Bir önceki yazımızda Allah tarafından gönderildiğine inanılan Tevrat, İncil ve Kuran arasındaki çelişki ve tutarsızlıklara değinmiştik. Bu çelişki ve tutarsızlıklar İslamcılar tarafından “Tevrat ve İncil’in tahrif edildiği” iddiasıyla geçiştirilmeye çalışılır; bu tahrifatın İslam’dan önce mi yoksa sonra mı olduğu, kimlerin ve neden yaptığı, nelerin tahrif edildiği tam olarak ortaya konmaz.
İslam’a göre Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an Allah tarafından gönderildiğine göre; aralarında birbiriyle zıtlıklar, tutarsızlıklar olmaması gerekir. Hepsi Allah’ın sözü ise eğer; hepsinde benzer konularda aynı hükümlerin, aynı bilgilerin verilmiş olması ve bir konu hakkında bir kitabında söylediğini sonraki kitabında değiştirmemesi, değiştiriyorsa; bunun sebebini açıklaması gerekir. Eğer Tevrat’ta anlatılan bir konu, Kur’an’da farklı bilgilerle verilmişse, Kur’an’da verilen bir emir Tevrat’ta verilen emre ters ise ikisinin de tanrı sözü olduğu düşünülebilir mi?
Kur’an’daki en önemli çelişki ve yanlışlar, bilimdışı ayetlerdir. 14 yüzyıl önce yazılmış bir kitapta bu tür hataların olması gayet doğaldır. Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir. Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar içermektedir.