Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Ateizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 08-03-2012, 23:15
AhbAp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AhbAp AhbAp isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2008
Mesajlar: 2.804
Standart Dindar Gençlik! Biz Ateistiz!

DİNDAR GENÇLİK

En yakın akrabalarımız şempanzelerle ortak atalarımızın 5-7 milyon yıl önce yaşadığını tahmin ediyoruz. En eski hominid (insanımsı) fosili 4.4 milyon yıllık ve modern insan dediğimiz şey ise yaklaşık 30 bin yıllık bir mazi. Bizim tarih diye değerlendirdiğimiz alan yaklaşık 10 bin yıllık bir süreç, belgelendirdiğimiz alan ise muhtemelen 6 bin yıllık kısa bir dönem. Bu kısa dönemde muhtemelen 300 nesildir çevremizde ki canlı ve cansızlarla yeryüzünü paylaşıyoruz. Geldiğimiz noktaya bakacak olursak yeteneklerimizin ne kadar sınırsız olduğunu anlamamız kolay olacaktır. Yalnızca 300 nesilde böylesine büyük bir değişimi başarabilmiş bir türün özel olmadığı söylenemez. Bu denli kısa bir sürede böylesine büyük bir değişimi gerçekleştirebilme becerisinin altında yatan temel unsurun zihinsel yeteneklerimiz, beyin hücrelerimizin sınırsız kombinasyondaki ilişki kurabilme yeteneği ve bunun sonucunda ortaya çıkan merak ve soyutlama gücü olduğu, yani düşünebilme yeteneğimiz olduğu söylenebilir.

Bu büyük ve büyüleyici gücün karşıtını da ortaya çıkarması ve onun esiri olması doğal mı görülmeli? Bilinemeze duyulan korku ile ortaya çıkan mistik düşünce ve onun ardılı olan tanrı kavramı en az şüphe ve merak kadar etkin oldu kısa tarihimizde. Toplumsal düzen ve iktidar savaşımında gücün elde edilmesi yolunda bir araç olarak kullanılan organize mistik düşünce din olarak karşımıza çıktı. Aynı amaç doğrultusunda hala yoğun ve sistematik olarak kullanılmakta ve insan zihnini, yaşamını denetlemek, hür irade ve özgürlükleri sınırlamak, insanlığı ve toplumu tek tipleştirmek, iktidarları korumak ve güçlendirmek için daha da büyük bir güç ve şiddetle insanlığın üzerine bir kâbus gibi çökmektedir.

Bilgi ve bilim tüm bu tarihsel süreçte kaçınılmaz olarak mistik düşünce ile karşı karşıya gelmiş ve özellikle tek tanrılı dinlerin baş düşmanı olmuştur. Dogmalar ve mutlak inanç-iman ne merak ister, ne de şüphe. Hele de sınanmaya hiç gelmez. Aklına bir düşünce gelen insan önce kendinden öncekiler bu düşünce ile ilgili ne düşünmüş ne yapmış diye araştırır. Düşüncesini sınamasını sağlayacak verileri toplamak için bir düzenek kurar yani yöntem oluşturur ve bu yöntemle elde ettiği verileri analiz eder ve düşüncesini elde ettiği verilere göre kurgular. Aslında yanlışlanabilir olmak bilimsel bilginin en önemli özelliğidir. Bir dogmanın yanlışlanabilir olma yeteneğini düşünebiliyor musunuz? Bu dogmayı kutsal diye değerlendiriyorsanız buna şansınız hiç olmayacaktır ve şiddetle reddedileceksiniz. Bilim tarihi bunun sayısız örnekleri ile doludur. Bugün hayatımızı kolaylaştıran her şeyin kaynağı olan bilim bu tür acı deneyimlerin çokça yaşandığı bir uğraş alanıdır. Din, mutlak itaat ve iman gerektirir; şüphe ve merak için yer yoktur onun dünyasında.

Nedense erekselliğimizi borçlu olduğumuz tanrı karşısında bireysel özgürlüğümüz hiç olmaz. Bizlere, insanlığa aracılık eden birileri vardır mutlaka. Bizim ne zaman, nerede ve nasıl davranmamız gerektiğini bizlere öğreten, hatırlatan bu insanlar her zaman bizi denetleme işlevini de üstlenirler. Yanlışlarımızı yani günahlarımızı bize hatırlatarak ne kadar suçlu ve borçlu olduğumuzu söylerler. Bu suçun ve borcun karşılığı kesin itaattir. İtaat edilen şey ve kimseye veya düzene karşı borcumuzu onu koruyarak ve yücelterek öderiz. Bunu yapmamızdaki temel gerekçe ise ötesini bilmediğimiz hayatımızın yarattığı korkudur.

İnsanlık ne yazık ki kendi kısa tarihinin büyük kısmında tanrı ile kendilerine aracılık eden efendilerinin zulmü altında aklının ve bedeninin özgürlüğünden yoksun yaşamıştır. Bu iktidarın sürdürülmesi için yüz binlerce, milyonlarca kardeşini feda etmiştir (yakarak, keserek ve sayılamayacak kadar çeşitli yollarla yaşamına son vererek). Benzer bir sürecin yurdumuzda da yaşandığını gördük ve görüyoruz. Anadolu toprağı üzerinde nerdeyse elli yılı bulan bir süreçte insanlar evlerinden, köylerinden, doğdukları yerlerden uzakta saklanarak yaşamış, gizlenmiş, hunharca yakalandıkları yerde kelleleri kesilerek öldürülmüştür. Tarihimizin bu yürek yakan dönemi ne yazık ki “Celal-i İsyanları” olarak bizlere öğretilmektedir. Benzer bir olayın kahramanları yakında evet çok yakında yine benzer gerekçelerle 2 Temmuz 1993’de 33 yurttaşımızı yakmayı inançları gereği gerekli görmüştür.

Uluslararası sermayeye entegre olmuş teokratik bir düzenin başının, totaliter bir yönetimin diktatörüne demokrasi dersi vermesi ve demokrasiye davet etmesi asıl gerçeği bizlere göstermektedir. Organize mistik düşünce iktidarın aracı ve destekçisidir aslında. Hikmeti kendinden menkul olan bu dini liderler sultası ekonomik temelleri olmadan yaşayamazlar aslında; Vatikan’ın dünyanın sayılı sermayedarlarından olması gibi ya da Suudi krallarının zenginlikleri gibi. Benzer bir ekonomik gücün, ülkemizde cemaat aracılığıyla uluslararası sermaye ile entegrasyonu örneklenebilir.

İki yüzyılı aşkın bir süredir sürdürdüğümüz modernite ve gelişme mücadelemizin tüm aşamalarında da dinin nasıl düzen koruyucu bir unsur olarak kullanıldığı görülmektedir. İnsanı ve insan aklını özgürleştirmeyi amaçlayan, bireyi iktidar ve güç karşısında insanlığın saygın değerleri (eşitlik, özgürlük ve kardeşlik gibi) ile geliştirmeyi ve donatmayı amaçlayan tüm girişimler mutlaka başta dinsel gerekçeler kullanılarak bastırılmaya ve sindirilmeye çalışılmıştır. Bunun en güzel örnekleri Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve Köy Enstitüleridir. Eğitimi imam hatipleştirme çabası ve mücadelesinin sonucu bugün cisimleşmiş ve karşımızda joplu, gaz bombalı, telekulaklı olarak yekvücut durmaktadır. Sonsuz bir iştahla zenginleşmeye çalışan bu vücudun en önemli dayanağı dinsel dogmadır. Kutsallık adına tartışma bile kabul edilmeyen bu alan ne yazık ki solda olduğunu söyleyen veya geçmişte öyle olduğunu varsaydığımız insanlar tarafından özenle korunmakta güncel tabiri ile sivil toplum adı altında yüceltilmektedir.

İnsanlığın özgür ve eşit bireyleri olarak insan olmaktan kaynaklanan tüm haklarımızı sonuna kadar yaşamak ve bunu tüm diğer türdeşlerimizle paylaşarak yaşamak isteyen bizler yaşadığımız toplumdaki köleleştirici ve baskıcı dinsel taassuba karşı çıkıyoruz. İnsanlığın binlerce yılda akıl ve emekle yarattığı tüm iyi şeylerin erdemli bir insan olmak için yeterli olacağını, insanca bir düzen için -bilincimizin ötesinde yaşamayı umduğumuz bir cennetin umudu veya cehennemin korkusu olmaksızın- aklın yol göstericiliğinde mücadele etme kararlılığımızı belirterek sizlere sesleniyoruz:

Biz ateistiz!

Hasan Erol EROĞLU

When You Kill A Man, You're A Murderer
Kill Many And You're A Conqueror
Kill Them All And You're A God!

----------------

war is over
(if you want it)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08-03-2012, 23:37
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Guzel tanimlamis "biz ateistleri". Bir zamanlar, komunist deyince, onune gelen kadinla yatan, kocasinin, evin girisinde komunist sapkasini gorunce sessizce evden uzaklastigini anlatan, Anadolu insanina ters bir ideoloji oldugu anti propagandasi yapilirdi. Simdi de ateist deyince, tecavuzcu, yalanci, ahllaksiz, hirsiz, katil bir tip cizmeye calisiyor asil tecavuzculer.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 08-03-2012, 23:49
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

Ateizm ve ateistler konusunda yanlış bilinenleri düzeltmeyi ve önyargıları kırmayı açamlayan bir yazı ve oldukça güzel. İşe kendimizi anlatmakla başlamak oldukça yapıcı bir yaklaşım. ancak yetmediği durumlarda doğrudan dine saldırmak kaçınılmaz olabiliyor.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 09-03-2012, 00:59
vishnu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vishnu vishnu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jan 2012
Bulunduğu yer: ankara
Mesajlar: 834
Standart

oysa çoğu ateist dindarlardan daha ahlaklıdır.

insan olsak yeter
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 09-03-2012, 01:42
SEK SEK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Feb 2012
Mesajlar: 10
Standart

Doğru söylüyorsun vishnu. Dindar olarak nitelendiremeyeceğim, hatta dindarlığın karşısında duran pek çok insanın bile kurduğu şöyle bir cümle var: "İnsanın içinde Allah korkusu olmalı." ya da "İnsanın Allah korkusu taşıması iyidir."

Dindar insanın iyi olduğu önyargısı o kadar yerleşmiş ki, bazen pek de inanmayan insanlardan bile bu cümleleri duyabiliyoruz.

Oysa ki, ateist insanların çoğu, hem islamda ya da diğer dinlerde bulunan evrensel değerleri benimsemiş hem de islamın ya da diğer dinlerin insanlık dışı olan, zararlı olan yönlerini reddetmiştir ki bu onu çok daha iyi ve vicdanlı yapar.

İslamı tamamen benimseyen bir insanın vicdanına da adalet anlayışına şüphe ile yaklaşırım.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 10-03-2012, 00:51
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Arkadaşlar, Ahbap iyi bir yazı çıkarmış. Özellikle insanın evrimine ilişkin açıklamaları yadsınamaz.

Onun bu açıklamalarına küçük bir katkı olması için, Ulusal Kanal'da çocuklar için hazırlanan Eğitim CD'lerinden "Evrim"i örnek olarak verebilirim.

Ne deniliyordu, "Evrim" Cd'sinde? Ve işte beklenen o an. 10 milyon yıl önce yerinde doğrulan maymun-insan karışımı bir yaratık yürümeye başladı, ateşin kendisini yaktığını anladı. İnsanoğlunun geçmişi hakkındaki tarihsel belgelerimiz 10 bin yıldan daha geriye gitmez.

Zaten tüm sorun da burada. Örneğin, 1.6 milyon yaşındaki Turkana çocuğuna ait hiçbir tarihsel bilgiye sahip değiliz. Eğer bu çocukla bir şekilde iletişim kurabilseydik, onun bize anlatacağı çok sey olacaktı. Ondan bize geriye kalan tek tarihsel bilgi, genetik bilgilerdir. Fakat 1.6 milyon yıl sözkonusu olduğunda, bundan bile pek emin değiliz.

O zaman "Tarih" ile ilgili şu ilkeyi verebiliriz: Zaman süreklidir ama tarih sürekli değildir. Zamanın tarihe aktaramadığı ya da tarihin zamandan alamadığı bölümler vardır. Bunlardan, "zaman" astronomik, dolayısıyla "değişmez (invaryant)" iken "tarih" insanoğlunun kısa bölümler halinde anlamlandırdığı zamandır. Her ne kadar tarih de zaman gibi değişmez olsa da (ki, tarih zamanın bir parçasıdır ve öyle olmak yani değişmez olmak zorundadır), tarih insanoğlunun arzu ve istekleri karşısında değişken bir niteliğe bürünür.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 10-03-2012, 01:06
taylan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
taylan taylan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2009
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.271
Standart

Zaten tüm sorun da burada. Örneğin, 1.6 milyon yaşındaki Turkana çocuğuna ait hiçbir tarihsel bilgiye sahip değiliz.

http://planet.uwc.ac.za/nisl/Scienti...urkana_Boy.pdf

http://www.amnh.org/exhibitions/perm...ry/turkana.php

http://www.talkorigins.org/faqs/homs/java15000.html

Science dergisindeki konu ile ilgili makale linkleri:

http://www.sciencemag.org/search?sit...x=0&submit=yes

http://evrimteorisi.org
Hayat Değişimdir...
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 10-03-2012, 14:36
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

taylan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Zaten tüm sorun da burada. Örneğin, 1.6 milyon yaşındaki Turkana çocuğuna ait hiçbir tarihsel bilgiye sahip değiliz.

http://planet.uwc.ac.za/nisl/Scienti...urkana_Boy.pdf

http://www.amnh.org/exhibitions/perm...ry/turkana.php

http://www.talkorigins.org/faqs/homs/java15000.html

Science dergisindeki konu ile ilgili makale linkleri:

http://www.sciencemag.org/search?sit...x=0&submit=yes
Taylan, yukarıda verdiğin linklerdeki kaynakları biliyoruz. Fakat ben, Turkana çocuğuna ait "tarihsel bilgiler" derken, bunları kastetmemiştim. Çünkü bunlar bilinen araştırma sonuçlarıdır. Bu araştırma sonuçlarından elde edilen morfolojik bulgulara göre, Turkana çocuğu 10-12 yaşlarında, 1,60 m boyundadır. Buna karşın, Turkana çocuğunun, yetişkin biri olduğunda, 68 kg ağırlığında ve 1,85 m boyunda olabileceği tahmin ediliyor.

Bununla birlikte diğer morfolojik bilgiler şunlardır: İskelet 108 kemikten oluşmakta. Kafatasının beyin sığası yaklaşık 880 cm³, buna karşın eğer yetişkin olsaydı yaklaşık 910 cm³ olabilirdi bu da, kafatası beyin sığası 1350 cm³ olan modern insanın kafatası büyüklük aralığında olduğunu göstermektedir (700-2000 cm³).

Oysa benim kastettiğim bilgiler bunlar değil şunlardır: Turkana çocuğu 1.6 milyon yıl önce ne yer, ne içerdi? Yaşadığı kabile, mümkünse, dünya nüfusu kaç kişiden oluşuyordu? Turkana çocuğu neye inanırdı, inancı ne idi? Yaşadığı zamanda kendisine şimdiki gibi rehberlik edecek bir dini lider olarak peygamber var mıydı? Yoksa, ki bu su götürmeyecek kadar açıktır, o zaman Adem ile başlayan 5000-6000 yıllık peygamberlik silsilesi nasıl açıklanabilir? Bu konuda daha fazla bilgi almak için lütfen aşağıdaki imzama bakınız!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 10-03-2012, 18:01
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

Dindar gençlik mi var mış.

Yoksa kendisinin dindar olduğunu idda eden bir gençlik yada toplum mu?

Femenlerin soyunmasını sabırsıklıkla bekleyen biri, umduğunu bulamayınca" biz müslümanız, burası müslüman ülke" diyor.

Nerede müslüman?

Bu insanlar da kendilerinin dindar olduğunu idda etmiyor mu?

Samimiyet yok, dürüstlük yok.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 11-03-2012, 00:19
barristor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
barristor barristor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 25 Jul 2011
Bulunduğu yer: cehennemin dibi
Mesajlar: 831
Standart

Idda ediyorum Turkiyede hic musluman yoktur.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dindar Nesil - Volume-2 Jolly Jocker Politika 7 12-04-2012 03:47
Norveç'te Gençlik Kampına Saldırı Jolly Jocker Politika 7 24-07-2011 17:30
Dindar arkadaslar bizden ne bekliyor? breymin İslam 67 12-09-2010 17:55
Genclik n4n0_s3c0nD Konu-dışı 15 18-08-2010 17:08

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:44 .