Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dünya Dinleri, Mitoloji & Antik Uygarlıklar > Mitoloji & Esoterisizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 08-12-2016, 04:42
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Degil mi, (!) tavaf onemlidir.
Benim için manevi bir önemi yok ama insanlar bu kadar önemsediği için merak için bile olsa gitmek isterim.

Diğer taraftan bir fikrin, bir idealin de etrafında döner dururuz, tavaf olayı düşünen insana çok uzak bir kavram değil. Ben bu tavafı her zaman yaparım mesela.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 08-12-2016, 05:07
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim için manevi bir önemi yok ama insanlar bu kadar önemsediği için merak için bile olsa gitmek isterim.

Diğer taraftan bir fikrin, bir idealin de etrafında döner dururuz, tavaf olayı düşünen insana çok uzak bir kavram değil. Ben bu tavafı her zaman yaparım mesela.
Iste o yuzden demistim, (!) tavaf onemlidir.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 08-12-2016, 07:09
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İstediğimi yaparım özgürüm ben demek bana açıkcası hep toyca geliyor.

O yüzden ben, BEN denen şeyin ne özgür olabileceğine, ne de kutsal olabileceğine inanmıyorum.
Bunu diyebilirler elbette ama illaki tıkanır böyle düşünceler.
Sevgili felasife asıl mesele, özgürlüğü, kişinin her istediğini yapması olarak düşünmektir. Oysa özgürlük, kişinin her istediğini yapması değil, alakası da olmadığı gibi bu türden ifadeler de özgürlüğe karşıttır...

özgürlük, zorunluluğun, zaruriyetin ve her istediğini yapamazlığın ve tercih edilebilirlik koşulunun sağlanması bilincidirve elbette hiç bir fiziksel-iradi baskı ve zorlama altında olmaksızın davranabilme şansıdır...

Hasılı üst paragrafı yazarken su içtim, susadım demek ki, işte özgürlük, susadığım anda suyu tercih edebilir ve ulaşabilir kılmaktır ve bana zorla içirmek ya da içirmemek değil, aksine gereksinim duyduğumda içilebilir koşula sahip olmam ve tercih edilebilirlik şansına sahip olmamdır, yine de yetmez, pekala kimsenin de bana zorla canı istediğinde(!) içirememesidir de.

peki, hiç su yoksa? işte özgürlüğü şimdi düşüneceksiniz ve gördüğünüz gibi özgürlüğün EGO YA DA BEN'LİĞİN her istediğini gerçekleştirmesiyle alakası yok...

böylece ve yine şu da vardır ki, "özgürlük" kendi başına muğlak bir kavramdır, bir tanımı vardır ancak özele, özgül şeylere dair değildir, insan hangi konuda özgür-değil ayırdımını yapmak zorundadır ve koşula, duruma, yere, gereksinime göre değişir ve özgürlük bilince edilemezse(koşulalr çözülemezse) zaten kişi tercih etme şansına da sahip olmaz, böylece yine özgür olamaz...

örneğin kapitalizmin "özgürlük & birey" ifadeleride özgürlük düşmanıdır, sahtedir, yalandır, HAYALİ ARGÜMANDIR, diğer taraftanda bireycilik özgürlüğün asli düşmanıdır -ki bu koşulda özgürlüğü her istediğini yapmakla birey'in kendinden menkul ve sırf kendi şahsına münhasır davranışıyla koşulalrdan da bağımsız ilişkilendirmek hatadır. Şu ya da bunu yapmaya sahipsiniz, seçme şansınız var denir lakin seçme şansının sırf niyetle değil KOŞULLA olan asli ilişkisini, esas ZEMİNİNİ yok sayarken, bir yandan her birey özgürdür derken diğer taraftanda bireylerin seçme şansının koşullarını elinden alan sisteme dönüşür, olmayan özgürlüğünüzü böylece elinizden alır ve özgürlüğün taınımında içini boşaltır, şebeğe çevirir.

Kısaca suyu sizden alır, ama içme özgürlüğünüz var der...

haydi herkesin Miamilerde 15 günlük tatil yapma şansı var, herkesin villa da yaşama şansı var, herkesin trilyonluk araba alma şansı var, gidersin galeriye alırsın(?), herkesin ezilmeden, sömürülmeden yaşama şansı var, herkesin aç kalmama özgürlüğü var(!) vs... peki herkes yapabilir mi, koşula sahip mi? hayır, o halde kimse özgür değil. Bütün mesele koşulda düğümlenir ve özgürlük de koşula-koşuta göredir, yani sınırsızca dilekleri gerçekleştirmek değil, koşullar ölçüsünde hareket edebilme şansı ve o şansa sahip olabilmektir. ego ya da ben'lik geçerli değil, bütün mesele gereksinimler ve hareket özgürlüğünün koşullarının mevcut olup, olmaması, zaruriyetler ve karşılayabilme koşulları ve tercih edilebilirlik şansıdır...

Daha detaya girebilirdik, lakin hem konu dağılıyor hem de yazı detay da uzuyor... hasılı özgürlük her istediğimizi yapmak değil, yapılabilirliğin sınırları-koşulları dahilinde hareket edebilmek ve neyi yapamayacağının da bilincine varmaktır. örneğin evinden çıktın, bir yere gideceksin ama gideceğin tüm yollar kapatılmış, işte bir mahrumiyet durumu, özgürlüğün ego ile hiç bir ilgisi yok, zaruriyet ve zorunlulukla ilgili, siz ekmek almak için bakkala gitmeye mecbur iseniz bakkalın yolları tıkalı ise alamazsınız, bakkal yoksa yine alamazsınız, o halde bu konuda özgürlüğünüz bakkala giden yolunuzun tıkalı olmamasından geçiyor, tıkalı ise mahrumiyetiniz size özgürlüğün bilincini dayatır, sizi mahrum kılan egonuz değildir, size o şansı verecek olanda egonuz olmayacak, tamamen şartlar-koşullar dahilinde, bakkala gidip, ekmek alıp-almamak tercihini yapabilme şansınızın ve koşullarına mevcut olup/olmamasıyla ilgilidir... Kişinin canının her istediğini yapıp, yapamaması konusu özgürlükle değil davranışla ilgilidir ve özneldir, özgürlüğün koşulları ise esas ve temelde nesneldir.

pekala her an zeytin yemeye mecbur kaldınız diyelim, iyi ama doğada ve ortamda mevcut olduğu halde, sizi peynir yemekten ve tercih edebilirlikten alıkoyan ne? işte özgürlüğün bilncine doğru yol alıyorsunuz... yok efendim soframda tavuk sütü, inek yumurtası olsun, bunun özgürlükle alakası yok, çünkü özgürlük zaruriyet kadar koşulun da bilincidir, olanlar arasında tercih edebilirlik ve mahrumiyetin kaynağının analizidir, böylece mahrumiyetin kaynağını çözümleyen insan aşmanın da yollarını bilince edebilir. Kimse verili koşulları analiz edemeyen bir insandan daha esir değildir, ama ne yazık ki dünyamızda, çoğunluğunun durumu da budur, sonra özgürlüğün her canının istediğini yapmak olarak enjekte edilir, koşulalrın elind eçaresiz kalmış kişiler avunur, her istediğin gerçek olmaz ki canımmmmm diyerek de esaretini kabullenir, teşvik ve tercih edilebilir hale getirir... Koşuların analizi ise, neleri yapabilme, tercih edebilme, erişme şansına sahip, bunalrdan mahrum kılan ne(?), koşul nedir(?) böylece koşulda ne yapabilirim(?) noktasını bilince etmeli ki, tercih edebilmek kadar neyi nasıl tercih edebileceğine dair fikiri sahibi olsun, koşulun analizini yapamayan insan dolayısıyla zaten ne yapabilirim noktasında bir fikrede sahip değildir,öylesyse koşulu analiz edemeyen bir insan dan daha esir bir insan yoktur, çünkü atıldır, hareket etme şansı vardır ama edemez...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 08-12-2016, 16:44
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Iste o yuzden demistim, (!) tavaf onemlidir.
Benim jeton biraz geç düştüğü için, illa makineyi sallamak gerekiyor.

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili felasife asıl mesele, özgürlüğü, kişinin her istediğini yapması olarak düşünmektir. Oysa özgürlük, kişinin her istediğini yapması değil, alakası da olmadığı gibi bu türden ifadeler de özgürlüğe karşıttır...
Eline sağlık sevgili spartacus, söylediklerine aynen katılıyorum.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 08-12-2016, 18:41
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Doğrudur.
Ben zaten Ahlak kavramının kendisine karşıyım, insanlar bu kavrama sığınarak bir sürü şeyi kendilerine göre yontabiliyorlar. Anlaşılan batıda durum pek farklı değil.
Ahlak denen kavram bence çok asalak bir kavram, pek şeyden beslenebiliyor, böyle olunca ahlak üzerinden özgürlük söylemleri de (bence) yanlış oluyor.
Ben istediğimi yaparım böyle bir ruhaniyet bile yok.

Ruhaniyet dedikleri zaten BEN denen kavramın olmadığı yerdir, orada ben istediği yaparım da diyemezsiniz, çünkü benlik yok.
Senlik denen başka bir şey oluyor ki bu, bunun ifade etmesi bile zor aslında, kişinin kendiliğinin olmadığı yerde, istediğini yapması teorik olarak mümkün bile değil.
İstediğimi yaparım özgürüm ben demek bana açıkcası hep toyca geliyor.

O yüzden ben, BEN denen şeyin ne özgür olabileceğine, ne de kutsal olabileceğine inanmıyorum.
Bunu diyebilirler elbette ama illaki tıkanır böyle düşünceler.

Kim bilir belkide böyle olduğunu düşünmek onlara iyi geliyordur, sonuçta "bulamamışsa" bir fırsat daha olmasının kimseye bir zararı olmasa gerektir.
Tabi burada bulamamak anahtar kelime, bulmak değil, bulan zaten aramaz, arayanda bulamaz, zira aramak öyle girdap bir şeydir ki bir zaman sonra aramak alışkanlık halini alır. Bulsa bile bulduğunu bile göremez, aslında arayışta olan zaten bulmuştur bile diyebilirim.

Yapabilir tabi bunda sıkıntı yok, namaz filanda kılar hatta, tasavvufta ne olduğun önemli değil, ne olabiliyorsun o önemli.
Yoksa bu konudaydı galiba İnsanı Kamil iman ve inkarı birleştiren gibi bir şey demiştim, haliyle böyle bir adamda tabu olmaz.
Zaten adamın tavafıda normal değil, o başka alemlerde baksanıza Sophia filan. bu kadar tavaf eden vardır kimseden böyle bir şey duyulmuş değil.
Zaten onun en meşhur iki eserinden biri Futuhatı Mekkiye, yani Mekkede ki manevi fetihler anlamında ki tavaf filanla o oranın enerjisini hissetmek içinde gitmiştir oralara.

İmkanım olsa ben bile gitmek isterim oralara, ortam enerjisi farklı bir olay çünkü, beden orada kafam başka yerlerde olur orası da ayrı tabi.
Kabe'yi bende görmek isterim ama bizi almıyorlar işte..Ateistiz ya..!
24 saat Kabe'den canlı yayın yapan bir kanal var..Bazen bakarım oraya..Hakikaten Kabe'de olan şey,bugün için inanılmaz bir durumdur..İnancın herşeye(teknoloji) rağmen,dimdik ayakta durduğununun kanıtıdır Kabe..

Google'a ibni arabi ve sophia yazdım ve size bahsettiğim şeyi gördüm..Bakınız;

İbn Arabî’de Allah’ın kendini bu şekilde yansıtmasının temelinde sevgi mertebesi söz konusu olmaktadır. O, bu konuda güzellik için sevilecek olan tek varlığın Allah olduğu ve bu sevginin esin kaynağı olarak kendisini göstermek için seçtiği yaratıklarda görmenin mümkün olduğu ön savını ileri sürmekte ve Kabe’nin çevresinde dönerken kendisinde büyük etki yaratan bir görüntü/hayal ile karşılaştığını, bunun Nizam adlı bir genç kız olduğunu ve onun ilâhî bilgeliğin vücut bulmuş hali olan Sophia(bilgi, hikmet), olduğuna inandığını belirtmekte ve erkekler için kadınların Allah sevgisine ulaşmada bir esin kaynağı olduğunu ileri sürmektedir.53
http://www.tasavvufdergisi.net/Makal...85_makale8.pdf

Sn.Felasife;önceden tasavvufla ilgilenen bir müslüman mıydınız?
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 08-12-2016, 19:29
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn.Felasife;önceden tasavvufla ilgilenen bir müslüman mıydınız?
Tabi canım hikayemde evvela müslümanlık var ama o fazla sürmedi, 1 yıl geçmeden zaten tasavvufun tohumları çoktan ekilmeye başlamıştı, burada hikayemi uzun bir yazı dizisiyle paylaşıyorum.

O yazıyı bende gördüm ama birisi Arabinin anladığı şeyi anlatmaya çalışmış ki aslında ben o tür yazımları pek sevmiyorum, pek anlam çıkartamıyorum bunlardan, kitabın tercümesini de koysa, öyle yorumlasa daha iyi olurmuş.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 08-02-2021, 19:40
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

İnsanın varlığını devam ettirebilmesi için bedene muhtaç olmadığının ispatı niteliğinde.Beynin dijitalleştirilmesinin ilk adımlarına şahit oluyoruz.İşin sonu eşyaya nüfus etmeye son demde tekilliğe gider.

Alın size Gnostisizm Matrix Tasavvuf ve her şey insanın binlerce yıllık hayalleri.Boş sözlerle değil bizzat insan ürünü ile.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/e...iralim-1812251

Let's aim for chips by 2022. it's experimental surgery but if it succeeds we'll have the knowledge of the Gods haha

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 17-12-2021, 13:28
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Matrix 4, bir hafta sonra, yani Noel'de(İsa'nın doğum günü) izleyiciyle buluşacak.

Neo'nun, aslında İsa olduğu alenen ortaya konuyor.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:19 .