Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 09-05-2019, 03:10
Turdur Turdur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2017
Mesajlar: 1.822
Standart Kitap okumayı enayilik görenler ve Türkiye

Kendimi bildim bileli okurum.

Çocukken dükkanımıza Türkiye gazetesi her sabah gelirdi, komşumuz bu gazetenin dağıtımında çalıştığı için abone olmuştuk. Her ay dergisi çıkardı, kuponları olurdu ve abone olduğumuz için kupon biriktirmemize gerek kalmadan kupon karşılığı dağıtılan ansiklopedileri ve çocuk yayınlarını alırdık. Renkli kuşe kağıda basılmış çocuk yayınları Hz.Muhammed'in hayatını anlatırdı. Aylık dergilerde bulmacalar ve geneli dini-tarihi yazılar olurdu. Her ay bir spor dalı hakkında yayınlar yapılırdı. Böylece Cemal Kamacı'yı tanımıştım. Osmanlı'dan haberim olmuştu. Tarih merakımda böylece başlamıştı.
Bir süre sonra bunlar bana yeterli gelmeyince taksitle ansiklopedi setleri almaya ardından madde madde okumaya başlamıştım. Çünkü internet gibi bir imkan yoktu.

Galapagos Adalarını, Mavi Yengeçleri ve Avustralya'yı tanımış oldum. Ardından Atlas merakım başladı hangi ülke hangi kıta da komşusu kimdir neredeyse ezbere biliyordum ve kıtalar arasında ki okyanusları görünce bu seferde denizcilik merakım başladı. Derken palazlanıp çocukluktan ergenliğe geçince kendi başıma kitapçılara gitmeye başladım. Arkadaşım İstiklal Caddesinde kitap hamallığı yapıyordu, hiçbir arkadaşı yanına uğramazken ben bir iki kitap kaparım diye yayın evlerinin depolarına girip çıkıyordum. Bu yayınevleri genelde sol yayınlar yaptığı için o görüşe uygun kitaplar geçiyordu elime. Küba hakkında kitaplar, Che Guevara'yı anlatan kitaplar, Yılmaz Güney'in film senaryoları, Nazım Hikmet, Ya Basta, derken Raskolnikov ile kaçınılmaz tanışmam gerçekleşti. Ondan sonra ki dönemlerde artık çalışan bir birey olarak kitaplara veda etmiştim.

Askerdeyken acemi birliğinde kütüphaneyi görünce bir kaç Nazi savaş kitabı ve Ayşe Kulin'in Adı Aylin'i..Senede 1 kitap sağda solda görürsem anca alıp okuyabiliyordum. Hatta Sabahattin Ali'nin İçimizde ki Şeytan kitabını 3-4 ayda bitirememiş evde kaybetmiştim. Gel zaman git zaman birkaç senedir yine kitaplarla haşır neşir olmaya başladım.

Kitap okumak bir farkındalık oluşturuyor. Felsefe olmazsa olmaz, ağır ve iç karartıcı. Bir filozofa göre felsefe ölüme hazırlıktır ama cehalete panzehirdir. Örneğin Arthur Schopenhauer'den çok şey öğrendim.
Daha sonra dünya klasiği ve yerli romanlar, Franz Kafka, Voltaire, Marquez, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Montaigne..
Dünyanın oluşumu ve insanlığın kronolojisi, psikoloji, bilim ve dinler tarihi gibi değişik kategorilerde ki kitaplar..

Az önce Google'de bir arama yaparken evvelden atıldığım bir siteye girdim ve sayfa açıldı, orada kitap okumanın ne kadar faydasız, enayilik ve gereksiz olduğuna dair açılmış bir konu vardı. Kitap okumak insana yüktür, cehaletten gelen öz güven ve mutluluğu emer. Bu doğrudur, ancak bilgi güçtür sözü de doğrudur. Ne kadar çok kitap okudum o kadar çok boş ve anlamsız zaman geçirilen sitelerden koptum. Bazı kavgaların çok anlamsız ve yüzeysel olduğunu gördüm. Buna maddi kavgalarda dahil.

Kitap okumayanın Dostoyevski ve Kafka gibi dostu hiç olamaz. Kitap okumanın birçok faydası burada saymakla bitmez. En büyük katkısı gerçekleri önümüze sermesidir.
Kitap okumadan bir yere geldiği gören insanların dünya görüşü seks ve midesinden öteye geçemez. Animal ve Beşeri düşünceler hakkında bilgi edinemez. Romanları hayal gücünün paraya çevrilmesi olarak gören hiçbir insan Dostoyevski yâda Kafka ile arkadaş olamaz. Tolstoy'un ego tatmini yapmayan ve zenginliğini dağıtıp fakirlik içinde öldüğünü bile bilemez. Nazım Hikmet'in derdinin kız tavlamak Sabahattin Ali'nin derdinin tiraj olduğu sanar ve öyle ölür gider. Ama sürüsü devam eder. Kitap okumayan adamın ailesine faydası yoktur ama anlayamaz.

İbni Haldun'dan ve Das Kapital'den bi haber insan kitap okumadan kariyer yapmasını başarı sayar ama sırtından geçindikleri ve sırtından geçinenleri aklına sokamaz. Bildiğiniz vahşi doğanın yaşantısı süren vahşi kapitalizmin tapıcısı..

Kapitalizmde kitap okumadan bir yerlere elbette gelinir, mesela hiç kitap okumadan kitap satan adam iyi para kazanabilir. Ancak bu bir yere gelmek maddidir. Maddiyatı düşerse bir yere gelememiş olur. Bu kadar basit. Para varsa bir yerdesin yoksa bir yerde değilsin.

Türkiye'nin durumu fenadır, cehalet tabandan yukarı çıktıysa, yukarından tabana misliyle geri dönmeye mahkumdur. Kitap okumadan yaşayan insan genelde dinci takılır dindar dahi olamaz, kendi kitabının bile OKU diye başladığından bi haber oradan oraya, mide ve cinsellik tatmini arasında savrulup dururken, verene de vermeyene de kaşar, o.... diye mırıldanıp yaşar. Taa ki bir başka vahşi kapitalist onu ezene ve kendi kızı büyüyünceye kadardır cehaletin hoşluğu. Ondan sonra pisi pisine cinayetler... Anlatmaya gerek yok. Bilmeyen insan neyi bile ayırt edemeyeceğini bilemeyen insandır. Kitabı enayilik ve boş zaman hobisi görenlerin tepelere çıkardıkları, onları eza altında bırakırken bile hala bir yerlere geldiklerini sanar dururlar. Kitap okumayanın tatminidir bu. Her şeyi bildiğini sanan hiç birşey bilmeyendir, her şey olmaya kalkan hiçbir şey olamaz. Bir gün kapısı zorbalık ve sefalet tarafından çalındığında şu sözü bilmedikleri için yapacakları hiçbir şeyleri de olamaz.

"Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı." Martin Niemöller

Fazla uzatmaya gerek yok, kitap okumadan herkesi aydınlattığını sanan ama lümpenliğe mahkûm kalanları arada bir görüyoruz. Nihat Doğan'ı bir yerde Koray Avcı'sı bir yerde. Milyonluk Mercedes'ler cehaleti almaz belki göz kamaştırır, o gözleri kamaşanın arabadan farkı yoktur, kullanılır sonrada otoparka çekilir, belki kiralanır belki de satılır. Sistem böyle işte. İnsanı ürüne köle kılmış. Fakir adam namusunu koruyabilir ama cahil adamın işi zor artık. Kendisini de yakar ülkeyi de yetmedi dünyayı yakar ama hala akıllı, zeki olduğunu sanır.

Dostoyevski okumayı onu taklit etmek sanan adamın kitap okusa belki cehaleti gider ama eşekliği baki kalır. Çünkü dini kitabının felsefesi bile bir insanı taklit (sünnetullah) etmesi üzerine kuruludur. Bilgisiz ve cahil adamın idolü her zengin olabilir, koftur ama parası vardır. Kriter budur. Kitap okuyanın idolü herkes olamaz, doluluk ister.

İşte size TÜRKİYE. İşte TÜRKİYE'nin basit gündeminin ve sorunlarının kaynağı, kitaptan çok tuvalet kağıdına ağaç kesilen ülke olması. Kitaptan çok tuvalet kağıdı tüketenlerin kitap okuyanlara bakış açıları ve TÜRKİYE gerçeği. Maalesef TV izlemeyi dolu zaman, kitap okumayı boş zaman aktivitesi zannedenlerin sefil ülkesi. TV dizilerinde ki kadınları, mafya liderlerini taklit edip sokaklarda onların adam vurma sahnelerini taklit edip hayatını ve başkasının hayatını karartanların ülkesi. Çünkü boştur, hedefi para olan adamın bir maldan metadan farkı yoktur. İnsanı da mal-meta görür. Kitap okuyanın çocuğu sokakta mafya liderine özenip insan öldürmez.

Kitap okumamak, kitapsız kariyer yapabilmek, kitap okuyanları alt ettiğini sanmak ve kitap okumaya ayrılan zamanı ölü saymak size kimi hatırlatıyor? Tam dilimin ucuna geliyor ama bir türlü çıkaramadım.

Peki kitap okuyan size kimi hatırlatıyor?

İşte en bariz fark bundan ibarettir, bu da her şeyden. Ben isimleri çıkaramadım siz eklersiniz.


"İçinde ışığı olmayan insanlar, kalabalığa karışıp ışık edinmeye çalışırlar."
Arthur Schopenhauer
-
"İtin kuyruğuna basma, arkandan havlar durur."
Tecrübe
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 09-05-2019, 16:48
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Sevgili Turdur;irtibatı kopardığım bir çocukluk arkadaşım..Hayatında bir tane kitap okumadığını itiraf eden kişi..Akp mitingi için dükkanını kapatıp giden birisi..İşçi filan çalıştırıyor..Tutuyor,bana akpyi övüyor filan..Bana

Bir gün buna ''kuvvetler ayrılığından biraz bahset'' dedim,bön bön suratıma baktı..!
Akpye niye bu kadar bağlı?Çünkü konuyu bilmiyor..Konuyla uzaktan yakından bir alakası yok..

Okumak sizi,bambaşka bir insan yapar..Daha sağlıklı düşünürsünüz,daha rasyonel kararlar alırsınız,daha sakin olursunuz,daha mütevazi olursunuz..vb
Okumanın olumsuz yönleri de olabilir..Mesela intihara meyilli olabilirsiniz..Yalnız bu konu istisna bir durum..Yani okuyan insanların içinden,beklenmedik şeyler yapanlar olabilir,okumayan insanların içinden de..''Okuyanlar süper insanlar,okumayanlar aptallar'' gibi bir genelleme yapamayız..Okuyan insanların,daha ''sağlıklı'' kararlar verebileceğini söyleyebiliriz..Hepsi bu..

Madem akpden bahsettik,reise gelelim
Sanırım Abdüllatif Şener ''Reis hiç okumaz'' demişti..Ayrıca uçakta bir gazeteci reise kitap okuyup okumadığını sormuştu..Reiste,arkadaşlar özet çıkarıyorlar,onlara bakıyorum filan demişti..Okumuyor yani..
Kitap okumayan birisinin,ülkeyi getirdiği nokta da ortada..

Atatürk,hayatı boyunca sanırım 3300 kitap okumuş..İnanılmaz bir şey bu..Savaş meydanlarında bile okuyormuş..Atatürk sonuçta bir asker ama öyle laflar etmiş ki,sanki filozof adam..Güzel konuşmaktan değil,bir şeyler söylemekten bahsediyorum..Binlerce kitap okuyan birisi,papağan gibi eskilerin cümlelerini tekrarlamaz,yeni şeyler söyler..

Ne okuduğunuzda önemli..İlahiyatçılar da kitap okurlar sonuçta..Önemli olan beyninize etki edecek,beyninizde yeni nöronlar/hücreler oluşturacak şeyler okumak..Beyin zaten kol kası gibi bir şey..Beyin harekete geçtikçe,farklılaşan bir organ..Bu bakımdan farklı şeyler okumak,beyninizi değiştirecektir..Haliyle siz de değişeceksiniz..
Haliyle kitap okumayan veya okuyanları aşağılayanlar,değişimden yana olmayanlardır..Bu çağda değişimden yana olmayanların ayakta kalması mümkün mü?İmkansız..Bu bakımdan Türkiye,kafa olarak bitmiş/bitik bir ülkedir..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 09-05-2019, 17:03
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Sayın Turdur, gavurda tuvalet kağıdı için kesilen ağaç daha fazla. Çünkü helada su yok. Dışkıyı kuru kağıtla zımparalamak gerekiyor.
Hacetin çıktığı yer yanıyor olabilir. Ben o konuda kesin bir bilgi bulamadım. Pet şişe yardımcınız olsun.

Üf sen dinci geçmişle kavrulmuşun Turdur reiz. Biri dinci geçmişle kavrulmuşsa hiç çıkamıyor. Ondan dinci olmayanlara vuruyon.
Türkiye gazetesi dinci gaste.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 09-05-2019, 19:51
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Şimdi okumak sadece kitap formunda değil.

Bu forum postundan tut, bloga, ordan habere, makaleler, araştırmalar, raporlar bir sürü okuma tipi var.
Eskiden sadece kitaplar ve bildiriler varmış. Posterler varmış.

Şimdi hepsi var. Buna rağmen insan zannediyor ki herkes birşeyler okuyor, millet bunları da okumuyor.
Facebook var, facebook iletisini okumadan yorum yapıyor aynı şekilde bu ucuz medya haber sitelerindeki haberlerin %90'ına okumadan
yorum yapılıyormuş.

Kimilerinde merak oluşturabilecek bir temel bile yok.

İzlemek de olabilir, insanlar bilgi veren şeyler de izlemiyor ki.

AKP seçmenine netflix dizisi göstersen bu ne lan der mesela. O derece sığ kazkafalı herifler var.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 10-05-2019, 08:41
Turdur Turdur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2017
Mesajlar: 1.822
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Okuyan insanların,daha ''sağlıklı'' kararlar verebileceğini söyleyebiliriz..Hepsi bu..
İşte tarihten bir sağlıksız örneği. Tiranlık Üzerine kitabının 59. sayfasından..

"..Savaşın sonunda işçilerden biri Klemperer'e "Anlamanıza gerek yok, ama inanmalısınız. Ben Führer'e inanıyorum," demişti."

Propagandaya maruz kalmış bir Alman işçisi, her şey yerle bir olduğu halde bunu söyleyebilmiş. İstikrarlı ve kademeli bir şekilde yürütülmüş "kandırma" politikasının-propagandasının bir kurbanı. Onu koruyacak, kendisini düştüğü çemberin dışına çıkartacak ne bilgi birikimi vardı ne de sağlıklı bir karar verecek kafası.

Bu da sayfa 54. Dilinize özen gösterin başlığından



"İçinde ışığı olmayan insanlar, kalabalığa karışıp ışık edinmeye çalışırlar."
Arthur Schopenhauer
-
"İtin kuyruğuna basma, arkandan havlar durur."
Tecrübe
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 10-05-2019, 18:23
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Turdur´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İşte tarihten bir sağlıksız örneği. Tiranlık Üzerine kitabının 59. sayfasından..

"..Savaşın sonunda işçilerden biri Klemperer'e "Anlamanıza gerek yok, ama inanmalısınız. Ben Führer'e inanıyorum," demişti."

Propagandaya maruz kalmış bir Alman işçisi, her şey yerle bir olduğu halde bunu söyleyebilmiş. İstikrarlı ve kademeli bir şekilde yürütülmüş "kandırma" politikasının-propagandasının bir kurbanı. Onu koruyacak, kendisini düştüğü çemberin dışına çıkartacak ne bilgi birikimi vardı ne de sağlıklı bir karar verecek kafası.

Bu da sayfa 54. Dilinize özen gösterin başlığından

Sevgili Turdur;İnsanların bugün iyi bir noktaya geldiği filan yok..Bir yüzyıl önce insanlar neredeyse,bugün de aynı noktadalar..Bakınız;

Bu bakımdan yapılacak bir şey yok..Ne yazık ki insanların çoğunluğu okumuyor,araştırmıyor,merak etmiyor..Haliyle insanlar,koyun sürüsünden farksızlar..
Hatta şunu bile diyebiliriz..Antik tarihteki toplumların yapısına bakarak,bugünkü insanların ne kadar berbat durumda olduklarını iddia edebiliriz..Mesela Perslerde,kimse anne ve babasını öldürmemiş..Bir de bugünün Türkiye'sine bakın..!
O yüzden umut/din tacirlerine kanmamak lazım..Son günlerin modası ya,her şey çok güzel olacak filan
Yer misiniz?Ben yemem..Her şey güzel filan olmayacak..Her geçen gün,hem Türkiye,hem de Dünya daha da kötüye gidiyor..Bu çok açık ve net..
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 10-05-2019, 18:32
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

ahlaksız dediğin şeyi anlatmaya çalışıyoruz, insanlar din olmadı mı sokakta millet çıplak gezecek dede nine zannediyor.

insanları durduran din değil. ahlakla dinin pek alakası yok. ahlakını zaten dine bıraktı mı genelde yeniliyorsun.

allah nasıl olsa affeder deyip suç işliyorsun. oysa ahlak affetmez. yaptığın bokluk ölene kadar devam eder.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 23-05-2019, 17:53
Rapi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rapi Rapi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Mar 2019
Mesajlar: 546
Standart

Kitap okumayı enayilik olarak görenler kahvehane kültürüne alışkındır. Dedikodu sohbetleri alışkanlığında elde ettikleri ifade tarzları söylemlerini de ciddiyetsiz kılar. Duydukları yetmediği takdirde hayal güçleri ile bilinçaltı imgeleri ve eğilimleri ile boşlukları doldururlar. Bu yüzden konuşmak için konuşurken bazen kendini bilme edebini de aşarlar. Bilmiyorum diyebilme erdemine uzaktırlar. Hem okumaz hem dili ve imlayı tarumar eder hem de mangalda kül bırakmazlar. Oysa ne bilmediğini bilmek meselesi etik meselenin ve hakikate yönelen bilgi arayışının terazisidir. Edimsiz sözün, bilgisiz iddianın akıbeti kendini kandırmaktır, bir de birkaç basit alkış.
Tartı aleti yanlışsa doğru bir netice, kavram algısı eksikse tutarlı bir muhakeme olamaz. Okumak kavramları, kavramlar düşünceleri, düşünceler mantığı, mantık doğru öncüllerden doğru sonuçları verecektir.
Tek başına okumak da yeterli değil elbette. Bilgiyi sevmek, arayışı sürdürmek gerekir. Hakikati sözde değil eyleme de vicdanla referans yapabilecek tutumla içselleştirmeli insan.
Kişinin en büyük sınavı kendisiyledir. Okumak bir dünyadan yüzlerce dünyaya köprü kurabilmektir. Kendinden öteye bakabilmenin anlayışı için de önemli bir fırsattır.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 23-05-2019, 20:13
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Atatürk 3300 kitap okumuş ama onun zamanında dergicilik / gazetecilik bile yeni bir şey. TV yok. Radyo yeni icat edilmiş. Tavla oynayacak arkadaşın yoksa ve boş zamanın da varsa, biraz irade gösterip kitap okuyabilirsin. Bir de o ta ortaokul yıllarında hem fen kitabı hem edebiyat kitabı filan okurmuş. Ortalama insanla çok da kıyaslanamaz.

Benim düşüncem: Kitap gibisi yoktur. E-Kitap filan geyik muhabbetidir çünkü bende de akıllı telefondan kitap okuyanları küçümseme eğilimi var.

Bir de sadece kitapla olmaz. Görsel sanatlar vardır. Tiyatro vardır. Sinema vardır. Üniversitelerde bir sürü seminer, söyleşi, tartışma grupları, faaliyetler, sunumlar vardır.
Bir de konserler filan. Bunlar da hep kültür.

Bir de kitap okuyacak vakti olan kişi bu zamanı kullanmalıdır. Ben Lise + askerlik döneminde aylık okuduğum kitap sayısı olarak bir daha yakalayamadım. Sonra okuldu, iş hayatıydı, işler yoğunlaşınca okuduğun kitap sayısı da mecburen azalıyor.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 23-05-2019, 20:28
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Leonardo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
[...]
sen okuyon anlamıyon demek ki. anlasan spartacusun laflarına evet dersin iman edersin. çünkü spartacus koministtir hem de en iyisidir. nokta

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:02 .