Kuran'da rızası aranan Allah ve Kadınlar!

[Nana Buluku]

inferno´isimli üyeden Alıntı

Selam Hasan Abi.
Parantez içinde olmayan kelimelerle kuranı okumaya var mısın?
Mesela Cariye kelimesi kuranda yok peki tamam.
Parantezsiz okuyacağız.
Kadınları dövün (hafifçe) diye bir şey de okuyalım.
Yani kısaca tüm kuranı parantezsiz bir şekilde okumaya hazır mıyız?
Ben buraya 1000'e yakın ayet atacağım parantezsiz, yorumsuz okuyalım.

Nisa 34'ü yorumlarken konuyla ilgili başka ayetlere ve kullanılan kelimeye bakmak gerekir.Bu kelimenin diğer ayetlerde hangi anlamda kullanıldığına bakmak gerekir.


Ve eğer ikisinin (karı-kocanın) arasının açılmasından korkarsanız, o taktirde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. İkisi de (karı-koca) arayı düzeltmeyi isterlerse, Allah onların aralarının düzelmesinde onları başarılı kılar (muvaffak eder). Muhakkak ki Allah Alîm’dir (en iyi bilendir), Habîr’dir (haberdar olandır).(Nisa 35)

Ve şâyet bir kadın kocasının ilgisizliğinden veya ondan yüz çevirmesinden korkarsa, artık ikisinin arasında sulh (anlaşma) yapılarak ıslah edilmesinde (uzlaşmasında) onların ikisine de bir günah yoktur ve sulh (anlaşma) daha hayırlıdır. Nefsler cimriliğe (kıskançlığa ve hırsa) hazır kılınmıştır (meyilli yaratılmıştır). Ve eğer ihsanla davranır ve takva sahibi olursanız, o taktirde, muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.(Nisa 128)

Zaniye (zina yapan kadın) ve zani (zina yapan erkek); o zaman ikisinden herbirine yüz celde (yalnız cilde tesir edecek sopa) vurun. Eğer Allah’ın dînini (uygulama) konusunda, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız; onlara merhamet sizi tutmasın (size mani olmasın). Ve onların (ikisinin) azabına, mü’minlerden bir grup şahit olsun.
(Nur 2)


Nisa 34'teki itaatsizlik zina ile ilgili ise onun cezası bellidir.(Nur 2) Erkeğin dövmesine gerek yoktur.Ayette dövün yazılmasına da gerek yoktur.

Nisa 35'te erkeğin veya kadının itaatsizlik yaptığında ne yapılması gerektiği belirtilmiştir.Erkekğin veya kadının bu durumda farklı bir yol izlemesi belirtilmemiş.

Nisa 128'de kadın kocasını itaatsizliğinden korkarsa yapılması gereken Nisa 35'deki uygulamaya benzer.

Peki neden Nisa 34'te erkeğe dövme hakkı verilmiş?

Bu sorunun cevabıda kullanılan kelimenin anlamlarında olabilir.Ayette dövmek için kullanılan kelimenin bir çok anlamı arasından biride ayrılmaktır.Nisa 34'de de "ayrılmak" anlamında kullanmak en mantıklısıdır.

Nisa 35'te kadının ve kocasının barışmak isterlerse barışmlarında sakınca görülmüyor.

Barışmak istemiyorlarsa ne olacak?

Ayrılacaklar.


Size hangisi mantıklı geliyorsa onu kabul edin.

[inferno]

deizm´isimli üyeden Alıntı

Nisa 34'ü yorumlarken konuyla ilgili başka ayetlere ve kullanılan kelimeye bakmak gerekir.Bu kelimenin diğer ayetlerde hangi anlamda kullanıldığına bakmak gerekir.


Ve eğer ikisinin (karı-kocanın) arasının açılmasından korkarsanız, o taktirde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. İkisi de (karı-koca) arayı düzeltmeyi isterlerse, Allah onların aralarının düzelmesinde onları başarılı kılar (muvaffak eder). Muhakkak ki Allah Alîm’dir (en iyi bilendir), Habîr’dir (haberdar olandır).(Nisa 35)

Ve şâyet bir kadın kocasının ilgisizliğinden veya ondan yüz çevirmesinden korkarsa, artık ikisinin arasında sulh (anlaşma) yapılarak ıslah edilmesinde (uzlaşmasında) onların ikisine de bir günah yoktur ve sulh (anlaşma) daha hayırlıdır. Nefsler cimriliğe (kıskançlığa ve hırsa) hazır kılınmıştır (meyilli yaratılmıştır). Ve eğer ihsanla davranır ve takva sahibi olursanız, o taktirde, muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.(Nisa 128)

Zaniye (zina yapan kadın) ve zani (zina yapan erkek); o zaman ikisinden herbirine yüz celde (yalnız cilde tesir edecek sopa) vurun. Eğer Allah’ın dînini (uygulama) konusunda, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız; onlara merhamet sizi tutmasın (size mani olmasın). Ve onların (ikisinin) azabına, mü’minlerden bir grup şahit olsun.
(Nur 2)


Nisa 34'teki itaatsizlik zina ile ilgili ise onun cezası bellidir.(Nur 2) Erkeğin dövmesine gerek yoktur.Ayette dövün yazılmasına da gerek yoktur.

Nisa 35'te erkeğin veya kadının itaatsizlik yaptığında ne yapılması gerektiği belirtilmiştir.Erkekğin veya kadının bu durumda farklı bir yol izlemesi belirtilmemiş.

Nisa 128'de kadın kocasını itaatsizliğinden korkarsa yapılması gereken Nisa 35'deki uygulamaya benzer.

Peki neden Nisa 34'te erkeğe dövme hakkı verilmiş?

Bu sorunun cevabıda kullanılan kelimenin anlamlarında olabilir.Ayette dövmek için kullanılan kelimenin bir çok anlamı arasından biride ayrılmaktır.Nisa 34'de de "ayrılmak" anlamında kullanmak en mantıklısıdır.

Nisa 35'te kadının ve kocasının barışmak isterlerse barışmlarında sakınca görülmüyor.

Barışmak istemiyorlarsa ne olacak?

Ayrılacaklar.


Size hangisi mantıklı geliyorsa onu kabul edin.

Yani diyorsun ki Eğer iki ayet arasında çelişki varsa bu çelişkiyi kendi mantığımızla düzeltmek, çelişkiyi kendi mantığımızla gidermek, sonra hiç çelişki yokmuş gibi davranmak. sonra bu çelişki giderilme olayına kendimizi de inandırarak "vallahi böyle lan!.." demek.



ben dün pazardan iki kilo elma alacaktım ama dün pazardan iki kilo elma aldım.

Son sözlerimde hiç bir çelişki bulamazsın.

[Lannister]

Beyler tamamen coktum ben ideallerim suya dustu helal olsun cogu kisiyide kaybettim.
Kazanamadim adamlari iyimi.
Bir guc yarisi icin.

[Hasan Akçay]

inferno´isimli üyeden Alıntı

Selam Hasan Abi.
Parantez içinde olmayan kelimelerle kuranı okumaya var mısın?
Mesela Cariye kelimesi kuranda yok peki tamam.
Parantezsiz okuyacağız.
Kadınları dövün (hafifçe) diye bir şey de okuyalım.
Yani kısaca tüm kuranı parantezsiz bir şekilde okumaya hazır mıyız?
Ben buraya 1000'e yakın ayet atacağım parantezsiz, yorumsuz okuyalım.

Nisâ 34:

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi bi mâ faddalallâhu ba’dahum alâ ba’dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim. Fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh. Vellâtî tehâfûne nuşûzehunne fe ızûhunne vahcurûhunn fîl medâcıı vadrıbûhunne, fe in ata’nekum fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ. İnnallâhe kâne aliyyen kebîrâ.

Erkekler kadinlari ayakta tutan kimselerdir çünkü Allah bazi kimselere bazilarina verdiginden daha çok verir ve erkekler mallarindan harcarlar. Iffetli kadinlar ise söz dinlerler ve Allah'in korudugunu gözden irakta korurlar. Ayaklandigindan endise ettiginiz kadinlari uyarin, yataklarinda yalniz birakin, uzaklastirin. Sizi dinlerlerse onlarin aleyhine bir yol aramayin. Allah elbet yücedir, büyüktür.

[aliyarasfal]

Ah sevgili Akçay;

Hiç vazgeçmeyeceksiniz değil mi bu çabanızdan.

İslam yalanlarla kurtulacaksa çok daha büyüklerini söyleyin. Peki ayaklanmalarından korkulan erkeği napalım?

Peki itaat etmeyeni napalım?

Hafif meşrep değilmiydi nisa 34 te kadınların yaptığı?

Yoksa cariyeler miydi hafif meşrep?:


Dayağı saklayarak mı kurtarıyorsunuz islamı? Alemsiniz.

Peki doğru çeviri koymayı düşünüyor musunuz?Çünkü koyduğunuz çeviri yanlışta.

Şimdilik saygımla gittim...

[Nana Buluku]

inferno´isimli üyeden Alıntı

Yani diyorsun ki Eğer iki ayet arasında çelişki varsa bu çelişkiyi kendi mantığımızla düzeltmek, çelişkiyi kendi mantığımızla gidermek, sonra hiç çelişki yokmuş gibi davranmak. sonra bu çelişki giderilme olayına kendimizi de inandırarak "vallahi böyle lan!.." demek.



ben dün pazardan iki kilo elma alacaktım ama dün pazardan iki kilo elma aldım.

Son sözlerimde hiç bir çelişki bulamazsın.

Ayetlerde gördüğün çelişkiyi söyler misin lütfen?

Benim yazdıklarımda katılmadığın noktaları da söyle lütfen?

[Nana Buluku]

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı

Nisâ 34:

Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi bi mâ faddalallâhu ba'dahum alâ ba'dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim. Fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh. Vellâtî tehâfûne nuşûzehunne fe ızûhunne vahcurûhunn fîl medâcıı vadrıbûhunne, fe in ata'nekum fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ. İnnallâhe kâne aliyyen kebîrâ.

Erkekler kadinlari ayakta tutan kimselerdir çünkü Allah bazi kimselere bazilarina verdiginden daha çok verir ve erkekler mallarindan harcarlar. Iffetli kadinlar ise söz dinlerler ve Allah'in korudugunu gözden irakta korurlar. Ayaklandigindan endise ettiginiz kadinlari uyarin, yataklarinda yalniz birakin, uzaklastirin. Sizi dinlerlerse onlarin aleyhine bir yol aramayin. Allah elbet yücedir, büyüktür.

Dövmek yerine yazdığın kelimeyi neye göre yazdığını kanıtlamadığın sürece boşa çaba harcarsın.Kendin bile inanmıyorsundur belki.Bu yolla kimseyi inandıramassın.

[Nana Buluku]

aliyarasfal´isimli üyeden Alıntı

Ah sevgili Akçay;

Hiç vazgeçmeyeceksiniz değil mi bu çabanızdan.

İslam yalanlarla kurtulacaksa çok daha büyüklerini söyleyin. Peki ayaklanmalarından korkulan erkeği napalım?

Peki itaat etmeyeni napalım?

Hafif meşrep değilmiydi nisa 34 te kadınların yaptığı?

Yoksa cariyeler miydi hafif meşrep?:


Dayağı saklayarak mı kurtarıyorsunuz islamı? Alemsiniz.

Peki doğru çeviri koymayı düşünüyor musunuz?Çünkü koyduğunuz çeviri yanlışta.

Şimdilik saygımla gittim...

Benim yazdıkları mı da okudunuz mu?

Sorduğunuz soruların cevapları benim yazımda var.

Katılmadığınız noktaları bildirin yanlışım varsa görürüm.

[Hasan Akçay]

deizm´isimli üyeden Alıntı

Dövmek yerine yazdığın kelimeyi neye göre yazdığını kanıtlamadığın sürece boşa çaba harcarsın.Kendin bile inanmıyorsundur belki.Bu yolla kimseyi inandıramassın.

Dövün yerine yazdigim kelime: uzaklastirin.

DARABE (ضرب)
dövmek anlamina geldigi gibi
uzak tutmak, uzaklastirmak
anlamina da geliyor.

Kanit için "ضرب"yi tiklayin.
Önünüze içinde bu fiilin bulundugu ayetler çikacak.
Onlardan biri 43:5, Zuhruf sûresinin 5. ayeti:

E fe nadribu ankumuz zikre safhan en kuntum kavmen musrifîn
Siz haddi aşan bi toplumsunuz diye uyariyi sizden uzak tutalim mi?

O halde bu bi seçim konusu.

Nisâ 34'teki "fadribûhunne"yi
"onlari dövün" diye de çevirebilirsiniz
"onlari uzaklastirin" diye de.

Tabii
AKLINIZA, iz'aniniza bas vurarak.

Örnegin
AKLINIZI kullanip
Nisâ sûresinin 128. ayetine
bakacaksiniz.

Orda "nüşûz"dan söz ediliyor. NÜŞÛZ kadinlarin DRB edilmesini gerektiren suç. Ama 128'de erkekler işliyor o suçu.

Yani?

Yani eger
nüşûz dayak atilmayi hak ettiren bi suç ise
kadinlarin erkelklere dayak atmasi gerekir.

Kadinlar erkekleri dövsün mü?

[searcher]

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı

Dövün yerine yazdigim kelime: uzaklastirin.

DARABE (ضرب)
dövmek anlamina geldigi gibi
uzak tutmak, uzaklastirmak
anlamina da geliyor.

Kanit için "ضرب"yi tiklayin.
Önünüze içinde bu fiilin bulundugu ayetler çikacak.
Onlardan biri 43:5, Zuhruf sûresinin 5. ayeti:

E fe nadribu ankumuz zikre safhan en kuntum kavmen musrifîn
Siz haddi aşan bi toplumsunuz diye uyariyi sizden uzak tutalim mi?

O halde bu bi seçim konusu.

Nisâ 34'teki "fadribûhunne"yi
"onlari dövün" diye de çevirebilirsiniz
"onlari uzaklastirin" diye de.

Tabii
AKLINIZA, iz'aniniza bas vurarak.

Bir cümledeki bir kelimenin iki anlamı varsa ve hangi anlamı kastedildiği anlaşılmak isteniyorsa o cümlenin pratikte nasıl anlaşıldığına bakılır, öyle keyfi şekilde anlam verilmez. Bu ayetteki "darabe" keimesi bu dini icat edenler tarafından 1400 yıl boyunca "dövün" anlamında anlaşılmamış mı ve bu şekilde uygulanmamış mı? Anlaşılmış ve uygulanmış. Eee, daha ne kıvırıp duruyorsun? Ortada bir yanlış anlaşılma varsa bunun sebebi yanlış anlayanlar mı? Sen aslında bu kelime o anlamda kullanılmamış demekle Allah'ını daha ne demek istediğini bile anlatamayacak kadar salak bir tanrı yerine koyduğunu bile göremiyorsun. Bu arap putu değil mi ben bu zikri koruyacağım diyen? Bu put daha bir kelimeyi koruyamazken kitabı nasıl koruyacak?

Örnegin
AKLINIZI kullanip
Nisâ sûresinin 128. ayetine
bakacaksiniz.

Orda "nüşûz"dan söz ediliyor. NÜŞÛZ kadinlarin DRB edilmesini gerektiren suç. Ama 128'de erkekler işliyor o suçu.

Yani?

Yani eger
nüşûz dayak atilmayi hak ettiren bi suç ise
kadinlarin erkelklere dayak atmasi gerekir.

Kadinlar erkekleri dövsün mü?

Biraz zahmet edip sen aklını kullansan arabın putunu aklayacağım diye debelenmek yerine.

Madem iki ayette "nüşuz"dan söz ediliyor, o zaman neden iki ayette de bu eylemin sonucunda yapılacak eylem için aynı kelime kullanılmıyor?

Neden kadın "nüşuz" eylemini işleyince "darabe" fiiline maruz kalıyor da erkek "nüşuz" eylemini işleyince "sulh" tavsiye ediliyor?

Şu iki ayet bile Kuran'ın nasıl bir adalet anlayışına sahip olduğunu gösteriyor.

Bir başka çelişki de şu:

Nisa/34'de ailenin geçimini erkek sağladığı için erkeğin kadından üstün olduğu öne sürülüyor ama böyle bir iddiayı öne süren Allah'ın elçi olarak seçtiği Muhammed'in evliliğinde ailenin geçimini sağlayan bir kadın. Muhammed bu kadının evine iç güveysi olarak giden birisi. Her şeyi bildiğini iddia eden Allah bu çelişkiyi nasıl görememiş, hayret!