marcos´isimli üyeden Alıntı
...Birde şu dolunay meselesi ki bu açıktan paganizm.Dolunay dönümlerine önem veren dolunaylarda ibadet edenler paganlardır.
|
Aynen.
Kuran'ın ŞEHR dediği dolunay
kocaman yuvarlak şeydir (Lisanul Arab).
Göze batacak kadar apaçık gerçek.
ŞeHiRe: şişmanlığıyla
göze çarpan kadın
ŞöHRet:
göze çarpan nitelik
meŞHuR:
göze çarpan kişi, yer…
ŞeHiR:
göze çarpan yerleşim alanı
teŞHiR etmek:
göze çarpar hale getirmek...
O göze çarpan basit gerçeği insanların kullanması ise
bir
tercih olayıdır.
Paganlar ibadet şeklinde kullanıyormuş, başkaları başka şekilde.
Onların tercihidir.
Kuran'a gelince
Kuran, dolunayı
vakit belirlemek için kullanıyor.
Örneğin Bakara 185:
Kavuran dolunay (ŞeHRu Ramazan)
farkındalık kazandıran okumanın indirildiği andır
(ellezî ünzile fîhil kur'ân... vel furkân)
Şimdi dikkat, vakit belirleme ifadesi geliyor:
O dolunaya tanık olanlarınız (men şehide minkum eş-ŞeHRa)
oruç ile karşılasınlar onu (fel yesumhu).
Bu kadar açık ve net.
Dolunay değil burada vurgulanan;
burada vurgulanan,
farkındalık kazandırsın diye
o dolunay
gecesinde indirilmiş olan okumadır.
(
leyletul kadir ...?)
O okumanın içinde
örneğin
şu ayetler yer alıyor:
Mâide 94:
Müminler!
Allah sizi
ellerinizin ulaşabildiği*
bir av hayvanıyla sınar.
Mâide 95:
Avlanma yasağına girdiğinizde
av hayvanı öldürmeyin.
Kim onu bile bile öldürürse
cezası... oruçtur,
yaptığı zulmü kendisi tadsın diye
(li yezûka vebale emrihi).
Çünkü o kavuran dolunay
ceylan misillu av hayvanlarının
yavrularını emzirdiği dönemdir.
Güneşin köz gibi ısıttığı çöl ortamında
sığınağından çıkmak zorunda kalmış analar...
su bulup içecekler, ot bulup yiyecekler de
yavrularına süt olacak.
O anaları öldürmenin cezasıdır oruç;
aç susuz kalmak neymiş
yaptığı zulmü tadarak öğrenmek.
_______________________________
*te
ramaz: kavurucu güneşten halsiz düşen av hayvanlarını öldürmek (Lane's Lexicon)
He drove the gazelles upon the ground or stones
vehemently heated by the sun,
until their hoofs became dissundered or dislocated,
and so they were taken...
Avcı, ceylanları
güneşin köz gibi kavurduğu taş ya da toprak zeminde
kovaladı kovaladı
bilekleri yerlerinden oynayıncaya ya da kopuncaya kadar
ve yakalandılar...