>> >>>>>
İslam dininin temel metinleri üzerine çok yazıp çiziyoruz ama güncel durum üzerine, islam dininin nasıl algılandığı ve uygulandığı üzerine çok az yazı yazılıyor. Bunlar da daha çok dinsel görünümler üzerin e oluyor. Bu az bilinmeye karşın, tarikatlar Türkiye’deki resmi laisist akım için hep en büyük tehlike olarak görülmüştür. Tarikatlar icinde de kuşkusuz en ciddi rejim düşmanı olarak kabul edilen Nakşibendi tarikatı olmustur. Bu bakışın haklı bir yanı var, çünkü son 100 sene icinde Nakşi şeyhlerinin başını çektiği yada yönlendirdigi sayısız ayaklanma oldu.
Ulusal kimlik ile dinsel kimlik arasındaki bağıntı konusu şu anda akademik dünyada büyük ölçüde -muhtemelen- açıklığa kavuşturulmuş olsa da kitlesel düzeyde bir belirsizlik halâ çok güçlü... Bu iki kimlik arasındaki sınırlar o kadar kalın kabul edilmektedir ki bu yüzden "Benedict Anderson’un bu hayali cemaatleri arasında süren çatışma ülkemizin son yüz elli yılına damgasını vurmuş ve her iki kavram bugün bile kalın bir kutsallık zırhı ile korunmaya çalışılmakta" denebilir.
Gazze’ye yardım götüren ve İsrail’in Gazze’deki ablukasını kırmayı amaçlayan gemilere İsrail askerlerinin saldırısı sonrasında kimi zaman açıkça ifade edilen kimi zaman da açıkça ifade edilmese de bir ön kabul olarak benimsenen bir argümanı tarihsel boyutları ile işlemek istiyorum.