Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 27-01-2009, 13:57
janti janti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Nov 2008
Mesajlar: 172
Standart E-Kitap / Necronomicon-Ölüler Kitabı (İngilizce & Türkçe)-Al Azif (Abdul AlHazred)

Pdf formatında İngilizcedir ve Türkçe ayrı ayrı paylaşıyorum . İsteyen Arkadaşlara mail yoluyla iletebilirim yada altta vereceğim linklerdent indirilebilir.

İngilizce : http://rapidshare.com/files/126837376/Necronomicon.rar

şifre: darkmalt1

Türkçe : http://rapidshare.com/files/16799738...itabi.rar.html

Sevgiyle kalın.



Necronomicon-Ölüler Kitabı(pdf)-(İngilizce)-Al Azif(Abdul AlHazred)



Necronomicon-Ölüler Kitabı

Necronomicon’un o kadar çok ismi vardır ki ve hakkında o kadar çok efsane oluşmuştur ki,hakkında yazılanlar ciltleri dolduruyor; “Arabın Kitabı”, “Ölü İsimlerin Kitabı” veya “Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” kısacası bu bir mitik kitaptır. Yazar, adı El Hazret veya El Azif olan Şamlı bir Arap. İnançlara veya bilinenlere göre de Necronomicon gerçek bir büyücünün el kitabı ve hiç şakası yoktur. Bazılarına göre, böyle bir kitap hiç yok, sadece Amerikalı korku yazarı Lovecroft’un hayallerinin ürünü, bazıların göre ise var ama yerini kimse bilmiyor. Kısacası Necronomicon, tam manasıyla gizem dolu. Necronomicon’un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerindeymiş, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir.

Necronomicon’un MS 730’da Şam’da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Necronomicon, uğursuz kitapların başında geliyor. İnançlara göre, bu inanılmaz kitabı elde edenler veya bir bölümüne sahip olanlar ölümden kurtulamıyorlar. Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon adı geçmiyor.

Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan’da Deobund Mısır El Azhar ve Mekke’deki antik kitaplıklardaki araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon’un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada’nın İspanyol Yahudileri’ne zulmederken, Necronomicon’u ele geçirdiği ve İtalyanca’ya çevirttiği belirtiliyor. Wormius’a göre kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağan üstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat’ın Yaradılış Bölümü’ndeki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor. Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim’a yollamış ana sonra Wormius ekliyor: “Çeviriyi yaktım, bu Tanrı’ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, insanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor...” Ama başka kaynaklar Necronomicon’un yok olmayıp Vatikan’a yollandığını yazmaktadırlar. Yüzyıl kadar sonra 1586’da, Wormius’a ait kopya Prag’da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni ve büyücüsü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly Necronomicon’u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly “Necromancy” denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon’da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı. Dr. Dee, Necronomicon’u İngilizce’ye çevirip Manchester’de Christ’s College’e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole vasıtasıyla Oxford’da Bodleian Library’de yer aldı. Ve şu anda da Londra’da British Museum’da Necronomicon’un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.

Bu kitabın içindekiler şöyle toplanabilir;

* Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat’taki Yaradılış bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlik vardır. Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzaktır. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü ve planlanması anlatılıyor.
* İnsan ırkı, dünyadan önce bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme deniyor. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.

* Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanarak, eskilerle ilşki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır. Ve halk bunları bilmemelidir

* Dünyayı zaman zaman pozitif, zaman zaman da negatif bir güç alanı etkilemektedir. Bu güç alanı bilinçlidir. İnsanların Şeytan tanımı aslında bu negatif alanıyla ilgilidir. Fakat bu güç alanını besleyen kaynak yine insandır.

* İnsan ırkını bu gezegende dölleyen güçler, bizleri sürekli olarak gözlemektedirler. Eğer onların planını temelden bozacak bir eyleme girişirsek, müdahele edeceklerdir ve bu müdahale Eskilerin Eskisi denen akıl almaz bir güç boyutunda gerçekleşecektir.

sen ki bilirsin kır çiçeklerini.. hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın yeniden çoğalırlar.. ve bir gün güneşin suları öptüğü zaman.. özgürlük renginde sevgiyle açılırlar...
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 27-01-2009, 14:00
janti janti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Nov 2008
Mesajlar: 172
Standart

Öte dünyaya geçisin rehberi

Düsünce evreninin besigi kabul edilen Yunanlilar, Thales ya da Euclid'e ragmen yine de zaman ve saat matematigin'! yeterince çözümleyememislerdi, çok daha farkli bir kültürel konumda bulunan Misirlilar'in pratik çözümü sasirticidir. Gerçekten de Misir'in Yunan'da oldugu gibi bir matematik felsefesi, düsünürleri yoktu. Astronomik tüm bilgileri dinsel törenlerle kisitliydi ama Misirlilar MÖ 3000 civarinda, günesin dogusunu ve batisini hesaplayarak bir dikilitasin neresinin günün hangi saatinde isik alacagini, bir tapinagin bir yerindeki penceresinden içeri girecek olan günes isigi ile bir yazi sifrelemeyi biliyorlardi. Günesin disinda, Eski Misirlilar, gökyüzününün en parlak cisimlerinden Sirius' un da, yilda bir kez sabah saatinde günesle ayni konuma geldigini de kesfetmislerdi. Bu astronomik konum, Nil'in tasmasiyla ilgili olarak Nil yilinin baslangiciydi, Misirlilar için bu günler Misir tanrilari Osiris, Horus, Seth, isis ve Neftis'in dogum günleriydi. Nil yili daha da dogrusu Nil Nehri'nin varligi Misirlilar için öylesine önemlidir ki, ölüm ötesiyle ilgili inançlari da dogurmustur.



LANET GERCEKTEN VARMI
MUMYALAMA SANATI
ANANA PAPiRÜSÜ
Günes Kral Akhen-Aton'dan Tanri Aton'a siir



Firavun bir Tanri'ydi...
Fransiz Moret'e göre, Nil Nehri Misir'i Akdeniz ve Afrika Misir'i diye ikiye ayirir, gerçekten de bu cografi konum bin yillarca Misir'i Yukari ve Asagi Misir ya da Krallik olarak jeopolitik olarak böldü. Bu bölünme ve temeldeki krallik kavgalari Misir'in tek kralinin yani Firavun'un varligim da böldügünden önemlidir, zira tüm eski uygarliklarin içinde kendisinin tanri oldugunu ileri süren tek kral, Firavundur. Gerek Mezopotamya'da, diger Orta Dogulular'da daima krallar tanrilarin seçtigi temsilcilerdiler, ancak ölümlerinden sonra tanrilastilar ama Misir'da Firavun, tanri demekti. Yasarken Horus, öldügünde ise Osiris'ti. iste bu inanç topyekün Misir mitolojisi ile, kralligin dogrudan iliskisi demekti. Misirlilarin mumyalama ve mumyalama ile ilgili mitler, uygulanan ritüeller hep bu temelin üzerindeydi. Ölüm ve ölüm ötesi yasama böylesine bir takinti sadece Firavun'un ölümsüzlügü ve tanriligi nedenine baglidir. Ama Misir'da Osiris kültünün hemen yaninda kökeni çok daha eskilere giden bir de Ra kültü yani Günes-Tanri veya dini vardi, ikisinin kokteyli ve yasamin kökeni olan Nil inançlari Misir dinini olusturuyordu, Çok kisa olarak Osiris'i tanimamizda yarar var.


Bilim kurgu romanina benzeyen bir mitoloji,
Osiris bitkiler evreninin tanrisidir, ölür ve yeniden dirilir ama ayni zamanda da yeralti dünyasinin da hakimidir, ruhlarin yazgisina karar veren kurulun basidir ve salt bu yönüyle mumyalama ritüellerinin kaynagi olur. Osiris'in erkek kardesi Seth ile olan kavgasi ise Yukari-Asagi Misir ayriminin simgesidir. Böylece Osiris'in sosyal, dinsel ve siyasal üç kimligi ortaya çikar, isis, Osiris'in kizkardesi ve ayni zamanda da karisidir, kayinbiraderleri olan Seth ve Typhon 72 ihtilalciyle beraber iyi Kral Osiris'i parçalara ayirip, Misir'in 42 eyaletine bu parçalari atacakti. isis, Seth'in dagittigi parçalari bulacak ve kizkardesi Neftis'in yardimiyla yeniden yasama döndürecektir. Osiris, bundan sonra yeralti ülkesinde yasayacak ve oglu Horus öcünü alacaktir. Horus daima sahinle simgelendi ve firavunlarin baslarinda sahin armasi bulunurdu. Ama firavun ayni zamanda da Misir'in ilk krali ve dünyanin yaraticisi olan olan Ra'nin da ogluydu. Osiris ve Ra kültlerinin karisimi burada açikça görülür. Bir bilim kurgu öyküsüne benzeyen kisa ama temel giristen sonra Misir'in ölüm ve ölüm ötesiyle ilgili inançlarim daha iyi anlayabiliriz.
Simdi ölüme dogru yol alalim...



HORUS
ISIS
OSIRIS
RA
THOTH



"Ölüler Kitabi" ve ötesi...
Eski Misir'da ölüm ve ötesiyle ilgili kaynaklar Piramit ve Tabut yazitlaridir, bütün bunlar "Ölüler Kitabi" denen ölüm, ölüme geçis ve ölümden sonra yasamla ilgili kurallari ve düzeni anlatan bütün bir bilgi veya inanç sisteminin parçalaridirlar. Misirlilar ölümden sonra yeniden dirileceklerine inanirlardi, Osiris'in yeniden dogmasi ve onun kisiliginde simgelenen KIS ve BAHAR örneklerindeki gibi. ?nsan beden ve ruhtan olusuyordu, her ikisi de ölümden sonra ebedi olarak kalabilirdi, yeter ki ölümden sonra insan Osiris'in önünde günahlarini bagislatsin ve saf olarak cennette kalabilsin. Osiris, insanin kalbini bir tüy ile tartarak samimiyetini ölçerdi, eger ölü insan bu ölçümde basarisiz olursa aç, susuz ve günessiz olarak ebediyen mezarinda kalirdi. Osiris'in sinavlarindan basariyla geçebilmek için bazi yöntemler uygulanirdi, örnegin mezarlara yiyecek ve tanrilari sevindirecek tilsimlar konurdu. Ayrica, balik, yilan, hamamböcegi gibi böcekler rahipler tarafindan kutsanarak ölüye yardimci olurlardi. Ama en önemlisi, "Ölüler Kitabi" nin satin alinip mezara konmasiydi. "Ölüler Kitabi" ölüm rahiplerinin yazdiklari dua ve yöntemlerle, Osiris'i sakinlestirecek ve hatta aldatacak önerilerle doluydu. "Ölüler Kitabi" örneklerinden yüzlercesi papirüs rulolar halinde mezarlardan çikarilmistir ve en eskileri Piramitler Dönemi'ne aittir, yani M.Ö. 2500'lere. Misir inançlarina göre tüm bilgiler veya bilim bilge tanri ve yazman Toth tarafindan yazilmistir. Bugün dahi bazi mistikpagan çevreler Tarot Kartlari'nin kökeninin Toth kültünden kaynaklandigina inanirlar.


Tek Tanri'nin pesindeki Kral
Tüm bu yöntemlerin sonucunda ölen bir insan, öteki dünyada yasamak için hak kazanabilir, günahlarini affettirebilir, istenilen yasama kavusurdu. ?lginçtir tüm Eski Misir ölüm inançlarinda ahlaki ögütlere pek rastlanmaz, rahipler halkin dinsel törenleriyle ugrasirlar ama genelde onlarin ahlaki düzeyi ile ugrasmazlardi. Ölüler Kitabi'nda eger rahipler çözüm getirdiyse, iyi ve ahlakli biri olmanin pek üzerinde durulmaz. Sihir ve büyü Misir inançlarinda çok etkin ve yaygindir, Firavun'un özel büyücü ve sihirbaz danismanlari vardi, özetle Misir dini tüm zengin ögelerine ragmen, ahlaki bir ögreti içermedigi veya ruhsal egitmeyi içeren bir yaklasimda bulunmadigi için kutsal bir kitaba sahip degildir, bilindigi kadariyla dinsal metin olarak ortada sadece "Ölüler Kitabi" nin bölümleri vardir. Ama "Ölüler Kitabi" ndan örnekleri görmeden önce bir dönem Misir'i etkileyen dinsel reformu unutmamak gerekir. Reformun babasi MÖ 14.Yüzyil'da yasayan IV.Amenofis'ti, bu Firavun monoist bir temeli olan ve yaratici ilah Aton'un disinda tüm tanrilari reddeden yeni bir dini kurdu. IV.Amenofis, tahta geçtiginde rahip sinifinin gücünün kralliktan fazla oldugunu ve yönetimi ellerinde tuttuklarini fark etti, bundan kurtulmak istemisti, bir baska kaynaga göre ise Firavun, bir günes rahibi olan amcasinin etkisindeydi. önce baskenti Orta Misir'a Amarna'ya tasidi, Amarna'ya "Aton'un Ufku" anlamina gelen "AknetAton" adi verildi, sonra Amon'un büyük rahipligi makamim kaldirdi ardindan Teb'de isyan çikti ama ordu bastirdl, IV.Amenofis kararliydi. Yeni dinin esaslarini belirledi ve mistik siirler yazdirdi, inancin temelinde yalana karsi gelerek gerçege ulasma düsturu vardi ve Tek Tann'ya olan sevgi derin duygularla anlatiliyordu; mezar taslannda "Ey. biricik Allah senden baskasi yoktur." yazilari bulunmustur.


Bin yillar dinleri bagliyor mu?
IV.Amenofis. büyü ve sihri yasakladi, ölümden sonra da tek hakimin Aton olduguna inanildi. Yeni dine inanan, Aton'un büyüklügü ve tekligme iman eden kisi, öte dünyada da mutlu olacakti. Buna ragmen. IV. Amenofis tanri ogullugu sifatini reddetmedi ve yüzyillar sonraki Hz isa'yi animsatan bir tür peygamberlik yaklasimi içindeydi. Ama önemli bir yön daha vardi, kisi Tanri'ya asla bir ihtiyacini karsilamak için hitap etmezdi. aksine doganin güzelligine ve Yaratici'nin iyiligine heyecan ve ask duyan biri olmaliydi, gökten akan ve yasamin kaynagi olan Nur'a tapilirdi. esit olarak yayilan aydinlik adalet kavramim simgelerdi ve bu Nur Gerçeklik Ülkesi'ne bagliydi, burada da Anadolu Tasavvufusun bazi çizgileri ister istemez akla gelir. Bir yazitta söyle denir; "Ey yasamin baslangici olan Aton, yeryüzünü güzellikle doldurursun, isigin yarattigin her seyi aydinlatir ve her sey senin askinin baglariyla baglanir, her göz kendi üstünde seni görür, Ey Sen ki, tek ilahsin ve hiçbir benzerin yoktur, sen dünyayi kalbinin istedigi gibi yarattin..." Anlasiliyor ki, IV.Amenofis Tek Tanri düsüncesinin simgesi olarak günesi ve isinlarini seçmisti. Tapilan bir heykel veya put yoktu. Bu yeni din, yuvarlak kirmizi bir günes ve ondan çikarak yere inen ve uçlannda el sekilleri bulunan isinlar olarak simgelendi. Buradan çikan bir sonuç var...


Simgeler bilinmeyen gerçegi sakliyor
Tarihçi ve arastirmaci Arthur Weigall' a göre, Hz Musa'nin kavmiyle beraber Misir'i terk etmesi M.Ö. 1346'da Firavun Tutankamon dö
neminde olmalidir. Özgün adiyla "Manethon" yani Musa, tarihi bir kisiliktir, IV.Amenofis'in din reformu döneminde yasamis ve bu düsüncelerden yola çikmistir. Buna karsin, IV.Amenofis'in din reformu Misir'da köklesmemis, yirmi yil sürmüs ve ölümünden sonra eski inançlara dönülmüstür ama Tek Tanri inanci farkli bir yerde, Filistin'de köklesecek ve baska bir dinin temeli olacaktir. Biz yine "Ölüler Kitabi" na dönelim; birçok çagdas uzmana göre "Ölüler Kitabi" çok büyük ve çok derin bir sirdir. 1758'de Fransiz Cyprianus, derinligine zor varilan gerçek kutsalligi bu kitapla tanidigim belirtirken, bir diger uzman Lucien; "Misir dini bilmecelerle doludur, konuyu iyice bilmeden ve hatta mistik deneylerden geçmeden asla alay etmemeli veya küçük görmemeliyiz, tanrilarin gerçekten tanri, köpekbaslilarin ne oldugunu bilmek için bu sirlari tanimak gerekiyor" diyordu.


Ölüm ötesine geçis...
"Ölüler Kitabi"nin anlamini iyi bilen ruh, Evrenin Büyükleri'ne meydan okuyabilirler ve hakimlerin karsisina korkmadan çikabilirler. Her ölünün ruhunun tartilisi adli korkunç sinavda savunma yapabilecekler, Osiris'in önünde yeri öptükten sonra ruhlarini pisliklerden koruyacaklar. Çünkü ruh hem bir kadinin karnindan çikarken, hem de yasami süresince kapildigi tutkular yüzünden kirlenmistir ve ruh bedeninin kirlendigini hisseder. Ancak "Ölüler Kitabindaki dua ve formüller sayesinde ruh Ra'nin atesinde tutusmadan, 42 hakimin önüne çikmaktan korkmayacaktir. 42 hakimin her birisi Misir'in bir bölgesin! ve 42 günahtan birisini temsil ederken ölüyü sorgularlar, ölü o anda Thot'un önünde yanlislari itiraf etmelidir, Thot gizlilerin sahibidir, bilinmeyen bir nedenle bir sebek olarak resmedilir. Peki ölü ne diyecektir veya nasil olmalidir? Thot ve çakal kafali tanri Anubis teraziyi dikkatle izlerlerken ölü, insanlara karsi günah islemedigini, mevkilere saygili oldugunu, tanrilari kizdiracak bir sey yapmadigini, öldürmedigini ve öldürmek için emir vermedigini, kimseye aci çektirmedigini. tapinaklardan bir sey çalmadigini. kimsenin topragini çalmadigini. hileli tarti kullanmadigini, tanrilarin kuslarini ve kutsal göllerin baliklarini çalmadigini dogru olarak söyleyecek ve kendini temize çikaracak.


Cennet'te yasam
Tanrilarin yazicisi olan Thot ve mezarliktan koruyan Anubis, ölüyü dinledikten sonra teraziye bakacaklar ve eger Thot terazinin iki kefesinin dengede oldugunu yazabilirse. kefenin birisinde ölünün vicdaninin ve iradesinin simgesi olan kalbi, digerinde ise Maat'in yani gerçegin tüyü vardir, yani gerçek tüy kadar hafiftir. O zaman ibis kusu kafali Thot, ölüler tanrisi Osiris'e dönecek ve ölünün kalbinin dogru oldugunu ve kalbin tüyden agir olmadigini söyleyecektir. ?ste o zaman ölü, ebediyen istedigi
yerlere gidebilir, canlilarin arasina,yerin altina, Sa manyolunun derinliklerine... Artik o bir ölü degildir ,ölümsüzlerle beraberdir,bulundugu yerde yiyecek tarlalari vardir.incir agaçlarinin gölgesinde serinligi tadacaktir ve tanriçalarin sütünden içecektir. Bu arada kötülerin yerinide görecektir,
orada kendi iç organlarini yiyen krallar, iskenceci tanrilar, kafatari kesik ama vücutlari olan belleksiz ruhlar vardir". Ama o onlardan uzaktir ve isik ruhlarin arasinda. ebediyen yükselmistir, ?ncil'de yazdigi gibi; "..onlar cennette isik saçan yildizlar gibi olacaklar"dir.


"Ölüm geceye benzer"
"Ölüler Kitabi"indan bazi bölümlerdi bunlar, aslinda tümü Misir'in gizeminden ancak birkaç damlasi. Böylesine garip bir uygarligin bir diger örnegi tarihte yoktur. Yunan uygarliginin temelinde Misir yatar, tarihte bu kadar etkin iki kültür aktarimi daha vardir ama sonraki yüzyillarda, bunlar Yunan biliminin islam Dünyasi'na, islam kültürünün ise Bati Avrupa'ya aktarimidir. Basta söz edildigi gibi, Misirlilarin matematik bilgisinin incelenmesi hayal kirikligi yaratmistir çünkü günümüze kadar ulasabilen dev yapitlar insa edebilmislerdi fakat buna karsin TIP bilgileri sasirtici düzeydedir. Öte yandan Eski Misirda Mezopotamya'da oldugu gibi, Astroloji yoktur, yerinde Astroaltri yani gök cisimlerinin tanri kabul edilmesi vardir. Onlar, gök olaylarini dinsel bir çerçeve içinde görüyorlardi. Ayrica, göklerde sasmaz bir düzenin bulunduguna, görünümler degisse bile temelde bir kararliligin bulundugu inancindaydilar. Ama bu inanç mitoloji ve masallarla örülüydü ve bu yüzden Misir astronomisi ayinlerle, dinsel törenlerle iç içeydi. Çok dindardilar, din islerinin aksamamasi için çok özen gösteriyorlar, zamanin akisina anlam veriyorlardi. Onlara göre zaman bitimsiz oldugu için, daima yeniden, yeri bastan yasaniyordu. Günleri ugurlu veya ugursuz diye ikiye ayirirlardi, her zaman dilimi için sihir formulleri vardi, hareketlerini buna göre yönlendiriyorlardi. Geceye benzettikleri ölüm sonrasinda, ruhlarin kendilerini düsmanlarindan koruyabilmeleri ve davranislarini düzenleyebilmeleri için dünyasal görevlerini dogru zamanlarda yerine getiriyorlardi. Salt bu yüzden mezarliklarda lahit kapaklarinin içlerini kösegensel yildiz saatleri resimleriyte süslediler.
Misir, ünlü bir gezginin söyledigi gibi anlatilmasi degil, gezilip görülmesi ve hatta yasanmasi gereken bir yerdir. Giza Piramrtlerini, Teb'i. Karnak ve Lüksoru ve de müzelerdeki göz kamastiran eserleri yakindan görmeden günümüzden binlerce yil önce yasamis olan bu insanlari anlamak mümkün olmaz. Belki de böyle bir görsel asamadan sonra, Misirin gizemi, "Ölüler Kitabi" nin içyüzü ve diger bilinmeyenler aydinlanabilir...

www.sorucevap.com

sen ki bilirsin kır çiçeklerini.. hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın yeniden çoğalırlar.. ve bir gün güneşin suları öptüğü zaman.. özgürlük renginde sevgiyle açılırlar...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 27-01-2009, 14:05
janti janti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Nov 2008
Mesajlar: 172
Standart

Ani Papirüsündeki Ölüm ve Ötesi ile ilgili Tavirleri http://web.ukonline.co.uk/gavin.egypt/papyrus.htm linkinde görebilirsiniz.

sen ki bilirsin kır çiçeklerini.. hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın yeniden çoğalırlar.. ve bir gün güneşin suları öptüğü zaman.. özgürlük renginde sevgiyle açılırlar...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 27-01-2009, 17:50
sargon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sargon sargon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Tesekkürler janti. Bir firsatta okumak üzere indirdim.

"Daha önce ben televizyona bakıyordum, şimdi televizyon bana bakıyor
Mısırlı bir gösterici
http://sargon.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 27-01-2009, 18:20
Ayejj - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ayejj Ayejj isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Apr 2008
Mesajlar: 1.190
Standart

Sayın Janti ,sağolasın bu tarz şeyleri okumak her zaman ilgimi çeker.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 27-01-2009, 20:44
janti janti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Nov 2008
Mesajlar: 172
Standart

Sevgili Sargon ve Sevgili Ayejj ,duyarlılığınız ve mesajlarınız için bende sizlere teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın

sen ki bilirsin kır çiçeklerini.. hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın yeniden çoğalırlar.. ve bir gün güneşin suları öptüğü zaman.. özgürlük renginde sevgiyle açılırlar...
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 24-08-2010, 02:43
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

Türkçesi için: http://go.rapiddigger.com/rapidshare...-rar-24101884/

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 16-06-2017, 01:48
TSumru TSumru isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 16 Jun 2017
Mesajlar: 1
Standart LİNK AÇILMIYOR

janti´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Pdf formatında İngilizcedir ve Türkçe ayrı ayrı paylaşıyorum . İsteyen Arkadaşlara mail yoluyla iletebilirim yada altta vereceğim linklerdent indirilebilir.

İngilizce : http://rapidshare.com/files/126837376/Necronomicon.rar

şifre: darkmalt1

Türkçe : http://rapidshare.com/files/16799738...itabi.rar.html

Sevgiyle kalın.



Necronomicon-Ölüler Kitabı(pdf)-(İngilizce)-Al Azif(Abdul AlHazred)



Necronomicon-Ölüler Kitabı

Necronomicon'un o kadar çok ismi vardır ki ve hakkında o kadar çok efsane oluşmuştur ki,hakkında yazılanlar ciltleri dolduruyor; "Arabın Kitabı", "Ölü İsimlerin Kitabı" veya "Ölülerin Çağrı Kitabı" ya da "Çıldırtan Kitap" kısacası bu bir mitik kitaptır. Yazar, adı El Hazret veya El Azif olan Şamlı bir Arap. İnançlara veya bilinenlere göre de Necronomicon gerçek bir büyücünün el kitabı ve hiç şakası yoktur. Bazılarına göre, böyle bir kitap hiç yok, sadece Amerikalı korku yazarı Lovecroft'un hayallerinin ürünü, bazıların göre ise var ama yerini kimse bilmiyor. Kısacası Necronomicon, tam manasıyla gizem dolu. Necronomicon'un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerindeymiş, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir.

Necronomicon'un MS 730'da Şam'da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Necronomicon, uğursuz kitapların başında geliyor. İnançlara göre, bu inanılmaz kitabı elde edenler veya bir bölümüne sahip olanlar ölümden kurtulamıyorlar. Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon adı geçmiyor.

Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan'da Deobund Mısır El Azhar ve Mekke'deki antik kitaplıklardaki araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon'un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada'nın İspanyol Yahudileri'ne zulmederken, Necronomicon'u ele geçirdiği ve İtalyanca'ya çevirttiği belirtiliyor. Wormius'a göre kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağan üstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat'ın Yaradılış Bölümü'ndeki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor. Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim'a yollamış ana sonra Wormius ekliyor: "Çeviriyi yaktım, bu Tanrı'ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, insanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor..." Ama başka kaynaklar Necronomicon'un yok olmayıp Vatikan'a yollandığını yazmaktadırlar. Yüzyıl kadar sonra 1586'da, Wormius'a ait kopya Prag'da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni ve büyücüsü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly Necronomicon'u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly "Necromancy" denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon'da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı. Dr. Dee, Necronomicon'u İngilizce'ye çevirip Manchester'de Christ's College'e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole vasıtasıyla Oxford'da Bodleian Library'de yer aldı. Ve şu anda da Londra'da British Museum'da Necronomicon'un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.

Bu kitabın içindekiler şöyle toplanabilir;

* Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat'taki Yaradılış bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlik vardır. Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzaktır. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü ve planlanması anlatılıyor.
* İnsan ırkı, dünyadan önce bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme deniyor. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.

* Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanarak, eskilerle ilşki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır. Ve halk bunları bilmemelidir

* Dünyayı zaman zaman pozitif, zaman zaman da negatif bir güç alanı etkilemektedir. Bu güç alanı bilinçlidir. İnsanların Şeytan tanımı aslında bu negatif alanıyla ilgilidir. Fakat bu güç alanını besleyen kaynak yine insandır.

* İnsan ırkını bu gezegende dölleyen güçler, bizleri sürekli olarak gözlemektedirler. Eğer onların planını temelden bozacak bir eyleme girişirsek, müdahele edeceklerdir ve bu müdahale Eskilerin Eskisi denen akıl almaz bir güç boyutunda gerçekleşecektir.
BANA BU KİTABI MAİL OLARAK ATARMISINIZ LİNK AÇILMIYOR DA
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 19-06-2017, 11:47
durusu durusu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jun 2017
Mesajlar: 1
Standart

merhaba,ben de diğer arkadaşımız gibi linki açamadım maalesef,mümkünse kitabı mail olarak gönderebilir misiniz?teşekkürler,iyi günler.
duru.durusu@gmail.com
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 02-12-2017, 23:48
Rng Rng isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2017
Mesajlar: 1
Standart

Bende çok merak ettim, linkten ulaşamadım atabilirseniz çok sevinirim.
rabiagunaydi@gmail.com
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:28 .