Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 20-09-2016, 00:53
morrigan morrigan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Feb 2016
Mesajlar: 407
Standart

İlahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bumudur?



Başka?

Yaratmanın sözlukdeki anlamını geçsekde, nasıl olduğu ile alakalı somut belge ve kanıtlara gelsek.
İyi yaratılmanın sözlükteki anlamını öğrendiğine göre senin anlayacağın dilde somut kanıtı belgesi de BİLİMDİR.
Allah ol dedi oldu! Ama nasıl oldu? Bilim açıklıyor işte.

Bizim anlayacağımız dilde ise Kuran yeterlidir, evren ile ilgili ayetleri incelediğinde somut kanıtların bilimle birleştiğini göreceksin zaten.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 20-09-2016, 01:00
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

morrigan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bende zaten biyolojik evrimi ele alarak yaratılışa ters düşmediğini savundum.
Evrim, dini icerigiyle yaratilis kozmolojisine ters duser.

Sen eger "evrim mekanizmalarini yaratan Tanri'dir" diyorsan, bu semavi dinlere ait bir kavram degil, baska/sana ait bir tanri modeli.

Canlı yoktu ve var oldu = yaratılma
Hayir, canlilik potensiyali var idi, kosullar elverince aktuelize olabildi. Yaratilma degil.

Evrenin evrimi zaten ayrı bir konudur, eğer konu sadece evrenin evrimi ile ilgili ise o zaman evren üzerinden açıklama getirebiliriz.
Ayri konu degil, ayni konu, sadece nicelik-nitelik/surec zeminleri farkli.

Bir soru, Big Bang evrim midir? Evren evrimin sonucur mudur?
Big bang diye bir hadise gerceklestiyse, bu hadise, kendisini onceleyen kosullar uyarinca aktuelize olmus bir faz degisimidir.

Evrenin mevcut durumu da zaten, kendi evrimsel surecindeki bir an.


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 20-09-2016, 01:41
morrigan morrigan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Feb 2016
Mesajlar: 407
Standart

Pyrrhon´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evrim, dini icerigiyle yaratilis kozmolojisine ters duser.

Sen eger "evrim mekanizmalarini yaratan Tanri'dir" diyorsan, bu semavi dinlere ait bir kavram degil, baska/sana ait bir tanri modeli..
Hani hangi ayet ile ters düşer gösterin?



Hayir, canlilik potensiyali var idi, kosullar elverince aktuelize olabildi. Yaratilma degil.
Potansiyel evren ile alakalı bir durum, canlılık yoktu ve var oldu, koşullar yaratılışın vesilesi olabilir ancak yaratılışı çürütmez.



Ayri konu degil, ayni konu, sadece nicelik-nitelik/surec zeminleri farkli.
Temelde öyle fakat biyolojik evrim çok daha karmaşıktır, canlıların türden türe geçişini bir çok bilim adamı da kabul etmiyor.


Big bang diye bir hadise gerceklestiyse, bu hadise, kendisini onceleyen kosullar uyarinca aktuelize olmus bir faz degisimidir.

Evrenin mevcut durumu da zaten, kendi evrimsel surecindeki bir an
Big Bang öncesinde evren diye bir şey yoktu, yani tekillik olgusu evreni değil evrenin yoktan geldiğini temsil eder, evrim kesinlikle değildir. Bu sebeple ki tekillik olgusu evrenin oluşma koşullarından ve yoktan var olma sebeplerinden biridir. Yaratılışa da ters düşecek bir durum yoktur.

yaratılma=koşullar=big bang= evren
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 20-09-2016, 02:39
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

morrigan,
morrigan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hani hangi ayet ile ters düşer gösterin?
Bu başlıkta ispat yükümlülüğü yaratılışçılarda. Yaratılışın evrimin karşı tezi olabilmesi için yapılmış olan deney-gözlem-kanıtları yazabilir misiniz?

morrigan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Big Bang öncesinde evren diye bir şey yoktu, yani tekillik olgusu evreni değil evrenin yoktan geldiğini temsil eder, evrim kesinlikle değildir. Bu sebeple ki tekillik olgusu evrenin oluşma koşullarından ve yoktan var olma sebeplerinden biridir. Yaratılışa da ters düşecek bir durum yoktur.
Tekillik, artık pek yutulabilen bir dogma değil bilim çevrelerince. En koyu taraftarı bile "tüm evrenin içine sıkıştığı tenis topu büyüklüğünde bir cisimden" bahsediyor. Yani Big Bang olduysa bile, bahsedilen tenis topu patladığı için olmuş bunlara göre. Yani Big Bang'den önce de madde vardı, haliyle evrenin Big Bang ile yaratılması suya düştü, suyu inek içti, inek dağa kaçtı, dağ yandı bitti kül oldu.

Doğru veya yanlış, Big Bang de bilim-sever insanların bir üretimi. Yaratılışçılar -işine geldiği için- Big Bang'i sahiplendiler.

Aklıma gelmişken sorayım, yaratılışçıların "yaratılma" ile ilgili bir deneysel çalışması var mı? Yoksa hep bilime karşı zevahiri savunma halinde mi kalmışlar?

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 20-09-2016, 05:39
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

morrigan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hani hangi ayet ile ters düşer gösterin?
Su ayet ters duser, bu ayet duz duser diyemem, dememe de gerek yok. Cunku sen istedigin ayete istedigin icerigi, kavrami, yuklemi, anlami, baglami, etiketleyebilirsin. Veya cocuklugunda sana A sekliyle yazilan harfin B olarak okundugu ogretilseydi, bugun okudugun Kuran'dan anladigin-anlayacagin, bastan sona degisirdi, anlatabildim mi. Neden sence her musluman ayni kitabi okuduklari halde mezheplere bolunuyorlar? Ayni yolla, her insan, her teolojik kaliba, istedigi icerigi verebilir, cunku tabani, metafizik.

Dolayisiyla teolojik bir metin hakkinda objektif bir tartisma, ancak tarihsel/kronolojik, veyahut antropolojik/dilbilimsel tabanda mumkun. Yani eger metin uzerinden belli cikarimlarda bulunmak istiyorsak, eldeki metine, metnin orijini olan donemin insanlari tarafindan verilmis icerigi saptamak zorundayiz, senin verdigin-verecegin icerigi degil.

Bahsini yaptigim sadece semavi dinlerin genel yaratilis hikayesidir, bilindik, Adem, Havva, 4 gunde yer, 2 gunde gok, camurdan halk etti, cumartesi yaratti, pazar dinlendi, ruh ufurdu, vesaire. Biz evrimi incelerken bu tur kaidelere isaret eden verilere rastlamadigimiz gibi, mudahele barindiran iradi bir surec de gozlemlemiyoruz, evrim ibaresinin manasi da bu zaten, askin iradeden bagimsiz, kosulsal bir surec olmasi.

Potansiyel evren ile alakalı bir durum, canlılık yoktu ve var oldu, koşullar yaratılışın vesilesi olabilir ancak yaratılışı çürütmez.
Belirttigim gibi, dunyadaki biyolojik evrimi, gezegenin, hatta gunes sisteminin kosullarindan izole edemeyecegin gibi, gunesi de galaktik kosullarindan izole edemezsin. Dolayisiyla "hem yaratilis hem de evrim" diyebilmen icin, mutlak bir baslangica sahip, arti, deterministik bir kapali evren modelini savlamak zorundasin.

Temelde öyle fakat biyolojik evrim çok daha karmaşıktır, canlıların türden türe geçişini bir çok bilim adamı da kabul etmiyor.
Kimmis o bilim adamlari? Goster de diplomalarindan puro yapalim.

Kimlerin neyi kabul edip etmedigi, olguyu baglar mi? Doganin karakteri ortada, veriler ortada, ben onlari kendim gozlemliyorum, anlamam gerekeni de anliyorum.

Istemeyen anlamamakta ozgur, beni alakadar etmez.

Big Bang öncesinde evren diye bir şey yoktu, yani tekillik olgusu evreni değil evrenin yoktan geldiğini temsil eder, evrim kesinlikle değildir. Bu sebeple ki tekillik olgusu evrenin oluşma koşullarından ve yoktan var olma sebeplerinden biridir. Yaratılışa da ters düşecek bir durum yoktur.
Big bang denilenin oncesine dair cikarimlarinin dayanagi nedir? Bang olmus bu evrenin 4 boyutlu bir yildizin cokmesi sonucu olusmus bir kara deligin aksi olay ufkunda yer almadigini nereden biliyorsun? Belki cokluevrenlerden sadece bir tanesi? Belki evrenler ardi-sira geliyor. "Evrim kesinlikle degildir" cikariminda bulunmak icin ne gibi bir bilgi var ki elinde?

Yoktan var olma mi? O da nedir.

Yaratilisa tabi ki ters, cunku yaratilis, insan denilenin zihnindeki bir hayalden otede, gozleme taban vermis bir durum/kaide degil.

yaratılma=koşullar=big bang= evren
Yaratilmanin kosullari ne peki?


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 20-09-2016, 11:14
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.740
Standart

Yaratılış bir tez midir?

Zıt zıttını doğurur ilkesine göre keriz kurnazı doğurmuş.
Toplumlar keriz olmasaydı kurnazlar yaratıcılık üzerinden bu derece güçlü ortam oluşturamayacaktı.
Kuranı, muhammedi var eden toplumların saflığı ve o sürecin koşullarıdır.
Bu anlamda muhammed tek sorumlu değildir...

Yaratılışın hangi kalıba oturtulacağı, toplumların duruşuna bağlıdır.
Buna göre tez, doğma ve hatta gün gelir belki de demokrasi olarak karşımıza çıkar. Yaratılış temelde farklı nedenlere dayansa da semavi dinlerle sömürü aracı haline getirilmiş ve halen devam etmektedir. Ancak yaratılış inancı toplumların duruşuna göre değişiyor ve değiştiriliyor. Kısaca yaratılış, toplumların anlayışıyla var olacak, yok olacak veya şekil değiştirecektir. Aynı, yaratılış bir tez midir, sorusunu sorduracak hale geldiği gibi...
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 20-09-2016, 18:21
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Konu akisindaki maddenin dogumu, bigbang, enerji tekilligi vb. gibi mesajlar, asagidaki hali hazirda ayni tartismanin aktif oldugu linke kaydirilmistir.
https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=22899
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 20-09-2016, 18:28
İlahimasal İlahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Mar 2015
Mesajlar: 4.698
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Konu akisindaki maddenin dogumu, bigbang, enerji tekilligi vb. gibi mesajlar, asagidaki hali hazirda ayni tartismanin aktif oldugu linke kaydirilmistir.
https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=22899
Rabbime! Şükür!
Yaratılış kaynaklarını ,deney ve gözlemlerini yaratilışın sahibi tanrının somut verilerini mumin ve mumin bozuntularından merakla yazmalarıni bekliyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 20-09-2016, 19:49
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Yanlışlanabilirlik İlkesi

Felsefe.gen.tr

Karl Raimund Popper'in Bilim Felsefesi Nedir?

"Yanlışlanabilirlik İlkesi", Popper'in bilim kuramının temelidir.

Onun bilimsel yöntem görüşü, "bütün sistemleri zorlu bir sınamadan geçirerek, sonunda nispeten elverişli" sistemi seçmek amacıyla, her kuramı yanlışlamaya tabi tutmaya dayanır; çünkü Popper'e göre, tümevarım ilkesinin geçersizliği nedeniyle, kuramlar hiçbir zaman deneysel olarak doğrulanamaz; ama yanlışlanabilir.

O halde, bir teorinin bilimsel olabilmesi için yanlışlanabilir olması gereklidir. Popper, Einstein'ın görecelik kuramı, Marx'ın tarih anlayışı, Freud'un psikanaliz kuramı ve Alfred Adler'in bireysel psikoloji kuramlarına ilgi duydu. Özellikle Einstein'ın kuramının ileri sürdüğü bir yaklaşım (güneşin yakınından geçen ışık ışınları, güneşin yerçekimi alanının etkisine girerek eğilmeye uğrarlar) 1919'da güneş tutulmasının olması sırasında doğrulanması Popper'i etkiledi. Popper'i etkileyen kuramın öndeyişinin doğru çıkması değildi. Ön-deyinin doğru çıkmaması halinde, yanlışlanmış olacak olan kuram derhal reddedilecekti.

Önemli olan kuramın yanlışlanmaya açık biçimde formüle edilmesiydi. Popper, diğer kuramların (Marx, Freud, Adler) sahiplerinin hangi koşullarda kuramlarından vazgeçeceklerini belirtmediklerine dikkat çekti. Doğrulayıcıları çok olan fakat yanlışlayıcıları belirsiz olan bu kuramlar ona göre bilimsel olmayan kuramlardı. Popper, hangi kuram olursa olsun belli koşullarda deneysel destek bulmanın kolay olduğunu; bilimselliğin ampirik destek sağlamada değil, kuramın hangi koşullar altında yanlış olduğunu belirlemeyi esas aldı. Eğer bir kuram yanlışlanabilir ise, bilimseldir. En iyi kuram "zamana bağlı olarak yanlışlanabilir, çürütülebilir olan kuramdır" demiştir Karl Popper.
Yanlışlanabilirlik ilkesi bilimde hayati önemi olan bir ilkedir.
A kişisi -suyun 100 derecede kaynadığını- bir tez olarak ortaya atmış olsun. İnsanlar bunu denerler. Bazıları suyun farklı derecelerde kaynadığını görür. Bu tez yanlışlanmıştır.

A kişisi veya B, C, D kişileri de tez üzerinde araştırmaya devam ederler, atmosfer basıncının kaynama sıcaklığını etkilediğini bulurlar. Bunun üzerine tezi -suyun 1 atmosfer basınçta 100 derecede kaynadığı- şeklinde güncellerler. İnsanlar bunu da denerler. Yine farklı sonuçlar elde ettiklerinde bu tez de yanlışlanmış olur.

A, B, C, D kişileri tez üzerinde araştırmaya devam ederler, suyun saflığının kaynama sıcaklığını etkilediğini bulurlar. Bunun üzerine tezi -saf suyun 1 atmosfer basınçta 100 derecede kaynadığı- şeklinde güncellerler. İnsanlar bunu da denerler. Aynı sonuçları elde ettiklerinde bu tez artık doğrulanmış olur.

--/--

- Allah her şeyi yoktan yarattı!
+ Allah o sırada neredeydi? Hani hiç bir şey yokmuş ya?
- Kafiiir!
+ Nasıl yarattı? Şapkasından mı çıkardı?
- Ol dedi oldu.
+ Allah nerde?
- O görülmez, duyulmaz, zamandan mekandan münezzeh.
+ Allahı kim yarattı?
- Kafiiiir! O yaratılmadı, ezelidir, ebedidir.
+ Allah kendi kendisini mi yarattı? Hem de bilinçli ve kudretli olarak?
- Kafiiiir! O yaratılmadı, ezelidir, ebedidir.
+ Deneyemiyoruz, hiç bir gözlemimiz yok, haliyle bu iddianın yanlışlanabilme özelliği yok. Bu iddianın hiç bir değeri yok, basit bir inanç-dogma-üfürük. Müsadenle.
- Kafiiiir!

--/--

- Russell'ın Çaydanlığı her şeyi yoktan yarattı!
+ Russell'ın Çaydanlığı o sırada neredeydi? Hani hiç bir şey yokmuş ya?
- Kafiiir!
+ Nasıl yarattı? Şapkasından mı çıkardı?
- Ol dedi oldu.
+ Russell'ın Çaydanlığı nerde?
- O görülmez, duyulmaz, zamandan mekandan münezzeh.
+ Russell'ın Çaydanlığını kim yarattı?
- Kafiiiir! O yaratılmadı, ezelidir, ebedidir.
+ Russell'ın Çaydanlığı kendi kendisini mi yarattı? Hem de bilinçli ve kudretli olarak?
- Kafiiiir! O yaratılmadı, ezelidir, ebedidir.
+ Deneyemiyoruz, hiç bir gözlemimiz yok, haliyle bu iddianın yanlışlanabilme özelliği yok. Bu iddianın hiç bir değeri yok, basit bir inanç-dogma-üfürük. Müsadenle.
- Kafiiiir!

--/--

Zeus, Thor, Odin, Mithra ve daha 3000'e yakın Tanrı, yanlışlanamaz masallar, mitolojiler, hikayelerdir.

Bilimsel yaklaşım açısından, yanlışlanamaz zırvaların hepsi birbirine eşittir. Sözde semavi dinlerin daha çok inanırı olması bunların dogma olduğu gerçeğini değiştirmez.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)

Konu Şüpheci Dinsiz tarafından (20-09-2016 Saat 21:57 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 20-09-2016, 20:08
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.625
Standart

Cahilin Savı: Argumentum ad ignorantiam

Wiki

Argumentum ad ignorantiam, Latince bir mantık terimidir. "Bilgi yoksunluğundan kaynaklanan argüman" anlamına gelir.
Bir şeyin yanlışlığının ispatlanamamış olması nedeniyle doğru olduğunu, veya doğruluğunun ispatlanamamış olması nedeniyle yanlış olduğunu ileri sürme safsatasıdır. (İngilizce: logical fallacy)

Türk yazarlardan Alev Alatlı'nın Safsata Kılavuzu'nda "ispatlama mecburiyeti safsatası" olarak tanımlanır. Alev Alatlı'nın kitabında "argumentum ad ignorantiam" tabiri "burden of proof" (ispatlama mecburiyeti) tabiri ile eşanlamlı kabul edilmiş ve aynı bölümde açıklanmıştır. Bununla birlikte İngilizce kaynaklarda "burden of proof" safsata olarak kabul edilmez ve Latince kökenli hukuki bir terimdir.

Safsata Kılavuzu'nda "İspatlama mecburiyeti safsatası"

Tanım: Bir şeyin yanlışlığının ispatlanamamış olması nedeniyle doğru olduğunu ya da doğruluğunun ispatlanamamış olması nedeniyle yanlış olduğunu ileri sürmek. Bu "Siyah-Beyaz Safsatası"nın özel bir şeklidir. Bu safsata "Bir şey aksi ispatlanamadığı sürece doğrudur" varsayımına dayanır.

Örnek 1: Allah'ın yokluğu kimse tarafından kanıtlanmamıştır. Öyleyse Allah vardır.

Örnek 2: UFO'ların olamayacakları ispat edilemediğine göre, UFO'lar mevcuttur.

Örnek 3: Hayaletlerin olmadığı kanıtlanamadığına göre, hayaletler vardır.

Örnek 4: Bilim adamları "küresel ısınma" nın varlığını ispat edemediklerine göre, küresel ısınma yoktur.

Örnek 5: Mehmet, Barış'tan daha yakışıklı olduğunu söyledi. Fakat bunu ispat edemediğine göre, demek ki değil.

Örnek 6: Peki, uzaylıların hükümette kontrolü ele geçirdiğine inanmıyorsun. Bunu ispatlayabilir misin?

Örnek 7:
Emin: Bazı insanların telepati gücüne sahip olduğunu düşünüyorum.
Akın: Delilin var mı?
Emin: Hiç kimse insanların telepati gücüne sahip olmadığını ispatlayamaz.
"Allah'ın yokluğunu ispat etsene" diyeni bu forumda çok gördük maalesef...

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:24 .