Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 25-06-2017, 19:23
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart Komünizm nedir ne değildir?

Nedir bu komünizm? sosyalistliğin farkı nedir.. Temelini nerden alır.. İdeali nedir.. Gerçekten özgürlükçü müdür.. Bu sistemle yönetilmiş ülkeler tam manasıyla uygulayabilmişler midir.. Niçin çökmüştür.. Günümüz şartlarında geçerliliği kalmış mıdır? Vb...

Bunları sordum çünkü kişiden kişiye görüş değişiyor. Sizlerin yorumlarını bekliyorum.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25-06-2017, 19:45
NickMickyok NickMickyok isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 343
Standart

Sülalemde herkes komünist ama ben de pek bilmem
Liberalizme daha yakın hissediyorum kendimi. (Sülalenin yüz karası )
Cevapları ben de bekliyorum
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 25-06-2017, 19:46
world world isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 May 2010
Mesajlar: 3.123
Standart

Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 25-06-2017, 19:51
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
world

emek ve sermaye arasında çelişki olduğunu düşünüyormusun.
eğer düşünüyorsan bu çelişkide yerin neresi.
neden.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 26-06-2017, 12:07
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
Marx OBJEKTİF analizler, tespitler ve tahliller üzerinden çözümlemelerde bulunuyor. eleştiriye açıktır, yapmanız gereken sizinde objektif analizler, tespitler sunup, öyle değilde, böyle demenizdir, yapmanız bekleniyor...

Kemalizm ise bir bütün anlamında ideoloji değildir, yani şahsına münhasır bir ideoloji değildir, olmadığı gibi de temeli OBJEKTİF çözümlemeler üzerine değildir, takım tarafgirliği esaslı siyasetin hakimiyeti vardır ve temel alınan özünde Fransız Devriminin subjektif-siyasi yansımalarıdır-burada dahi objektif olunamamıştır..

Kemalizmi tanılayan ölçüt, salt siyaset ve siyasete hakim kılınan subjektif siyaset anlayışıdır, bir ideolojinin, görüşün esası bu olamaz... Bir çok sorunu vardır, çünkü ideolojik, bilince dayalı bir temeli yok, ayrımları basit sembolik-tarafgirlik, milliyetçi ol, anti emperylisitliği safsataya çevirip milliyetçilikle bağımsız olduğun yanılgısına sahip ol, halkçı ol(aha oldum, halkçıyım ben! nasıl olacak?), milliyetçi olursan sana kurşun işlemez, her sorun çözülmüştür kafasını yaşa, hasılı ideoloji değil taraf siyasetidir, ne şartlarda olursa olsun değişmez ilkeci siyasettir-ne alaka ideoloji ile?-...

Anlat sen mi halkçısın, siyaset mi? peki halkçılığın gündelik yaşamda, objektif koşullarda neye tekabül ediyor, bak ve yorumla, buyur ilke, objektif olarak uyarla, yoksulluk sınırı altında yaşayan insan sayısı 50 milyonun üzerinde, nasıl çözeceksin asıl bu sorunları kalıcı hale getiren türden şovenizmle mi, yoksa güzel dinimiz lafızlarıyla mı?... Yoksa kişiye sen halkçısın ulen, sen laiksin ulen, sen yüce türksün ülen, bunlardan birisi değilsen hainsin ulen, işbirlikçisin dış güçlerin piyonusun, çapulcusun siyaseti, kafası ve kabullendirmek anlam taşımıyor, bu tarzda ilkeselliği, kişilerin duygu-durum ve ne pahasına olursa olsun kabullendirme siyaseti, dinsel teolojik siyasettir, AKP de aynı siyasetin bir parçası,
ortada olan ne, siz ne istiyorsunuz, siz nesiniz, gözünüz, kulağınız, burnunuz vb mevcut mu? Ne görüyorsunuz? Önce bu soruyu, ama objektif olarak, öncüle hiç bir önyargı-şartlanma koymadan, hayata bakarak sorun ve hayatı analiz edin, yaşamı sosyal ilişkileri, üretim, paylaşım, dağıtım ilişkilerini analiz edin, sorunlar neler, nelerden doğuyor, çözümler neler olmalı? İnsanalrın kafasına vura, vura sen müslümansın şeriattt demek ne kadar bilim dışıysa, aynı minvalde başka malzemeler üzre siyaset de o kadar anlamsız ve çağ dışıdır, insanlara EGO merkezli sen şusun diye diretmek, doğayı ve insan iradesinden bağımsız ilişkiler ağını değiştirmiyor...

Marx'ın durduğu yer ise, doğadaki canlıların evrimi konusunda Darwin'in durduğu yer gibidir, Marx'da ağırlıklı olarak insanların sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo-politik yaşantısını esas almış o sebeple Darwin'in evrime katkılarına bakıp insanları Darwin'i tanrı ilan etmek ithamıyla geliyorsanız, siz ya bilinçsiz ya da bilerek keyfi bir tutuma yönelmişsiniz ya da bağnazsınız demektir, bu tarzınız objektif olmadığı gibi, eleştirel bir değeri yok.


Bir taraf, eğer hakim anlayışını anti-laik biçimde, sosyo-kültürel aidiyetleri siyasileştirme, yüceltme esaslı tarafgirlik siyaseti üzerinden belirlemişse, ne yazık ki objektif koşulalr gereği sağlıksızdır. Şeriatçı siyaset anlayışıdır ve ilkeleri genelde DAVRANIŞ üzredir! Burada en fazla biz anlayışı eleştirebiliriz, objektif olarak hiç bir veri sunmadığı koşullarda ne yapılabilir?

Kemalizm belirli bir ilerleme ve sıçrama, aydınlanma sağlamak istiyorsa, teorilerin nasıl anlam kazandığını bilmeniz gerekir, yani şeriatçı tarzın yerine, teoriye dayalı bir esasa yönelmeli ve teorileri objektif koşullar ve sorunlardan, çözümlemelerden anlam kazanmalı, orada sınanmalı-kişilerin aşkı, sevgisi, bağlılığı, bağımlılığı, kişilere duyulan yüce duygular gibi bilim dışı, dinsel dogma yöntemlere başvurulmamalı. Siyasette öznelcilik de bilim dışıdır, siz OLGU temelinde açılımlar yapmak zorundasınız.

Muhammed'in yüce olması demek, deve sidiğinin sağlığa faydalı olduğu, kertenkele öldürmenin yararlı olduğu anlamına gelmez ve bunun belirleyeni kişilerin ne düzeyde peygambere bağlı ve peygamber sevgisine sahip olduğu veya etrafta ne kadar fazla sayıda islam sembollerinin dalgalandırılıp, kişilerin bu sembollere ne düzeyde bağımlı-köle haline getirilip, getirilmediği değildir. Ölçüt bu değildir.

Marx'ın, Darwin'in ifadelerinin sınayanı, şu ya da bu kişinin Marx'ı veya darwin'i kültleştirmesi değildir, şu ya da bunun marx'a aşkı da değildir, iifadelerin sağlayanı, ifadelere kaynak olan objektif koşulalrıdr oradan elde edilen verilerdir. Subjektif nutuk siyaseti güdüleme(gütmeden gelir) taktiksel-yüzeyseldir ve bir şey vermez, sunmaz. Bu forumda Darwin şöyle yüceydi, böyle uluydu, yüce kişiydi üzerine siyaset kimseye bir şey vermeyeceği gibi, Darwin'e de, bilimsel yöntemlere de ziyandır.

Kemalistler ne Darwin ne de Marx ile kıyaslanamaz, ne yazık ki kulvarları farklı bu ben böyle söylediğim için değil, doğaları gereği, ama Kemalistlerle, ittihatçıları kıyaslayabilirsiniz zira aynı subjektif kulvardadırlar ve siyasetleri, birikimi, temeli şu ya da bu şekilde olmaklık, şu ya da bu biçimde davranmalık, şunu kabul, bunu ret etme gibi davranış üredir, temeli objektif koşullarla da sınanamayan biçimde, kaide-ilkeseldir... KAİDEci-mutlakçı anlayışlardır ve kaideci-her koşulda geçerli mutlakçı dayatılan siyasetin özü dinsel siyasettir, kim tarafından olursa olsun ve bu tür siyasetler belirli kişi ya da kutsalları öne sürerek, bilimsel yöntemleri ve objektif, analize dayalı yol ve bakış açıalrını ortadan kaldırır, kaide esaslarından mütevellit siyaset de, böylece sorgulanamaz hale getirilir -ki bağnazlaşır.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 26-06-2017, 11:16
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 27-06-2017, 09:37
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.

Bende 2 soru sorayım Esaret nedir ? Esareti anlamazsak özgürlüğü tanımayız.
Rejim nedir kim niçin kimin için kurmuştur ?. Sorgulamak için ne kadar tanıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 06-10-2017, 15:28
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.077
Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.
bu cümledeki kömünizm tespitini ve komünizmdeki özgürlük bakışı/saptaması ve soruyu yanlış buluyorum...

komünizmi, olmadığı bir şey varsayıyor baştan

komünizm dünyada yayılmış/yaygın resmi köleliğin reddidir ya da karşı tezidir...

Komünizm birbirini iten çeken, ve yöneten dünyaya ve insana karşı bir savunmadır... ya da bunun gibi bir şeydir..

dünyanın tüm bu yukarıda sayılan sorunları anlaşılmadan komünizm tanımlanamaz- anlaşılamaz

beyazlar siyahları yönetirken ve onları köle insanlar ilan etmişken olan şey?
o gün siyahlar özgürlük arıyordu çünkü tutsaklık açık belirliydi...

. Şimdi içimizde renkler (ayrımlar) olmasa da siyah ve beyazların yine de olması gibi bir durum için komünizm arayışı var
.. ve komünizm arayışı ve deyişi oradaki özgürlük arayışına denk geliyor.
Yani komünizm de özgürlük aramak kavramı baştan yanlış o özgürlüğün arayışını simgeler ...

var mıdır? diye sormak dünyanın sorunlarından ya da özgürlük duytusundan/sorunsalından baştan başa habersizlikle ya da duyarsızlıkla (ya da başka beklentilerle) ilişkilendirilebilir...

Özetle, (zaten var fiili) tutsaklığın farkında değilseniz komünizmi bir rejim olarak tutar ve özgürlükle bu şekil bağdaştırırsınız

komünizm (özünde-özetle) yönetmemek ve yönetilmemek (demek) ilişkisidir.
komünizm eşit ve ortak sahip olmaktır ya da sahip olmamaktır. Toplumsal sahip olma. ya da hiç sahip olmama.

sahipsizlik mülkiyetsizliktir...

komünizm denilen mülkiyetsizlik derken hak sahipliğini reddederken ve bir şeye sahip olmamak derken her türden eşitsizliği de kurumsal olarak reddetmektedir...
eşitlik aramasının vurdusudur...

bu düşünce bildiğimiz kadarıyla
, kimsenin kimsenin sahibi olmamasının ,işlerin edimlerin sahibi (yöneticisi-otoritesi) olmamasının ve bilinen anlamda insanın insana köleliğinin/kulluğunun ve kulluğun bilinen en net ve en temel reddidir...

komünizm özünde evet insanın insana tahakkümünün ve boyunduruğunun da/kulluğunda reddidir.

eğer daha özgürlükçü ya da özgürlükçü demeyelim o halde, eşitlikçi ve dengeci bir kuram/ tanım biliyorsanız buyrun siz yazın/siz tanımlayın....

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.
Komünizm bir rejim değildir. Rejimsizlik belki onu belirtir ve tanımlar....

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 23-10-2017, 09:07
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.
Sanmıyorum.

Servet eşitsizliğini bir kenara bırakacak olursak,özgür bir toplumun bir özelliği nedir? Farklı hatta radikal olan karşıt bir görüşün, düşünüşün, kitlesel hareketin yada oluşumun özgürce kendi propagandasını yapabilmeleri, farklılıklarıyla o toplumda var olabilmeleri değil midir?

Mesela benim bazı ülkelerde bulunma fırsatım oldu ve gördüğüm kadarıyla farklılıklarıyla yada aynılıklarıyla insanlar bir arada yaşayabiliyor, kendilerini ifade edebiliyor, siyasi ve ekonomik özgürlüklerine kavuşabiliyorlar.

Mesela Çin'de sırf Hristiyan dinine inandığı için işkence görerek katledilen pek çok insan oldu. Ben bir adamla tanışmıştım. Kendisi bir din adamıdır. Şuan ailece İstanbul'da yaşıyorlar. Eskiye dair konuşuyordu; bunu bigün almışlar, günlerce dövmüşler, ajan diye etiketleyip işkence etmişler. Kafasına aldığı darbelerden dolayı genelde sessiz-farklı bir abidir. (Esasında iyi bi adamdır. Biraz yaşı da vardır. )

Bu, kişisel bir örnektir.

Fakat bu işkence doğru mudur? Kim verecek bunun hesabını?

Bu söylediğimi de kanıtlayabilirim.


Ben, hristiyanlığa da İslamiyete de hinduizme de yada deistik bir tanrıya inanmıyorum.Tanrıların yalan olduğunu düşünüyorum. Onları bizler yarattık. Bu farklı bir durumdur. Fakat bu yapılan da doğru değildir. Mesela ben, bir adam ineğe tapıyor diye gidip de onu öldürmem yada işkenceyi savunmam. Benimle aynı fikirde olmadığı için, onun yaşam hakkına saldırmam.

..

Bence özgür, özel teşebbüs, - yani baskı ve zorlamaya dayanmayan- serbest ekonomi, belli bir grubun senin adına karar almasından, seni kısıtlayıp sana baskı yapmasından yada elindeki avucundakileri DEVLET ADINA-senin için gasp etmesinden iyidir.

Örneğin, bir tarlan var diyelim. Ekinlerin, var, mısır üretiyorsun.
Güçlü merkezi hükümet geliyor ve halk için üretimine el koyuyor.
Bu, eskidendi. Şimdi dünya aynılıklarla ilerlemiyor.

Sosyalist bir toplumda mesela siyasi özgürlük var mıdır?

Sosyalist bir ülkede yaşıyorsun diyelim. Sen kapitalizmi savunuyorsun yada savunmak, bu görüşü yaymak istiyorsun. Fakat her şekilde siyasi otoritenin denetimi ve baskısı altındasın. Resmi öğretiye doğrudan karşıt bir politik söylemin ifade edilebilirlik olanağı ve imkanı SENCE nedir?

Bence, bu konulara temkinli ve düşünsel yaklaşılmalı. Her iki taraf da sorgulanmalıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 26-06-2017, 11:40
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Nedir bu komünizm? sosyalistliğin farkı nedir.. Temelini nerden alır.. İdeali nedir.. Gerçekten özgürlükçü müdür.. Bu sistemle yönetilmiş ülkeler tam manasıyla uygulayabilmişler midir.. Niçin çökmüştür.. Günümüz şartlarında geçerliliği kalmış mıdır? Vb...

Bunları sordum çünkü kişiden kişiye görüş değişiyor. Sizlerin yorumlarını bekliyorum.
Komünizm de devlet, sınıf, sınır yoktur, çökmedi, çökmezde.

İnsanlık yüzbin yıllar devletsiz, sınıfsız yaşadı... Devletin ortaya çıkışı yerleşik hayata geçildiği, neolotik dönemlerde, insan hayatına özel mülkiyetin ve üretim araçlarının üzerindeki hakimiyetin girmesiyle ve buna bağlı kastlaşmalarla, sosyo-ekonomik, sosyo-politik, toplumsal çelişkilerin ürünü olarak açığa çıktı ve egemen kastın, sınıfın yönetim, iktidar aygıtı halini aldı. Kısaca...

Örneğin erkeğin aile reisi olması anlayışı, zihniyeti dahi aynı sebeplerle ortaya çıktı, mülkün sahipliği ve iktidarı. Mülkiyet ve sahiplik esası, güce yaslanmayı zorunlu hale getirdi, güçlü olan mülk edinebildiği gibi güçlü olan mülkünü arttırabildiği gibi güçlü olan mülkü koruyacak anlayışlarıyla, güç örgütlenmeleri, kurumları, araçları da anlam kazandı. Eğer yaşam alanlarında şahsa ait, cinsel ayrımlara dayalı özel mülkiyet(diğerlerini mahrum bırakma!) durumu ortadan kalkarsa, erkeğin reisliği de, reislik kurumu da ortadan kalkar değil mi?

Sosyalizm, kapitalizmden komünizme direk geçilemeyeceği için, sınıflar ve devletin sönümlendirilme, bir geçiş sürecidir...

Gününüz şartları derken kastınız nedir? Günümüz sistemi sınıflara bölünmüş, sömürücü sınıfın egemen oladuğu-ki üst paragrafalrda mantığına kısaca değindim- bir sistem, günümüz koşulları bu, o halde geçerli olan bu ise, demek ki bunu aşacak olan da geçerlidir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (26-06-2017 Saat 12:32 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:55 .