Kuran'daki Akıl ve Bilim Dışılıklar 5

Fussilet Suresinin 9. ayetinin anlamı:

- "De ki: Siz YER'i İKİ GÜN'de Yaratan'ı yok sayıp da O'na eşler koşuyorsunuz? O, dünyaların Efendi Tanrı'sıdır (Rabbu'l-âlemîn)."

"Koskoca YER"i "iki gün içinde yaratma"ya kimin gücü yeter? "İki gün" gibi kısa bir süre içinde bu denli büyük işi kim başarabilir? 

Dünyanın bütün insanları gelse bunu gerçekleştiremez. Öyleyken nasıl oluyor da "O'na başkaları tanrılıkta ortak yapılıyor"?

Ayette demek istenen bu. (Bkz. F. Râzî, 27/101; Taberi, Câmiu'l-Beyân, 24/61-62. Ve öteki tefsirler.)

 

Bu "iki günde" gerçekleştirilen "iş"in içinde, "dağlar"ın ve "yiyecekler"iyle birlikte "yeryüzü canlıları"nın yaratılması yok. "İki gün"de yalnızca "yeryüzü", yani "dümdüz" olarak "yaratılmış". Muhammed'in daha önce sunulan "hadis"teki açıklamasına göre, bu iş için yalnızca "1 gün"ün harcanmış olması gerekiyor. Cumartesi. Ama yukarıdaki ayette, bu iş için "iki gün"ün harcandığının anlatıldığını görüyoruz. Kur'an yorumlarına göre bu "iki gün", PAZAR günüyle PAZARTESİ'dir. (Bkz. Taberî, Câmiu'l-Beyân, 24/61; Tefsiru'n-Nesefî, 4/88; Celâleyn, 2/153. ve öteki tefsirler.)

 

İki günde de dağlar ve öteki şeyler yaratılmış

Aynı surenin 10. ayetinin anlamı:

- "O ki yeryüzüne, üstünden ÇİVİLER (DAĞLAR) yerleştirdi. Orada çoğalma (bereket) gerçekleştirdi. Ve yiyeceklerini bir ölçüye düzenine koydu. Dört gün içinde tamam hepsi. Soranlara..."

Demek ki "iki gün"de "yeryüzünde yaratılan öbür şeyler"e harcanmış. Öyle anlatılıyor. Tümüne harcanan toplam "gün sayısı": Tam "dört".

Muhammed'in daha önce sunulan açıklamasına göre, "dağlar"ı yaratmaya ayrı bir gün (pazar), "ağaçlar"ı yaratmaya ayrı bir gün (pazartesi), "hayvanlar"ı yaratmaya ayrı bir gün (perşembe) harcanmış. Yukarıdaki ayete göreyse, bunların tümüne harcanan "gün sayısı"; "iki". Bu "iki gün" de, Kur'an yorumcularına göre; Salı ile Çarşamba. (Bkz. Celâleyn, 2/153; Tefsiru'n-Nesefî, 4/89...)

9. ve 10. ayette bildirilen o ki, "YER", dağları, ağaçları, bitkileri ve hayvanlarıyla birlikte toplam: "DÖRT GÜN"de yaratılmıştır. Başka ayetlerde, "göklerin ve yerin altı günde yaratıldığı" bildirildiğine göre, geriye "iki gün" kalıyor. Yani "yedi kat göğün yaratılması"na da "iki gün" yetmiş. Bu da aynı surenin 12. ayetinde açıkça bildiriliyor.

 

Tanrı, gökleri yaratmaya, yeri yarattıktan sonra girişmiş

Aynı surenin 11. ayetinde bildirilen:

- "(Tanrı) Sonra (YER'i içindekilerle birlikte yarattıktan sonra), bir duman durumunda olan göğe yöneldi (yaratmak için). Göğe ve yere: 'Haydi ikiniz de gelin. İsteyerek ya da istemeyerek.' dedi. İkisi birden: 'İsteyerek geldik.' dediler."

 

İki gün içinde de yedi kat göğü yaratma işi tamam

12. ayette bildirilen:

- "Bunun üzerine (Tanrı), tüm gökleri, yedi (kat) olarak iki günde yarattı. Ve her göğe, işini (görevini) bildirdi. (...)"

Kur'an yorumlarında açıklandığına göre, “YER”in, içindekilerle birlikle yaratıldığı "günler": Pazar, pazartesi, salı ve çarşamba. "Yedi kat göğün" yaratıldığı iki gün de şunlar: Perşembe ve Cuma. (Bkz. Celâleyn, 2/152-153; Tefsiru'n-Nesefî, 4/88-89.)

Tüm evren içinde "YER"in, yani "DÜNYA"nm önemi nedir ki? Öyleyken "Yer"in yaratılmasına "dört", kalan tüm evrenin yaratılmasına da yalnızca "iki" günün harcandığı anlatılıyor. Buna şaşılabilir. Ama unutulmamalıdır ki, dünyadan çıplak gözle bakan kimse, "bilim'den, özellikle de "gökbilimi"nden habersizse, "DÜNYA"mızı, evrenin öteki kesimlerinden "daha büyük" görebilir.

Burada asıl şaşılası şey şu olmalı:

- Ayetlerde, "AY"ıyla, "GÜNEŞ"iyle, "YILDIZ"larıyla "GÖK" (ayetlerdeki anlamıyla "yedi kat gök") daha ortada yokken, "YER"in, dağlarıyla, ağaçlarıyla, bitkileriyle, hayvanlarıyla "yaratıldığının bildiriliyor oluşu. Bunu yalnızca "iman" ve "imana bağımlı akıl" kabul edebilir. Özgür insan aklı ve bilimse, hiçbir zaman.

"Yer"in "gökler"den sonra yaratıldığını anlatır gibi anlatımlar içeren ayetler de var. (Bkz. Nâziât: 27-30.) Ama Fussilet Suresinin yukarıda sunulan ayetlerindeki ayrıntı ve açıklık hiçbir yerde yok. "Yer"in "gökler"den ÖNCE yaratıldığı, çok açık biçimde anlatılıyor bu ayetlerde. Kaldı ki Muhammed'in, daha önce sunulan ve Müslim'in "e's-Sahih"inde de yer alan hadiste, kendi açıklaması da bu doğrultuda son derece açık. Kur'an'da, "Tanrı’nın "YER"i ve "GÖKLER"i yarattığı bildirilen "ALTI YARATMA GÜNÜ"nün "İLK GÜN"ünde "TOPRAK" diye anlatılan "YERYÜZÜ"nün, onu izleyen günlerde de "DAĞLAR"ın, "AĞAÇLAR"ın yaratıldığını açıklıyor. Aynı hadisteki açıklamaya göre.

 

Turan Dursun, Din Bu 1, Sayfa 201-203

Hazırlayan: ArapŞükrü