Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > Hristiyanlık

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 22-09-2018, 10:35
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart “Tanrı Neredeydi?”

NOT: Alıntıdır,
Aşağıdaki makaleyi jw.org da buldum, devamını merak edenler oraya bakabilir.
Tartışılabilir bir konu diye düşünüyorum,,,
Saygılarımla

ACI BİR OLAY YAŞANDIĞINDA KENDİNİZE "TANRI BUNA NEDEN İZİN VERDİ?" DİYE SORDUĞUNUZ OLDU MU?
YA DA YAŞADIĞINIZ TRAVMATİK BİR OLAY NEDENİYLE TANRI'NIN SİZİNLE İLGİLENMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Sheila, ABD'de çok dindar bir ailede büyüdü. Onun şu sözleri size tanıdık gelebilir:
"Küçüklüğümden beri bizi yaratan bir Tanrı olduğuna inanıyordum. Ama kendimi hiçbir zaman O'na yakın hissetmedim. Sanki Tanrı beni sadece uzaktan izliyordu. Benden nefret ettiğini düşünmüyordum ama benimle ilgilendiğine de inanmıyordum."
Sheila'nın neden böyle şüpheleri vardı?
Şöyle açıklıyor:
"Ailem art arda çok üzücü olaylar yaşadı ve Tanrı bize hiç yardım etmiyor gibiydi."

Belki siz de Sheila gibi Tanrı'nın var olduğuna inanıyorsunuz. Fakat Tanrı'nın sizinle kişisel olarak ilgilendiğinden şüphe duyuyor olabilirsiniz.
Eyüp peygamberin de benzer şüpheleri vardı. O tabii ki Tanrı'nın gücünden ve hikmetinden kuşku duymuyordu (Eyüp 2:3; 9:4).
Fakat art arda trajik olaylar yaşayınca ve hiçbir çıkış yolu göremeyince Tanrı'ya şöyle sordu:
"Neden yüzünü benden gizliyor, beni düşman görüyorsun?" (Eyüp 13:24).

Peki Kutsal Kitap bu konuda ne der?
Acı olayların sorumlusu Tanrı mı?
Tanrı'nın genel olarak insanlarla ve kişisel olarak her birimizle ilgilendiğine dair herhangi bir kanıt var mı?
Şu sorulara cevap bulmak mümkün mü: Tanrı beni önemsiyor mu? Beni anlıyor mu?
Acı çektiğimde O da üzülüyor mu?
Zor anlarımda bana yardım ediyor mu?

Sonraki makalelerde önce insan doğasına bakarak Tanrı'nın bizimle ilgilenip ilgilenmediğini görmeye çalışacağız (Romalılar 1:20). Sonra da Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğini göreceğiz. Tanrı'yı, yaratılış ve Sözü olan Kutsal Kitap aracılığıyla ‘tanıdıkça' O'nun ‘sizinle ilgilendiğine' daha da çok güveneceksiniz (1. Yuhanna 2:3; 1. Petrus 5:7).

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22-09-2018, 18:31
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Tanrı'ya inanma davranışının doğru(mantıklı-etik) bir davranış olduğunu sanmıyorum.
Tanrı var olsaydı bile ona inanıp itaat etmek yerine isyan etmemiz gerekirdi.

İşleyişe bakın, sisteme bakın, insanların hayatına bakın. Hak etmedikleri ve sorumlu olmadıkları acılarla sıklıkla karşılaşmak zorundalar.
Hayvanların hayatına bakın. Dişiyi elde edebilmek için iki erkek kanlı biçimde dövüşmek zorunda bırakılmış. Basit bir üreme işleyişini bile bu kadar aptalca, psikopatça ayarlamış bir iradeye tapınılmaz.

Bütün bu sistemden sorumlu bir tanrı var olsaydı bile onu bulup öldürmeye çalışmamız gerekirdi.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23-09-2018, 10:04
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı'ya inanma davranışının doğru(mantıklı-etik) bir davranış olduğunu sanmıyorum.
Tanrı var olsaydı bile ona inanıp itaat etmek yerine isyan etmemiz gerekirdi.

İşleyişe bakın, sisteme bakın, insanların hayatına bakın. Hak etmedikleri ve sorumlu olmadıkları acılarla sıklıkla karşılaşmak zorundalar.
Hayvanların hayatına bakın. Dişiyi elde edebilmek için iki erkek kanlı biçimde dövüşmek zorunda bırakılmış. Basit bir üreme işleyişini bile bu kadar aptalca, psikopatça ayarlamış bir iradeye tapınılmaz.

Bütün bu sistemden sorumlu bir tanrı var olsaydı bile onu bulup öldürmeye çalışmamız gerekirdi.
Sayın Yıldıztozu,
Bugünkü tabloya baktığımızda haklısınız, ancak Tanrı yarattığı insana özgür irade verdi ve bugün hem insanlık hem de doğada gördüğümüz nahoş olaylar bu iradenin yanlış yönde kullanılması sonucunda karşı karşıya kaldığımız sonuçlardır. Tanrı şimdi bu dünyanın yöneticisi değildir. Devam eden evrensel egemenlik davasında yakında sona erecek ve başlangıçta amaçladığı düzeni haklı olarak tesis edecektir. O zaman dünyada barış hakim olacaktır.
Saygılar

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 23-09-2018, 00:07
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

hur-kus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
NOT: Alıntıdır,
Aşağıdaki makaleyi jw.org da buldum, devamını merak edenler oraya bakabilir.
Tartışılabilir bir konu diye düşünüyorum,,,
Saygılarımla

ACI BİR OLAY YAŞANDIĞINDA KENDİNİZE "TANRI BUNA NEDEN İZİN VERDİ?" DİYE SORDUĞUNUZ OLDU MU?
YA DA YAŞADIĞINIZ TRAVMATİK BİR OLAY NEDENİYLE TANRI'NIN SİZİNLE İLGİLENMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Sheila, ABD'de çok dindar bir ailede büyüdü. Onun şu sözleri size tanıdık gelebilir:
"Küçüklüğümden beri bizi yaratan bir Tanrı olduğuna inanıyordum. Ama kendimi hiçbir zaman O'na yakın hissetmedim. Sanki Tanrı beni sadece uzaktan izliyordu. Benden nefret ettiğini düşünmüyordum ama benimle ilgilendiğine de inanmıyordum."
Sheila'nın neden böyle şüpheleri vardı?
Şöyle açıklıyor:
"Ailem art arda çok üzücü olaylar yaşadı ve Tanrı bize hiç yardım etmiyor gibiydi."

Belki siz de Sheila gibi Tanrı'nın var olduğuna inanıyorsunuz. Fakat Tanrı'nın sizinle kişisel olarak ilgilendiğinden şüphe duyuyor olabilirsiniz.
Eyüp peygamberin de benzer şüpheleri vardı. O tabii ki Tanrı'nın gücünden ve hikmetinden kuşku duymuyordu (Eyüp 2:3; 9:4).
Fakat art arda trajik olaylar yaşayınca ve hiçbir çıkış yolu göremeyince Tanrı'ya şöyle sordu:
"Neden yüzünü benden gizliyor, beni düşman görüyorsun?" (Eyüp 13:24).

Peki Kutsal Kitap bu konuda ne der?
Acı olayların sorumlusu Tanrı mı?
Tanrı'nın genel olarak insanlarla ve kişisel olarak her birimizle ilgilendiğine dair herhangi bir kanıt var mı?
Şu sorulara cevap bulmak mümkün mü: Tanrı beni önemsiyor mu? Beni anlıyor mu?
Acı çektiğimde O da üzülüyor mu?
Zor anlarımda bana yardım ediyor mu?

Sonraki makalelerde önce insan doğasına bakarak Tanrı'nın bizimle ilgilenip ilgilenmediğini görmeye çalışacağız (Romalılar 1:20). Sonra da Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğini göreceğiz. Tanrı'yı, yaratılış ve Sözü olan Kutsal Kitap aracılığıyla ‘tanıdıkça' O'nun ‘sizinle ilgilendiğine' daha da çok güveneceksiniz (1. Yuhanna 2:3; 1. Petrus 5:7).
Sayin Hür kus,hukarda hem.Aci olaylarin sorumlusu Tanrimi? diye soruluyor,hemde ayni tanri ezeldir diye yutturuluyor,ayni tanri ezelse zaten acida ondan zuhur etmesi gerekir cünkü hicbirsey yok ve birden herseyi yaratiyor ve yaratirken iyiyide kötüyüde o yaratiyor (sahsen ben iki güce inaniyorum iyi ve kötü karanlik ve aydinlik bu kainatda gözlemlendiyi icin inancdan cok iki güc biliyorum olur,incildeki isanin sözleride benim icin tanrisaldir gerisi cöplük)

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 23-09-2018, 10:09
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

anti-ka´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin Hür kus,hukarda hem.Aci olaylarin sorumlusu Tanrimi? diye soruluyor,hemde ayni tanri ezeldir diye yutturuluyor,ayni tanri ezelse zaten acida ondan zuhur etmesi gerekir cünkü hicbirsey yok ve birden herseyi yaratiyor ve yaratirken iyiyide kötüyüde o yaratiyor (sahsen ben iki güce inaniyorum iyi ve kötü karanlik ve aydinlik bu kainatda gözlemlendiyi icin inancdan cok iki güc biliyorum olur,incildeki isanin sözleride benim icin tanrisaldir gerisi cöplük)
Sayın Antika, Tanrı kötü bir şey yaratmaz. Özgür iradenin yanlış yönde kullanılması sonucunda kişiler kötü yolu seçer ve bunun sonucuna katlanır. Saygı duyduğunuz İsa Mesih, özgür iradenin sıkıntılara rağmen doğru yönde kullanılabileceğini ve insanın Tanrıya sadık kalabileceğini kanıtlamak için geldi. Yani isteseydi ilk atalarımız da bunu yapabilirlerdi. İsa bunu kanıtladı. Siz de evrensel egemenlik davası içindesiniz ve hangi tarafta olduğunuzu kanıtlama fırsatına sahipsiniz.
Saygılarımla

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 23-09-2018, 10:36
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

"ilgi" denilen doğası gereği "eksotik" bir olgudur , yani esoteriğin diyalektik karşıtıdır. bunun için "tanrı ilgileniyor" dersek bu insanın onun için "eksotik" olduğunu söylemektir ki, burada esasen tanrı'yı "antropomorfik bir şahsiyet" olarak tasavvur etmiş oluyoruz... muhtemelen ağırbaşlı nostik-hristiyan veya tasavvufi tatbikler içerisinde bu gibi düşüncelere sadece gülünüp geçilecektir , gözlemlediğim kadarıyla da içrekçilerin hemen hemen tamamı insan ile özel olarak ilgilenen bir tanrının olmadığı konusunda uzlaşı halindeler..


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 23-09-2018, 17:03
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Pyrrón´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"ilgi" denilen doğası gereği "eksotik" bir olgudur , yani esoteriğin diyalektik karşıtıdır. bunun için "tanrı ilgileniyor" dersek bu insanın onun için "eksotik" olduğunu söylemektir ki, burada esasen tanrı'yı "antropomorfik bir şahsiyet" olarak tasavvur etmiş oluyoruz... muhtemelen ağırbaşlı nostik-hristiyan veya tasavvufi tatbikler içerisinde bu gibi düşüncelere sadece gülünüp geçilecektir , gözlemlediğim kadarıyla da içrekçilerin hemen hemen tamamı insan ile özel olarak ilgilenen bir tanrının olmadığı konusunda uzlaşı halindeler..
Sayın Pyrron,
Yazınıza Kutsal Kitap ile cevap vermek isterim:

1.Petrus 5:7 Ayetinde şunlar kayıtlıdır: "Bu arada tüm kaygılarınızı da O'na (Yehova'ya) bırakın, çünkü O sizinle ilgileniyor."

Saygılarımla

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 25-09-2018, 00:24
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

hur-kus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Pyrron,
Yazınıza Kutsal Kitap ile cevap vermek isterim:

1.Petrus 5:7 Ayetinde şunlar kayıtlıdır: "Bu arada tüm kaygılarınızı da O'na (Yehova'ya) bırakın, çünkü O sizinle ilgileniyor."

Saygılarımla
yehova kendi biricik oğluyla ilgilenmemiş ki , bizim gibi günahkarlarla ilgilensin...



Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 25-09-2018, 06:55
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

[QUOTE=Pyrrón;626502][SIZE="2"][COLOR="Black"]

yehova kendi biricik oğluyla ilgilenmemiş ki , bizim gibi günahkarlarla ilgilensin...


Sayın Pyrron, konu bildiğiniz gibi değil,
aşağıdaki makalede İsa Mesih'in ölümünün nedenlerini görebilirsiniz.
Saygılar


İsa Peygamber Neden Acı Çekerek Öldü?

"Günah bir insan [Âdem] aracılığıyla ve ölüm günah aracılığıyla dünyaya girdi" (Romalılar 5:12).

Âdem ve Havva yasak meyveye bakıyor; Âdem ve Havva yaşlanmış; mezarlıkta bir tabut taşınıyor
Sonsuza dek yaşamak ister misiniz? Birçok insan bu soruya "Evet" diye cevap verir, fakat bunun gerçekçi olmadığını söyler. Çoğu kişiye göre ölüm yaşamın doğal bir parçasıdır.

Peki diyelim ki bu soru size farklı bir açıdan şöyle soruldu: "Ölmeye hazır mısınız?" Normal şartlarda çoğu insan böyle bir soruya "Hayır" diye cevap verir. Bu bize ne gösterir? Karşılaştığımız zorluklara ve sıkıntılara rağmen hepimizin içindeki doğal arzu yaşamaktır. Kutsal Kitap Tanrı'nın insanları yaşama isteğiyle yarattığını öğretir. Hatta Yaratıcımızın ‘onların yüreğine sonsuzluğu koyduğunu' söyler (Vaiz 3:11).

Peki bugün neden hiçbir insan sonsuza dek yaşamıyor? Tanrı bu durumu düzeltmek için herhangi bir şey yaptı mı? Kutsal Kitabın verdiği cevaplar İsa'nın acı çekerek ölmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Bunları öğrenmek bize ümit verir.

ÖLÜM HAYATIMIZA NASIL GİRDİ?

Kutsal Yazıların Başlangıç kitabının ilk üç bölümünde Tanrı'nın ilk insan çifti Âdem ve Havva'ya sonsuz yaşam ümidi sunduğunu ve bunu elde edebilmek için ne yapmaları gerektiğini onlara söylediğini okuruz. Ardından kayıt onların Tanrı'ya itaatsizlik ederek bu ümidi nasıl kaybettiklerini anlatır. Bu olaylar o kadar basit bir dille anlatılmıştır ki, bazı kişiler bu kaydı ciddiye almıyor çünkü bunun bir efsane olduğunu düşünüyor. Fakat İncil kayıtları gibi Başlangıç kitabı da güvenilir tarihsel bir kayıtta bulunması gereken tüm özelliklere sahiptir. *

Âdem'in itaatsizliğinin sonucu ne oldu? Kutsal Kitap şöyle der: "Günah bir insan [Âdem] aracılığıyla ve ölüm günah aracılığıyla dünyaya girdi, ölüm de tüm insanlara geçti; çünkü hepsi günah işledi" (Romalılar 5:12). Âdem Tanrı'ya itaatsizlik ederek günah işledi. Bu yüzden sonsuz yaşam ümidini kaybetti ve sonunda öldü. Âdem'in soyundan geldiğimiz için onun günahkâr durumu kalıtım yoluyla bizlere de geçti. Bu nedenle hepimiz hastalanmaya, yaşlanmaya ve ölmeye mahkûmuz. Ölümün nedeni hakkındaki bu açıklama, bugün kalıtım hakkında bildiklerimizle de uyum içindedir. Peki Tanrı bu durumu düzeltmek için bir şey yaptı mı?

YARATICIMIZIN SAĞLADIĞI ÇÖZÜM

Tanrı, Âdem'in tüm soyu adına kaybettiği şeyin bedelini ödemek, yani insanların sonsuz yaşam ümidini yeniden kazanmasını sağlamak için bir düzenleme yaptı. Peki bu nasıl bir düzenlemeydi?

Kutsal Kitap "Günahın ödediği ücret ölümdür" der (Romalılar 6:23). Başka sözlerle ölüm, günahın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Âdem günah işlediği için öldü. Benzer şekilde biz de günah işlediğimiz için günahın ücretini ödemeye, yani ölmeye mahkûmuz. Her ne kadar hepimiz günahkâr durumda doğmuş olsak da bu bizim suçumuz değildi. Bu nedenle bizi çok seven Yaratıcımız günahlarımızın ücretini ödemesi için İsa Mesih'i gönderdi. Peki İsa günahlarımızın ücretini nasıl ödedi?

Cennet yeryüzünde farklı ırklardan insanlar bir arada
İsa insanlık için canını vererek sonsuz yaşama giden yolu açmış oldu

Günah ve ölümü kusursuz bir insanın, Âdem'in itaatsizliği yüzünden miras aldık; dolayısıyla bizi bu yükten ancak ölene dek itaatli kalacak kusursuz bir insan kurtarabilirdi. Kutsal Kitap bu durumu şöyle açıklar: "Bir insanın [Âdem'in] itaatsizliğiyle birçokları günahkâr duruma düştüğü gibi, bir kişinin [İsa'nın] itaatiyle de birçokları doğru duruma getirilecekler" (Romalılar 5:19). Evet, İsa gökteki yaşamını bırakıp yeryüzüne geldi ve kusursuz bir insan * olarak yaşayıp bizim için öldü. Bu düzenleme sayesinde Tanrı'nın gözünde doğru bir duruma gelebilir ve sonsuz yaşam ümidini elde edebiliriz.

İSA NEDEN ACI ÇEKEREK ÖLDÜ?

İsa'nın ölmesi gerçekten şart mıydı? Mutlak Güce Sahip Tanrı Âdem'in soyunun sonsuza dek yaşamasını sağlamak için, günahla ilgili koyduğu kanunu değiştiremez miydi? O'nun tabii ki bunu yapmaya yetkisi vardı. Fakat Yaratıcının böyle bir şey yapması Kendi koyduğu kanunu göz ardı etmesi anlamına gelirdi. O, günahın ücretinin ölüm olduğunu açıkça belirtmişti. Bu yok sayılabilecek ya da keyfi nedenlerle değiştirilebilecek önemsiz bir kanun değildi. Gerçek adalet bu kanuna uymayı gerektiriyordu (Mezmur 37:28).

Tanrı bu meseleyi ele alırken adaleti bir kenara bıraksaydı, insanlar başka durumlarda da O'nun adil davranacağından kuşku duyabilirlerdi. Örneğin şöyle sorabilirlerdi: "Tanrı, Âdem'in soyundan kimlerin sonsuza dek yaşamaya yeterli olduğuna karar verirken adil davranacak mı? Acaba verdiği vaatleri yerine getirecek mi?" Tanrı'nın bizim kurtuluşumuz için uğraşırken adalete bağlı kalması her zaman doğru olanı yapacağına dair bir güvencedir.

Yaratıcımız, İsa'nın canını vererek sağladığı fidye aracılığıyla yeryüzündeki cennette sonsuza dek yaşama ümidine sahip olmamızı mümkün kıldı. Yuhanna 3:16'da İsa'nın şu önemli sözleri kayıtlıdır: "Tanrı dünyayı öyle sevdi ki, biricik oğlunu verdi; ona iman eden hiç kimse yok olmasın, hepsi sonsuz yaşama sahip olsun diye bunu yaptı." Dolayısıyla İsa'nın ölümü Tanrı'nın kusursuz adaletinin, daha da önemlisi insanlığa duyduğu büyük sevginin bir ifadesidir.

Peki İsa'nın neden İncil kayıtlarında anlatıldığı gibi acılar çekerek ölmesi gerekiyordu? Şeytan sınavlar karşısında insanların Tanrı'ya sadık kalamayacağını iddia etmişti. İsa bu zor sınava dayanarak ve sonuna dek sadık kalarak Şeytan'ın bu iddiasını tamamen çürütmüş oldu (Eyüp 2:4, 5). Şeytan kusursuz biri olan Âdem'in günah işlemesine neden olduğunda bu iddia belki de doğru gibi görünmüştü. Fakat Âdem'le eşit durumda olan İsa çektiği dayanılmaz acılara rağmen sadakatini korudu (1. Korintoslular 15:45). Böylece o, isteseydi Âdem'in de Tanrı'ya sadık kalabileceğini kanıtlamış oldu. İsa sınavlara dayanarak hepimize izleyebileceğimiz bir örnek bıraktı (1. Petrus 2:21). Tanrı ölene dek itaatini koruyan İsa'yı gökte ölümsüz yaşamla ödüllendirdi.

SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ?

İsa gerçekten de yeryüzünde yaşadı ve öldü. O bu sayede sonsuz yaşama giden yolu açmış oldu. Siz de sonsuza dek yaşamak istiyor musunuz?
İsa bunun için ne yapmamız gerektiğini şu sözlerle anlattı: "Sonsuz yaşama kavuşmak için, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımaları gerekir" (Yuhanna 17:3).

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 25-09-2018, 08:39
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

İsa gerçekten de yeryüzünde yaşadı ve öldü. O bu sayede
sonsuz yaşama
giden yolu açmış oldu. Siz de sonsuza dek yaşamak istiyor musunuz?
İsa bunun için ne yapmamız gerektiğini şu sözlerle anlattı:
"Sonsuz yaşama kavuşmak
için, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımaları gerekir" (Yuhanna 17:3)

-------



İsa Beyi tanımazsak SONSUZ yaşam olmuyormu şimdi ? İyiymiş , napıyım ben sonsuz yaşamı? Yok olup gidicez yani. GAYET GÜZEL.

Tanrı ve isa ile sonsuz yaşam çok sıkıcı olurdu.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:42 .