,uyku düzeni ve dozu çeşitli uyuşturucularla ayarlanarak uyuyan hayalperest dinci-ırkçı masallarla uyutulmaya (aslında çokta farkında olarak)amma çıkarımız için gerçekleri görmeyen aptal rolüne devam eden bu sitede örneğine rastlanan insanımsı profillerin sayesinde adı var kendi yok ve öngördüklerim çeşitli kılıflar altında yutulurken veya kabul ettirilirken zaten muhalif olanların ya sesi çoktan kısılmış olacak yada şimdiki gibi kendini halk sanan sürülerin önüne din-ırk sosuna bulanarak vatanhaini- pis atayıst kıvamında atlıcak. Neyse bekleyip görelim desem trajik olacak. Benimki yine burda not olarak dursun, gelecekte olurda bu arşiv kaybolmaz ise birileri(biz çoktan ölmüş oluruz) okur belki. Şimdilik saygımla gittim... Sorular sormuyorsan ya ölüsün ya da köle...
|
|
#45
05-02-2016, 00:48
|
||||
|
||||
Hastasın diye ellemiyom Şakaİfadelerini geçersiz görmedim, lakin hani şu hikayeler olur, mal davası, kardeşler birbirini bile öldürür vs... Bütün dert PAYLAŞIM derdidir, aslında onada değinmiştim, tüm kaidelerin belirsizleştiği anlar olarak(senin ifadenin gerçeklik payı kazandığı zemin)... Bu karşılıklı hırlaşma yeri gelir çıakrlarında önüne geçer, savaşlar büyük çaplı hale gelir. Aslında bu yaptıkları mevcut durumun değiştirilmsidir, bazıları için o savaş olumludur, bazıları için ise olumsuz Amerika misal, ortadoğuya elinden geldiğince askeri olarak girmek sitemiyor, çünkü bu büyük maaliyet. Lakin işi garantidir de, çünkü mezhep ayrılıkalrını, dini vb etkin biçimde kullanan, kamplaşmış bir toplum mevcuttur, böylelikle o kamplaşmış toplum zaten birbirini yiyecek, yerken de batı diplomatik yollarla kozlarını oynayacaktır. Piyonlar sahaya sürülecek ve maç başlayacaktır.. Genelde kukla hükümetler çıkar o kargaşadan, çıkmazsa kargaşa çıkana kadar sürer. Amerika henüz dünya lideri değilken, dünya lideri Almanya idi, lakin Hitler'de cisimleşen vahşi kapitalizm, piranha sermayesi de Almanya'nın sonunu getireceğe benziyordu. O zamanın ABD kalemşörü siyasetçielri, özellikle 3. Dünya ülkelerinde din faktörünün ağırlığı ve evet MİLLİYETÇİLİĞİ de beraberinde resmileştirmeyi öngörüyordu. Böylelikle 3. Dünya ülkelerinde siyaset hiç bir zaman siyasete konusu olmayacak sosyo-kültürel edinimleri, siyaset alanıyla kamplaştırıyordu... bana bazıları kızacaktır, Türkiye Milliyetçilikle zaten baştan lades demiştir, bağımsızlığını tüketmenin ilk damgasını vurmuştur... Sonrada, sünnicilikle , siyasal islamla... Menderes Türkiyeyi, tam bir emperyalizm kölesi yapmanın cisimleşmiş isimlerinden biridir, salt milliyetçiliği değil yanında dinciliğide etkin biçimde siyaset sahnesinin afyonu ve kamplaştırma malzemesi olarak dahil etmiştir, karşılığını ABD'den alsa da, kişi olarak üzücü bir darbeye kurban gitmiştir(oysa darbeyi yapanlar, asli Amerikancıdır, ordudur ve Menderes Piyon ise, ordu Fildir) Bu ülkenin bağımsızlaşması, milliyetçiliği ve her tür dini kamplaşmayı ve en önemlisi SINIR FETİŞMİZİNİ bırakmasıyla başlar, çünkü asli olarak bağımsızlık sanayiden, ekonomiden geçer, sanayi devrimini gerçekleştirmesi ile mümkün. beraberinde ORDU'yu sıfırdan örgütlemekle, yani Batının masasında satranç tahtasındaki FİL olma durumunu ortadan kaldırmakla, bürokratik(asker, polis, sivil bürokrasi) vesayeti kırmakla, LAİKLİĞİ gerçekleştirmekle(din, millet, etnisite, cins vb ayrımların siyaset ve hukuktan def edilmesiyle), vb bir çok örnek verilebilir. Yine de kapitalizm çağında bağımsızlık mümkün değildir, her emperyalist ülkede bağımlıdır. Çünkü sistem BAĞIMLILIKTAN beslenen bir sistemdir, lakin karşılıklı bağımlılık ayrı bir olgu, efendi, köle bağımlılığı ayrıdır, Türkiyenin bağımlılığı efendi-köle bağımlılığı. Bu halde emperyalistlerde kölelere bağımlı-muhtaç... 2023 Türkiyesi daha fazla KAMPLAŞTIRILMIŞ artık sokakta insanalrın sen Kürtsün, sen alevisin, Sen sünnisin, sen Türksün davası güttüğü bir Türkiye olacak, hedef bu ve AKP üzerine düşen görevi fazlasıyla üstelik çok kısa vadede gerçekleştiriyor. Misal Muhafazakarlık ile muhafaza arasında ciddi çelişki vardır, ne kadar fazla muhafazakarlık, o kadar fazla muhafaza edememek. Çünkü insan doğası gereği kolay keskin sirke yapılan bir canlıdır... Geleceğin Türkiyesi aşırı muhafazakar böylelikle sindirilmiş, SATATÜKOYU KABULLENMİŞ ve KORUYUCU bir toplumu gösteriyor, muhafazakarlık işte böylesine çelişkiler barındırır, mevcut durumu MUHAFAZA etmeye varır. Mevcut olan ne? Ülke büyükler arnenasında, tahtaki piyon. Muhafaza etmek demek, piyonluğu muhafaza etmek demektir, heleki btoplumsal bilincin bu düzeyde düşük olduğu, kamplaşmalarında bu düzeyde uç noktalara getirildiği ülkelerde. neyse BOR madenleri vb şimdiden PAY ediliyor ve bu işin işbirlikçileri(AKP, bağımlı olduğu piranha sermayesi) payını alıyor... Aslında AKP demekte bir yerde hedef şaşırmak oluyor, özünde AKP değil, aha büyük bir faktör var, arkasında, perde gerisinde olan dünün hırsız, çarıklı, sarılı, sidikli sermayesidir. Bu sermaye piranha gibi düşünülürse ancak o zaman anlaşılabilir... Bu konuda diyeceğim ise ne kadar ayrımcılık -> o kadar BÖLÜCÜLÜKTÜR. Muhafazkarlığa verdiğim örneği düşünürsek, normalde insanlar bölünmez, karakteri sosyal yapıdadır, ayrıştırılır, buda böler. Ayrıştıran ise kapitalizmde RESMİ İDEOLOJİLERDİR, yani ortada ciddi bir insanlık düşmanı siyaset, ama beraberinde de bu siyasetin zarar verdiği ülkeler, coğrafyalar haritası vardır. Emperyalizm için biçilmiş kaftan... Ne kadar sınır, bayrak edebiyatı -> o kadar piyonluk. Ne kadar milelt, mezhep edebiyatı -> o kadar parçalanmışlık Sonra ne olur, ölmüş ile olmuşa elden bir şey gelmez... Kısaca tek kelime özetliyor, AHMAKLIK İşte 64 gündür SUR halkı, EVLERİNE HAPİS(elektrik yok, su yok, evler içinde insanalr olduğu halde tanklarla yıkılıyor). Bunlar bilinçli yapılıyor, tarihte böyle bir şeyin eşi, benzeri yoktur... AKP ve bağlı medyası işi sahtekarlığa kolayından bağlamış, teröristler demiş çıkmış, ama gerçekte yapılan Türk-Kürt çatışması, kamplaşmasını yeniden inşaa etmek. Böylelikle MUKTEDİR batının TAM DESTEĞİNİ alacağını umuyorum, çünkü Türkler çoğunlukta ve Kürtler azınlık, cahil toplumlar daim azınlığa vuruldukça, kuduz köpek gibi bir hal alır, gözü bir şeyi görmez, hemde hiç bir şeyi... Sahtekar batı yeri gelir bir köpek evet bir köpek hunharca öldürülür, dünyayı ayağa kaldırır ama 7-8 aydır resmen kendi evlerinde hapis hayatı yaşatılan yüzbinlerce insanı ise görmez, çünkü işine gelir. bazı sivil toplum kuruluşalrı hık, mık eder o kadar, ya da salt haber değeri çerçevesinde aktarılır... Çünkü şu koşulda Türk-Kürt kamplaştırılması Erdoğan'ın işine geliyorsa, batınında İŞİNE gelendir. Erdoğan'a yüklenen ABD, bu süreçte ise yüklenmiyor, çünkü arzu edileni yapma yolunda, ister kendi kişisel çıakrı olsun ister olamsın sonuçta emperyalist çıkarlar örtüşüyor... neyse uzun konular Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar. ------- Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar. ------- İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine ------- Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü ------- Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar. ------ Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.Su dağları kemirir, vadileri doldurur. ------ ------ Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban ------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
|
|
#46
05-02-2016, 01:41
|
||||
|
||||
|
Sevgili spartacus;
Hala hastayım çok elleşme . Seninle yazdıklarınla ilgili örtüşmediğim konu yok desem yeri. Elbetteki sınırlara hapsedilmiş bağımsızlık mümkün değildir. Bağımlılığın çeşitleri vardır. Senin yazdıklarını Marksın daskapitalinin günümüz türkiyede yaşananların küçük ölçekli yada günümüz kapitalizminin eleştirisi olarak görmek mümkün. Hani etki-tepki diyalektik, kürtlere saldırdıkça pkk güçlenir, ancak kurban edilen masum halktır, mitin kontrolündeki sözde gerilla değil , bölgesel kürt devleti kurulma isteği gün gibi aşikar,özgürlük, mülteci adında yerinden yurdundan canından edilen insanlar, egede boğularak ölenler kim soran yok, yalandan tayyibe kızan demokratik devletçikler bir yandan silah cephane yığmakta, bir yandan bu savaşı uzatmak için hiç bir üretimde bulunmayan ve savaşan binlerce ruh hastasına yiyecek nerden gelir sorulmamakta, finansal destek sağlayan katardı-suudilerdi ABD nin kucağındaki şeker oğlanlar, israile ses etmeyen süslüman kardeşler ki hepsi deşifre , rusya ıçkarını koruma peşinde amma karşısında emperyalizmin diğer kanadı piyonlarıyla dengede tutmakta savaşı( irana aniden ambargonun kaldırılması), osmanlıcılık asla bu coğrafyada tutmayacak bir olayken, özellikle arap coğrafyasında asla kabul görmezken bu hayallerin böyle ucuz siyasette çok işe yaradığı anadolu( bakınız İbrahim soyuna has din-araplar dışındakiler müslüman kabul edilmez ) ve bunların analizini yapmamış ve yapmadan bu coğrafyaya dalmış emperyalizm yoktur. Bunun önemi şudur, İsrail ve araplar asla düşman değildir, bunun sadece çıkarsal değil inançsal anlamdada kardeşlik içeren bir bakışın ürünü olduğunu görmeyenler filistinlilerin araplarca asla savunulmayacağını, arap olmayan hiç kimsenin (kendine istediği kadar müslümanlar kardeştir masalı anlatsın) müslüman kabul edilmediğini kutsal kitaplarca bilmeyen anlamayan ve farketmeyenlerdir. Filistinliler araptır diyenlerde tevratı okuyup gelsin, bilsin gelsin. Mesele tuhaf şekilde bu İbrahim oğulları meselesidir, üstün ırk, gücü elinde tuma ve yönetme , pastadan bu anlayış üstünden pay kapma olayıdır. Türkler, persler, afganlar din adına savaştırılan(kolay yol) ama küçümsenen zavallılardır ibrahimoğullarınca. Ne çok karıştırdın, ateşin mi çıktı diyorsun biliyorum. Yok, amma aklı başında her insan görüyor isterse olan biteni, senin kadar ifade yeteneğim yok, kısacası özellikle ateist kesimin ırk olayınında dinler kadar tehlikeli olduğunu ve bu kulvara meyletmeden bu savaşıma katkı sunması gerektiğini düşünüyorum. Sınırlara hapsedilmiş insanlık hayal etmek sosyalistin işi değildir. Bu yüzden nerde hangi mezhep yada ırkta olursa olsun kurbanın insan olması yetiyor bana, kurban edenin insanımsı olmasıda ayrı konu. Lütfen dediğim bu üç olayı iyi düşün, paylaşımın evreleri bunlar. Bizi yöneten üst akılsızların sittirettik derinliği değil. Birilerinin önlerine koyduğu üç hedef. Şu marmaraya ikinci boğaz hikayesi nerden çıktı idi? Hani dalga geçiyor ya millet. Oysa o plan gelecekte avrupa ve asya arasındaki kalenin inşası, istanbul kontrol edilemez durumda, bu yakadaki milyarların durdurulmasını sağlayacak ana proje, denizden geçemezler, kontrolü kolay, bu açlığa yoksulluğa, susuzluğa mahkum olacak (gelecek 50 yıl içinde) sömürülmüş çoğunluğun durdurulmasını sağlayacak bir proje. Hala mı ateşim var ne? Bir şey yazarken başka bişi geliyo onu yazıyom derken karışıyo, sonuç anlayana ödül veriyom Neyse , sen anlamazsan kimler anlasın beni Can dostum zaten ayrı, o hep anladı beni Şimdilik saygımla gittim... Sorular sormuyorsan ya ölüsün ya da köle...
|
|
#47
05-02-2016, 02:51
|
||||
|
||||
|
Paralel evrende uluslararası ilişkiler tam bir satranç tahtası.
Emperyal stratejistler Maddam'a, Mel-Kaide'ye yol verip sonra yok etme bahanesiyle işgal ve vurgunlar yaptılar. Şimdi de aynı oyunu MIŞİD ile yapıyorlar. MIŞİD, emperyallerin bölgedeki varlığını haklı göstermeye yarayan, yine emperyallerce kurulmuş veya kurulmasına göz yumulmuş, bölgede zulüm yapmasına müsaade edilmiş terörist bir örgüt. Şimdi de bu teröristlerle mücadele süsü verilerek bölgenin tasarımı yeniden yapılıyor. --/-- Paralel evrendeki Mürkiye denen ülkedeki padişah bu stratejistlerin kurbanı durumunda. Önce yolsuzluklarına/diktatörlüğüne göz yumuldu, ancak kayıt altına alındı, sonra (17/25) zora sokularak yağlı urganın ucu gösterildi, şimdi ne denilirse yapmak zorunda. Musya'ya savaş aç dense açacak. MABEDE'nin çıkarını bir MABEDE'liden fazla düşünmek zorunda. Bir yanda yüzlerce yıllık Mingiliz, Miran, Malmanya stratejistleri, diğer yanda kucaktaki padişah ile pek derin stratejisti! --/-- Oooo ateşim çıkmış! * Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre) * Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i) * Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş) * Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz) * Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun) * Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta) * O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal) * Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran) * Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.. (Nazım Hikmet Ran)
|
|
#48
07-02-2016, 21:41
|
|||
|
|||
|
Rusya halepi 11 şubata kadar suriye devletine teslim etmek için harekata başlamış.
Halepe giden tüm sevkiyat yollarını suriye devletinin yıkılması için terör eylemleri gerçeklestirenlere kapatması birilerinin oyununu bozdu. Halepden Türkiye' ye olcak göç dalgasında islamcı teröristlerin Ülkemize giriş yapmasını engellemek şart. İnandıkları el-ilahın bu islamcı teröristlere ve dış destekcilerine yardim etmemesi DÜŞÜNDÜRÜCÜ. Rusyanın suriyedeki teröristleri yok etmesi ve el-ilahın binlerce nişanlı meleği yardıma yollamaması islam mensuplarını tedirgin ediyor.cuma namazlarındaki dualarda tutmadı. Suriye devletinin başındaki kişiye el-ilahın yardim etmesi ve israil siyonist devletinin bizdeki dostlarının eteklerinin tutuşması islamcı alimleri kaygılandırıyor. Amerika denenen ve parasınin üzerinde tanrı yazan ülkenin tanrısına büyük bir darbe vuruyor gomenez ruslar. Suriye devleti ulkesindeki kargaşayı durdurup sakinleşirse bazı PETROL hırsızları ne BOK yiyecek görüceğiz.
|
|
#49
08-02-2016, 16:19
|
||||
|
||||
Şu anda değil yıl, bir gün sonrayı dahi kestirmemizin güçleştiği, iktidarın tamamen kişi bazlı muktedirleştiği, muktedirlerin de solucan olduğu günleri yaşıyoruz... Yani diktatör o gün uykusunu alamamışsa bile etkili olabilir... Kaba geçersek; Gelecek 4 yıl, bugünleri de mumla aratacak diye düşünüyorum... Çünkü belliki 4 yılıda 17-25 aralık psikolojisi dolayısıyla emperyalsitlerede 2 kat daha fazla sığınılmış bir süreç şekillendirecek.. Erdoğan başkan olana kadar ülke sürekli kaos altında olacak, başkanlığı getirecek olan ise korkunç bir kamplaşma olacak. Bu kamplaştırmanın bir yanı Kürtler diğer yanı da Aleviler üzerinden şekillendirilmekte, DİYANET'in bazı açıklamaları da dönem itibariyle şans eseri olması mümkün değil(çünkü gündem belirlenirse, gündeme bağlı herkes o yönde açıklamalarda bulunmaya başlar, özellikle bilmesi veya talimat alması gerekmiyor, düğmeye basılmıştır)... Erdoağa'ın başını çektiği Kaosta ısrar devam ederse, bahar ayları bir kırılma noktası olabilir... Tabi birde şu var, Erdoağa başkan olursa AKP bitmiş demektir çünkü Erdoağa kendisini kaos yönetimi üzerinden sağlama alırken, bu da toplum üzerinde bir çok yönüyle kırılmalar yaratacak, zira ülke salt maddi değil manevi bir yıkımda yaşamış olacak... Bu kırılmalar o düzeye varır ki, Erdoağa işte o zaman topun ağzına konabilir, kısaca ateşle oynuyor. AKP'nin bitişi Erdoağanın Hitlerleşme yolunda izlediği siyasetinde belirlediği bir durum olacak gibi gözüküyor... Arınç veya benzer kişilerde yükselen kaygılar ster bilerek, ister bilmeyerek olsun hissiyat düzeyine ulaşmış durumda. Bir toplumu asker, polis jopu, postalıyla heleki adına Gladio dediğimiz özel kuvevtlerle(özel harekat sadece bir parçasıdır), uzun vadeli biçimde heleki kaos ortamından faydalanmak, ve terör yönetimi dediğimiz korku-kaygı yönetimi ve yönlendirmesiyle elde tutmak zordur... Böyesine kaosa, teröre yönlendirilmiş siyasi bir çehrede, uzun vadeli tahminelrde bulunmak çok zor, çünkü üzerinde yürünülen köprü, buz'dandır, hiç umulmadık noktalarında ısınma ve kırılma gerçekleşebilir... Daha durun, yandaşlar Erdoağa'yı Suriye cephesine yönlendirip, oalbildiğince savaş ekonomisi üzerinden piranhalık düşleyedursunlar, Suriye konusunda da ALDATILDIK diyecekler, her ALDATILDIK demelerinde topluma karşı yeni bir savaş açıyorlar... Bahardan önce uzun vadeli tahmin zor, çünkü kaosun kaderini de bir yerde başkanlık istemleri belirleyecek, mevcut koşullar elvermiyorsa, faşizmde şaşmaz olan yöntem koşulları uygun hale getirmektir, kabullenmek değil. Bahar açısından da bir çok insanlar farklı düşünüyor olabilirim, zira Türkiye'de ne kürtler, ne aleviler 100 yıllı aşkın baskı, yok sayma, kabullenmemeye karşı hiç bir zaman ayrılıktan yana olamdılar, lakin bu çizgi öyle bir ince ve kırılgan düzeydeki, Erdoağa'da kurtuluşunu bu tür kamplaşmalarda görüyor.. haliyle bunun sonu ayrılık örgütlenmesine varabilir ki, ben asla ayrılık isteyenleri hain olarak görmem, görmeyeceğim, hain kim olursa olsun, hangi çıkarları için yapıyor ve nasıl bir sahtekarıkla(ülke yararına, bütünlük, sınır politikaları gerçek değil yalandır, perdedir) olursa olsun birlikte yaşama gaspedenlerdir.Süreç o noktaya doğru ilerliyor, bu ise asker partisine tekrar gün doğumu yaşatabilir(darbe koşulları) ve Erdoağaların istikrarıda bir yerde Suriye'nin durulmasından geçiyor, zira elleriyle besledikleri paravan örgütlenmeler, dönüp kaos ortamında Türkiye'ye de etkin olacaklar hatta o örgütler paravan oldukları için kolayca kıble değişebilirler, yani Erdoağa, İsrail'e yakınlaştığı gibi Esad kardeşine de yakınlaşmak durumunda, lakin ne böyle bir öngörüsü var nede kendisini orada tutan asıl gücün, mezhepçilik üzerinden şekillenmiş, hırsız sermayenin(asıl yöneten!) sömürü arzusunu yenebilme göstergesi... Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar. ------- Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar. ------- İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine ------- Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü ------- Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar. ------ Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.Su dağları kemirir, vadileri doldurur. ------ ------ Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban ------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
|
|
#50
14-02-2016, 13:00
|
|||
|
|||
|
Suriyeye girmek için suudi arabistandaki çöl bedevlerine bel bağlayanlar ORDUMU? HÜKÜMETMİ?
Hükümetin ne yapdığı ne düşündüğü ÖNEMSİZ ,ÇÜNKİ ÇAPSIZLAR. Ordunun ne düşündüğü önemlidir. Ordu kendi tarihi sürecindeki tüm olaylardan tecrübelidir diye biliyoruz. Filimin koptuğu an ordunun en tepesindeki komutanın çöl bedevilerinin topraklarında ki aciz duruşudur. Ömrum boyunca hiç bir ordu komutanının çöl bedevilerinin emri altına girdigini görmedim. Çöl bedevilerinin : _Atatürk düşmanı _Cumhuriyet düşmanı -Laiklik düşmanı -medeniyet düşmanı( yobaz) -Halk düşmanı ( katil) -Kadın düşmanı (sapık) -Çocuk düşmanı ( subyancı) -Fakir düşmanı ( hırsız) -Türk düşmanı olduğunu benim bildiğim kadar orduda biliyor. Biliyor ama çöl bedevilerinin kanatlarının altına girme gibi bir pozisyon alması ORDUYA olan güveni kökünden sarsar. Bu ordu; İnsanlıkdan nasibini alamamış çöl bedevilerinin ucube fikirlerine bel bağlayamaz. Suriye'ye girmek mustafa kemalin " yurtta sulh cihanda sulh" söyleminide çiğner. Suriye'ye girildiği gün Türkiye Cumhuriyeti diye bir yapıda kalmaz zaten.
|
 |
| Önerilen Siteler |
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Normal
Benzer Konular
|
||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Hataydan Suriyeye cihatçı akışı | Aborjin | Multimedya | 0 | 25-09-2014 03:13 |
| Ateistler ve bilim çığırtkanlığı | şerafettin_81 | Ateizm | 24 | 15-05-2011 17:17 |
| Youtube'a Girmek İçin.... | Titan | Bilgisayar | 6 | 07-08-2010 14:10 |
| Sevgili Savaş Ay kendin için istediğini başkası içinde iste | Konu-dışı | 14 | 07-11-2006 06:09 | |
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:09 .