Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 28-02-2024, 15:45
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.594
Standart


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 06-03-2024, 22:19
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

Merhaba Türkiye'nin bir güvenlik sorunu var, bir terör sorunu var, kimi zaman buna PKK diyoruz kimi zaman Daeş diyoruz, kimi zaman fetö diyoruz. Bunlar tüm ülke genelini etkileyen sorunlar fakat özellikle PKK sorunu hakkında düşündüğümüzde bu sorunun neredeyse kesintisiz 45 yıldır 50 yıldır devam ettiğini görüyoruz. Bunun için bir sürü para harcıyoruz eğitime harcamadığımız parayı PKK ile savaşmak için harcıyoruz ve hiçbir netice alamıyoruz. Cünkü birini öldürüyorsunuz bir başkası geliyor bitmiyor. Cunku sistemi kuran ve devam ettiren, devletin ta kendisi. Tum dinci yapilari kuran ve esleyen ve kullanan da devletin kendisi. Yani ben Türkiye'nin samimi davranmadığını biliyorum görüyorum, okuyorum. Her şey gün ışığı gibi ortada. Yazık olen insanlara yazık, halkın fakir halkın parasına yazık enerjisine yazık. Fakat bu durum devletin çözmek istediği bir durum değil. Çünkü çözmek isteseydi Türkler bu sorunlari çözerdi fakat çözmek istemediği ortada. Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi devletler genelde terörü bitirmek terörü sonlandırmak istemez. Çünkü Terör kullanışlıdır, insanların oyalanabilecekleri kullanışlı bir yapıdır. Aslında Terör Türkiye'de iktidarın ayakta kalabilmesi için gereklidir. Türk iktidarı yani AK Parti terörü sonlandırmak istemiyor. Çünkü sonlandırmak işine gelmiyor, sona erse ne hakkında propaganda yapacak? Elinde sadece din var. Din istismarı... Ankara'daki gar katliamı da sadece bir örnek.

MHP denile partinin milliyetcilik gazi disinda elinde neyi var? Turkiyenin hangi sorununu cozdugu yada cozmeye talip oldugunu gordunuz?

Ahmet davutoğlu'nu hatırlıyorsunuz. CHP, Ahmet Davutoğlu ile bir anlaşma yapmış aynı masaya oturmuş ve Türkiye'yi yönetmeye talip olmuştu. Davutoğlu AKP'nin 1 numaralı adamlarından biriydi. AKP'nin yaptığı neredeyse her şeyden haberi vardı. Kendisi bir bakan ve başbakandı, patlayan bombaları, kandan beslenen gerilimden beslenen savaştan beslenen AKP'nin patlattığını pek çoğumuz biliyoruz. o dönem Erdoğan da bize oy verin işi huzur içinde çözelim diyordu, ona oy vermezsek huzursuzluk karmaşa savaş haberleri duymaya devam edecektik. Bunu televizyonlardan kendileri söyledi zaten. Normal bir ülkede Recep Tayyip Erdoğan'ın hapse girmesi gerekirdi; görevi kötüye kullanmaktan, hırsızlık yapmaktan, halkı kin ve düşmanlığa sürüklemekten, terör örgütleriyle işbirliği yapmaktan, haksız kazanç elde etmekten, şiddete cahilliğe yol açmaktan, nice masum insanı hapse attırmaktan, milletin parasıyla saraylarda yaşamaktan ve milletin parasıyla yedi sülalesini zengin etmekten ve her türlü pislikten ve vatan hainliğinden hapse girmesi gerekirdi.

Türkiye'nin bir meclisi var, kanunları, Anayasası var diyorlar, milletvekilleri var diyorlar. Bu milletvekilleri tıpkı bir tiyatro oyunundaki oyuncular gibi meclise geliyor, konuşuyor, bağırıyor çağırıyor millete gaz veriyor, milletin gazını alıyor, çoğunlukla da din ve milliyetçilik propagandası yaparak toplumun beynini uyuşturuyor ve görevlerini yapıp çekiliyorlar. millet vekillerinin de vatan hainliğinden hapse girmeleri gerekirdi. En azından anayasayla yönetilen bir ülkede hakkın hukukun adaletin olduğu ülkelerde böyle olurdu; şu anda bütün yargı sistemi ve güvenlik sistemi tek bir adama indekslendiğinden dolayı O adam da kanun tanımaz bir adam olması sebebiyle ve tüm bu pislikleri yapan özne durumunda olması sebebiyle tüm bu kötülükler devam edeceğe benziyor. Atatürk'ün kurmuş olduğu bu CHP'nin AKP türevli partilerle hayali bir masa kurup işbirliği yapmaya çalışması da ayrı bir komiklikti. Türkiye'de bombaları patlatan birileri varsa bu da devletin kendisidir; bu 70'lerde de böyleydi, seksenlerde de böyleydi, 90'larda da böyleydi, hala da böyle. Yani bu çok açık bir durum iken hiçbir Allah'ın kulu bunlardan hesap soramıyor. Çünkü cahil kitle çok büyük! Inanılmaz büyük bir cahil kitle var, hipnozlanmış bir kitle var, dinle ve milliyetçilikle bayrakla ve yalan tarih ile hipnozlanmış, fakir, saldırgan ve beyni uyuşmuş bir kitle.

Tekrar yazının başına dönecek olursak, Türkiye'de bir terör sorunu var dedik. Aslında Türkiye'nin bir cahillik ve cehalet sorunu var; cahillik ve cehalet Türkiye'nin en temel sorunudur. Ekonomik sorunlar, eğitim sorunları, güvenlikle ilgili sorunlar, AKP sorunu, mafya sorunu, adalet sorunu... Bunların hepsi cahillik ve cehalet temelleri üzerine bina edilmiş yapay sorunlardır cünkü temel direkler cahillikle örülmüştür. Toplum bu denli cahil olmasaydı mutlaka hakkını hukukunu özgürlüğünü önemser ve kendilerini yöneten rejimden hesap sorardı. BunU sormadığına göre ve artık soramadığını göre Türkiye tamamen cehalete gömülmüştür. Ne yazık ki Türkiye toplumu medyayla, gazeteleri ile programlarıyla cahil bırakılmaktadır. Kitle olarak cahil bırakılmaktadır. Bir televizyonun karşısında 5 saat 6 saat 7 saat vakit geçiren ve her kanalda her gazetede aynı propaganda ya maruz kalan insanların doğal bir tepkisidir bu cehalet. Ne kadar haksızlık hukuksuzluğu ortaya koysak da koyalım bunları 3 5 gazeteci gündeme getirse de burada bunları paylaşsak da her şey ve her türlü hukuksuzluk ortadayken hesap sorulamıyor çünkü hesap soracak mekanizma bu adamların kendileri yazık ki bir toplum böyle çökertildi.

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 07-03-2024, 13:28
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.739
Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba Türkiye'nin bir güvenlik sorunu var, bir terör sorunu var, kimi zaman buna PKK diyoruz kimi zaman Daeş diyoruz, kimi zaman fetö diyoruz. Bunlar tüm ülke genelini etkileyen sorunlar fakat özellikle PKK sorunu hakkında düşündüğümüzde bu sorunun neredeyse kesintisiz 45 yıldır 50 yıldır devam ettiğini görüyoruz. Bunun için bir sürü para harcıyoruz eğitime harcamadığımız parayı PKK ile savaşmak için harcıyoruz ve hiçbir netice alamıyoruz. Cünkü birini öldürüyorsunuz bir başkası geliyor bitmiyor. Cunku sistemi kuran ve devam ettiren, devletin ta kendisi. Tum dinci yapilari kuran ve esleyen ve kullanan da devletin kendisi. Yani ben Türkiye'nin samimi davranmadığını biliyorum görüyorum, okuyorum. Her şey gün ışığı gibi ortada. Yazık olen insanlara yazık, halkın fakir halkın parasına yazık enerjisine yazık. Fakat bu durum devletin çözmek istediği bir durum değil. Çünkü çözmek isteseydi Türkler bu sorunlari çözerdi fakat çözmek istemediği ortada. Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi devletler genelde terörü bitirmek terörü sonlandırmak istemez. Çünkü Terör kullanışlıdır, insanların oyalanabilecekleri kullanışlı bir yapıdır. Aslında Terör Türkiye'de iktidarın ayakta kalabilmesi için gereklidir. Türk iktidarı yani AK Parti terörü sonlandırmak istemiyor. Çünkü sonlandırmak işine gelmiyor, sona erse ne hakkında propaganda yapacak? Elinde sadece din var. Din istismarı... Ankara'daki gar katliamı da sadece bir örnek.

MHP denile partinin milliyetcilik gazi disinda elinde neyi var? Turkiyenin hangi sorununu cozdugu yada cozmeye talip oldugunu gordunuz?

Ahmet davutoğlu'nu hatırlıyorsunuz. CHP, Ahmet Davutoğlu ile bir anlaşma yapmış aynı masaya oturmuş ve Türkiye'yi yönetmeye talip olmuştu. Davutoğlu AKP'nin 1 numaralı adamlarından biriydi. AKP'nin yaptığı neredeyse her şeyden haberi vardı. Kendisi bir bakan ve başbakandı, patlayan bombaları, kandan beslenen gerilimden beslenen savaştan beslenen AKP'nin patlattığını pek çoğumuz biliyoruz. o dönem Erdoğan da bize oy verin işi huzur içinde çözelim diyordu, ona oy vermezsek huzursuzluk karmaşa savaş haberleri duymaya devam edecektik. Bunu televizyonlardan kendileri söyledi zaten. Normal bir ülkede Recep Tayyip Erdoğan'ın hapse girmesi gerekirdi; görevi kötüye kullanmaktan, hırsızlık yapmaktan, halkı kin ve düşmanlığa sürüklemekten, terör örgütleriyle işbirliği yapmaktan, haksız kazanç elde etmekten, şiddete cahilliğe yol açmaktan, nice masum insanı hapse attırmaktan, milletin parasıyla saraylarda yaşamaktan ve milletin parasıyla yedi sülalesini zengin etmekten ve her türlü pislikten ve vatan hainliğinden hapse girmesi gerekirdi.

Türkiye'nin bir meclisi var, kanunları, Anayasası var diyorlar, milletvekilleri var diyorlar. Bu milletvekilleri tıpkı bir tiyatro oyunundaki oyuncular gibi meclise geliyor, konuşuyor, bağırıyor çağırıyor millete gaz veriyor, milletin gazını alıyor, çoğunlukla da din ve milliyetçilik propagandası yaparak toplumun beynini uyuşturuyor ve görevlerini yapıp çekiliyorlar. millet vekillerinin de vatan hainliğinden hapse girmeleri gerekirdi. En azından anayasayla yönetilen bir ülkede hakkın hukukun adaletin olduğu ülkelerde böyle olurdu; şu anda bütün yargı sistemi ve güvenlik sistemi tek bir adama indekslendiğinden dolayı O adam da kanun tanımaz bir adam olması sebebiyle ve tüm bu pislikleri yapan özne durumunda olması sebebiyle tüm bu kötülükler devam edeceğe benziyor. Atatürk'ün kurmuş olduğu bu CHP'nin AKP türevli partilerle hayali bir masa kurup işbirliği yapmaya çalışması da ayrı bir komiklikti. Türkiye'de bombaları patlatan birileri varsa bu da devletin kendisidir; bu 70'lerde de böyleydi, seksenlerde de böyleydi, 90'larda da böyleydi, hala da böyle. Yani bu çok açık bir durum iken hiçbir Allah'ın kulu bunlardan hesap soramıyor. Çünkü cahil kitle çok büyük! Inanılmaz büyük bir cahil kitle var, hipnozlanmış bir kitle var, dinle ve milliyetçilikle bayrakla ve yalan tarih ile hipnozlanmış, fakir, saldırgan ve beyni uyuşmuş bir kitle.

Tekrar yazının başına dönecek olursak, Türkiye'de bir terör sorunu var dedik. Aslında Türkiye'nin bir cahillik ve cehalet sorunu var; cahillik ve cehalet Türkiye'nin en temel sorunudur. Ekonomik sorunlar, eğitim sorunları, güvenlikle ilgili sorunlar, AKP sorunu, mafya sorunu, adalet sorunu... Bunların hepsi cahillik ve cehalet temelleri üzerine bina edilmiş yapay sorunlardır cünkü temel direkler cahillikle örülmüştür. Toplum bu denli cahil olmasaydı mutlaka hakkını hukukunu özgürlüğünü önemser ve kendilerini yöneten rejimden hesap sorardı. BunU sormadığına göre ve artık soramadığını göre Türkiye tamamen cehalete gömülmüştür. Ne yazık ki Türkiye toplumu medyayla, gazeteleri ile programlarıyla cahil bırakılmaktadır. Kitle olarak cahil bırakılmaktadır. Bir televizyonun karşısında 5 saat 6 saat 7 saat vakit geçiren ve her kanalda her gazetede aynı propaganda ya maruz kalan insanların doğal bir tepkisidir bu cehalet. Ne kadar haksızlık hukuksuzluğu ortaya koysak da koyalım bunları 3 5 gazeteci gündeme getirse de burada bunları paylaşsak da her şey ve her türlü hukuksuzluk ortadayken hesap sorulamıyor çünkü hesap soracak mekanizma bu adamların kendileri yazık ki bir toplum böyle çökertildi.
Sevgili Alvin, bu doğru çözümleme ve güzel yorum için teşekkür ederim. Aynı anlayışla yalnız olmadığımızı hatırlattınız.

Ben farklı bir ekleme yapacağım.
Elbette cahillik, eğitimsizlik, kötü ekonomi ve devletin bunu kullanıyor olması temel neden.
Ancak temel sorunlardan biri olan ve dikkatlerden kaçan toplumlardaki fırsatçılık zaafı.
Toplumlar küçük-büyük demeden ve toplumsal kazançları önemsemeden her şeyi fırsat olarak görüyorlar. Ülke kazançları kişisel çıkara indirgenmiş durumda. Dağıtılan bir koli gıda, bulunan kötü bir iş (göçen madenler gibi), tarikat yapılanmasında kendini güvende görmek, siyasi partiler aracılığıyla irili-ufaklı nemalanmayı veya mafyatik yapılarda kendini güçlü bulmayı her şeyin üzerinde tutuyorlar.
Eğitimin biraz ötesinde olan bu bireysel zaaflar ki, ben buna zaaf diyorum, iktidarların da işine geldiği için karşılıklı bu anlaşma yüzünden ülke bu durumda.
Halkı ne kadar eğitirsen eğit, bu bireysel çıkarcılığın şekli değişse bile temel anlayışı değişmez.
Bunun örnekleri çok. En iyi eğitimi gören, diyalektik materyalizmi yalamış Sovyet ve Balkan halkı bireysel çıkarcılığı toplum çıkarına tercih ettikleri için yıkıldılar.
Irkçılığın ve insana acımasızlığın en alası sözde insan haklarına saygılı görünen ve eğitimli olan Avrupalılarda görürsün.
Doğa aşığı olarak gösterilen, hatta bayrağı bir ağaç yaprağı olan, doğaya karşı saygı ve sevgisiyle tanınan ama bir numaralı doğa katliamcısı ülke Kanada'nın kendisidir.
İnsanların ölümünü umursamayan, savaş sürekli uzasın diye çırpınan sözde medeni ve modern gösterilen Avrupa'nın kendisidir.
Bugün Türkiye'de faşizmin, yobazlığın, mafyatik yapılanmanın maddi destekçisi ve proje sahibi ABD ve AB ülkeleridir.
Dolayısıyla toplumlardaki bireysel değerler toplumsal değerlere dönüşmediği müddetçe eğitim ve ekonomi ne olursa olsun temel zaaflar her zaman hakim olacaktır.
Bu nedenlerden dolayı emperyalizm, kapitalizm, kompradorlar tek suçlu değil, ona istediği cevabı veren toplumlar da suçludur.
Toplumlara toplumsal değerler dayatılmadığı müddetçe hep zaafların peşinde koşacaklardır.
Ya toplumlara toplumculuk zorla dayatılacak ya da toplumculuğa muhtaç oldukları evrim sürecinin oluşması beklenecek.
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 08-03-2024, 07:21
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

bilgivehis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Alvin, bu doğru çözümleme ve güzel yorum için teşekkür ederim. Aynı anlayışla yalnız olmadığımızı hatırlattınız.

Ben farklı bir ekleme yapacağım.
Elbette cahillik, eğitimsizlik, kötü ekonomi ve devletin bunu kullanıyor olması temel neden.
Ancak temel sorunlardan biri olan ve dikkatlerden kaçan toplumlardaki fırsatçılık zaafı.
Toplumlar küçük-büyük demeden ve toplumsal kazançları önemsemeden her şeyi fırsat olarak görüyorlar. Ülke kazançları kişisel çıkara indirgenmiş durumda. Dağıtılan bir koli gıda, bulunan kötü bir iş (göçen madenler gibi), tarikat yapılanmasında kendini güvende görmek, siyasi partiler aracılığıyla irili-ufaklı nemalanmayı veya mafyatik yapılarda kendini güçlü bulmayı her şeyin üzerinde tutuyorlar.
Eğitimin biraz ötesinde olan bu bireysel zaaflar ki, ben buna zaaf diyorum, iktidarların da işine geldiği için karşılıklı bu anlaşma yüzünden ülke bu durumda.
Halkı ne kadar eğitirsen eğit, bu bireysel çıkarcılığın şekli değişse bile temel anlayışı değişmez.
Bunun örnekleri çok. En iyi eğitimi gören, diyalektik materyalizmi yalamış Sovyet ve Balkan halkı bireysel çıkarcılığı toplum çıkarına tercih ettikleri için yıkıldılar.
Irkçılığın ve insana acımasızlığın en alası sözde insan haklarına saygılı görünen ve eğitimli olan Avrupalılarda görürsün.
Doğa aşığı olarak gösterilen, hatta bayrağı bir ağaç yaprağı olan, doğaya karşı saygı ve sevgisiyle tanınan ama bir numaralı doğa katliamcısı ülke Kanada'nın kendisidir.
İnsanların ölümünü umursamayan, savaş sürekli uzasın diye çırpınan sözde medeni ve modern gösterilen Avrupa'nın kendisidir.
Bugün Türkiye'de faşizmin, yobazlığın, mafyatik yapılanmanın maddi destekçisi ve proje sahibi ABD ve AB ülkeleridir.
Dolayısıyla toplumlardaki bireysel değerler toplumsal değerlere dönüşmediği müddetçe eğitim ve ekonomi ne olursa olsun temel zaaflar her zaman hakim olacaktır.
Bu nedenlerden dolayı emperyalizm, kapitalizm, kompradorlar tek suçlu değil, ona istediği cevabı veren toplumlar da suçludur.
Toplumlara toplumsal değerler dayatılmadığı müddetçe hep zaafların peşinde koşacaklardır.
Ya toplumlara toplumculuk zorla dayatılacak ya da toplumculuğa muhtaç oldukları evrim sürecinin oluşması beklenecek.
Abi, konunun disina cikmamak icin farkli bir basliga yazdim. Bir 'cevap' olarak, sana karsi bir arguman olarak yazmadim. Fikrimi ifade ettim. Cevap yazmak zorundaligin yok tabii, ha vaktin olurda yazarsan, elbette okur, dinlerim seni. Seni okumicam da kimi okuyacagim bu forumda. suraya yazdim. https://turandursun.com/forumlar/sho...839#post658839

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:50 .