Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 01-10-2021, 03:36
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Uckur Duskunlugu Hz. Muhammed ile sinirli kalmadi.

Kendisi resmi olarak ayni anda 9 hatun ile evli kalmasini Allahin emri olarak inadirmakla kalmadi, Kendisinden sonra gelen yani Musluman olanlara 4 hatun ile evli olabileceklerini yassalastirdi.

Tecavuzu de normal bir durumus gibi Erkek degilde Kadin Zina sucundan yargilanmasini yasallasirdi...


12 yaşındaki çocuğa tecavüz eden imamı kim koruyor

Mahkeme salonunda hala adalet arayan E.S.'nin tecavüze uğradığı, yatılı olarak okuduğu okuldaki rehber öğretmenin dikkatiyle yargıya taşındı.

"Yaşıtlarım şu anda okulunda sınava girerken, ben adliye salonlarında adalet arıyorum. Eğer adaletin tecelli etmesi için benim ölmem gerekiyorsa, bana biri açıkça söylesin. Adaletin tecelli etmesi için canımı bile vermeye hazırım. Korkudan evden çıkamıyorum. Aramızda bir sapık dolaşmaktadır. Ailemden birisi ya da diğer çocuklar için sapık her zaman sapıktır. Hiçbir çocuk, hiçbir canlı bunu hak etmiyor."

Bu sözler, 4 yıl önce 12 yaşındayken gittiği kuran kursunda imam Mehmet Doğan'ın tecavüzüne uğrayan E.S.'ye ait. Mahkeme salonunda hala adalet arayan E.S.'nin tecavüze uğradığı, yatılı olarak okuduğu okuldaki rehber öğretmenin dikkatiyle yargıya taşındı.

"MAĞDURENİN DEPOYA GİRMESİYLE BİRLİKTE…"

Mehmet Doğan'ın tutuksuz sanık olarak yargılandığı duruşma bugün Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada mütalaasını sunan savcı yaşananları şöyle anlattı:

"Mağdurenin 2015 yılında babasının kasap dükkanının bulunması nedeniyle yaz aylarında Pozantı ilçesi Akçatekir Mahallesinde ikamet ettiği, bu esnada kasap dükkanına yakın olan camideki Kuran Kursuna devam ettiği bir günde camide temizliğe kaldığı sırada sanığın caminin alt tarafında bulunan ışıklandırması olmayan depoya süpürgenin toz torbasını getirmek üzere mağdureyi gönderdiği, mağdurenin depoya girmesiyle birlikte karanlık olan depoda elektrik düğmesini ararken sanığın içeriye girdiği, cep telefonunun kamerasını açtığı, mağdurenin bu esnada sanığı tam olarak teşhis ettiği, sanığın kapıyı kapatarak mağdureye yaklaşarak çok güzelsin dediği ve boynundan öptüğü, sakallarının boynuna battığı, ardından üst kıyafetlerini çıkarttığını, alt kıyafetlerini ise çıkartmadığı, elini pantolonunun ve külotunun içerisine sokarak parmağını vajinasına soktuğu…"

SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Savcı mütalaasında yaşanın olayı detaylarıyla anlatıyor. E.S.'nin olaydan sonra otoban kenarına bırakıldığını belirten Savcı, "Mağdurenin daha sonraları okuduğu yatılı okulda uyku ve uyum problemlerinin ortaya çıktığı, halisünasyonlar gördüğü, rehber öğretmenin mağdurenin durumunu farketmesi üzerine durumu yetkililere bildirmesiyle soruşturmanın başladığı, Adli Tıp Kurumunca mağdureye ilişkin alınan vajinal raporda, mağdurenin anlatımına uygun kısmi eski yırtığın bulunduğunun belirtildiği olayda, mağdurenin aşamalardaki tutarlı ve ayrıntılı beyanları, mahkemece yapılan keşif sırasında mağdurenin anlatımına uygun sonradan ışıklandırılmış bir deponun varlığı, deponun içinde temizlik malzemelerinin bulunduğu tanıkların da bu şekilde beyanda bulunduğunu" kaydediyor.

Savcı, Mehmet Doğan'ın "çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

"KİŞİ 30 YILLIK BİR AİLE DOSTU VE CAMİ İMAMIDIR İMAMA GÜVENMİŞ…"

Ailenin avukatı Hakkın Meniz ise durumu şu sözlerle özetliyor:

"Tutuklulukla ilgili olarak, çocuk 11 yaşında Fen Lisesini kazanan bir kişidir, ailenin ekonomik ve sosyal durumu çok iyi olan bir ailedir. Kişi 30 yıllık bir aile dostu ve cami imamıdır. İmama güvenmiş ve çocuklarını teslim etmiştir. Olay rehber öğretmenin gözleri ile ortaya çıkmaktadır.

...Sanığın tutuksuz yargılanmasından dolayı aile sarsılmıştır. Tüm delillere bakıldığında sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz."

"3 DEFA İNTİHARA KALKIŞTI SABAHA KADAR BAŞINDA BEKLEMEKTEYİM"

Anne A.S. ise mahkemede, "3 defa intihara kalkıştı. Sabaha kadar başında beklemekteyim. Geceleri çığlıklarla uyanmaktadır. Yapma diye bağırmaktadır. Yapma git, diye bağırmaktadır. Adalet istiyorum ve ceza almasını istiyorum" diye anlatıyor yaşadıklarını.

MAHKEME TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ

Aile ve davaya katılan tüm avukatlar, cami imamı Mehmet Doğan'ın tutuklanmasını talep ediyor. Ancak mahkeme tutuklama taleplerini reddediyor. Duruşmayı da 29 Mart'a erteliyor.

Duruşmanın ardından sinirlerine hakim olamayan anne A.S. adliye koridorlarında sinirlerine hakim olamadı ve tepkisini yüksek sesle dile getirdi.

"MAHKEME BİR YAPTIRIM UYGULAMAKTANSA, KIZIMIZA BAĞIRIP 'YERİNE OTUR, SUS, KONUŞMA' GİBİ CÜMLELER KURABİLDİ"

Duruşmayı takip eden CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Kadınlarımız ‘adalet adalet adalet' diye haykırıyordu. Daha önemlisi bir anne 'adalet yok' diye bağırıyordu. 4 yıl önce tecavüze uğrayan bir kızımızın dramı Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekteydi. Herkes adalet istiyordu, sanığın tutuklanmasını istiyordu. Savcı da sanığın tutuklanmasını istiyordu. Ama mahkeme bir yaptırım uygulamaktansa, kızımıza bağırıp 'yerine otur, sus, konuşma' gibi cümleler kurabildi."

"NEDEN KORUNUYOR, KİM KORUYOR"

CHP'li Başarır, olayı araştırdıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dosyaya baktığımız zaman, adli tıp raporlarına baktığımız zaman, olay yeri inceleme raporlarına baktığımız zaman, tanıkları dinlediğimiz zaman gerçekten ciddi bir suç şüphesi var. Ama bu şahıs o gün kuran kursunda görevli şahıs korunmakta.

Neden korunuyor, kim koruyor, kimler koruyor. Eee malum, Çukurova AKP İlçe Başkanı avukatlığını yapıyor. Kızımız geliyor adalet istiyor, anne adalet istiyor. Şüpheli şahıs mahkemeye bile gelmiyor."


Kim Koruyacak!!! Dinci Yobaz Devlet Koruyor...
CUNKU TECAVUZ, ISLAM ICIN NORMAL.
YOK DEGILSE ALLAHIN ELCISINE KARSI GELMIS OLURLAR.......


Saygi ve Insani Sevgilerimle

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 01-10-2021, 03:42
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Kuran kursunda 400 çocuğa tecavüz ve işkence

Nijerya'da yaklaşık 400 çocuğun Kuran kursu ve rehabilitasyon için gönderildikleri evde aylarca ayaklarının zincirlendiği, taciz ve şiddet gördüğü ortaya çıktı. İşkence gördükleri tespit edilen yaklaşık 400 erkek çocuğu kurtarıldı.


Kaduna Eyaleti Polis Sözcüsü Yakubu Sabo, kurtarılan çocukların 10 ile 17 yaşları arasında olduğunu, işkence evinde yaklaşık 3 ay boyunca zincirlendiğini, taciz ve şiddet gördüğünü açıkladı.

Euronews'in haberine göre çocukların Kuran eğitimi için veya uyuşturucu bağımlığı gibi sorunları nedeniyle ebeveynleri tarafından söz konusu eve gönderildiklerini belirten Yakubu Sobo, olayla ilişkin 7 kişinin gözaltına alındığını aktardı.

Sözcü Sabo, kurtarılan çocukların rehabilitasyon için hastaneye sevk edildiğini söyledi.

Çocuklar çetelerin eline düşüyor

Nijerya'nın kuzeyinde Müslümanların çoğunlukla yaşadığı şehirlerde çocukların dilencilik yapması yaygın. Çoğunlukla fakir aileler, çocuklarını Kuran eğitimi alması için ücretsiz medreselere gönderiyor. Bunlar arasında birçok çocuk çeteler tarafından dilenmeye zorlanırken kimileri tecavüze ve şiddete maruz kalıyor.

Nijerya Devlet Başkanı Muhammadu Buhari'nin yardımcısı Garba Shehu, fakir çocukların ailelerinden uzaklaştırılarak dilenmeye zorlanmalarının Nijerya için ‘bir kara leke' olduğunu söylüyor.

Hükümetin bu eylemlere son vererek okul çağındaki bütün çocukların eğitim alması gerektiğini vurgulayan Shedu, bu duruma ani bir şekilde son vermenin halkın tepkisini çekebileceği gerekçesiyle aşamalı olarak yapılması gerektiği görüşünü dile getiriyor.

https://www.birgun.net/haber/kuran-k...iskence-270509

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 01-10-2021, 03:46
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Süleymancıların kuran kursunda çocuklara tecavüz! "Sıra size de gelecek"


Süleymancılar'a ait olduğu belirtilen Zümrütevler Kuran Kursu'nun yurdunda çocukların tecavüze uğradıkları kurs yetkililerinin olayı gizlemeye çalıştığı aktarıldı. Olayın ortaya çıkmasının ardından savcılık soruşturma başlattı.
İstanbul Maltepe'deki Süleymancılar'a ait olduğu iddia edilen Zümrütevler Kuran Kursu'nda üç çocuğun tecavüze uğradığı öne sürüldü. Kuran kursuna dört gün giden fakat yaşananları gördükten sonra ayrılan çocuğun ailesi İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Yapılan suç duyurusundaki iddialara göre, Zümrütevler Kuran Kursu'na yeni başlayan bir öğrenci, buradaki ilk gününün akşam saatlerinde yatılı kalan öğrencilerin karınlarının ağrıdığını fark etti. Ertesi gün tekrar kursa giden bu öğrenci, orada bulunan ‘hocalara' arkadaşlarının durumunu anlattı. Öğrenciye, hocaları tarafından "Önemli bir şeyleri yok. Sen yine de 8. sınıf öğrencilerinden uzak dur" denildi. Çocuk, kursun üçüncü gününde namaz kılmak için arkadaşıyla mescide indiği sırada 8. sınıf öğrencisi B.'nin kendinden küçük bir öğrenciyi cinsel istismara maruz bıraktığını gördü. O sırada diğer öğrencileri fark eden B., "Sıra size de gelecek" diye tehdit etti. Bunun üzerine öğrenciler, durumu ‘hocalara' bildirdi. Hocalar ve kurs yetkilileri ise "Büyütülecek bir şey yok"
yanıtını verdi.

BirGün'den Volkan Ateş'in haberine göre, dilekçede hem ‘çocuğun cinsel istismarı' hem de ‘suçu bildirmeme' suçlarından cezalandırma talep edildi: "Zümrütevler Kuran Kursu'nda uzunca süreden beri öğrencilere yönelik cinsel istismar suçu işlenmekte. Bundan dolayı suçu gizleyen ve bildirmeyen hocalara yönelik soruşturma yürütülmesini talep etmekteyiz."

SORUMLULAR YARGILANSIN

Yaşananların üzerine çocuklarını kurstan alan ve kurs hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan aile, şunları söyledi: "Pandemide okullar uzaktan olunca çocuğum çok sıkılmıştı. Biz de bu süreci faydalı geçirmesi için Kuran kursuna verdik, kursa gittiklerinde telefonlarını hocalara teslim ederler. Kursa başladıktan dört gün sonra hocalardan gizli bizi aradı. ‘Anne burada çok kötü şeyler oluyor beni alın' dedi, biz de çocuğumuzu almaya gittik. Geldiğinde elinde bir gofret vardı, yaşananları anlattı. Durumu yetkililere anlattın mı diye sorduğumuzda anlattığını ve ‘Büyütülecek bir şey yok' cevabını aldığını söyledi.

Ne yapacağımızı şaşırdık. Başımıza bir şey gelir diye de korktuk ama susamadık. İstismara uğrayan bizim çocuğumuz da olabilirdi. Kim bilir kaç çocuk bunları yaşadı ve göz yumuldu. Benim çocuğumun eline bir gofret verip sakinleştirmeye çalışmışlar. Daha önce de yaşanmış bu durumlar ama aileler çocuklarına inanmamışlar. Ben çocuğuma inanıyorum. Bunu yapanların da, göz yumanların da yargılanmasını istiyorum."

BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ

Ailenin avukatı Deniz Demirdöğen ise yaşananlar hakkında şöyle konuştu: "Geçen hafta içerisinde Zümrütevler Kuran Kursu'nda çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunulduğu bilgisi tarafımıza ulaştı. Yaptığımız araştırmalarda, anlatılanların buz dağının görünen kısmı olduğunu gördük. Zümrütevler Kuran Kursu'nun aynı zamanda bir tarikat yurdunun bünyesinde bulunduğunu öğrendik. Yaşları 10–14 arasında değişen onlarca çocuk yatılı şekilde yurtta kalıyor. Süleymancılara ait olduğu belirtilen ve Müftülüğe bağlı olarak hizmet vermekte olan Zümrütevler Kuran Kursu ülkemizdeki cemaat, tarikat ve devlet ilişkisini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sürecin takipçisi olup suçluların adalet karşısına çıkmasını için hukuk mücadelesi vereceğiz."

SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI

Süleymancılar Cemaati'ne ait olduğu iddia edilen Kuran kursunda üç çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiası hakkında soruşturma başlatıldı
İstanbul Maltepe'deki Süleymancılar'a ait olduğu öne sürülen Zümrütevler Kuran Kursu'nda üç çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiası hakkında soruşturma başlatıldı.

BirGün'ün ortaya çıkardığı üç çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı olaya ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

Savcılık, olaya tanık olan çocuğun ailesinin ifadesini alıyor.


https://tele1.com.tr/tarikat-yurdund...elecek-274740/

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 01-10-2021, 03:54
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Kur'an kursunda erkek çocuklara tecavüz skandalı hakkında Sedat Peker'den imalı sözler
Kahramanmaraş'taki bir Kuran kursunda yaşanan cinsel istismar kan dondurdu. 11 yaşındaki B.T.'nin 15 Şubat 2020'de babasını arayarak, yatılı kaldığı kurstaki hocası Ruhullah Çelik'in kendisine uzun süredir cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker konu ile ilgili Twitter hesabından değerlendirmelerde bulundu.


Türkiye, Kahramanmaraş bulunan Kur'an kursundaki tecavüz skandalı ile sarsıldı. Olay, 11 yaşındaki B.T.'nin 15 Şubat 2020'de babasını arayarak, yatılı kaldığı kurstaki hocası Ruhullah Çelik'in kendisine uzun süredir cinsel istismarda bulunduğunu anlatması ile ortaya çıktı.

Çelik'in diğer çocuklara da istismarda bulunduğu belirtildi. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker konu ile ilgili Twitter hesabından değerlendirmelerde bulundu. Peker, "Kahramanmaraş'ın Arınç Kuran kursunda temizlik görevlisiyken hoca olarak atanan alçak, 11 yaşındaki erkek talebelere uzun süredir tecavüz ederken bu iğrençlikleri engellemeyle görevli olanlar halen daha Deizm ve Ateizm hortladı diye yaygara yapıyorlar" dedi. Peker, dini inancını kaybeden gençlerin günahının dini yetkililerin boynuna olduğunu söyledi.


Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının üye olduğu Mil Diyanet-Sen, "Ülkemiz diktatörlükle yönetilseydi, o diktatör senin gibi terbiye yoksunu gazetecinin dilini keserdi" diyerek Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'i hedef almıştı. Sendika, Yılmaz Özdil gibilerin cenazesinin camilere sokulmaması çağrısı yapmıştı.
Bu olayı hatırlatan Peker, "Yılmaz Özdil camilere sokulmasın diye yaygara yapacağınıza siz öncelikle Yüce ALLAH'ın kutsal dinini öğrenmek için Kuran kurslarına giden çocukları bu sapık sözde hocalardan koruyun." ifadelerini kullandı.


https://www.krttv.com.tr/gundem/kur-...at-h93579.html

YUCE ALLAH`IN KUTSAL DININI OGRENMEK ICIN KURAN KURSLARINA KIDEN COCUKLARI BU SAPIK HOCALARDAN KORUYUN!!!!!!!!
YUCEMI YUCE!!!!
KUTSALMI KUTSAL
Sizin onlardan farkiniz, kendinizi Sozde Demokrat veya Sosyal Demokrat gosterme cabasidir...

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 02-10-2021, 14:32
Pasteur Pasteur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Jul 2021
Mesajlar: 601
Standart

taskoylu Diyor ki
NSANLARIN 3 AYRI INANMA SEKLI VARDIR, 4 NCU OLAN GENELDE DIGER HAYVAN KARDESLERIMIZDE DAHA YOGUNDUR.

1. GOREREK INANMAK
2. OKUYARAK INANMAK.
3. DUYARAK INANMAK.

Ne zırvalıyon?



Görülen şey' e inanılmaz. Görülen, duyulan- deneyimlenen şey bilinir. İnanç, soyut, hiç bir dayanağı olmayan bir kavramdır.



Ayrıca, eline, beline, diline ne ayak, Alevimisin?


Spermin belle melle bir alakası da yok bu arada. Ahlakın da doğal yaşamsal bir ihtiayaç olan seks ile bir alakası yok. Senin testesteronun dip yapmış arzu duymuyorsun diye, birilerini seks arzuladı(doğal kimyası bu) diye ahlaksız ilan edemezsin. Lafını esirgemeyen birinide doğruyu söyledi, düşüncesini ifade etti diye gene ahlaksız, geveze ilan edemezsin. v.b. İnsanlar sosyal varlıklardır. Konuşur düşünür, ifade ederler.



Ne zırvalıyon? Eline beline diline ne alaka?



Dünyanın her yerinde bu istismarlar oluyor. Klise de de oluyor misal en basitinden... Gereksiz doldurmuşsun da doldurmuşsun. Ee ne yapalım şimdi. Çocuğun ailesi şikayetçi olmamışsa kim ne yapsın bu duruma? Git ailelerini temizle madem o kadar kendine derd edindin yalandan madem. .)
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 02-10-2021, 15:46
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Sen ve senin gibilerine cevap vermek, Benim icin EKSIKLIK OLUR.
Sen ve senin gibilere cevap vermek, Benim icin Insanlik sucu olur, Cunku Insanlik dusmanlarisiniz.

KURT gibi ULUYORSUNUZ, Ulumaya devam edin, Sahip oldugunuz kisiliginizi ortaya koyuyorsunuz,
Bu da bizim icin bir kazanctir,
Cunku sahip oldugunuz kisiliginizi acikliyorsunuz BU VESILEYLE SEN VE SENIN GIBILERI DE TANIMIS OLUYORUZ.....

Ayrica Sen ve Senin gibilerin hakaretlerine ve kufurlerine seyirci kalan, Benim`de Siz ve sizin gibilerin seviyesine inmiyor olmama ragmen Denetim`de olmam!!!! forumun sizinle ortak yonlerinin oldugu kesindir.

INADINA SIZIN GIBILERINE KARSI
SAHIP OLDUGUM INSANI DEGERLERI YASATACAGIM VE YASATMAYA DEVAM EDECEM...
BENIM FELSEFEMDE, KAZANAN INSANLIK OLACAKTIR.


Saygi ve Insani Sevgilerimle.

Baskoylu

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 02-10-2021, 16:00
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

EVET
ALEVIYIM, HEMDE KIZILBASIM.
SOSYALISTIM HEMDE KOMUNISTIM.
MARKSIST DEVRIMCIYIM.
TURKUM,
KURDUM,
LAZIM
ERMENIYIM,
TURKMENIM
CERKEZIM

AMA;
IRKCI FASIST DEGILIM.
MILLIYETCI BAGNAZ DEGILIM.
DINCI YOBAZ DEGILIM
INSAN KANI EMEN DUZENIN KOPEGI DEGILIM.
EMPERYALIZM, KAPITALIZM, FASIZMIN VE HER TURDEN GERICILIGIN PIYONU VE ITI DEGILIM.

SEN VE SENIN GIBILER VAR OLDUKCA VE YASADIKCA, INSANLIK SENIN GIBILERIN YASAMASINDAN DOLAYI INSANLIGINDAN UTANACAK,
CUNKU SEN VE SENIN GIBILERI ARALARINDA BARINDIRIYOR VE YASAMASINA FIRSAT VE OLANAK TANIDIKLARI ICIN.

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 03-10-2021, 15:48
Pasteur Pasteur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Jul 2021
Mesajlar: 601
Standart

Baskoylu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen ve Senin gibilerin hakaretlerine ve kufurlerine seyirci kalan, Benim`de Siz ve sizin gibilerin seviyesine inmiyor olmama ragmen Denetim`de olmam!!!! forumun sizinle ortak yonlerinin oldugu kesindir.

Ben küfür göremiyorum. Ne cevabı vereceksin sen? İftiracı ahlak yoksunu olduğunu herkes görüyor zaten... Bu edpyahu ile esasında siz tencere kapasınız. Yoksa o senmisin? Buraya gelip trollüyormusun forumu?



Ne hikmetse o da senin gibi büyük büyük harflerle yazmış. Doldurmuşta doldurmuş boş harfleriyle...


Ayrıca ben ülkücü değilim. Türk' üm. Bu ülkeyi de Türkler değil. Kürtler ve lazlar v.b. yönetiyor. Bu ülkede gerçekten ülkücü olsa zaten gider Türk milleti adına karar verenler ile uğraşırdı önce. İnsanı yaşatki, devlet yaşasın ilkesi gereği. Türk töresini bilmeden boş beleş sallıyorsun. Türk töresi başarısız yöneticiye bile zerre tolerans göstermez. Kellesini ister. Türk olabilmek çok ciddi iştir. Öyle çoluk çocuk işi kesinlikle değildir. Bu kendisini sözde Türk, devlet diye ilan edenlerden senden önce ben şikayetciyim. Sana ne oluyor?


SEN VE SENIN GIBILER VAR OLDUKCA VE YASADIKCA, INSANLIK SENIN GIBILERIN YASAMASINDAN DOLAYI INSANLIGINDAN UTANACAK,
CUNKU SEN VE SENIN GIBILERI ARALARINDA BARINDIRIYOR VE YASAMASINA FIRSAT VE OLANAK TANIDIKLARI ICIN.

Demek yaşamama izin vermemeliler. Denetimde değil. Senin bir akıl hastanesinde olman gerekir. Ben kimsenin yaşam hakkını ihlal etmedim. Aksine yaşama hakkım ve bir çok hakkım ihlal edildi. Utanacak olan sensin kripto dinci.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 03-10-2021, 15:50
Pasteur Pasteur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Jul 2021
Mesajlar: 601
Standart

Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 05-10-2021, 04:39
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Saygideger Dostlar,

Bir cok kez gelen kisisel saldirilara yonelik aciklamalarim olmustur, olmaya`da devam edecektir, Cunku insan kiligina girmis insanlik dusmanlarina verilecek en guzel DERS, INSANLIK DERSIDIR.

Herkesin kendi fikir ve dusunceleri var oldugunu kabul ediyorsak, Herkes birbirinin fikir ve dusuncelerine saygili olmalidir.
Kisinin veya kisilerin sahip oldugu fikir ve dusuncelerinden dolayi Ona veya onlara HAKARET, IGRENC KUFUR VE ASAGLAYICI YAFTALAMALARA bas vurmasi yerine, Kisinin veya kisilerin sahip oldugu fikir ve dusunceleri, Dogru bildigi fikir ve dusunceleri ile saygi cercevesinde karsisindaki kisiye saldirmak yerine, onun sahip oldugu fikir ve dusunceleri yargilamaya veya mahkum etmeye calisirken Belge, kaynak, delil, canli tanik vs vs gibi kaynaklarla karsimizdaki kisiye KISISEL SALDIRIYA BASVURMADAN, fikir ve dusuncelerin catismasi ile KARANLIKLARI AYDINLIGA CIKARABILIRIZ.
Elestiri ve Ozellestiri Mekanizmasi Insanlik arasinda en guzel ve en dogru yontem seklidir.

Benim ogrendiklerim TAMAMEN DOGRUDUR, Onun ogrendikleri TAMAMEN DOGRUDUR, Senin ogrendiklerin TAMAMEN DOGRUDUR mantigi sakat bir mantiktir.
Herkesin dogrusu dogrudur mantigi yine sakat bir mantiktir.
Yanlis ogretilmis olabiliriz,
Yanlis yonlendirilmis olabiliriz,
Yanlis egitilmis olabiliriz,

Bana ogretilenleri yanlis oldugunu gore gore, Dogru oldugunu inadina savunuyorsam veya savunmaya calisiyorsam, karsimdaki kisi ve kisiler Delil, Kaynak ve Canli taniklarla vs vs belgelerle geliyorsa, bilerek kabullendigim yanlislarimi aklamam ve farkli yontemlerle karsimdakini susturmamin yolu, Tehdit, Kufur, Hakaret, Iftira, Yalan, Sahtekarlik, Riyakarlik vs vs vs yiginla olumsuzluklari kendime koruma araci olarak kullanip, karsimdaki kisi ve kisilere insanligin kabul etmedigi olumsuzluklarla kisisel saldirilara bas vurur, kendi yanlislarimi korumaya calisirim!!!!!

Koruyabilirmiyim? Elbette hayir, Benim Babam Hirsizligi, Yalanciligi, Dolandiriciligi, Cinsi Sapikligi vs vs olumsuzluklardan birini kendisine aliskanlik yapmis toplum tarafindan belgelerle canli taniklarla kanitliyorsa, BEN BABAMI AKLIYAMAM, Babami Savunmam veya Savunmaya calismam!!!! Babamin sahip oldugu kisilige sahip olmasamda, Babam ile ayni ortam icinde olmus olurum, Onun Isledigi Suca Ortaklik Yapmis olurum...
Dogru olan Babam`da olsa Elestirmem ve Mahkum etmem gerektigi gibi, Mahkum etmeliyim....

Ben birine veya birilerine haksizlik yaptiysam, O kisi ve kisilerden OZUR DILEMIYORSAM, Yaptigim haksizliklarin arkasinda durarak, Haksizliklarima Haksizliklar eklemeyi bir meslek haline getirmis olurum.

"KUFUR" Basli basina YETERSIZLIKTIR, EKSIKLIKTIR, ACIZLIKTIR, BILINCSIZLIKTIR, KISILIK BOZUKLUGUDUR..
Kufur ile bir sey degistirebilirmiyiz, veya birine asaglikca ettigimiz kufur`u Pratikte Uygulama Sansina Sahip Olabilirmiyiz? Elbette Hayir, Sadece AGIZ BOZUKLUGUMUZU VE SAHIP OLDUGUMUZ KISILIGIMIZI ACIGA CIKARMIS OLURUZ....

Bir insan DEVRIMI ilk once kendisinde yapmalidir. Yasami boyunca Kendisini Yenilige ve Yenilemeye acik tutmiyan Devrim ve Devrimlerin Dusmanidir, Yeniliklerin, Dogrularin, Guzelliklerin ve En Onemlisi Insanligin Dusmanidir.

Ornegin, Hz. Ali benim tabum olabilir, Hz. Ali`yi bana oylesine ogrettilerki, Yer Yuzunun En Harika Insani ve Ondan Sonra onun gibi bir insan yer yuzune gelmiyecegini ogrettiler!!!!
Daha sonra arastirmalarim sonucunda, Hz Ali`nin Islamin Kilici, Kelle Avcisi, Insan Kasabi, Inanci ugruna onune geceni katleden KATIL VE CANI BIRI OLDUGUNU, Hatta ve Hatta Okuma Yazma bile Bilmedigini ogrenmeme ragmen, Bana ogretilen gibi olmadigini ogrenmeme ragmen, Bakis Acim Degismiyorsa, Onu Halen Kutsalim olarak goruyorsam!!
TEMEL SORUN,, BANA YANLIS OGRETILENLERDE DEGIL.
TEMEL SORUN, BENIM SAHIP OLDUGUM BOZUK KISILIGIMDENDIR.

SAPIKLIK UZERINE GUZEL BIR YORUMU BIRLIKTE OKUYALIM.

"Genelleşmiş Sapıklık
Erdoğan Özmen

Her şey ortalığa saçılmış görünüyor. Sürekli haberdar ediliyoruz. Daha önce yetkili ağızlardan duymaya hiç alışık olmadığımız ifşaatların bini bir para. Bu sayede geniş bir şebeke halinde ve hemen her alanda yolsuzluk ve rüşvet çarkları kurmuş olanlar, hırsızlar, yargıyı ve polisi sinsice bir plan dahilinde ele geçirmiş odaklar, paralel devlet, kirli ittifaklar, pis hesaplar bir bir önümüze seriliyor. Paraya ve güce tahvil edebilecekleri her şeye inanılmaz bir aç gözlülükle saldırmışlar. Önlerine ne çıkarsa yutmak isteyen bir canavar gibi davranmışlar. Hiç tatmin olmamışlar. Dururlar, öğütmekten vazgeçerlerse dengelerini kaybedeceklerinden korkmuşlar sanki. Ara vermeden devam etmişler. Her türlü kılıfı kullanmış, bütün kavramları istismar etmişler. Öylesine fütursuzca hareket etmişler, hepsinin yanlarına kar kalacağından o kadar eminlermiş ki! En ufak bir tedbire bile gerek duymamışlar.

Her şeyi bilemeyeceğiz yine de: Bunca yıllık ortaklığı çatlatan şeyin ne olduğunu, bu sefer hangi ortaklıkların sahneye sürüldüğünü, hangi derin işbirliklerinin planlandığını, Hangi pis pazarlıkların pişirildiğini, belirli aktörlerin rolünü, hangi sermaye çıkarlarının gözetildiğini, zamanlamaya ilişkin kararın hangi süreçlerde kotarıldığını filan.. Buna gerek de yok belki.

Nerede duracağımızı, yerimizi bilmek; bu bize yeter. Rantın ve iktidarın şehvetiyle kendinden geçmiş iki taraf olduklarını, bölüşemedikleri şeyin bu olduğunu bilelim yeter. Ali İsmail'i unutmayalım… Ethem'i, Abdullah'ı, Mehmet'i, Medeni'yi, Ahmet'i, Hasan Ferit'i, Berkin'i… Roboski'yi; "unutursam kalbim kurusun" dedik ya bi kere, hatırlamaktan vazgeçmeyelim…Bu yeter işte bize.

Nefret onların ortak ve asıl harcı; hepimize duydukları ölümcül nefret, öldüresiye hınç. Küresel sosyo-ekonomik eşitsizliğin kahredici şiddetiyle beli bükülmüş, yersiz yurtsuz kalmış, hayatı ve geleceği karartılmış, dışarı atılmış hepimizin yeminli düşmanı onlar. Pis banknot hesaplarının dışında kalanlar; yoksullar, Kürtler, gençler, çocuklar, kadınlar, bir türlü iki yakası bir araya gelmeyenler aynı nefret, hınç ve düşmanlığın menziline çoktan yerleştirilmiş olduğumuzu hiç unutmayalım.

Şu soruyu yine de soralım ama: Buradaki sahnenin tamamını kat eden, görünür bütün işaretleri neredeyse gölgeleyen asıl şey alenen gösterilen utanmazlık değil midir? Şu ağır haysiyet kaybı yani? Mide bulandırıcı arsızlık ya da? Bütün iktidar ve güç kavgalarında aşağı yukarı benzer biçimlerde açığa çıkan ilişki ve yapılardan bağımsız olarak, bağıra çağıra icra edilenin kardan söz ediyorum. Sefil inkar söyleminden. Gözümüzün içine baka baka ve toplu şahitliğimizi zerrece umursamadan inkar ediyorlar çünkü. Yüzleri bile kızarmıyor mesela. Aynı anda hem tekinsiz hem çürümüş bir şey yok mu bu çiğ yüzsüzlükte? Bugünlerin toplumsal ve kültürel iklimini kavramak için içinden tek bir şey çekip almamız gerekse müracaat edeceğimiz semptom tam bu değil midir?Bu sapıkça kipin ve söylemin belirli bir toplumsal bağ oluşturacak bir biçim ve yaygınlık taşımasıaynı zamanda, ne fena.

Freud'a göre heteroseksüel genital cinsel ilişki normundan sapan cinsel davranışların tümü sapıklıktır. Diğer yandan, yine Freud'un insani cinselliğin çok-biçimli sapıklığına ve dolayısıyla cinsellik söz konusu olduğunda önceden verili bir doğal düzenden söz edilemeyeceğine ilişkin tasavvuru aynı sapıklık anlayışını daha baştan sorunlu hale getirir.

Uzatmadan söyleyecek olursak; sapıklık öncelikle klinik bir yapıdır, ve diğer klinik yapılardan (yani nevroz ve psikozdan) esas olarak inkar mekanizmasının (disavowal/denial, verleugnung) işleyişiyle ayrılır. Sapığın, bir davranış yelpazesine ya da yaptığı şeyin içeriğine –acayip bazı cinsel pratikler- değil de ruhsal bir yapıya göre anlaşılmasıdır bu. O ruhsal yapının asıl olarak hakikatle ve dille/konuşmayla kurulan ilişkinin biçimsel yapısında deşifre edilmesi, orada aranmasıdır:

En temel düzeyde kastrasyonu inkar eder sapık. Annenin fallustan yoksun olduğunu algılar ve ama aynı zamanda bu travmatik algının gerçekliğini kabullenmeyi reddeder. O yüzden örneğin fetiş nesne, annenin kayıp fallusunun simgesel ikamesi olarak işlev görür. Yani sapıklığın bütün sorunu, anneyle ilişkisinde çocuğun kendisini annenin arzusunun imgesel nesnesiyle (fallusla) özdeşleştirme tarzında aranmalıdır. "Gayet iyi biliyorum ama gene de…" kalıbıyla özetleyebileceğimiz sapıklığın günümüzün hakimlibidinal ekonomisi haline gelişini de aynı çerçevede düşünmeliyiz. Sapığın konumu ikilidir: Hem fallik eksiği inkar eder (kendisi ve anne için), ama aynı zamanda (dünyanın geri kalanı ve baba için) onun varoluşunu kabullenir. Demek ki sapık, eksiğin ve düzenleyici yasanın hem kabul hem de inkar edildiği bölünmüş bir dünyada yaşar. Aynı anda birbirine tümüyle zıt tavır ve görüşlere kolayca ve arsızca geçivermesi bundandır.

"Sapık, büyük Öteki'nin bazı figürlerine (Tanrı ya da tarihten partnerinin arzusuna kadar) doğrudan erişiminin bulunduğunu ve böylece dilin bütün muğlaklığını bertaraf ederek direkman büyük Öteki'ninistencinin bir aracı olarak edimde bulunabildiğini iddia eder. Bu anlamda hem Usame Bin Ladin hem de Başkan Bush, politik olarak düşman olmalarına karşın bir sapığın yapısını paylaşırlar. Her ikisi de edimlerinin doğrudan ilahi istenç tarafından düzenlendiği ve yönlendirildiği varsayımı üzerinden edimde bulunurlar."[1]

O yüzden, tam suç üstünde yakalandıklarında bile suratlarında hiçbir mahcubiyet izi yok. Pişkin suretlerinin, irkiltici kayıtsızlıklarınınsebeb-i hikmeti bundan.

Sapık özne ötekine ilişkin senaryosunu daima belirgin bir güç ilişkisi içinde icra etmek için çabalar. Kendi gücünün/iktidarının tam olarak anlaşılmasını ve buna teslimiyet gösterilmesini ilk sıraya yerleştirir.Örneğin mazohist, ne yapması gerektiğini ötekine açıkça dikte eder. Pedofil, dünyayı üstün ve aşağı varlıkların toplamına indirgeyerek, aşağı olanların üstün olanlara tabi kılınması için zorlanmasını hak görür. Bu, daha geniş bir çerçevede dünyanın ve tüm ötekilerin kontrol ve manipüle edilmesi ihtiyacına yaslanır. Sapığın paradoksal bir biçimde yeni bir haz etiğini talep ve tebliğ eden din görevlisi kılığında ortaya çıkması bundandır.

Sapık inanmaz. Doğrudan bilir o. İnancın pozitif bir bilgi kisvesine sokularak indirgenmesinin ve sahici inancın kaybının anahtarı burada, sapığın dünyasındadır. Asıl soruyu sormak için şu çirkin görüntülere; para sayma makinalarına, ayakkabı kutularındaki dolar destelerine, birlikte verilmiş pozlardaki sakilliğe, kurulan iş bağlantılarındaki çılgınlık ve gözü dönmüşlüğe, hepsindeki kaba saba aşırılığaazıcık bakmak yeterli: Herhangi bir şeye gerçekten inanıyorlar mı ki, ileri sürdükleri kutsallara inanıyor olsunlar?

Umut hep vardır ve orada, devrimci praksistedir. Çünkü en temelde her şeyin her şeyle mübadele içinde olduğu (malların değil sadece her şeyin; inançların, konumların, hükümetlerin, ilişkilerin, dostlukların, aşkların, evliliklerin, çocukların piyasada belirlenen bir değiş-tokuş değerine sahip olduğu, öyle sayıldığı), dolayısıyla mutlak ya da meta-toplumsal herhangi bir garantöre ihtiyacımızın kalmadığı neo-liberal (güncellenmiş kapitalist) zamanlardan söz açmak değil mi bu? Sapık stratejinin yerleştiği vasattan, onun ikili boyutundan yani? Simgesel/aşkın hiçbir değere inanmamak ama aynı zamanda simgesel düzen olarak büyük Öteki'nin bu namevcut halini (Tanrının ölümünü örneğin) iptal etmek üzere umutsuzca didinip durmak. O halde simgesel yasa ile özdeşleşmek, kendini bu yasanın bir enstrümanı olarak tahayyül etmekten ibaret sapıkça jestin tam karşısına çıkarmamız gereken şeydir devrimci edim. Yeni ve kalıcı bir sosyo-simgesel düzen yaratmak üzere tam bir sadakatle Gerçekle karşılaşma tutkusudur bu. Yola koyulmaktır. Birinci ödevimiz, asla arzumuzdan vazgeçmemektir. Bizim için temel etik düstur, temel bağlılık budur. Arzunun konumu çünkü, etiktir. Hepsi bu..."


Saygi ve Insani Sevgilerimle

Baskoylu

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:25 .