Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 05-06-2022, 22:58
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Koşullar ve şartlar nedeniyle bir şeyi yapamıyor olmamız, irademizin olmadığı ve özgür olmadığımız anlamına gelir. Örnek. Bazı insanlar koyunu yatırıp kesemez. Bunu istese de yapamaz. Çünkü hayat bu kişiyi bu hale getirmiştir.

Nedensellik ve tesadüf varlığımızı şekillendirir. Buna katılıyorum, bu minvalde düşünüyorum.

Eylemlerimizi/hareketlerimizi nedensellik/determinizm belirler ama bu, hayatımızı açıklamak için tek başına yeterli olmaz. Tesadüf/şans faktörü de önem taşır.

Evrim de karşılığı doğal seçilim ve mutasyon işte. Doğal seçilim determinizm/nedensellik, mutasyon da tesadüf/şans.

''Özgür irademiz yok'' demek, zaten ''rastgele hareket etmiyoruz'' demektir. Bir biyolojik robottan farksızız.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 06-06-2022, 00:00
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayvanlarda hayatlarına öyle yada böyle son veriyorlar.
Koyunlar , balinalar , akrepler , arılar , filler v.s
Hayvanlar(insan dışı hayvanlar) intihar eder mi sorusu tartışmalı.
İntihar olarak tanımlamak için ölmeye yönelik niyetin varlığını ararım.
https://evrimagaci.org/hayvanlar-int...ri-var-mi-4306

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yıldız coinlere sebep intihar falan etme , edersende çokta önemli olmuyacak , gömün deriz.
haha aynen gömüp geçmek lazım zaten çok da şey yapmamak lazım.
ama konuyu açma sebebim kişisel değil, felsefe sorusu olarak ele aldım.

coinden kazandığım paralı yiyorum ya, kayıplarım oldu ama kârdan kayıp sonuçta.
o piyasa 1-2 sene kendine gelemez gibi. bitcoini 20 bin doların altından alıp 100 bin üstünden satmayı umuyorum. önce btc yeni zirvelere yükselir sonra altcoinlere sıra gelir.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 06-06-2022, 10:55
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Simülasyon, mevcut gerçek bir zamansal sistemi temsil eden bir modelin oluşturulmasıdır. Ölüm de dahil olmak üzere bu modeldeki tüm süreçlerin ortaya çıkışı ve yok oluşu bu anlamda yalnızca zamansal bir gerçeklik olduğunu gösterirdi. Diyalektikte bu model ölümüyle birlikte, gerçek zamansız kökenine ulaşabilir ve yaratıcısıyla da yüzleşebilirdi.

Diyalektikten sonra ise Sonsuz ve dolayısıyla zamansız bir gerçeklikte ölüm, söze konu olamazdı. Eğer olabilseydi, ölümsüzlük, zamansal simülasyonda diyalektiğin açığı olurdu. Ancak bu zamansal uzamdaki cümlem bile bize diyalektiğin ölümsüzlükten de söz edebileceğimizi bize göstermiş oluyor.

Eğer bu bir simülasyonsa, diyalektiğin bize burada söze konu ettiği şeyin gerçekliğini zamansızlıkta yaşayabilirdik.

Düsüncede bile simülatörün ölmesine izin vermek, o gerçeklikte gerçekten bir sorun. Bir şekilde her zaman bizden bir adım önde ve her şeyi enine boyuna düşünmüş gibi görünüyor. Sanki aptalca fikirlere sahip olmamıza bile izin vermiyormuş gibi.
Ben bu son düşüncenize katılamıyorum. En baştan bir kere, eğer "aptalca" fikirlere sahip olmamıza müsade etmiyor olsaydı onu öldürmemiz fikrine de müsade etmemesi gerekirdi. Bu fikir aptalca demiyorum, ama en azından onun açısından aptalca bir fikirdir. Çünkü o her şeyi bilir, her şeyi tastamam kurgulamıştır, hiç kimse onu öldüremez. Onun açısından durum budur. Ama bizim açımızdan, simülasyoncu da olsa, simülasyonun içinde birisi de olsa, feriştahı da olsa, nihayetinde hepimiz biriz. Yani onun aslında benden bir üstünlüğü ya da bir farkı yok, senden bir farkı yok. Herkes ben, hepimiz beniz, o da ben. Bu açıdan, onun öldürülmesi her ne kadar felsefi açıdan hepimizin öldürülmesi manasına geliyorsa da, lokal olarak o, aynı zamanda kendisi olduğu için pekala öldürülebilir. Bak bu fikre müsade ediyor, çünkü bizim irademiz üstünde ayrıca kontrolsüz bir taraf var, onu kontrol edemiyor. Belki bu simülasyonun amaçlarından birisi de simülasyoncunun içimizdeki kontrolsüz kısımları kontrol etme girişimidir.

Yani, algı yönetimi, yönlendirme, sebep sonuç ilişkisi, vsvs, bu fikirler aslında bizim normalde yapmayacağımız şeyleri yapmamızı sağlıyor. Diyelim ki bir insan olarak başka bir insanı "asla" öldürmeyiz. Ama o kişi çevremizden birisini öldürmeye kalkıyorsa ona engel olurken -istemeden- de olsa onu öldürebiliriz. Ya da mesela bir grup aç insan gördün, bir bakkala yönelmişler, ellerindeki aletlere göre de hem bakkalı gasp edecek, hem öldürecekler, vesaire, bunu öngürdün, cebinde de hiç para yoktu, onlardan önce bakkala gittin, onların ihtiyacını -çaktırmadan- çaldın ve onlara hediye ettin. Normalde hayatta çalmazdın ama o durum onu gerektirdi. Sinemadaki 25. kare "kola iç, cips ye" yönlendirmesinin seyircinin yarısını cips yemeye yönlendirmesinden söz etmiyorum bile. Yani bu dünya bir nevi, normalde yapmayacağımız şeylere bizleri zorlamak için bir laboratuvar aslında. Öyle görünüyor.

Bu laboratuvar ortamı oluşturulurken belli riskler göze alınmış olabilir. Benim gibi birilerinin ayıkıp sistemi tümden sorgulaması gibi örneğin. Buna da muhtemelen sistemin kendi cevapları vardır. Bunlar, benim gibileri öngörüp baştan "engellemek" şeklinde özetlenebilecek reaksiyonlar. Dünyayı idare edenler neden geri zekalıydı? Çünkü zeki olsalardı sorgulardı, diğer insanların sorgulamasını sağlardı, dünyada insanları yanlış şeylere yönlendirecek aksiyon kalmazdı. İnsanlar toplum olarak sistemi sorgulamaya başlardı. Simülasyoncuya hareket alanı kalmazdı. Kendi açısından hareket alanı yaratabilmek ve zaman kazanabilmek için en zeki olanları sürekli olarak engellemektedir. Ben çok denedim, yani, daha geniş kitlelere ulaşmak, daha üst mevkilere gelmek için filan, yok, olmuyor, sürekli olarak "daha önce olmayan" bir engel önüme çıkarak bunları yapmama engel oluyor. Hayat bir oyunsa herkesin kuralına göre oynaması lazım. Ama bakıyorsun, benim gibiler bir yere gelemesin diye o an için hemen hoop kurallar değişiyor, etrafımdaki herkesi kendime karşı buluyorum. Simülasyoncu bizi engellemek için en güvendiğimiz insanları bile alel acele tetikleyebiliyor. İstediği olunca, ben o anki hedefimden vaz geçince herşey normale dönüyor.

Dediğim gibi hayat bir oyunsa, herkesin bu oyunun kurallarına göre hareket etmesi lazım. Ama ben oyunun kurallarına göre hareket ederken simülasyoncu eğer kendi kurduğu oyunun kurallarına kendisi uymuyorsa, alsın o oyunu, ta ....

Benim bu hayata bakışım bu şekildedir.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 06-06-2022, 11:04
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet Levh bugün ne içiyoruz. Ben bira aldım, sıcak havalarda iyi tercih. Bir gün yüzyüze de içebiliriz. Simülasyon kuramını tartışırız.

Soru 1: İntihar etmek kolay bir yöntemle yapılabiliyor olsaydı (örneğin vücudumuzda bir düğme olsaydı ona basınca ölebiliyor olsaydık) intihar oranları ne kadar artardı? Tahminim insan nesli çoktan tükenmiş olurdu. Çoğu zaman stres durumlarından kurtulma arzusu, hayatta kalma içgüdüsüne baskın gelirdi.

Soru 2: Hayvanlar neden intihar etmez? Cevap tabiki bunu yapabileceklerinin farkında olmamaları. Onları kontrol eden güç hayatta kalma güdüsü. Soruyu sorma sebebim intihar fikrinin evrimin aleyhine olduğunu göstermekti. İntihar bir çeşit yan üründür, evrimin yan etkilerindendir.

Keşke hayata mola verebiliyor olsaydık. Şöyle 1 yıllığına gidip sonra geri gelebilseydik. Olayları daha iyi anlardık. Hayatı ve hayatsızlığı daha doğru kıyaslayabilirdik.
Mesela ben işime ara verdim 1 yıldır falan. Bu şekilde çalışmayı ve işsizliği daha doğru kıyaslayabiliyorum.
Ben anlamadım ki, hem sormuşsun hem cevaplamışsın. Masada içecek bir şey bırakmamışsın hadi beraber içelim diyorsun. Ne içtin sabah sabah ya. Bira ucuz olduğu için tercih ediyor olabilirsin ama öyle şeyler hem hamallık, hem tadı güzel değil, olmaz ki ama. Cindi, viskiydi desen, amenna, hatta rakıya bile olmaz demem yani. Bira nedir abi. Neyse ben üzüm yetiştirmeye başlıyorum seneye. Kendi şarabımı üretecem artık. Zaten seneye gıda krizi geliyor, daha yiyecek içecek bulmak iyice zorlaşacak. Üzerlik ve gelincik çayları içiyorum bu aralar, hem algı açıyor hem de hafif kafa yapıyor, hem de yasak değil. Frekansımı yüksek tutmak için de yakınlarımda gül ya da gül suyu tutuyorum. Kendime bakıyorum bu aralar, Hehehehe.

Senle karşılıklı içiyor olsaydık, yani demek istediğim, samimi bir ortam olsaydı, ibentor simülasyoncu ya bizi birbirimize düşman ederdi, ya da birimizi ortadan kaldırırdı, kıskançlığından dolayı. Pisliğin teki ya, şöyle ağız tadıyla gıybet bile yaptırmaz adama.

Simülasyoncuyu öldürmek en iyisi. Ha şu şartlarda karşılaşmak zor değil ama, ben çok düello önerdim, "erkeksen karşıma çıkarsın, öyle zayıf insanları üstüme salmazsın, erkek adamsan delikanlı gibi karşıma çıkarsın" diye öyle çoook dedim ama, erkekliğe, delikanlılığa, insanlığına filan laf ettirdi ama karşıma çıkmaya yüreği yetmedi, ezik, pislik simülasyoncu. Eziğin teki ya, kesin inektir, kısa boylu, şişko, sivilceli, gözlüklü tipler vardır ya, öyle bir şeydir kesin. Rezil olmamak için karşıma çıkamıyor. Bir iddiaya göre muhatap almıyor ama, alakası yok, her şeyi son derece benim aleyhimde kurgulayıp, her olaya müdahil olup sonra sırf kuul imajı vermek için "ben muhatap almıyorum ki seni" demesi hiç inandırıcı değil. Epey muhatap alıyor, ve ayrıca da it gibi tırsıyor benden. Hehehe.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 06-06-2022, 21:12
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

LEVH´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Simülasyoncuyu öldürmek en iyisi
Bence biz intihar edersek simülasyoncu da ölür. Fight Club filminin sonu gibi.

LEVH´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bira ucuz olduğu için tercih ediyor olabilirsin ama öyle şeyler hem hamallık, hem tadı güzel değil, olmaz ki ama. Cindi, viskiydi desen, amenna, hatta rakıya bile olmaz demem yani. Bira nedir abi.
Bira ucuz değil ki artık. Dolabımda italyan prosecco, campari likörü ve glenlivet single malt viski de var.
Paramız olsa koko çekerdik.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 10-06-2022, 21:25
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Koşullar ve şartlar nedeniyle bir şeyi yapamıyor olmamız, irademizin olmadığı ve özgür olmadığımız anlamına gelir. Örnek. Bazı insanlar koyunu yatırıp kesemez. Bunu istese de yapamaz. Çünkü hayat bu kişiyi bu hale getirmiştir.

Nedensellik ve tesadüf varlığımızı şekillendirir. Buna katılıyorum, bu minvalde düşünüyorum.

Eylemlerimizi/hareketlerimizi nedensellik/determinizm belirler ama bu, hayatımızı açıklamak için tek başına yeterli olmaz. Tesadüf/şans faktörü de önem taşır.

Evrim de karşılığı doğal seçilim ve mutasyon işte. Doğal seçilim determinizm/nedensellik, mutasyon da tesadüf/şans.

''Özgür irademiz yok'' demek, zaten ''rastgele hareket etmiyoruz'' demektir. Bir biyolojik robottan farksızız.
Bilinçliyiz, robot değiliz. Robotlar kesinlikle deterministtir. Deterministtik olmayan zihninin yapabildiklerini yapamayacakları anlamında kuzuyu kesmekten kaçınamazlar. : Tahmin etmek, varsaymak, tartmak, denemek, yalan söylemek, ama hepsinden önemlisi ise hata yapmayı beceremezler! Robotlar yanlış hesaplama yapabilir veya yanlış programlanabilir, ancak insan zihni gibi kasıtlı olarak hata yapamazlar. Bu nedenle özgür değildirler. Özgür değildirler çünkü deterministtirler, eylemlerine karşı koyamazlar çünkü eylemleri önceden programlanmıştır.


Oysa irade, dünya içinde (tüm arzularıyla birlikte) bir arzu birimi olarak kişide ortaya çıkar ve seçilmiş bir değer için hareket etme arzusunu temsil eder. Değişen değerlerine göre hareket etme iradesinin olasılığının da değişkenliğini unutma . Koşul ve şartlara göre de okunamaz, kestirilemez, kesin değildir, çünkü sürekli değişkendir. Kaldı ki direnişe rağmen bir eylemi gerçekleştirmek için çaba sarf edilmesi gerekiyorsa, bu iradenin kullanıldığının kanıtıdır. Özgürlüğün etkilenmeye karşı koyabilme yeteneğinden kaynaklandığının farkına varmalısın.

Kuzuyu kesmeyi başaramasa bile, hiçbir zaman başaramayacağı anlamına gelmez, kesin değildir; Nerede, ne zaman , hangi koşul ver şartlar altında olup olmayacağını, kimse tahmin edemez. Bilinmezliğin de özgürlüğü burada içerdiğinin farkına varmalısın.
"İrade, bir planın, bir hedefin gerçekleştirilmesine yönelik zihinsel bir eylemdir." Bu da en azından bilinçsiz olmadığını yeterince açıklamaktadır. Değişken değerler sistemli bilinçse bir olgudur.

Bu, çok basit "iyi" ve "kötü" kategorilerinden oluşabilir. Ancak düşünen varlık, içinde bulunduğu durumu ve olası değişiklikleri değerlendirmeden eyleminin hedefini formüle edemez.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 11-06-2022, 02:01
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

LEVH´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben bu son düşüncenize katılamıyorum. En baştan bir kere, eğer "aptalca" fikirlere sahip olmamıza müsade etmiyor olsaydı onu öldürmemiz fikrine de müsade etmemesi gerekirdi. Bu fikir aptalca demiyorum, ama en azından onun açısından aptalca bir fikirdir.

Herkes ben, hepimiz beniz, o da ben. Bu açıdan, onun öldürülmesi her ne kadar felsefi açıdan hepimizin öldürülmesi manasına geliyorsa da, lokal olarak o, aynı zamanda kendisi olduğu için pekala öldürülebilir.

Bak bu fikre müsade ediyor, çünkü bizim irademiz üstünde ayrıca kontrolsüz bir taraf var, onu kontrol edemiyor. Belki bu simülasyonun amaçlarından birisi de simülasyoncunun içimizdeki kontrolsüz kısımları kontrol etme girişimidir.

Özgürce öldürme arzunuzun ve özgürlüğünüzün yalnızca simülasyon modeli olarak adlandırdığınız şimdiki zaman sistemimizde var olduğunu unutuyorsunuz.
Sonsuz ve zamansız bir gerçeklikte "baştan beri" ya da "sonrası" gibi bir cümle de kuramazsınız, çünkü o hakikat diyalektik felsefede hayal dünyası gibi bir şey olurdu.

Rüyanızı hakikaten "yaşarken" uyandığınızda zamansal simülasyonda önce şunu sonra da bunu gördüğünüzü sadece hatırlaya bildiğinizle karıştırmis olursunuz. Oysa diyalektik hakikati yaşarken herhangi bir zamansal sorununuz yoktu, öyle değil mi?.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 11-06-2022, 12:57
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilinçliyiz, robot değiliz. Robotlar kesinlikle deterministtir. Deterministtik olmayan zihninin yapabildiklerini yapamayacakları anlamında kuzuyu kesmekten kaçınamazlar. : Tahmin etmek, varsaymak, tartmak, denemek, yalan söylemek, ama hepsinden önemlisi ise hata yapmayı beceremezler! Robotlar yanlış hesaplama yapabilir veya yanlış programlanabilir, ancak insan zihni gibi kasıtlı olarak hata yapamazlar. Bu nedenle özgür değildirler. Özgür değildirler çünkü deterministtirler, eylemlerine karşı koyamazlar çünkü eylemleri önceden programlanmıştır.

Oysa irade, dünya içinde (tüm arzularıyla birlikte) bir arzu birimi olarak kişide ortaya çıkar ve seçilmiş bir değer için hareket etme arzusunu temsil eder. Değişen değerlerine göre hareket etme iradesinin olasılığının da değişkenliğini unutma . Koşul ve şartlara göre de okunamaz, kestirilemez, kesin değildir, çünkü sürekli değişkendir. Kaldı ki direnişe rağmen bir eylemi gerçekleştirmek için çaba sarf edilmesi gerekiyorsa, bu iradenin kullanıldığının kanıtıdır. Özgürlüğün etkilenmeye karşı koyabilme yeteneğinden kaynaklandığının farkına varmalısın.

Kuzuyu kesmeyi başaramasa bile, hiçbir zaman başaramayacağı anlamına gelmez, kesin değildir; Nerede, ne zaman , hangi koşul ver şartlar altında olup olmayacağını, kimse tahmin edemez. Bilinmezliğin de özgürlüğü burada içerdiğinin farkına varmalısın.
"İrade, bir planın, bir hedefin gerçekleştirilmesine yönelik zihinsel bir eylemdir." Bu da en azından bilinçsiz olmadığını yeterince açıklamaktadır. Değişken değerler sistemli bilinçse bir olgudur.

Bu, çok basit "iyi" ve "kötü" kategorilerinden oluşabilir. Ancak düşünen varlık, içinde bulunduğu durumu ve olası değişiklikleri değerlendirmeden eyleminin hedefini formüle edemez.
Biyolojik robotuz, içinde yaşadığımız sistemin kölesiyiz, davranışlarımız öngörülebilir, davranışlarımız yüzünden sorumlu tutulamayız.
Sistem kendini devam ettirme adına, bize sorumluluk yükler. Şöyle davranırsan, şu cezayı alırsın gibi.

Siz insanı kutsuyorsunuz. Bilincimizin, irademizin olduğunu, özgür olduğumuzu söylüyorsunuz ama gerçekler böyle değil.
İnsanı kutsamaktan vazgeçerseniz, o zaman bu konuları çözümleyebilirsiniz.

Babanın ve annenin müthiş genleri var. Çok iyi bir çocukluk/gençlik geçirdin ve çok önemli bir sınava girdin diyelim. Sınavdan 96 aldın ama kazanamadın. Çünkü bir dini cemaat, kendi üyelerinin sınavı kazanmalarını sağladı.!

Size göre bu kişinin bilinci var mı? Var.
Özgür mü? Özgür.
İradesi var mı? Var.
Genleri iyi mi? İyi.
Çevresi iyi mi? İyi.
Sonuç ne? Kaybeden tarafta.
Hatta sınav sonucuna dayanamadı ve intihar etti diyelim.

Bu kişinin mezarının başına gidip, ''özgür iraden vardı, genlerin iyiydi, bilincin vardı, ne oldu sana?'' diye haykırabilirsiniz.

Yani bana bu konularda yapılan laf kalabalıkları saçma geliyor. Hayatın kendisi, laf kalabalıklardan daha etkilidir, öğreticidir.

Dipnot; Yapay zeka, robotlar hakkında daha yolun başındayız. Bu konuda iddialı cümleler kurmamak lazım;
https://evrimagaci.org/kendi-kendine...-tanisin-11205
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 12-06-2022, 02:12
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Biyolojik robotuz, içinde yaşadığımız sistemin kölesiyiz, davranışlarımız öngörülebilir, davranışlarımız yüzünden sorumlu tutulamayız.
Sistem kendini devam ettirme adına, bize sorumluluk yükler. Şöyle davranırsan, şu cezayı alırsın gibi.

Sınavdan 96 aldın ama kazanamadın. Çünkü bir dini cemaat, kendi üyelerinin sınavı kazanmalarını sağladı.!
Bir tarikatın üyelerini sınavdan geçirmesi bireysel bir suçtur. Bu, yargılanması gereken cezai bir suçtur. Yazdıklarınızla, adalet duygusunu tetikleyen anarşizmi indirgemeye çalışıyorsunuz. Eğer sizin örneğinizi takip edersek, anarşizmin adalet perdesini de kaldırmamız gerekirdi. Sizin anlayışınız bizi sadece küreselci efendilere koyun yapar. Bu beyefendiler adına yazdıklarınız saçmalıktan başka bir şey değildir. Sizinle kaderciler arasında hiçbir fark yok.

Kaderciler gibi siz de insanları içsel bir boşluğa sürüklemek ve onları efendileriniz için koyunlar gibi uysal hale getirmek istiyorsunuz.

En azından özgür iradeden ne anladığınızı söyleyin. Özgür iradenin olabilmesi için ne olması gerekir? Maddi koşulları düşüncelerinizle etkilemek mi istiyorsunuz, bedeninizi elinizi dilinizi harekete geçirmek yeterli değil mi, efendiler gibi Tanrı'yı mı oynamak istiyorsunuz?.

Eylem ve tepkiye dayalı bir dünyada istediğinizi yapmaya koşullandığınızda, kendinizi Tanrı'nın seviyesine koymuş olursunuz. Neden dünyanın tam da özgür irade var olduğu için bu kadar çok sorunu yaşadığını, bazı güçlü bencil insanların başkalarının özgürlüğünü çalmaya çalıştığını görmüyorsunuz ?.
Başka bir deyişle, bilinçsiz robotlar gibi güçlülerin eylemlerinin de önceden programlanmış ve öngörülebilir oldukları için yargılanmaması gerektiğini söylüyorsunuz.

Her ne olursa olsun, adaletsizlik bir gün herkesi vurur ve sıra size geldiğinde, adalet duygunuz anarşiyi yanıltmaya çalıştığınız için sizi utandıracaktır.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 12-06-2022, 12:11
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

dine mine ne´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir tarikatın üyelerini sınavdan geçirmesi bireysel bir suçtur. Bu, yargılanması gereken cezai bir suçtur. Yazdıklarınızla, adalet duygusunu tetikleyen anarşizmi indirgemeye çalışıyorsunuz. Eğer sizin örneğinizi takip edersek, anarşizmin adalet perdesini de kaldırmamız gerekirdi. Sizin anlayışınız bizi sadece küreselci efendilere koyun yapar. Bu beyefendiler adına yazdıklarınız saçmalıktan başka bir şey değildir. Sizinle kaderciler arasında hiçbir fark yok.

Kaderciler gibi siz de insanları içsel bir boşluğa sürüklemek ve onları efendileriniz için koyunlar gibi uysal hale getirmek istiyorsunuz.

En azından özgür iradeden ne anladığınızı söyleyin. Özgür iradenin olabilmesi için ne olması gerekir? Maddi koşulları düşüncelerinizle etkilemek mi istiyorsunuz, bedeninizi elinizi dilinizi harekete geçirmek yeterli değil mi, efendiler gibi Tanrı'yı mı oynamak istiyorsunuz?.

Eylem ve tepkiye dayalı bir dünyada istediğinizi yapmaya koşullandığınızda, kendinizi Tanrı'nın seviyesine koymuş olursunuz. Neden dünyanın tam da özgür irade var olduğu için bu kadar çok sorunu yaşadığını, bazı güçlü bencil insanların başkalarının özgürlüğünü çalmaya çalıştığını görmüyorsunuz ?.
Başka bir deyişle, bilinçsiz robotlar gibi güçlülerin eylemlerinin de önceden programlanmış ve öngörülebilir oldukları için yargılanmaması gerektiğini söylüyorsunuz.

Her ne olursa olsun, adaletsizlik bir gün herkesi vurur ve sıra size geldiğinde, adalet duygunuz anarşiyi yanıltmaya çalıştığınız için sizi utandıracaktır.
Özgür irade, öğlen yemeğinde ne yiyeceğinize karar vermek demek değildir. Genlerinizi, çocukluğunuzu değiştiremezsiniz ve sizi siz yapan şeyler bunlardır. Bir kere yetişkin olduktan sonra, bazı şeyleri yapmak veya yapmamak sizin elinizde değildir.
Demek istediğim bu.

Ne olduğunuzun farkına varmanız lazım. Neyiz biz?
İki nesil arasında bilgi taşıyan organizmalarız. Çocuğumuz olmasa bile yakınlarımıza bu bilgiyi ister istemez taşırız. Biz organik bir robotuz.

Zincirdeki bir halkasın sadece. Özgürlük anlayışın, dini inanışın ya da hayata bakışın ne olursa olsun, sadece bir halkasın sen.

Bunun farkına varmak seni emperyalistlere köle yapmaz. Sen zaten kölesin ve bunu hiçbir zaman değiştiremezsin.
Neyin kölesi? Sana yüklenen şeyi, çevrene yaymakla görevlisin. Sana yüklenen görevin kölesisin.
Burada yazmak bile bir bilgi taşımaktan ibarettir.
Burada nonteizmi savunarak ne yapıyoruz?
Sistemdeki insanların kandırıldığını, bunun farkına varıp, kendilerine daha çok zaman ayırmalarını veya gelirlerini başka yerlere harcamalarını..vb istiyoruz. Böylelikle insanın daha verimli olacağını ve kendisine yüklenen verileri, daha sağlıklı bir şekilde gelecek nesle aktarabileceğini söylüyoruz. Bu aslında içsel bir ses. İçimizden böyle geçiyor ki, buradayız.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:25 .