Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 16-05-2011, 22:04
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

yucemanitu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Gerçiçok kısa cevap istemişsin ama burada çok uzun bir cevap var vaktin olduğunda okursan pek çok soruya cevap bulabilirsin:
http://www.turandursun.com/forumlar/...ead.php?t=8793

Tesekkürler yücemanitu ama ben bunu okuyup bitirene kadar noel gelir,tamgün vaktim oldugunda okurum.

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 17-05-2011, 00:13
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Almanya'da ensest ilişki, örneğin iki reşit, akli dengesi yerinde kardeşin, etkin doğum kontrolü kullanarak ilişkiye girmesi bile halen yasak. 2008'de bu ceza maddesi Alman Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü ve maalesef 1'e karşı 7 oyla insan haklarına aykırı bulunmadı.
Almanya'da ensest için hala ceza yaptırımı öngörülmesi ne tuhaf değil mi? Oysaki birçok hukuki konularda çok gelişkin ve ilerici bir ülkedir Almanya. Mesela Almanya'nın komşusu olan hemen yanı başındaki Fransa'da yetişkin insanlar arasında yaşanan ensest ilişkiler bundan 200 yıl önce 1810 tarihli "Code pénal français" yasası ile cezalandırılmadan muaf tutulmuştur. Yani Fransa'da 200 yıldan beri enseste ceza yaptırımı yoktur.


İşin daha da ilginci Türkiye'de de ensest için ceza yoktur. Zira hukuk sistemlerinde Fransa'yı örnek alan ülkelerde yetişkinler arasında ensest ilişkilere herhangi bir ceza yaptırımı yoktur veya ceza olduğu özel olarak belirtilmemiştir. Bu ülkelere mesela Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Portekiz, Türkiye, Japonya, Arjantin, Brezilya ve bir kaç Latin Amerika ülkesi daha örnek verilebilir. Bu ülkelerde yetişkinler arasindaki ensest cinsel ilişkiler için bir yasak olmasa ve ceza öngörülmese de ensest evlilikler buna rağmen yasaktır veya buna dair yapılan başvurular ret edilerek kabul edilmezler.

Türkiye'de ensest cinsel ilişkiler için ceza olmamamasına geri dönecek olursak Türk hukuk sisteminin Medeni Kanununda yakın akrabalar arasında "evlenme yasağı" dışında akrabalar arası cinsel ilişkileri suç sayan maddeler yoktur. Yani Türkiye'de ensest için zaten bir ceza öngörülmüyor.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 17-05-2011, 00:41
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

taylan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ensest kesinlikle serbest bırakılmamalı. İnsan ırkının sonu olur. Bunun tabu ile ilgisi yok. Doğanın kesinlikle elediği bir süreçtir. Evrimde ensest kesinlikle fayda sağlayan bir süreç değildir.
Doğa mesela üreme ile alakası olmayan cinsel olgulara da izin veriyor. Örnek eş cinsellik. Üreme ile alakası yok ama grup dinamikleri ile pekala alakalı. Yani doğa ne eş cinselliği ne de ensesti elemiş ve tümden yok etmiş, bilakis belirli ve az denecek bir miktarda olmasına izin vermiş. Sanırım doğa da azı karar çoğu zarar prensibi ile çalışıyor ve az miktarda olması o türe belirli bir avantaj sağlıyor.

Belki de nükleer bir felaket sonrası hayatta kalan son aile insanlığı ensest yoluyla kurtaracaktır. Kimbilir?
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 17-05-2011, 10:48
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Burada biz hem yasa hemde kural çerçevesinde ele alabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin sevgili murteddd'in ifade ettiği çocuk sorununa çözümün kendisi başlı başına bir sorun, yasa-kural-müdahale alanına giriyor. yani bir noktada bir kısıtlamayı kaldırmak için başka bir kısıtlama-müdahale getirilmiş oluyor.

Yasalar, suçları ne düzeyde engelleyicidir tartışılır, yalnız yasa-kural gibi faktörler beraberinde ihlalide doğuracağı için suçun engellenmesinde olduğu kadar oluşmasında da rol oynarlar. haliyle yasa diğer tarafdan suçuda üretir, belirler, tanımlar. Her fiiliyat suç değildir, ama yasa bir suç tanımlar.

yasa-kural çerçevesinde düşündüğümde bu tür yasakların varlığı suç anlamında negatif rollerde üstleniyor. Kaba bir örnekle, kadın ile erkeğin el sıkışmasının yasaklandığı bir toplumda, bu yasa suçu üreten ve suç kapsamını genişleten bir rol oynuyor. Bu yasa olmasa o suçunda fiili anlamda bir gerçekliği olmayacaktır...

Bu konuda örneğin doğum kontrolü koymak(kural), dünyaya çocuk getirmemek(yasa) haline dönüyor haliyle 2 reşit insan çocukda getirmek istiyorsa kime ne(demek gerekiyor)? devlet bu durumda yine bir müdahale alanı yaratmış oluyor ve bu ise ilgili yasa ile suça dönüştürüldüğü anda suçu azaltmıyor, arttırıcı, ihlal edici rol oynar hale gelebiliyor.

Diğer tarafdan da yasa-kural çerçevesinde düşündüğümde, yasaklar ile suçlar arasındaki ince çizgiyi ayarlamak elzemdir. Yasaklar fiiliyatı engelleyici mi, arttırıcı mı rol oynarlar? Kadın-erkek tokalaşmasını düşündüğümüzde o yasak bu suçun işlenmesini çok daha fazla arttıracatır çünkü doğal olarak ayrım konmaması gereken insan'ın tabi ilişkilerinin, yani suç olarak tespit edilemeyecek davranışların, suç kapsamına alınması ve bu biçimde zedelenmesi, teşvik edici rol üstlenecek, sağlıksız insan ilişkilerinin ve birey bilincinin oluşmasına yol açacaktır. Bunu, darlaştırılmış kapsamı genişletilmiş yasakları çok olan ülkelerde suçların fazlalığıyla örnekleyebiliriz. Bir ükede ne kadar çok yasak varsa o kadar da çok suç işlenecektir vs..

Eğer bir ilişki serbest bırakılacaksa(ki yasakken engellenebiliyor mu? gözlemi), bu onun sonuçlarıyla birlikde bir serbestlik olmalıdır. Bu durumda da bir başka yaşam hakkı ya da ihlali sorunu doğuyor, dünyaya gelen çocuğun yaşam hakkı elinden alınmış-ihlal edilmiş bir hale gelebilir. Bunu engellemek için yasa çıkartmak nihai bir önlem değildir, bu noktada pozitif rol bilinç faktörüdür? Kural koyduk diyelim, ama bu seferde kural ihlalinden kazalar olacaktır ve bir insanın yaşam ihlali bazı istisnalara bırakılacaktır ki buda bilinçli olarak öngörüldüğünde sorun teşkil eder.. Burada engelleyici-müdahale edici değilde, yaşam hakkı ihlaline karşı garanti edici roller(örneğin anne-baba nın reşitiz, birlikde karar verdik çocuğu kabul etmiyoruz, kime ne? diyememesi bilinci), bilinçlendirme vs üstlenebilir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 17-05-2011, 11:08
TurkceRap TurkceRap isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Jan 2010
Mesajlar: 892
Standart

iki yetişkin insanın kendi rızalarıyla olduğu sürece kiminle yatıp kalktığından kime ne ki?

kişisel olarak Benim de kişisel tercihim değil, ama bu bana başkalarının hayatına müdahil olma hakkını vermez.

Ayrıca, şu muhafazakarların sorun olmadığı bir tek ülke varmı merak ediyorum doğrusu.

Konu TurkceRap tarafından (17-05-2011 Saat 11:14 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 17-05-2011, 11:40
TUBA TUBA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 11 May 2011
Mesajlar: 1.653
Standart

biz kendi ülkemizdeki akraba evliliklerine şiddetle karşı çıkarken enses ilişkinin doğru olduğunu sanmıyorum
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 17-05-2011, 12:10
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

Amca kizi yari kizkardes sayilir amcaogluda yari erkekkardes ne hikmetse bizim toplumda en yaygin olan evlilikler amcakizi ve amcaoglu,,hristiyanlar amca cocuklariyla evlenmerler bildiyim kadariyla,bana göre bu tür evliliklerde yari ensest sayilir ben sahsen bu tür evliliklere karsiyim,ensestede karsiyim,cinsellik tabiki her insanin en dogal hakki ve normal ve dogal olan bunu özgürce yasayabilmesidir,bizim zamanimizda biz kizin elini tutmak bile büyük bir tabuydu,,bu mesela bana cok büyük dert oldu,biz kizin elini tutmak cok dogal birseyken biz bunu yasayamadik.

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 17-05-2011, 12:31
TurkceRap TurkceRap isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Jan 2010
Mesajlar: 892
Standart

TUBA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
biz kendi ülkemizdeki akraba evliliklerine şiddetle karşı çıkarken enses ilişkinin doğru olduğunu sanmıyorum

Akraba evliliği ile doğacak çocuklara geçmesi muhtemel kalıtsal hastalıklar ile yetişkin iki insanın kendi rızasıyla partnerini belirlemesi farklı şeyler olsa gerek...
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 17-05-2011, 14:03
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Ensest ilişkiler tarihi belgelerde ilk olarak Roma döneminde yasaklandığı ve cezalandırıldığı biliniyor. Bundan önce ensest için herhangi resmi bir ceza uygulaması yok.

Kardeşler arasında evlilik tarihi kayıtlarda en sık Ptolemaioslar dönemindeki Antik Mısır'da yaşanmış olduğu doğrudur. Ama sadece Hanedan içinde hanedanlık soyunu korumak için değil, bulgulara göre normal Mısır halkı arasında da rastlanabiliyordu. Bu gelenek hatta aynı aile içinde jenerasyonlardan jenerasyonlara da aktarılıp devam eden bir olgu olarak da biliniyor. Araştırmacılara göre bulgular kardeş evliliklerin Mısır nüfusunun %10-23 oranında yaygın olduğunu göstermekte. Antik Mısır'da kardeş evliliklerinin en yaygın olduğu dönemler ise MS 2. ve 3. yy'dir. Ancak Mısır'in christanize olmasıyla, yani hristiyanlaşma sürecine girmesiyle bu gelenek sona ermiştir. Diğer dünya kültürlerinde ise kardeş evliliği sadece Kral veya saray hanedanlıkları arasında rastlanan bir olgu olarak kalıyor. Kardeş evliliğin göreli yaygınlığı şimdilik sadece Antik Mısır'a ait bir özellik gibi görünüyor.

Bu dönemde ensest ilişkinin yasaklanmasının gerekçesi tabi ki akraba evliliklerinden doğacak çocukların sakat olma ihtimalinin bilindiği değildi. Yani ensest yasağı bilimsel bir temele de dayanmıyor aksine etik değerler üzerinden temellendirilmişti. Buna rağmen ensest ilişkiye verilen ağır cezalar ise insani olmadığından başka etik değerleri zedeliyordu. Nitekim sadece birincil derecede ensest ilişkiler değil, M.S. 1.yy'da Antik Yunan'in Solon Kanunları ile Helenizm Antik Mısır'ı etkisi altına almadan önce Roma'daki Roma Kanunu 6. ve 7. derecedeki akraba evliliklerini dahi yasaklıyor ve bu yasağa karşı gelenleri ceza yaptırımı olarak intihar etmeye zorluyordu. Ensestin Roma'da tam olarak cezası kendini Tarpeian kayalıklarından aşağı uçuruma tarak intihar etmekti. sadece en yakın ensest ilişkilerin değil, 6. ve 7. derecedeki akraba evliliklerinde yasaklanmış ve cezalandırlmış olması bu cezanın nedenleri hakkında başka politik ve biyolojik ihtimalleri de düşündürüyor.

Bugün bazı biyologların araştırmalarına göre enseste karşı duyulan aversiyonun (tiksinme veya iğrenme duygusu) genetik kökenli oldugu fikrindedirler (Westermarck-Efekti). Bu iğrenme duygusu ise Roma devrinde ensest ilişkilere karşı doğal bir şekilde aversiyonu bulunmayan veya iğrenme duyguları olmayanlara karşı yönelmiş ve bunların cezalandırılması gerektiği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Genetik olarak da bazı insanlarda enseste karşı aversiyon ve iğrenme duygusu yoktur ve bu oran çok azdır. Bu nedenle yetişkinler arasında ensest ilişki bir olgu olarak ele alınamayacak kadar ender rastlanan bir durumdur.

Bu anlamda özel bir ensest yasağına gerek dahi yoktur, insanlar zaten ezici bir çoğunlukla doğuştan anti-ensesttir ve ensest yani yakın akrabalar arasındaki eşleşme yasağı tamamen biyolojik koşullanmamızdan ileri gelen ve diğer primatlarla paylaştığımız özelliklerimizden biridir. İnsanlar serbest bırakılsa dahi ensesti benimsemez. Bu özelliğe ancak çok az insan sahiptir. Çünkü onlarda bu konuda doğuştan diğerlerin sahip olduğu bir iğrenme duygusu mevcut değildir ve kendileri için bunu "doğal" veya "normal" bile bulabilirler. (cinsellikle iğrenme duygusunun birbirleriyle çok yakın alakası bulunduğunu da anımsanmalı)
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 17-05-2011, 15:13
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

ALKA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bugün bazı biyologların araştırmalarına göre enseste karşı duyulan aversiyonun (tiksinme veya iğrenme duygusu) genetik kökenli oldugu fikrindedirler (Westermarck-Efekti). Bu iğrenme duygusu ise Roma devrinde ensest ilişkilere karşı doğal bir şekilde aversiyonu bulunmayan veya iğrenme duyguları olmayanlara karşı yönelmiş ve bunların cezalandırılması gerektiği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Genetik olarak da bazı insanlarda enseste karşı aversiyon ve iğrenme duygusu yoktur ve bu oran çok azdır. Bu nedenle yetişkinler arasında ensest ilişki bir olgu olarak ele alınamayacak kadar ender rastlanan bir durumdur.

Bu anlamda özel bir ensest yasağına gerek dahi yoktur, insanlar zaten ezici bir çoğunlukla doğuştan anti-ensesttir ve ensest yani yakın akrabalar arasındaki eşleşme yasağı tamamen biyolojik koşullanmamızdan ileri gelen ve diğer primatlarla paylaştığımız özelliklerimizden biridir. İnsanlar serbest bırakılsa dahi ensesti benimsemez. Bu özelliğe ancak çok az insan sahiptir. Çünkü onlarda bu konuda doğuştan diğerlerin sahip olduğu bir iğrenme duygusu mevcut değildir ve kendileri için bunu "doğal" veya "normal" bile bulabilirler. (cinsellikle iğrenme duygusunun birbirleriyle çok yakın alakası bulunduğunu da anımsanmalı)
Başka bir açıklamasının olmasını ihtimal dahilinde görmüyorum.

Genellikle teistler bu konu üzerinde kafa yormadıkları için kendi ayaklarına sıkarak konuya ''madem günah yok, birinci dereceden akrabalarınızla neden yatmıyorsunuz?'' diyerek ateiste istemeden volelik bir orta açarlar. ''Ne yani siz günah olmasa birinci ereceden akrabanızla mı yatacaksınız?'' şeklinde bir cevap geldiğinde top ağlarla buluşmuştur. Sonra da sıklıkla küfürler başlar, müslüman ava giderken avlandığını farketmiştir ama iş işten geçmiş, hakem santra için sahasının ortasına doğru koşmaya başlamıştır.

Konuyu dağıtmayalım, işte toplumun ahlaki normlarını benimsemeyen bireylerin dahi bu tarz bir ilişkiden kaçınma davranışı, evrimsel süreçte, bu olayın yaygınlığı türün aleyhine olduğu için geliştirilmiş bir koruma mekanizması olsa gerek.

En ilkel kabilelerde bile bu tarz ensest yasakları var. Kısmen okumuş olduğum ''Totem ve Tabu''da Freud, totem bağı dediği bir bağa dayanarak birinci dereceden akarabaların (hatta orada da daha da fazlasının) ilişkilerinin yasak oluşundan, yasağın çiğnenmesinin bedelinin çok ağır oluşundan bahseder. Öyle ki bazılarında karşı cinsten kardeşlerin birbirleriyle kardeş ilişkisi kurmasına dahi müsade edilmez.

No Religion No Cry

Ateizmi Anlamak için tıkla!
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
cinsel etik, cinsellik, ensest, ensest ilişki, insan cinselliği


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ensest dilaver Kadın & İslam 250 01-08-2013 02:42
Çoğunluk dayatmacılarına İsviçre musibeti Soda Politika 123 28-12-2009 01:18
İsviçre’li bilim adamları minare sorununu çözdü! güneşinzaptıyakın İslam 120 08-12-2009 14:53

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:11 .