Materyalist Arkadaşlara Bazı Sorular...

[Alvin]

Su basliga bir mesaj yazmak istemistim. Fakat politika bolumunde. Ona cevap yazarken istemeden de olsa bu mesajda yoğunlukla materyalizm ile ilgili yazdığım için politika bölümündeki konuyu saptırmak istemedim ve buraya yazmaya karar verdim. Eger gorurse, ve yanitlamak isterse buyrsun, seve seve kendisini dinlemek isterim. Yazdigim sey ise herkese aciktir. Ustunuze alinmak isterseniz, tabiki buyrun, fikrinizi paylasin. Sizi de seve seve dinlerim.

O baslik suydu: https://turandursun.com/forumlar/sho...835#post658835


Kanada hakkında bilgim yok. Yani Kanada'nın dünya çapında diğer ülkelerle karşılaştırıldığında insan haklarında çok ileri olduğu genelde söylenir. Daha önce ben Kanada'ya hiç gitmedim o yüzden kanada'yı kendim gözlemleme imkanın olmadı. Fakat gidenlerden duyduğum kadarıyla Kanada bir nevi özgürlükler ulkesi denilebilir. 9ben demiyorum, diyenler var) Doğaya yönelik hangi politikaları izlediğini bilmiyorum Fakat insan hakları konusunda belki de Amerika'dan daha iyi bir seviyede olduğunu tahmin ediyorum. Dediklerini kendim araştırmadım fakat diyelim ki dediklerin doğru ve doga konusunda gerçekten de çok kötü işler yapıyorlar. Peki insan hakları konusunda durum nedir yani insan hakları konusunda da aynı iddiaya sahip misin? Mesela insanların hak ve özgürlükleri var mı? Adalet duygusu var mı? Daha da önemlisi işleyen bir adalet var mı? Özgürlükler konusunda durum nedir? Diğer ülkelere kıyasla bakıldığında dünya sıralamasında Kanada'nın yeri nedir? Ekonomi, eğitim, adalet, ve özgürlükler bir anayasa ile güvence altına alınmış ve uygulanıyor mu? Bu soruların cevaplarını ben bilmiyorum fakat okuduklarımıza göre senin anlattığın gibi değil. Yani Kanada'nın canavar bir ülke olduğunu söylüyorsan buna pek inanmam. Fakat mesela bana Kanada'nın hak ve özgürlükler konusunda dünya ölçeğinde sıralamasını gösterirsen ve gerçek hayattan örnekler sunarsan yardımcı olmuş olursun. Fakat gerçek örnekler dışında sadece ideolojik olarak belli bir ülkeyi hedef alır ve karalarsak sadece kendimizi kandırırız. Kanada'yla ilgili durum bu. Varsa mesela Beni aydınlatacak başka örnekler Buyur Tabii ki saygıyla dinlerim okurum ve değerlendiririm.


materyalizm hakkinda

Diyalektik materyalizm hakkında çok bir şey söylemek istemiyorum fakat materyalizme bir itirazım var. Burada da materyalizmin doğru ya da yanlış olduğunu ispatlamaya çalışmıyorum aksine materyalist yaklaşımın benim için mantıksız olduğunu aynı idealizm gibi bir safsata olduğunu düşünüyorum. Yaklaşım derken neyden bahsediyorum mesela çok kısaca değineyim. Materyalizm diyor ki her şey maddedir gördüğümüz, dokunduğumuz, kokladığımız her şey maddeden kaynaklanır, madde sonsuzdur ;sonsuzdan gelip sonsuza girer. Şimdi bu bir ideoloji. Her ne kadar materyalistler bunun kabul etmese de bu bir ideoloji ya da bir inançtır. evet Materyalizm bir inançtır. Söylenenlere ve(ya) yazılanların tam aksine materyalizm inancın karşısında olan daha bilimsel, daha doğru, daha gerçek, daha rasyonel bir şey değildir; bu bir inançtır. Bilmiyorum bilimle aran nasıl ya da bilimsel yaklaşımın senin için ne ifade ettiğini tam olarak bilmiyorum. Fakat bilimin senin için de önemli olduğunu, aklın, mantığın, aydınlanmanın senin için de bir şeyler ifade ettiğini tahmin ediyorum. Bilim, akıl, rasyonalite önemli şeyler ve bizim inançlar ve ideolojiler karşısında uyanık kalmak için kullanabileceğimiz belki de tek şeyimiz.

Materyalizm bilimsel değildir dedim fakat bunu söylerken bahsetmek istediğim şey maddeyi reddediş değil. Çünkü zaten madde evreninde yaşıyoruz ve biz de bir maddenin formuyuz madde de enerjinin bir formudur bu varlık aleminde bu şekilde yer alıyoruz. Yani materyalizm bilimsel değil derken kimsenin maddeyi reddettiği yok. Kimsenin bu bedenimizin maddeye dışı bir şey olduğunu iddia eden yok. En azından benim böyle bir iddiam yok. Evet ben bir maddeyim benim bedenim bir maddeden oluşuyor; bu bilimsel bir gerçektir. Fakat yine de Materyalizm bilimsel değildir Çünkü materyalizmin iddia ettiği şeyler bilimsel değildir ,bilim ile doğrulanamaz ve yanlışlanımaz iddialara sahiptir. Materyalizm der ki "her şey maddedir" fakat bu söylem bilimsel bir şey değildir, bilimle alakalı değildir, bilimsel metotlarla test edilemez, deneyimlenemez ve gözlemlenemez. Çünkü bilimde her şey maddedir diye bir söylem yok, yani maddenin her şeyi olduğunu söyleyen bir bilim dalı yok, böyle bir bilim disiplini yok. Zaten 'her şey' söylemi bilime ait bir söylem değil, her şey X'tir diye bir söylem bilime ait bir şey değildir. Her şeyin madde olduğu söylemeni bilimsel olarak test edemezsiniz. Çünkü her şeye sahip değilsiniz, tanımladığınız şeyler vardır, keşfettiğiniz şeyler vardır, keşfedilmeyi bekleyen şeyler vardır, bunlar hakkında belki de şu anda hiçbir fikriniz yoktur. Her şeyi çözen bir insanoğlu her şeyi bir şekilde tanımlayamaz ve kategori edemez. Biz her şeyi gözlemlemedik, her şeyi deneyimlemedik, her şeyi kategori edemedik, her şeyi test edemedik, her şeye vakıf olamadık, her şeyi henüz anlamış değiliz, her şey hakkında bir bilgimiz yok. Insan denilen varlık zaten sınırlı bir varlıktır, daha kendi doğasını, cevresinde olup bitenleri dahi kesin olarak anlayabilmiş değildir, kaldı ki evrende var olan her şeyi anlasın, kavrasın, tanımlasın ve ne olduğuna karar versin. Karar verirken de çok kesin tanımlarla karar versin ustelik; şu şudur bu budur bitti olay çözüldü. Aynı şeyi başka felsefelerde de görüyoruz. Örneğin bizim esasen ruh olduğumuzu söyleyen felsefelerde vardır ya da her şeyin ruh olduğunu, her şeyin bir metafizik bir şey olduğunu söyleyen görüşler de vardır. Bunlar da bilimsel değildir.

Bir de şöyle bir şey var; genel olarak şöyle söyleniyor 'her şey maddedir biz maddeyiz' bu bence çok anlamsız çok gereksiz bir ifade. Yani bu ifade hem anlamsız hem de inanılmaz derecede çok gereksiz bir şey. Sen madde misin? Örneğin senin vücudun madde mi? E tabii ki madde! kalkıp da şimdi ben inim cinim periyim diyen yok. Yani ben maddeyim demenin bir anlamı yok. Bak burada da bir problem var . Şimdi madde derken bilinçsiz şuursuz atomlardan bahsediliyor fakat insan dediğimiz organizma (Ki organizma diyorum. Organizma ne demek? maddenin organize olmuş şekli demek. yani organize olan şey bir anlamıyla da canlılık demek, organize olamamak cansızlık. Ister atom olarak bak ister molekül olarak bak ister hücresel olarak bak bizler organize olmuş varlıklarız, bu sebeple organizmayız. Fakat bu farklı bir konu.) Her ne kadar maddesel bir organizma olsak da insan, sadece bir atoma indirgenemez bir atom ile tanımlanamaz. Sen her şeyinle insansın; yani duygularınla, düşüncelerinle, aklınla, fikirlerinle, projelerinle, ilişkilerinle, ifadelerinle, yaşama biçiminde, hayatındaki anlam bütünlüğü ile ve amaçlarınla her şeyiyle bir bütünsün aslında. Sadece 'ben bir maddeyim' demenin aslında seni tanımlamada eksik kaldı ortada. Yani tüm bunlar düşünüldüğünde, bir bütünün bir parçası olarak kendini gördüğünde, 'ben maddeyim' demenin hiçbir anlamı yok. Ben ruhum demenin hiçbir anlamı yok. Ben cinim demenin bir anlamı yok. Bunları söylemek seni tanımlamıyor. Yani aslında burada madde önemli değil.Mesela duyguların, düşüncelerin ,adalet, duygunun, sevginin, merhametin, ilişkilerin... Bunlar madde değil fakat maddi ile ilişkili olabilir. Bunlari konusurken, biz maddeyi öne çıkarmıyoruz. Biz adaletten bahsettiğimizde atomların kendi aralarındaki titreşimden bahsetmiyoruz, bu çok anlamsız olurdu değil mi! Halbuki biz daha farklı bir şeyden bahsediyoruz.

Biz ilişkilerimizde prensiplerden ilkelerden bahsediyoruz. Vurgulanması gereken şeyler de bunlardır zaten senin atomun kimin umurunda. Fakat prensiplerin ilklerin aslında önemli. Çünkü zaten maddeden olduğunu biliyorsun burada önemli olan şey varlık sahasındaki bireysel ya da sosyal anlamın. En basit bir örnekle bile şunu söyleyebiliriz ki ben bir bardak su içtiğimde ben madde iciyorum demiyorum. Ben su içtim diyorum yani bir şeyi amacıyla tanımlıyorum. Kalkıp da su maddedir her şey maddedir demiyorum. Dediğim gibi bunu demenin bir anlamı yok. Eşin ya da çocuğun kalkıp sana anlamlı bir hediye verdiğinde, eşim ya da çocuğum bana madde verdi demiyorum. Yani bir şeyi sadece maddeye indirgemiyorum o şey madde bile olsa. Bir başka kısa örnek şu beyni düşün mesela. Beyin dediğimiz organ bir maddedir değil mi? Halbuki beyin çalıştığında, yani bir biliş sahibi olduğunda ve diğer insanlarla etkileşime girdiğinde biz bunu anlamlı buluyoruz. Burada asıl önemli olan şey nedir? Bilinç ve bilinçle kurulan ilişkiler mi yoksa atomlar mı? Kimse atomlardan bahsetmiyor; biz senden bahsediyoruz, bizden bahsediyoruz, onlardan bahsediyoruz, haktan, hukuktan, adaletten, insan haklarından, hayvan haklarından, ve daha başka güzel şeylerden bahsediyoruz ama atomlardan bahsetmiyoruz. Atomlardan bize ne!

Dolayısıyla gerçekliği sadece bir şey indirgemek ve atomdur demenin hiçbir anlamı yok. Sonuç olarak tüm bu yazdıklarımı bir cümle ile ifade etmek gerekirse, indirgemeci felsefeler bana doğru gelmiyor ve gerçekliği kavrarken indirgemeci bir anlayışın gerçeği algılamada eksik kalacağını düşünüyorum.

Sadece felsefede değil bilimde de aynı şekilde indirgemeci tek kalıp anlayışların eksik olduğunu düşünüyorum. Mesela en basitinden bir OCD'yi düşün, ya da şizofreniyi düşün, şizofreni her ne kadar %60 65 oranıyla genetik olsa da işin içinde pek çok sosyal ekonomik çevresel faktörler de vardır Dolayısıyla herhangi bir olguyu tek ve değişmez bir olgu ile açıklamak mantıksız olur.


Her şey maddedir ya da her şey ruhtur demek bir doktrindir ve bu söylem bilimsel bir söylem değildir